ABD ve AB Esed’i kabul eden BAE’ye tepki gösterdi

BAE yönetimi Esed’in ziyaretinin, BAE’nin Suriye konusunda Arap rolünü pekiştirme eğilimi kapsamında gerçekleştiğin açıkladı

Şam rejimi lideri Beşşar Esed ile Abu Dabi Veliaht Prensi ve Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan (SANA)
Şam rejimi lideri Beşşar Esed ile Abu Dabi Veliaht Prensi ve Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan (SANA)
TT

ABD ve AB Esed’i kabul eden BAE’ye tepki gösterdi

Şam rejimi lideri Beşşar Esed ile Abu Dabi Veliaht Prensi ve Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan (SANA)
Şam rejimi lideri Beşşar Esed ile Abu Dabi Veliaht Prensi ve Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan (SANA)

Şam rejimi lideri Beşşar Esed’in BAE’yi ziyareti ABD, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği tarafından tepkiyle karşılandı. BAE yönetimi ise Batı’dan gelen tepkilere karşı ziyareti savundu.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri'nden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Karkaş dün (19 Mart) Şam rejimi lideri Beşşar Esed’in ziyaretinin “BAE’nin Suriye dosyasında Arap rolünü pekiştirme eğilimi kapsamında gerçekleştiğini” söylerken, ABD Dışişleri Bakanlığı, Esed’in BAE ziyareti ile ilgili yaptığı yorumda, bunu “açık bir meşrulaştırma girişimi” olarak nitelendirdi ve “derin hayal kırıklığını ve memnuniyetsizliğini” dile getirdi. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de siyasi bir çözüm buluncaya kadar Esed rejimi ile normalleşmeye karşı olduklarını yineledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ABD’nin, çok sayıda Suriyeli sivilin ölümü ve acısından, Suriye nüfusunun yarısından fazlasının savaştan önceki yerlerinden göç etmesinden, keyfi gözaltılardan, 150 binden fazla Suriyeli erkek, kadın ve çocuğun ortadan kaybolmasından Esed’in sorumlu olduğuna inanmaya devam ettiğini ifade etti. Price, Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın da belirttiği gibi, “Esed’i iyi hale getirme çabalarını desteklemiyoruz. Başkalarının Esed ile ilişkiler normalleştirilmesini de desteklemiyoruz. Ortaklarımızla bu konuda net olduğumuzu bildirdik” ifadelerini kullandı.
Price “Esed rejimiyle yakınlaşmayı düşünen ülkeler, rejimin geçtiğimiz 10 yılda Suriyelilere karşı işlediği korkunç vahşeti ve çok sayıda insani yardımın ülkeye ulaşmasını ve ülkede güvenlik durumunun yeniden sağlanmasını engellemeye yönelik devam eden çabalarını dikkatle değerlendirmeleri gerekiyor” dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Price, ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırmayacağını ve siyasi bir çözüme yönelik geri dönüşü olmayan bir ilerleme kaydedilmediği sürece yeniden yapılanmayı desteklemeyeceğini vurguladı ve şu ana kadar çözüm yönünde bir adım olmadığını söyledi. Price, Suriye’de ve genel olarak bölgede istikrarın, tüm Suriyelilerin iradesini temsil eden bir siyasi çözüm olmaksızın sağlanamayacağına inandığını belirtti. Sözcü “Kalıcı bir siyasi çözüm için müttefikler, ortaklar ve Birleşmiş Milletler ile birlikte çalışma kararımıza bağlıyız” ifadelerini de ekledi.
Price, Esed’in BAE ziyaretini Ukrayna’da devam eden savaşa bağlamak istemedi.  Ayrıca Washington ve Tahran’ın 2015 nükleer anlaşmasına geri dönmek için bir anlaşmaya varacaklarına dair göstergelerin arttığı bir zamanda, ziyaretin İran ile nükleer müzakere dosyasıyla ilgisi olup olmadığı konusunda da yorum yapmadı. 
Aynı zamanda Karkaş dün (Cumartesi) Esed’in ziyaretinin “BAE’nin Suriye dosyasındaki Arap rolünü pekiştirme eğiliminden ve bölgesel düzeyde siyasi iletişim, açıklık ve diyalog ihtiyacına olan kanaatinden kaynaklandığını” söyledi. Karkaş Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Şu anki aşama, istikrar ve refahı güçlendirmek, bölgenin geleceğini ve halklarının refahını sağlamak için cesur adımlar atılmasını gerektiriyor” dedi. Karkaş “BAE, bölgedeki krizlere çözüm bulma için eylemsel bir yaklaşımla, gerilimleri azaltmaya ve Arap devletlerinin rolünü güçlendirmeye yönelik gerçekçi bir politika izlemeye devam ediyor. Mevcut karmaşık bölgesel koşullar, zorluklarla mücadele edilmesi ve krizlerin ve çekişmelerin zararlarından kaçınılmasını isteyen Arap çabalarının kenara itilmesinin kabul edilmediği, eylemsel ve mantıklı bir yaklaşımın benimsenmesini gerektiriyor” ifadelerini kullandı.
Şam rejimi lideri Esed cuma günü, Suriye’nin Arap Birliği üyeliğinin askıya alınması ve birçok Arap Birliği ülkesinin Şam ile diplomatik ilişkilerini kesmesi ile 11 yıllık aranın ardından ilk kez bir Arap ülkesini ziyaret etti. BAE, 2018’de Şam ile diplomatik ilişkilerini yeniden kurdu ve Şam’daki büyükelçiliğini yeniden açtı. BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan geçen yıl Kasım ayında Şam’ı ziyaret etti.

