Tunus Cumhurbaşkanı Said: E-istişareye yarım milyondan fazla kişi katıldı

Protestocular, Tunus'un başkentinde yürüyüşe katıldı (DPA)
Protestocular, Tunus'un başkentinde yürüyüşe katıldı (DPA)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı Said: E-istişareye yarım milyondan fazla kişi katıldı

Protestocular, Tunus'un başkentinde yürüyüşe katıldı (DPA)
Protestocular, Tunus'un başkentinde yürüyüşe katıldı (DPA)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, pazar günü kapanan "ulusal halk istişareleri" adıyla başlatılan e-istişareye ülkede yarım milyondan fazla kişinin katıldığını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Said, 20 Mart 1956 Bağımsızlık Günü dolayısıyla televizyonda canlı yayınlanan konuşmasında, "Hafife alma, çarpıtma ve engellemelere rağmen e-istişareye yarım milyondan fazla kişi katıldı." dedi.
Sanal ortamda yapılan çalışmayı benzersiz ve tarihi bir çalışma olarak niteleyen Said, buna muhalefet eden kesimler için "bu tarihi çabayı nasıl aşağılayıp, değersiz göstereceklerine dair hiçbir delil ortaya koyamadıklarını" öne sürdü.
Ülkenin geleceğine ilişkin umutlu olduğunu belirten Said, şunları söyledi:
"Gelecek 25 Temmuz'da siyasi rejimin ne şekilde olacağına ilişkin herkesin görüşünü açıklayacağı referandum yapılacak. Sonra bir komisyon referandum sonuçlarını hak ve özgürlüklerin korunduğu hukuki bir metinde düzenleyecek ve halk 17 Aralık'ta seçimlerde sözünü söyleyecek. Yeni bir Tunus ve yeni bir cumhuriyet için çabalıyoruz. Hiç şüphesiz Tunus halkı sağlam adımlarla yolunda ilerlemeye başladı."
Daha önce söz konusu e-istişare çalışmalarını AA muhabirine değerlendiren Tunuslu siyaset uzmanları, katılımın utanç verici şekilde düşük olduğunu, katılımın bu şekilde düşük seyretmesinin Cumhurbaşkanı Said’in yürüttüğü siyasi sürecin meşruiyetine zarar vereceğini dile getirmişti.
Tunus Cumhurbaşkanlığı, 21 Ekim 2021'de yaptığı açıklamada, halkı demokratik dönüşüm sürecine dahil etmek için ulusal diyalog kapsamında "elektronik istişareler" yapılacağını duyurmuştu. "e-Ulusal İstişare Kapısı" adıyla 2 Ocak'ta resmen sanal ortamda başlatılan sürecin 20 Mart'a kadar devam edeceği bildirilmişti.



İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
TT

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera vilayeti kırsalında yer alan Yermuk Havzası'ndaki çeşitli noktaları işgal etti.

Suriye devlet televizyonu, ‘İsrail güçlerine ait altı aracın Dera'nın batısındaki Yermuk Havzası'nda bulunan Saysun köyüne girdiğini’ duyurdu.

Ahrar Horan Topluluğu internet sitesi, ‘üç araçtan oluşan bir İsrail kuvvetinin Yermuk Havzası'ndaki Ayn Zikr köyünün eteklerinde bulunan devrik rejim güçlerinin 112. Tugayı’na ait eski bir askeri alana girdiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, İsrail güçlerinin söz konusu bölgeye girmesi, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından gerçekleşen ikinci ihlal. Zira daha önce de askeri bölgeye girmişler ve içinde sabotaj ve buldozer operasyonları gerçekleştirmişlerdi.

Suriye devlet televizyonunun haberine göre İsrail güçleri, 2 Temmuz'da Kuneytra'nın güneyindeki Mezraa el-Basali'de gözaltına aldıkları üç Suriye vatandaşını birkaç saat sonra serbest bıraktı.

İsrail ordu güçleri çarşamba günü güney Kuneytra kırsalındaki bir çiftliğe saldırı düzenleyerek üç vatandaşı gözaltına aldı; Tel Aviv bu kişilerin İran'la bağlantılı olduğunu iddia etti.

28 Haziran'da bir İsrail ordu gücü güney Kuneytra kırsalındaki Ruveyhine köyünü işgal ederek evlerde arama yaptı ve evlerin içini tahrip etti.

Dera 24 televizyon kanalı, iki tank ve iki araçtan oluşan bir İsrail gücünün köye girdiğini ve bazı evlerde arama yaptığını bildirdi.

İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları Esed rejiminin devrilmesinden sonra önemli ölçüde arttı. İsrail ordusu Suriye ordusuna ait askeri mevzileri hedef alarak buraları imha etti. İsrail ayrıca, Şam, Kuneytra ve Dera kırsalında kara saldırılarıyla eş zamanlı olarak tampon bölgeyi kontrol altına aldı, ardından sınır bölgelerinde operasyonlar düzenlemeye başladı.