Arap koalisyonu: Husilerin Suudi Arabistan'a yönelik saldırılarına karşı soğukkanlı olacağız

Tuğgeneral Turki el Maliki (Reuters)
Tuğgeneral Turki el Maliki (Reuters)
TT

Arap koalisyonu: Husilerin Suudi Arabistan'a yönelik saldırılarına karşı soğukkanlı olacağız

Tuğgeneral Turki el Maliki (Reuters)
Tuğgeneral Turki el Maliki (Reuters)

Yemen hükümetini destekleyen Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) himayesinde Yemenli taraflar arasındaki diyalog girişiminin başarılı olması için Husilerin saldırılarına karşı soğukkanlı davranacaklarını belirtti.
Koalisyon güçleri, Husilerin Suudi Arabistan'daki enerji tesislerine insansız hava araçlarıyla (İHA) düzenlediği saldırıların akabinde yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, "KİK himayesinde Yemen diyalog görüşmelerinin başarılı olması için soğukkanlı olacağız ve saldırılara cevap verme hakkını saklı tutacağız" ifadesi kullanıldı.
Diyaloğun başarısız olması için çalıştığı kaydedilen Husilerin, koalisyon güçlerinin, krizin sona ermesi için sarf ettiği çabaları yanlış yorumlama hatasına bir daha düşmemesi gerektiği dile getirildi.

Husilerin Suudi Arabistan'a yönelik saldırıları
Yemen'de hükümet güçlerine destek veren Arap Koalisyonu Sözcüsü Turki el-Maliki bugün yaptığı açıklamada, Husilerin Suudi Arabistan'ın güneyine gönderdiği 9 insansız hava aracı (İHA) ile bir balistik füzenin düşürüldüğünü duyurmuştu.
Saldırılar sonucu bazı araç, konut ve tesislerde hasar meydana geldiğini ifade eden Maliki, ölen ya da yaralanan olmadığını kaydetmişti.
Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı yetkilileri ise İran destekli Husilerin dün gece Cazan'daki petrol ürünleri dağıtım istasyonuna, bu sabaha karşı da Yanbu Doğalgaz Santrali ve ardından Yanbu Aramco Sinopec Rafineri Şirketi'ne yönelik İHA saldırısı düzenlediğini aktarmıştı.
Bakanlık yetkilileri, saldırının rafinerinin üretim seviyesinde geçici bir düşüşe neden olduğu ve bu açığın stoklarla telafi edileceğini belirtmişti.

KİK'in girişimi
KİK Genel Sekreterİ Nayif el-Hacraf, 17 Mart Perşembe günü yaptığı açıklamada, Yemenli taraflar arasında ateşkes sağlanması amacıyla 29 Mart-7 Nisan tarihleri arasında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da müzakerelerin yapılacağını duyurmuştu.
Hacraf, KİK ev sahipliğinde gerçekleştirilecek bu müzakerelere Yemen'deki tüm tarafların katılması çağrısında bulunmuştu.
İslam İşbirliği Teşkilatı da (İİT) yaptığı açıklamada, girişimi memnuniyetle karşılayarak, Yemen'de akan kanın durması için taraflara müzakerelere katılım çağrısı yapmıştı.



Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
TT

Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)

Suriye hükümeti tarafından dün yapılan açıklamada federal sistemin reddedildiği bir kez daha ifade edilirken Kürt güçlerine orduya katılmaları çağrısı yapıldı. Kürt ve resmi Suriye kaynaklarına göre bu karar Cumhurbaşkanı Ahmed Şer'in Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Mazlum Abdi ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın katıldığı bir toplantıda alındı.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre Suriyeli bir Kürt yetkili, Şara ve Abdi, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni (KDSÖY)Suriye devletine entegre etme çabalarını görüşmek üzere bir araya geldiğini ifade etti.

Kimliğinin gizli tutulması şartıyla konuşan yetkili, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Barrack'ın da toplantıya katıldığını söyledi.