AB de BAE’ye tepkili
Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, İtalya ve ABD salı günü yaptıkları ortak açıklamada “Esed rejimiyle ilişkileri normalleştirmeye yönelik çabaları desteklemediklerini” duyurdular.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Suriye’deki savaşının 11. yılı vesilesiyle “Maalesef, çatışmalar bugün de devam ediyor. Ülke içinde ve dışında yardıma muhtaç 14,6 milyon Suriyelinin bulunmasıyla insani ihtiyaçlar en üst düzeye çıkmış durumda. Suriyeli mülteciler dünyadaki en büyük yerinden edilme krizini yaşıyor. Kayıtlı mülteci sayısı 5,7 milyona, ülke içinde yerinden edilen Suriyeli sayısı da 6,9 ​​milyona ulaştı” açıklamasında bulundu.
Borrell şu ifadeleri de açıklamalarına ekledi:
“AB Dışişleri Bakanları birlik olduklarını ve AB’nin ‘Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı ile tamamen uyumlu siyasi bir çözüm buluncaya kadar, Suriye rejimi ile normalleşmeye hayır, yeniden yapılandırmaya hayır, yaptırımların kaldırılmasına hayır’ yaklaşımını bir kez daha vurguladılar. Aynı zamanda AB, ‘adıma karşı adım’ yaklaşımı da dahil olmak üzere BM Özel Elçisi Pedersen’in çabalarını desteklemeye devam ediyor. Suriye devletinin birliğine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne bağlı tutumunu da sürdürüyor.”
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), BAE’nin Esed’i kabul etmesinin ‘tehlikeli bir emsal oluşturma, Arap Birliği'nin kararlarından ayrılma, uluslararası yaptırımların ihlal etme, suçları karşısında Esed’i ödüllendirme ve bir milyon Suriyelinin akan kanına saygısızlık” olarak değerlendirdi.
SMDK, BAE’den konu ile ilgili tutumunu düzelterek, suç rejimini tecrit etmeye yönelik genel Arap ve uluslararası tutuma uymasını isterken, rejimle normalleşmeme veya ilişkileri geri getirmeme çağrısında bulundu.
SMDK, “BAE’nin Suriye halkına destek veren, uluslararası forumlarda kendisini destekleyen ve suçlu rejimi kınayan onurlu bir duruşları vardı. Şimdi asıl tutumlarına dönmeleri ve Suriye halkının haklı taleplerinde yanında olmaları ve şeytani rejimden uzak durmaları gerekiyor” açıklamasında bulundu.



Suudi Arabistan, Filistin'in barış içinde yaşadığı bir gerçekliğin yaratılmasında uluslararası toplumun rolünü vurguladı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan, Filistin'in barış içinde yaşadığı bir gerçekliğin yaratılmasında uluslararası toplumun rolünü vurguladı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu dün, İsrail'in Filistin halkına yönelik saldırganlığının yıkıcı etkilerinin sona erdirilmesi, masum sivillerin korunması ve uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak Filistin'in barış içinde yaşayacağı yeni bir gerçekliğin yaratılmasında uluslararası toplumun rolünü vurguladı.

Cidde'de Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısında, bölgede ve dünyada meydana gelen son olaylar ve gelişmeler gözden geçirildi.

Bakanlar Kurulu, Veliaht Prens'in ülke liderleriyle temasları sırasında dile getirdiği Suudi Arabistan tutumunu yineledi; bölgesel ve küresel barış ve güvenliğin sağlanması, krizlerin ele alınması ve gerginliklerin azaltılması ve anlaşmazlıkların giderilmesi ve çatışmaların çözülmesi için etkili bir yol olarak diplomatik yollarla diyaloğun etkinleştirilmesini amaçlayan uluslararası çabalara desteğini sürdürdü. Kurul, Suudi Arabistan'ın Katar ile dayanışma beyanının içeriğini ve egemenliğine yönelik herhangi bir ihlali ya da güvenlik ve istikrarına yönelik herhangi bir tehdidi kategorik olarak reddettiğini vurguladı.

Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan'a Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’ye hizmet etme şerefini bahşettiği ve ülkenin geçen yılki Hac sezonunda, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in rehberliği altında bir milyon 600 binden fazla hacının ibadetlerini kolaylıkla ve huzur içinde yerine getirmesini sağlayabildiği için Allah'a şükretti.

sdfvgthy
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman başkanlığında dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısından (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Yüksek Hac Komitesi ve hacılara hizmet sisteminde çalışan herkesin güvenlik, organizasyon ve sağlık planlarını mükemmel ve yetkin bir şekilde uygulama; Suudi Arabistan'ı kalabalık yönetiminde küresel bir model haline getirme ve kutsal mekanları ziyaret edenlere en iyi hizmetleri sunma çabalarını övdü.

İranlı hacıların ihtiyaçlarının karşılanması ve vatanlarına güvenli bir şekilde dönmeleri için yüzlerce hava ve kara uçuşunun sağlanması konusunda ilgili makamların çabalarına değinen Veliaht Prens Muhammed bin Selman, hacılara hizmet etmenin ve onlarla ilgilenmenin en önemli hedeflerden ve en büyük kaygılardan biri olduğunu belirtti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ve Angola Devlet Başkanı Joao Manuel Gonçalves Lourenço'nun Suudi Arabistan ile ülkeleri arasındaki ilişkiler ve bu ilişkileri çeşitli alanlarda destekleme ve geliştirme yollarıyla ilgili olarak İki Kutsal Caminin Hizmetkârı'na gönderdikleri mesajların içeriği hakkında Bakanlar Kurulu'na bilgi verdi.

Bakanlar Kurulu, Ruanda ve Kongo arasında imzalanan barış anlaşmasını memnuniyetle karşılayarak, bunun iki ülke halklarının kalkınma ve refah umutlarını gerçekleştirmesini ve bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrara fayda sağlamasını temenni etti.

gh
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)

Dünya Su Konseyi'nin Riyad'daki merkezinden faaliyete başlaması, Suudi Arabistan'ın uluslararası girişimleri güçlendirme kararlılığının ve yaşamın bu temel unsuruyla ilgili artan zorluklarla yüzleşmek için ortak koordinasyonu desteklemek de dahil olmak üzere ülkeler arasındaki karşılıklı iş birliğini pekiştirme isteğinin bir teyidi.

Bakanlar Kurulu, Uluslararası Para Fonu (IMF) uzmanlarının Suudi Arabistan'la 2025 yılı için yapılan 4. Madde istişarelerine ilişkin açıklamasında Suudi ekonomisinin küresel ekonomik zorluklar karşısındaki yüksek direncinin, petrol dışı sektör faaliyetlerinin genişlemesinin, enflasyonun kontrol altına alınmasının ve işsizlik oranının Krallığın 2030 Vizyonu hedefleri doğrultusunda tarihi düşük seviyelere ulaşmasının övülmesini memnuniyetle karşıladı.

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, yedincisi düzenlenen Kral Abdulaziz Kalite Ödülü’nün sonuçlarını görüştü. Ödül kazanan kuruluşlar, kurumsal mükemmellik ilkelerini benimseme ve performans kalite seviyelerini yükseltme, böylece çıktıların kalitesini artırma ve ulusal hedeflere ulaşmaya katkıda bulunma konusundaki kararlılıklarından dolayı takdir edildi.

xcvfdgh
(foto altı) Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman başkanlığında dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısından (SPA)

Bakanlar Kurulu, İçişleri Bakanı'na Cezayir ile organize suçlarla mücadele alanında bir iş birliği anlaşması taslağı imzalama yetkisi verilmesi, Dışişleri Bakanı'nın Rusya ile iki ülke vatandaşlarının karşılıklı olarak vizeden muaf tutulmasına ilişkin bir anlaşma taslağını görüşerek imzalaması ve Çevre, Su ve Tarım Bakanı'nın Uluslararası Tarımsal Araştırma Danışma Grubu (CGIAR) ile Suudi tarım sektöründe sürdürülebilirlik ve inovasyonu teşvik etmeye yönelik bir anlaşma taslağını görüşerek imzalaması da dahil olmak üzere bir dizi karar aldı.

Kurul, İtalya ile diplomatik, hususi veya hizmet pasaportu sahiplerinin kısa süreli vizeden karşılıklı olarak muaf tutulmasına ilişkin bir anlaşmayı, Pakistan ile İslami işler alanında ve Zambiya ile maden kaynakları alanında iş birliğine yönelik iki mutabakat zaptını ve Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı'nın Suudi Arabistan'ın Sürdürülebilir Ekonomik Büyüme için Endüstriyel Ortaklık’a katılması için gerekenleri tamamlamasını onayladı.

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Ekonomik ve Kalkınma İşleri Konseyi Yüksek Ulusal Yatırım Komitesi'nin adının Ulusal Yatırım Komitesi olarak değiştirilmesini onayladı.

Bakanlar Kurulu, Suudi Kızılayı yetkililerinin bir önceki mali yıla ait kesin hesaplarını onayladı. Kurul ayrıca, Turizm Bakanlığı ile turizm geliştirme fonlarının yıllık raporları da dahil olmak üzere gündemindeki bazı genel konuları gözden geçirdi ve bunlar üzerinde gerekli işlemleri yaptı.