KİK’in Yemenli tarafları bir araya getirme girişimi memnuniyetle karşılandı

Sana’daki bir okulda düzenlenen sınavdan çıkan Yemenli öğrenciler (EPA)
Sana’daki bir okulda düzenlenen sınavdan çıkan Yemenli öğrenciler (EPA)
TT

KİK’in Yemenli tarafları bir araya getirme girişimi memnuniyetle karşılandı

Sana’daki bir okulda düzenlenen sınavdan çıkan Yemenli öğrenciler (EPA)
Sana’daki bir okulda düzenlenen sınavdan çıkan Yemenli öğrenciler (EPA)

Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK), Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bulunan KİK Genel Sekreterlik merkezinde 29 Mart-7 Nisan tarihleri ​​arasında Yemen-Yemen müzakereleri yapılacağını duyurması memnuniyetle karşılandı.
Yemen Cumhurbaşkanlığı, ülkedeki tüm tarafları bu girişime aktif ve olumlu bir şekilde katılmaya ve Yemen’i içinde bulunduğu krizden çıkarmak, halkının acılarına son vermek ve nesillerinin geleceğini inşa etmeye başlamak için tüm çabaları birleştirmeye çağırdı.
Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, KİK Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacraf’ın Yemen-Yemen istişareleri düzenleme davetinin memnuniyetle karşılandığı ifade edildi.
Açıklamada, KİK ülkeleri ve meşru Yemen hükümetini destekleyen Suudi Arabistan liderliğindeki Arap Koalisyonu’nun samimi çabalarına övgüde bulunuldu.
Yemen Cumhurbaşkanlığı, ülkede güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanması ve barışın sağlanmasına yönelik ulusal sabitlerin yanı sıra KİK’in Körfez Girişimi, Ulusal Diyalog Konferansı’nda alınan kararlar ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2216 sayılı kararını içeren üç referansa göre tüm çabalara desteğini teyit etti.

BM’den destek
Birleşmiş Milletler (BM), KİK’in Yemenli tarafları bir araya getirme girişimini memnuniyetle karşıladı.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, dün düzenlediği basın toplantısında, “BM, Yemen’deki çatışmaya kapsamlı, müzakere edilmiş bir siyasi çözüme ulaşmak için tüm girişimleri takdir ediyor. KİK’in BM’nin çabalarını desteklemek amacıyla önümüzdeki haftalarda Yemen’deki taraflar arasında istişare düzenleme girişimini memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.

İİT’den KİK girişimine övgü
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, KİK’in Yemen-Yemen istişarelerine ev sahipliği yapma girişimini memnuniyetle karşıladı.
İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, KİK’in Yemenli kardeşler arasındaki çatlağı kapatacak girişimini övdü.

Güney Geçiş Konseyi memnuniyetle karşıladı
Yemen’deki Güney Geçiş Konseyi (GGK), KİK’in ülkedeki tarafları diyalog için Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bir araya getirme girişimini memnuniyetle karşıladı.
Daveti görüşmek üzere bir toplantı yapan Güney Geçiş Konseyi, liderliğin herhangi bir ön koşul olmaksızın, başta güney halkının sorunu olmak üzere önemli konuları ele almak için ilgili tüm tarafların katılımıyla kapsamlı diyaloğa açık olduğunu bildirdi.
Güney Geçiş Konseyi tarafından yapılan açıklamada, “Güney Geçiş Konseyi liderliği, modern bir güney devletini inşa etme ulusal ilkelerine bağlılığına dayanarak, Riyad Anlaşması’nın iki tarafı arasında imzalanan ortaklığın bir uzantısı olarak, Suudi Arabistan liderliğindeki Arap Koalisyonu ülkeleriyle stratejik ortaklığı vurgulayarak, KİK Genel Sekreteri’nin Riyad’da siyasi istişarelerde bulunma davetini memnuniyetle karşıladı” denildi.
KİK’in Yemen’de barışı destekleme, güvenlik ve istikrarı sağlamaya yönelik çabalarının takdir edildiği açıklamada, devlet yönetiminde reform yapılmasının zorunlu olduğu, kötüleşen ekonomik durumu iyileştirmek ve yerel para biriminin çöküşünü durdurmak için çabaları birleştirmenin ve acil radikal çözümler bulmanın önemi vurgulandı.

