İran asıllı Avustralyalı Evin Hapishane’sinde vefat etti

Şükrullah Cebali. (Uluslararası Af Örgütü)
Şükrullah Cebali. (Uluslararası Af Örgütü)
TT

İran asıllı Avustralyalı Evin Hapishane’sinde vefat etti

Şükrullah Cebali. (Uluslararası Af Örgütü)
Şükrullah Cebali. (Uluslararası Af Örgütü)

Devrim Muhafızlarına yakın bir İranlı vekil, Tahran'ın İran asıllı İngiliz mahkumların serbest bırakılması ve eski bir borcun geri ödenmesi için koşulların belirlenmesinin ardından İran asıllı iki İngiliz mahkumun serbest bırakılacağını aktardı. Söz konusu açıklamayla eş zamanlı olarak İran doğumlu Avustralyalı Şükrullah Cebali'nin ailesi,  Şükrullah’ın sağlığının kötüleştiğine dair yapılan uyarılardan bir hafta sonra Tahran'daki Evin Hapishanesi'nde öldüğünü duyurdu.
Cebali’nin oğlu Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, babasının vefat ettiğini, onun için hiçbir şey yapılmadığını ve meselenin siyasi değil sivil olduğunu dile getirdi. Konuyla ilgili İran veya Avustralya makamlarından ise yorum yapılmadı.
Cebali, mali bir anlaşmazlık nedeniyle 4 ila 6 yıl hapis cezası aldığı  iki ayrı davayla karşı karşıyaydı. Uluslararası Af Örgütü’nün geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamaya göre Cebali’yi kovuşturanlardan birinin siyasi ve güvenlik kurumlarıyla bağlantıları olduğu, yetkililerin kendisine avukat belirlemesine izin vermediği ve konsolosluk hizmetlerini alamadığına inanılıyor. İran kaynakları, söz konusu suçlamalardan birinin Devrim Muhafızları istihbarat servisinden gelen bir şikayetin ardından yapıldığını dile getirdi.
Farsça yayınlanan bir açıklamada, İranlı yetkililerin 82 yaşındaki Cebali'yi özel tıbbi bakımdan mahrum bırakarak hayatını riske attıkları iddia edildi. Açıklamada, Ocak 2020’de felç geçirmeden önce sağlığının kötüleşmesinin ardından hastaneye kaldırılan Şükrullah Cebali birkaç saat sonra ise hücreye geri götürüldüğü bildirildi. İranlı yetkililer geçtiğimiz ocak ayına kadar Cebali’ye ilaç vermemekle suçlandı. Gözaltı koşullarında işkencenin yanı sıra insan hakları ihlallerinin yapıldığı vurgulandı Ayrıca İran Cumhuriyet Savcısı’nın Cebali’yi serbest bırakmak için 70 milyar İran riyali (290 bin dolar) talep ettiği ancak bu miktarın ailesi tarafından ödenemeyeceği kaydedildi.
Daha önce İran’da cezaevinde yatmış olan Avustralyalı akademisyen Kylie Moore-Gilbert da Twitter hesabından şu açıklamada bulundu:
“Şükrullah Cebali vefat etti. İran'ın Evin Hapishanesi’nde tutulan yaşlı bir Avustralya vatandaşıydı. Ailesi aylardır sağlığına ilişkin uyarılarda bulundu. Ancak bir sağlık izni ya da tatil ayarlanmadı. Bu trajik. Ölüm nnlenebilirdi.”
Cebali’nin ölüm haberi, İran'da tutuklu bulunan Nazanin Zaghari-Ratcliffe ve Anuşe Aşuri’nin serbest bırakılmasından sonra geldi. Her iki tutuklu da İngiliz hükümetinin 16 Mart’ta Tahran’a 476 milyon euro borcunu ödedikten sonra serbest bırakıldı.
İran Devrim Muhafızları’nın parlamentodaki önde gelen milletvekillerinden İsmail Kosari, İngilizlerin bazı vatandaşlarını rehin almalarına karşılık Ratcliffe ve Aşuri’yi casus olarak tutukladıklarını aktardı. Kosari daha önce yaptığı bir açıklamada, İngilizlerin borçlarını ödedikleri takdir her iki mahkumu da serbest bırakacaklarını bildirmişti.
Aşuri’nin ailesi, İran’da 5 yıl hapis yattıktan sonra serbest bırakılan çocuklarının geri dönüşünü garanti altına almak için İranlı yetkililere 27 bin sterlin (36 bin 500 dolar) ödediklerini söyledi.
Tahran yönetimi, Nazanin Zaghari-Ratcliffe ve Anuşe Aşuri’nin hapisten çıktığı gün ABD vatandaşlığı da bulunan İranlı Murat Tahbaz’ı geçici olarak serbest bıraktı. Ancak 48 saat sonra yeniden Evin Hapishanesi’ne gönderdi. İngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü cuma günü yaptığı açıklamada, Tahran'ın Londra'ya Tahbaz'ın ‘elektronik bileklikle’ hspiahaneye iade edildiğini’ söylediğini açıkladı.
AFP’ye konuşan Tahbaz’ın kardeşi “Murad, İngiltere doğumlu ve aynı zamanda ABD vatandaşlığına sahip. Serbest bırakıldı ancak özgürlüğüne kavuşamadı” açıklamasında bulundu. Ailesinin ABD’li yetkililere güvendiğini ve İngilizlerden yardım umduklarını belirten Murad’ın kardeşi, hayal kırıklığı yaşadıklarını kaydetti.
Ailesinden yapılan açıklamada Tahbaz'ın kanser nedeniyle acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyduğu bildirildi.

 



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.