Kuveytli politikacı Abdullah el-Nibari yaşamını yitirdi

Nibari, kendisine suikast girişiminde bulunan saldırganı affetmişti

Kuveytli politikacı Dr. Abdullah el-Nibari (Şarku’l Avsat)
Kuveytli politikacı Dr. Abdullah el-Nibari (Şarku’l Avsat)
TT

Kuveytli politikacı Abdullah el-Nibari yaşamını yitirdi

Kuveytli politikacı Dr. Abdullah el-Nibari (Şarku’l Avsat)
Kuveytli politikacı Dr. Abdullah el-Nibari (Şarku’l Avsat)

Kuveytli politikacı ve eski parlamenter Dr. Abdullah el-Nibari, verdiği uzun hastalık mücadelesinin ardından dün 85 yaşında yaşamını yitirdi.
Kuveyt Demokratik Forumu’nun kurucularından olan Nibari, önde gelen Kuveytli siyasi figürlerden biriydi.
Nibari, 1964-1966 yılları arasında kariyerinin ilk yıllarında Kuveyt Merkez Bankası bünyesindeki Araştırma ve Denetleme Departmanı’nda çalıştı.
1966-1968 yılları arasında Ulusal Petrol Şirketi Yönetim Kurulu Sekreterliği görevini yürüten Nibari, 1968-1971 yılları arasında Ulusal Petrol Şirketi’nde Planlama ve Arama Dairesi Başkanlığı yaptı.
Ülkede sivil toplum kurumlarının kurulmasıyla ilgilenen Nibari, Kuveyt Ekonomi Derneği, Kuveyt Mezunlar Derneği, Kuveyt Kamu Fonlarını Savunma Derneği ve İnsan Hakları Derneği dahil olmak üzere kamu yararına olan birçok derneğin kurulmasına katkıda bulundu.
1967’deki Kuveyt Ulusal Meclisi seçimlerine ilk kez katıldı, ancak seçimleri kaybetti. 1975 seçimlerinde meclise giren Nibari, 1981 ve 1985 seçimlerinde koltuğunu kaybetti.
1992, 1996 ve 1999 seçimlerinde meclise yeniden giren Nibari, 2003 ve 2006 seçimlerinde ise başarılı olamadı.
Nibari, 6 Haziran 1997’de eşi Faryal ile evlerine dönerken, iki araçla düzenlenen suikast girişimine maruz kaldı. Kendisi sol omuzu ve çenesinden yaralanırken, eşi omzundan vuruldu.
Suikast girişimi, siyasi olarak gergin bir atmosferde gerçekleşti. Dönemin Ulusal Meclis Başkanı Ahmed Sadun, ‘kamu parasını çalan’ kişileri suikast girişiminin arkasında olmakla suçladı.
Nibari, 2014 yılında Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed’in tavsiyesi üzerine kendisine suikast düzenlemeye çalışanları affettiğini belirtti.
Şubat 2015’te, Nibari ile kendisine suikast düzenlemeye çalışan Selman er-Rumi arasında bir uzlaşma oturumu düzenlendi.
Rumi, Nibari ve eşinden özür dileyerek, kendisini müebbet hapis cezasından kurtarmaları nedeniyle teşekkür etti.



Rahman'ın misafirleri, Akabe Cemresi'ne taş atıyorlar

Rahman'ın misafirleri, bu sabahı şafak vakti Mina'ya vardıklarında Cemretü'l-Akabe'ye taş atıyorlar (Fotoğraf: Beşir Salih)
Rahman'ın misafirleri, bu sabahı şafak vakti Mina'ya vardıklarında Cemretü'l-Akabe'ye taş atıyorlar (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Rahman'ın misafirleri, Akabe Cemresi'ne taş atıyorlar

Rahman'ın misafirleri, bu sabahı şafak vakti Mina'ya vardıklarında Cemretü'l-Akabe'ye taş atıyorlar (Fotoğraf: Beşir Salih)
Rahman'ın misafirleri, bu sabahı şafak vakti Mina'ya vardıklarında Cemretü'l-Akabe'ye taş atıyorlar (Fotoğraf: Beşir Salih)

Hacılar, bugün şafak vakti, Zilhicce ayının onuncu günü, sevinç ve coşku içinde, Allah'ın onlara Arafat'ta durma şerefini bahşetmesinden sonra, haccın en önemli kısmını yerine getirip, Allah'ın koruması altında “Muzdelife”de gecelediler.

Suudi Arabistan hükümeti, misafirlerin inanç dolu bir ortamda rahat ve huzur içinde ibadetlerini yerine getirebilmeleri için çeşitli alanlarda entegre ve kapsamlı bakım hizmetleri sunmaktadır.

Mina'ya vardıklarında, hacılar Peygamber Efendimiz'in sünnetine uyarak Akabe taşını attılar. Ardından bugün içinde kurbanlarını kesip başlarını kazıttılar, Kabe'yi tavaf ettiler ve Safa ile Merve arasında sa'y yaptılar.

Mina'da hacılar, hac ibadetlerini tamamlamak için birkaç gün daha kalırlar. Bu günlerde Allah'ı çok anar, hac ibadetini kendilerine bahşettiği için şükrederler ve üç taş atma ritüelini tamamlarlar. Önce küçük taş, sonra orta taş ve en son büyük taş olmak üzere her birine yedi taş atarlar.

Mina'da hacılar ibadetlerini yerine getirmeye devam ediyor, Teşrik günlerini geçiriyor, Allah’ı ​​sık sık anıyor ve Hacc'ı kendilerine bahşettiği için O'na şükrediyorlar. Daha sonra en küçüğünden başlayarak, sonra ortadaki ve en son olarak en büyüğü olmak üzere, her biri yedi çakıl taşıyla üç Cemarat'ın taşlanmasını tamamlıyorlar.

Rahman'ın misafirlerinin gelişi, Allah'ın şefkati ve hac ibadetini yerine getirenlerin gayretleri ile huzur ve sükunet içerisinde gerçekleşti ve bu durum hacıların rahat bir şekilde hareket etmesine, ibadetlerini kolaylıkla ve güvenle yerine getirmelerine vesile oldu.