Mısır heyeti Endonezya’da Parlamentolar Arası Birlik toplantısına katılacak

Mısır heyeti, Endonezya’da bölgesel gelişmeleri ve terörle mücadeleyi görüşecek

Şukri, Mısır Cumhurbaşkanı'nın mesajını Malezya Başbakanı'na iletirken (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Şukri, Mısır Cumhurbaşkanı'nın mesajını Malezya Başbakanı'na iletirken (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır heyeti Endonezya’da Parlamentolar Arası Birlik toplantısına katılacak

Şukri, Mısır Cumhurbaşkanı'nın mesajını Malezya Başbakanı'na iletirken (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Şukri, Mısır Cumhurbaşkanı'nın mesajını Malezya Başbakanı'na iletirken (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır yönetimi, Endonezya’nın Bali Adası’nda 20-24 Mart tarihleri ​​arasında düzenlenecek olan Parlamentolar Arası Birlik (PAB) Genel Kurulu’nun 144. oturumunun çalışmalarına ve bağlantılı toplantılarına katılacak.
Mısır Parlamentosundan Müsteşar Hanefi Gabali liderliğindeki bir heyet, katıldığı toplantılarda, bölgesel gelişmeleri ve terörle mücadeleyi ele alacak. Diğer yandan, bu toplantılar, iklim değişikliği konusunda parlamentoları harekete geçirmeyi amaçlayan “Sıfır Emisyona Ulaşma" başlığı altında düzenleniyor.
Mısır’daki resmi Şarku’l Avsat haber ajansına göre, Mısır Parlamentosu’na bağlı heyet, ‘daimi barışı desteklemek amacıyla barış yaklaşımını yeniden düşünme ve formüle etme’ konusunu tartışacak olan “Barış ve Uluslararası Güvenlik Komitesi”nin yanı sıra  “Sürdürülebilir Kalkınma, Finans ve Ticaret Komitesi” ve “Demokrasi ve İnsan Hakları Komitesi” gibi PAB Daimi Komitelerinin toplantılarına katılacak. Heyet aynı zamanda PAB kapsamında terörizm ve radikalizmle mücadele ile ilgili üst düzey danışma grubunun toplantısına ve Ortadoğu Sorunları Komitesi toplantısına da katılacak. PAB çalışmaları, “Kadın Parlamenterler Forumu” ve “Genç Parlamenterler Forumu”na da tanıklık edecek.
Toplantılar görüş alışverişinde bulunulmasını ve iklim değişikliği, demokrasi ve insan haklarının teşviki, gençlerin çalışmalara katılımı, güvenlik ve silah kontrolünün sağlanması ve sürdürülebilir kalkınma çabalarının desteklenmesi gibi bir dizi acil konuda parlamentoların teşvik edilmesinin yanı sıra Kovid-19 pandemisi gibi zamanlar da dahil olmak üzere eğitim sektörüne yardımcı olacak bilgi ve iletişim teknolojisini desteklenmesi için çalışılmasını hedefliyor.



Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
TT

Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr'ın, bu yılın sonunda yapılması planlanan parlamento seçimleri yaklaşırken destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırma kararı, bölünmüş Şii evinde depreme neden oldu. Sadr'ın kararı hareketin seçim yarışına katılımını teyit etmese de özellikle Selahaddin ve Ninova gibi karışık bölgelerde diğer blokları hesaplarını gözden geçirmeye sevk etti.

Bir destekçisinin kayıtların güncellenmesinin amacına ilişkin sorusuna cevaben Sadr, nihai katılım kararından bağımsız olarak bu hamlenin ‘demokratik bir gereklilik’ olduğunu söyledi. Ancak kararın ardından yaşanan kitlesel hareketlilik -milyonlarca destekçisinin verilerini güncellemeye gitmesi- Sadr'ın gerçek niyeti hakkında soru işaretleri yarattı. Bu hamle bir yandan tabanının tepkisini ölçerken, diğer yandan da 2022'de siyasi süreçten çekilmesinin ardından parlamentoya olası bir dönüşün göstergesi olabilir.

Şii evi popülerlik sınavıyla karşı karşıya

Sadr'ın destekçilerini harekete geçirmesi, Kanun Devleti Koalisyonu (Nuri el-Maliki), Hikmet Hareketi (Ammar el-Hekim), Asaib Ehli’l Hak (Kays el-Hazali) ve Bedir Örgütü (Hadi el-Amiri) gibi en önemli rakip blokları içeren Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne doğrudan bir meydan okuma teşkil ediyor. İronik olan şu ki, görünürdeki ittifaklarına rağmen bu güçler ciddi iç bölünmelerden mustarip ve bu da onları Sadr'ın orta ve güney Irak'taki ve hatta karma bölgelerdeki popülaritesine karşı seçmen kaybetmeye açık hale getiriyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ise Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin bir parçası olmasına rağmen, birçok siyasi gözlemcinin gözünde bu güçler tarafından en çok zorlanan siyasi taraf.

Karşılıklı korkular

İsminin açıklanmasını istemeyen Iraklı bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a Sadr'ın kararının iki açıdan tehlikeli olduğunu söyledi. Birincisi, Sadr Hareketi (geçmişte olduğu gibi) parlamentoda çoğunluğu kazanırsa, Koordinasyon Çerçevesi hükümetinin kuruluşunda yer almamasına rağmen ekonomik kriz, dolar krizi ve maaşlar gibi başarısızlıklarının sorumluluğunu üstlenme baskısıyla karşı karşıya kalacak.

 Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)

Kaynak, “İkinci açı ise hükümetin nasıl kurulacağı; mevcut Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani müttefiklerinin başarısızlıklarından sorumlu tutulmasa bile, Sadr ve Sudani arasında gelecekte kurulacak herhangi bir ittifak, özellikle Sadr'ın karşı çıktığı ABD ile ilişkiler konusundaki vizyon farklılıkları nedeniyle sekteye uğrayabilir” dedi. Bu hamlenin yankıları Şii bileşenle sınırlı kalmayıp Sadr'ın nüfuzunun arttığı karma bölgelerdeki güç dengesinin değişmesinden korkan Sünni arenaya da uzanıyor. Gözlemcilere göre, görünürde Şii Koordinasyon Çerçevesi'ne bağlı olmasına rağmen çatışmalardan ‘en çok etkilenen taraf’ olan Sudani'nin akıbeti de merak konusu.

Kayıtların güncellenmesi Sadr'ın mutlaka seçimlere gireceği anlamına gelmese de bu hamle popüler zemini test etmek ve muhaliflerin kafasını karıştırmak için önleyici bir oyunu ortaya koyuyor. Bazı analizler Sadr'ın parlamentoya dönmesini desteklese de yönetimin sonuçlarına katlanmaya istekli olup olmadığı ve Şii evindeki bölünmelerin üstesinden gelme kabiliyetine ilişkin sorular tüm senaryolara açık olmaya devam ediyor.