Toplantının, ‘KDSÖY ile Şam hükümeti arasındaki ilişkiler ile ekonomik ve askeri konuların’ görüşülmesi için düzenlendiğini de sözlerine ekledi.

Bu toplantı, Şara ve Abdi arasında henüz uygulanmayan bir ikili anlaşmanın imzalanmasından dört ay sonra gerçekleşti.

Şara’nın 10 Mart'ta ABD’nin himayesinde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Abdi ile imzaladığı anlaşma, ‘Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların, sınır geçişleri, havaalanı, petrol ve gaz sahaları dahil olmak üzere Suriye devletinin yönetimi altına alınmasına’ ilişkin maddeler içeriyordu.

Ancak KDSÖY, anayasal bildirinin ardından hükümetin çeşitliliği yansıtmadığını söyleyerek yönetimi eleştirdi. Kürt güçler geçtiğimiz ay ‘merkezi olmayan demokratik’ bir devlet talebinde bulunmuş, Şam ise buna ülkede ‘bölünme girişimlerini’ reddettiğini vurgulayarak yanıt vermişti.

Suriye hükümetinden bir kaynak dün devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Suriye devleti, ‘tek Suriye, tek ordu, tek hükümet’ ilkesine sıkı sıkıya bağlı olduğunu yineler ve Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne aykırı her türlü bölünme veya federalizm biçimini kesin bir şekilde reddeder” ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Suriye ordusu, tüm vatandaşları birleştiren ulusal bir kurumdur. Devlet, SDG'den Suriyeli savaşçıların anayasal ve yasal çerçeve içinde ordunun saflarına katılmasını memnuniyetle karşılıyor” dedi.

Kaynak ayrıca, ‘imzalanan anlaşmaların uygulanmasındaki herhangi bir gecikmenin ulusal çıkarlara hizmet etmeyeceği, aksine durumu karmaşıklaştıracağın ve Suriye'nin tüm bölgelerinde güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanmasına yönelik çabaları engelleyeceği’ uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Şara, geçtiğimiz yıl aralık ayında İslamcı grupların ittifakının başında eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimini devirerek Şam'da iktidarı ele geçirdi. O tarihten bu yana Şara, Suriye'deki tüm askeri grupların lağvedilmesini savunuyor.

Ancak Suriyeli Kürtler, on binlerce erkek ve kadından oluşan askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Suriye'nin birliğini korumak ve ülkede güvenliği yeniden tesis etmek, yeni yetkililer için başlıca zorluklar arasında yer alıyor.

On yıllardır ötekileştirilmeye ve dışlanmaya maruz kalan Suriyeli Kürtler, bugün yeni iktidarın karar alma sürecini merkezileştirme ve geçiş döneminin yönetiminden önemli unsurları dışlama çabalarını eleştiriyorlar.

SDG lideri Abdi, mayıs ayı sonlarında bir televizyon röportajında “Şam ile yaptığımız anlaşmaya bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmeye çalışıyoruz” dedi. Ancak ‘Suriye'nin merkezi olmayan, tüm bileşenlerinin tüm haklarına sahip olduğu ve kimsenin dışlanmadığı bir ülke olması’ konusunda kararlı olduğunu da vurguladı.

Şara, Şam’da iktidarı devralmasının ardından tüm silahlı grupların feshedileceğini açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, DEAŞ’ı 2019 yılında son kalesinden de kovana kadar mücadelede etkinliğini kanıtlamış olan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Kürt özyönetim, Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda, Şam’daki kaynaklara ihtiyaç duyduğu en önemli petrol ve doğalgaz sahalarını da içeren geniş bir alanı kontrol ediyor. Aralarında binlerce yabancının da bulunduğu DEAŞ üyelerini de kamplarda ve gözaltı merkezlerinde tutuyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani daha önce yaptığı bir açıklamada, KDSÖY’le imzalanan anlaşmanın maddelerinin uygulanmasında ‘oyalanmanın ülkedeki kaosu uzatacağını’ söylemişti.