Husi saldırılarının ardından Arap Koalisyonu’ndan 3 mesaj

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan
TT

Husi saldırılarının ardından Arap Koalisyonu’ndan 3 mesaj

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan

Suudi Arabistan’ın kritik öneme sahip tesislerine ve sivillerin yaşadığı bölgelerine yönelik Husi terörist saldırısının gerçekleştirilmesinin ertesi günü, Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu, 3 mesaj yayınladı. Birinci mesajda, Körfez himayesinde Yemen-Yemen diyaloğunun başarılı olmasını sağlamak için otokontrollü davranacağını, ikinci mesajda ‘cevap hakkını bulundurduğunu’ vurguladı. Üçüncü mesajda ise, Husilere, Arap koalisyonun krizi sona erdirme çabalarını yorumlama konusundaki hatalarını tekrarlamamaları hatırlatıldı.
Arap Koalisyonu, Yemen istişarelerinin başarısı için Körfez ve uluslararası pozisyonu desteklediğini açıkça belirterek, Husilerin bunu engellemeye yönelik adımlarına dikkat çekti.
Arap Koalisyonu’nun bu mesajları, Husi terör eylemine karşı uluslararası birçok kınamanın yayınladığı bir zamanda geliyor. Bu bağlamda ABD de, Husilerin Suudi Arabistan’a yönelik saldırısını kınadı.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Husi saldırılarını ‘terörist’ eylem olarak nitelendirerek “Yemen’deki savaşa son vermenin zamanı geldi ancak bu sadece Husiler Birleşmiş Milletler’in girişimi ile işbirliği yapmayı kabul ederse gerçekleşebilir.” ifadelerini kullandı. Beyaz Saray’dan yapılan bir açıklamada, Sullivan, Suudi Arabistan’a yönelik Husi saldırılarını kınadı. Aynı zamanda Husilerin bu ‘terörist saldırıları’, füze, insansız hava araçları, eğitim ve uzmanlık sağlayan İran sayesinde gerçekleştirdiğini belirtti.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı, İran’ın Husilere verdiği bu desteği, Yemen’e silah tedarikini yasaklamaya ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarının ihlali olarak değerlendirdi. Sullivan “Suudi Arabistan hükümeti ve Yemen hükümeti, geçtiğimiz yıl Birleşmiş Milletler’in ateşkes ve gerilimi düşürme çağrılarının çoğunu desteklerken Husiler reddetti. Husiler bu çağrılara Yemen’deki yeni saldırılara ve önceki gece Suudi Arabistan’a karşı yapılan terörist eylemlere yanıt verdiler. Bu savaşa son vermenin zamanı geldi, ancak bu sadece Husilerin, çatışmayı azaltmaya yönelik kademeli bir süreç üzerinde çalışan Birleşmiş Milletler ve temsilcisi ile işbirliği yapmayı kabul ederse gerçekleşebilir” ifadelerini kullandı. Sullivan, ABD’nin bu siyasi çabaların ‘tamamen’ arkasında durduğunu vurgulayarak, ülkesinin ortaklarının kendi bölgelerini Husi saldırılarına karşı savunmalarına tam destek sağlamaya devam edeceğini söyledi. Uluslararası toplumu da bu konuda ABD’yi takip etmeye çağırdı.
Yemen hükümeti, İran destekli terörist milislerinin Suudi Arabistan’daki sivillere ait nesneleri ve ekonomi ve enerji tesislerini kasıtlı olarak bombalamasını sert ve güçlü bir şekilde kınadı. Yemen Dışişleri ve Gurbetçi İşleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Husi milislerin Yemen krizini sona erdirmek, kapsamlı ve sürdürülebilir bir siyasi çözüme ulaşmak üzere sarf edilen tüm bölgesel ve uluslararası çabaları ve girişimleri reddeden saldırgan bir yaklaşımının olduğu ve terörist eylemlerde bulunduğu vurgulandı.
Husi saldırıları, Mısır, Bahreyn, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Irak, Ürdün, Pakistan ve Cibuti’nin yanı sıra İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Arap Birliği, Arap Parlamentosu ve Arap İçişleri Bakanları Konseyi tarafından kınandı. Bu ülkeler ve kuruluşlar, Riyad’ın ülke güvenliğini, istikrarını ve topraklarındaki vatandaşlarının ve sakinlerinin güvenliğini korumak üzere attığı tüm adımları desteklediklerini ve Riyad ile dayanışma içinde olduklarını ifade ettiler.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistin ve Lübnan'ın yanındayız… İran'a yönelik saldırıları reddediyoruz

TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistin ve Lübnan'ın yanındayız… İran'a yönelik saldırıları reddediyoruz

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, ülkesinin İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını kesin bir dille reddettiğini ve Suudi Arabistan'ın Lübnan'a ve topraklarının korunmasına verdiği desteği yineledi. Muhammed bin Selman ayrıca, ülkesinin, İsrail'in Lübnan topraklarını hedef alan askeri operasyonlarını şiddetle kınadığını ve Lübnan'ın güvenlik ve istikrarının tehdit edilmesini, toprak bütünlüğünün ihlal edilmesini ve vatandaşlarının yerlerinden edilmesini reddettiğini ifade etti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman bugün başkent Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz adına sizleri ikinci ülkeniz olan Suudi Arabistan'da ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu zirve, İsrail'in kardeş Filistin halkına yönelik hukuksuz saldırılarının devam etmesi ve bu saldırıların kardeş Lübnan'a karşı genişlemesi ışığında bir önceki ortak zirvenin devamı olarak düzenleniyor” ifadelerini kullandı.