Yemenli Bakandan övgü
Yemen Enformasyon Kültür ve Turizm Bakanı Muammer el-İryani, KİK’in Yemen-Yemen istişarelerini organize etmek ve ev sahipliği yapmak için gösterdiği yorulmak bilmeyen çabalara övgüde bulundu.

Ne olmuştu?
KİK Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacraf, geçtiğimiz Perşembe günü Riyad’da düzenlediği basın toplantısında, Riyad’da bulunan KİK Genel Sekreterlik merkezinde 29 Mart-7 Nisan tarihleri ​​arasında Yemen-Yemen müzakereleri yapılacağını duyurdu.
Dr. Hacraf, “Müzakereler tüm tarafları kapsamlı bir ateşkesi kabul etmek, barış görüşmelerine girmek, safları birleştirmek, kardeşler arasındaki uçurumu kapatmak, istikrarı, güvenliği ve barışı yeniden sağlamak, meşru hükümeti desteklemek, devlet kurumlarını güçlendirmek, Yemen halkının isteklerini karşılamak ve uluslararası çabaları desteklemek için tarafları masaya oturtacak bir yaklaşım yaratmayı amaçlıyor” dedi.
Genel Sekreter, söz konusu müzakereler ile Riyad Anlaşması’nın uygulanmasını tamamlamak için tüm kurumlardan katılımcı bir grup ile sürdürülebilir Yemen-Yemen istişare mekanizmalarını kurmanın hedeflendiğini de bildirdi.
Müzakere davetinin istisnasız tüm Yemenli taraf ve bileşenlere yapılacağını söyleyen Dr. Hacraf, “Görüşmeler katılanlarla birlikte Genel Sekreterlik merkezinde gerçekleştirilecek. Herkesin katılmasını ve bu fırsatı kaçırmamasını temenni ediyorum” diye konuştu.

Dr. Hacraf açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü: “KİK, krizi çözmek için Yemenli gruplar arasındaki görüşmelere ev sahipliği yapacak. Tüm Yemenli tarafları ateşi kesmeye ve barış görüşmelerini başlatmaya çağırıyoruz. Bu adım, KİK’in krizin çözümünün Yemenlilerin kendi elinde olduğuna dair inancıyla atılıyor. Krizi bitirme ve Yemen halkının acılarını sona erdirme konusunda çözümlere ulaşmak için siyasi, askeri, ekonomik ve kalkınma konusundaki zorlukları tartışmak amacıyla istisnasız tüm Yemenli tarafları istişarelere katılmaya davet ediyoruz.”
Genel sekreter, müzakerelerin altı ana askeri ve siyasi noktaya odaklanacağını ve katılımcılara bir gündem dayatılmayacağını vurguladı.
Dr. Hacraf, söz konusu altı eksenin Yemen düzeyinde ateşkesin genel ilkeleri, terörle mücadele, siyaset bilimi, kapsamlı, adil ve sürdürülebilir bir siyasi güce ulaşmak amacıyla uygun bir ortam yaratmak için siyasi güçlerin ilişkilerini içerdiğini ifade etti.
KİK Genel Sekreteri’ne göre, devlet kurumlarının güçlendirilmesi, idari reform, yönetim, yolsuzlukla mücadele, insani durum, Yemen para biriminin çöküşünü durdurmak ve temel hizmetler için doğrudan bağışçı desteğinin devamının sağlanması ve sosyal uyumun gerçekleştirilmesi gibi konularda bu eksen konuları arasında yer alıyor.
Yemenlilerin üzerinde anlaşacakları konular ile Yemen’i savaş durumundan çıkaracak bir yol haritası çizileceğini dile getiren Dr. Hacraf, “Birlikte konuşacaklar ve öncelikleri belirleyecekler. Amaç barış, güvenliği ve istikrarı güçlendirmek, savaşı durdurmak ve devleti güçlendirmektir” dedi.