Nsnnsn
 Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, ülkesinin İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği ve çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 150 binden fazla şehit, yaralı ve kayıp verilmesine neden olan soykırımı kınadığını ve kategorik olarak reddettiğini yineledi.

İsrail'in masum insanlara karşı işlediği suçları sürdürmesinin, Mescid-i Aksa'nın kutsallığını ihlal etmeye devam etmesinin ve Filistin Yönetimi'nin tüm Filistin topraklarındaki önemli rolünü baltalamasının, Filistin halkının meşru haklarının elde edilmesi ve bölgede barışın tesis edilmesine yönelik çabaları boşa çıkaracağını vurguladı.

Veliaht Prens ayrıca, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) Filistin topraklarında yardım çalışmaları yürütmesinin ve insani yardım kuruluşlarının Filistin halkına yardım sağlamasının engellenmesini de kınadı.

Nxmmxj
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'ne başkanlık ediyor. (SPA)

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan’ın, devam eden İsrail saldırganlığının feci insani sonuçlarının üstesinden gelmeleri için Filistin ve Lübnan'daki kardeşlerine verdiği desteği bir kez daha teyit etti. Uluslararası toplumu, İsrail'in Filistin ve Lübnan'daki insanlara yönelik saldırganlığını derhal durdurarak ve İsrail'i İran’ın egemenliğine saygı göstermeye mecbur bırakarak uluslararası barış ve güvenliği koruma sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkelerimiz, İsrail'in haksız saldırganlığını kınamak ve Filistin davasının merkeziliğini teyit etmek üzere uluslararası düzeyde ortak hareket ederek önemli adımlar atmışlardır. Daha fazla barışsever ülkeyi Filistin devletini tanımaya teşvik etmeyi başardık. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun Filistin'i BM'ye tam üye olarak kabul eden kararlarında ifade edildiği üzere Filistin halkının haklarını desteklemek ve Filistin topraklarındaki yasadışı İsrail işgaline son verilmesini talep etmek üzere uluslararası arenayı harekete geçirdik. Ayrıca Avrupa Birliği (AB) ve Norveç ile ortaklaşa İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’u başlattık ve kısa bir süre önce Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde ilk toplantısını gerçekleştirdik. Diğer ülkeleri de bu koalisyona katılmaya çağırıyoruz.”

Jsjsjj
Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'nden (SPA)

Muhammed bin Selman, “Bul perspektiften hareketle, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik ortak çabalarımızı sürdürmenin önemini ve Lübnan devletinin tüm toprakları üzerindeki egemenliğini koruma ihtiyacını teyit ediyor ve bu zirvenin hepimizin arzuladığı hedeflere ulaşılmasına katkıda bulunmasını dört gözle bekliyoruz” dedi.

50'den fazla ülkenin lider ve temsilcilerinin katılımıyla bugün Riyad'da başlayan İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi, Gazze Şeridi ve Lübnan'da ateşkese ulaşmanın yollarını görüşmek üzere bir yıl önce Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Ortak Zirvesi’nin devamı niteliğinde.

İsrail'in Filistin toprakları ve Lübnan'a yönelik saldırılarının yanı sıra bölgedeki gelişmeleri de ele alacak olan liderlerin Sudan krizinin insani yansımaları ve Kızıldeniz'deki Husi tırmanışı gibi diğer konulara da dikkat çekmesi bekleniyor.

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin halkının, yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump yönetimine ‘Filistin halkına adaletli davranan ve bağımsız devletlerini kurma haklarını veren ciddi bir barış sürecine girmesi için’ elini uzattığını söyledi.

Filistin’in Başbakanlık görevinin yanı sıra Dışişleri Bakanlığı görevini de yürüten Mustafa, dün Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi kapsamında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette verdiği röportajda, Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüm dosyasında Suudilerin üstlendiği önemli role övgüde bulundu. Mustafa, iki devletli çözümün ilk toplantısına 90 ülke ve BM’nin katılmasının, ‘Suudilerin Filistin halkını desteklemek için üstlendiği liderlik rolünün öneminin bir göstergesi’ olduğunu vurguladı.

Geçtiğimiz yıl gerçekleşen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde alınan kararla oluşturulan bakanlar komitesini, İİT-Arap Birliği zirveleri tarihindeki en başarılı komite olarak nitelendiren Filistin Başbakanı, bazı kararların alındığını ve bazı kararlardan ise vazgeçildiğini, ancak bu komitenin göreve geldiğinden beri sürekli hareket ve faaliyet içinde olduğunu, bölgesel ve uluslararası alanda olumlu etkileşim yakaladığını açıkladı.

Diğer yandan Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Dr. Fuad Hüseyin, Gazze Şeridi ve Lübnan'da devam eden savaş nedeniyle bölgedeki çatışmaların yayılma riskinin halen yüksek olduğunu belirterek, bu durumun başka bölgelerde başka savaşlara yol açabileceği, bunun da bölge ve dünyada güvenlik ve barışı tehdit ettiği uyarısında bulundu.

Şarku’l Avsat'a verdiği röportajda, bölgenin içinden geçtiği tehlikeli ve hassas koşullar nedeniyle zirvenin toplanmasının gerekli olduğunu belirten Hüseyin, Suudi Arabistan'a bu zirveye öncülük ettiği, yönettiği ve sponsor olduğu için teşekkür etti. Hüseyin ayrıca, İran'ın, ülkesinin topraklarını İsrail'i hedef almak için kullanmayacağını açıkça taahhüt ettiğini söyledi.