Terörist Husi grubunun başka bir ülkede istişarelerde bulunma talebine atıfta bulunan Dr. Hacraf açıklamasına şöyle devam etti: “Bu müzakereler, KİK çatısı altında ve Genel Sekreterliğin ev sahipliğinde Riyad’da düzenleniyor ve bu nedenle istişarelerin yerinin ikilem olmaması çok önemli. Herkesin fırsatı değerlendireceğini umuyoruz. Birden fazla istişare olabilir ve bu dönemin sadece bir yol haritası olduğuna ve 7 Nisan’da bitmeyeceğine inanıyoruz. İyimser ve gerçekçi olmalıyız. Geleceğin yol haritasında, tüm unsurlar uzlaştığında uluslararası toplum, KİK ve bu konudaki aktörlerle tek ses halinde konuşabiliriz.”
Yemenli tüm bileşenlerden yaklaşık 500 kişiye davetiye gönderileceğini belirten Dr. Hacraf, “Davetiye herhangi bir bileşeni dışlamayacak. Tartışmaya değer olduğunu düşündükleri konularda seçim onlara kalmış. Biz sadece eksenleri geniş hatlar olarak belirledik. Konular Yemenli kardeşler tarafından detaylandırılacak. Onların benimsediği her şeyi benimseyeceğiz. Görüşmelere katılan ve Yemen halkının çıkarlarını ön planda tutanlara her zaman güveneceğiz” dedi.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistin ve Lübnan'ın yanındayız… İran'a yönelik saldırıları reddediyoruz

TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistin ve Lübnan'ın yanındayız… İran'a yönelik saldırıları reddediyoruz

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, ülkesinin İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını kesin bir dille reddettiğini ve Suudi Arabistan'ın Lübnan'a ve topraklarının korunmasına verdiği desteği yineledi. Muhammed bin Selman ayrıca, ülkesinin, İsrail'in Lübnan topraklarını hedef alan askeri operasyonlarını şiddetle kınadığını ve Lübnan'ın güvenlik ve istikrarının tehdit edilmesini, toprak bütünlüğünün ihlal edilmesini ve vatandaşlarının yerlerinden edilmesini reddettiğini ifade etti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman bugün başkent Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz adına sizleri ikinci ülkeniz olan Suudi Arabistan'da ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu zirve, İsrail'in kardeş Filistin halkına yönelik hukuksuz saldırılarının devam etmesi ve bu saldırıların kardeş Lübnan'a karşı genişlemesi ışığında bir önceki ortak zirvenin devamı olarak düzenleniyor” ifadelerini kullandı.

Nsnnsn
 Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, ülkesinin İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği ve çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 150 binden fazla şehit, yaralı ve kayıp verilmesine neden olan soykırımı kınadığını ve kategorik olarak reddettiğini yineledi.

İsrail'in masum insanlara karşı işlediği suçları sürdürmesinin, Mescid-i Aksa'nın kutsallığını ihlal etmeye devam etmesinin ve Filistin Yönetimi'nin tüm Filistin topraklarındaki önemli rolünü baltalamasının, Filistin halkının meşru haklarının elde edilmesi ve bölgede barışın tesis edilmesine yönelik çabaları boşa çıkaracağını vurguladı.

Veliaht Prens ayrıca, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) Filistin topraklarında yardım çalışmaları yürütmesinin ve insani yardım kuruluşlarının Filistin halkına yardım sağlamasının engellenmesini de kınadı.

Nxmmxj
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'ne başkanlık ediyor. (SPA)

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan’ın, devam eden İsrail saldırganlığının feci insani sonuçlarının üstesinden gelmeleri için Filistin ve Lübnan'daki kardeşlerine verdiği desteği bir kez daha teyit etti. Uluslararası toplumu, İsrail'in Filistin ve Lübnan'daki insanlara yönelik saldırganlığını derhal durdurarak ve İsrail'i İran’ın egemenliğine saygı göstermeye mecbur bırakarak uluslararası barış ve güvenliği koruma sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkelerimiz, İsrail'in haksız saldırganlığını kınamak ve Filistin davasının merkeziliğini teyit etmek üzere uluslararası düzeyde ortak hareket ederek önemli adımlar atmışlardır. Daha fazla barışsever ülkeyi Filistin devletini tanımaya teşvik etmeyi başardık. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun Filistin'i BM'ye tam üye olarak kabul eden kararlarında ifade edildiği üzere Filistin halkının haklarını desteklemek ve Filistin topraklarındaki yasadışı İsrail işgaline son verilmesini talep etmek üzere uluslararası arenayı harekete geçirdik. Ayrıca Avrupa Birliği (AB) ve Norveç ile ortaklaşa İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’u başlattık ve kısa bir süre önce Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde ilk toplantısını gerçekleştirdik. Diğer ülkeleri de bu koalisyona katılmaya çağırıyoruz.”

Jsjsjj
Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'nden (SPA)

Muhammed bin Selman, “Bul perspektiften hareketle, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik ortak çabalarımızı sürdürmenin önemini ve Lübnan devletinin tüm toprakları üzerindeki egemenliğini koruma ihtiyacını teyit ediyor ve bu zirvenin hepimizin arzuladığı hedeflere ulaşılmasına katkıda bulunmasını dört gözle bekliyoruz” dedi.

50'den fazla ülkenin lider ve temsilcilerinin katılımıyla bugün Riyad'da başlayan İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi, Gazze Şeridi ve Lübnan'da ateşkese ulaşmanın yollarını görüşmek üzere bir yıl önce Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Ortak Zirvesi’nin devamı niteliğinde.

İsrail'in Filistin toprakları ve Lübnan'a yönelik saldırılarının yanı sıra bölgedeki gelişmeleri de ele alacak olan liderlerin Sudan krizinin insani yansımaları ve Kızıldeniz'deki Husi tırmanışı gibi diğer konulara da dikkat çekmesi bekleniyor.

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin halkının, yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump yönetimine ‘Filistin halkına adaletli davranan ve bağımsız devletlerini kurma haklarını veren ciddi bir barış sürecine girmesi için’ elini uzattığını söyledi.

Filistin’in Başbakanlık görevinin yanı sıra Dışişleri Bakanlığı görevini de yürüten Mustafa, dün Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi kapsamında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette verdiği röportajda, Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüm dosyasında Suudilerin üstlendiği önemli role övgüde bulundu. Mustafa, iki devletli çözümün ilk toplantısına 90 ülke ve BM’nin katılmasının, ‘Suudilerin Filistin halkını desteklemek için üstlendiği liderlik rolünün öneminin bir göstergesi’ olduğunu vurguladı.

Geçtiğimiz yıl gerçekleşen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde alınan kararla oluşturulan bakanlar komitesini, İİT-Arap Birliği zirveleri tarihindeki en başarılı komite olarak nitelendiren Filistin Başbakanı, bazı kararların alındığını ve bazı kararlardan ise vazgeçildiğini, ancak bu komitenin göreve geldiğinden beri sürekli hareket ve faaliyet içinde olduğunu, bölgesel ve uluslararası alanda olumlu etkileşim yakaladığını açıkladı.

Diğer yandan Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Dr. Fuad Hüseyin, Gazze Şeridi ve Lübnan'da devam eden savaş nedeniyle bölgedeki çatışmaların yayılma riskinin halen yüksek olduğunu belirterek, bu durumun başka bölgelerde başka savaşlara yol açabileceği, bunun da bölge ve dünyada güvenlik ve barışı tehdit ettiği uyarısında bulundu.

Şarku’l Avsat'a verdiği röportajda, bölgenin içinden geçtiği tehlikeli ve hassas koşullar nedeniyle zirvenin toplanmasının gerekli olduğunu belirten Hüseyin, Suudi Arabistan'a bu zirveye öncülük ettiği, yönettiği ve sponsor olduğu için teşekkür etti. Hüseyin ayrıca, İran'ın, ülkesinin topraklarını İsrail'i hedef almak için kullanmayacağını açıkça taahhüt ettiğini söyledi.