Petrol fiyatları Rusya-Ukrayna savaşı ve Suudi Arabistan petrol tesislerine düzenlenen saldırılar nedeniyle yükseldi

Panama'da bir benzin istasyonu (AFP)
Panama'da bir benzin istasyonu (AFP)
TT

Petrol fiyatları Rusya-Ukrayna savaşı ve Suudi Arabistan petrol tesislerine düzenlenen saldırılar nedeniyle yükseldi

Panama'da bir benzin istasyonu (AFP)
Panama'da bir benzin istasyonu (AFP)

Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 111,50 dolardan işlem görüyor.
Cuma günü 109,59 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 107,93 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 09.29 itibarıyla kapanışa göre yüzde 3,31 artışla 111,50 dolar oldu. Aynı dakikalarda Batı Teksas türü ham petrolün varili 106,82 dolardan alıcı buldu.
Fiyatlardaki yükselişte, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Suudi Arabistan'ın petrol tesislerine düzenlenen saldırıların yol açtığı arz endişeleri etkili oldu.
ABD başta olmak üzere, Rusya-Ukrayna Savaşı'na ilişkin diplomasi ve yaptırım adımları gündemin odağındaki yerini koruyor. ABD Başkanı Joe Biden, Rusya-Ukrayna savaşı gündemiyle çarşamba günü Brüksel'e gidecek. Perşembe günü NATO zirvesi, G7 zirvesi ve Avrupa Konseyi zirvesine katılacak Biden, ardından Polonya ziyaretini gerçekleştirecek.
Bu görüşmelerin, Rusya'ya yönelik yaptırımların genişletilebileceği ve petrolde tedarik sıkıntısı yaşanabileceği endişelerini artıracağı tahmin ediliyor.
Öte yandan, Suudi Arabistan petrol tesislerine patlayıcı yüklü insansız hava araçlarıyla (İHA) düzenlenen saldırılar da arz endişelerini artırarak fiyatların yukarı yönlü seyrini destekledi.
Yemen'de hükümet güçlerine destek veren Arap Koalisyonu Sözcüsü Turki el-Maliki dün yaptığı açıklamada, Husilerin Suudi Arabistan'ın güneyine gönderdiği 9 İHA ile bir balistik füzenin düşürüldüğünü duyurmuştu.
Suudi Arabistan resmi ajansı SPA da Enerji Bakanlığı yetkililerine dayandırdığı haberinde, İran destekli Husilerin cumartesi gecesi Cazan'daki petrol ürünleri dağıtım istasyonuna, pazar sabaha karşı da Yanbu Doğalgaz Santrali ve ardından Yanbu Aramco Sinopec Rafineri Şirketi'ne İHA saldırısı düzenlediğini aktarmıştı.
Bakanlık yetkilileri, saldırının rafinerinin üretim seviyesinde geçici bir düşüşe neden olduğu ve bu açığın stoklarla telafi edileceğini belirtmişti.

Çin'deki Kovid-19 vaka sayısı talep endişelerini artırıyor
Dünyanın ikinci en büyük petrol tüketicisi Çin'de günlük Kovid-19 vaka sayısının 2020'nin başında, salgının en yoğun hissedildiği günlerdeki seviyelerde seyretmesi de piyasalarda talep endişelerini artırıyor ve fiyatların yükselişini baskılıyor.
Kovid-19 salgınında ilk vakaların görüldüğü Çin'de bir yılı aşkın sürenin ardından virüse bağlı ilk can kaybı yaşandı.
Brent petrolde teknik olarak 111,80 ile 114,09 dolar aralığının direnç, 109,51 ile 107,22 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.



ABD Hazine Bakanı: Çin'in hazine tahvillerini silah olarak kullanma riski yok

Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)
Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)
TT

ABD Hazine Bakanı: Çin'in hazine tahvillerini silah olarak kullanma riski yok

Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)
Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)

ABD Hazine Bakanı Scott Besant dün yaptığı açıklamada, tahvil piyasasındaki dalgalanmaya rağmen Çin'in Hazine tahvillerini ülkeye karşı bir silah olarak kullanması korkusunu küçümsedi ve Pekin'in elinde bulundurduğu devasa tahviller yoluyla ABD'ye ekonomik zarar verme riski olmadığını söyledi.

Besant Yahoo Finance'e verdiği bir röportajda, “Hazine tahvilleri belli bir seviyeye ulaşırsa ya da Federal Rezerv (ABD merkez bankası) yabancı bir varlığın- ben buna düşman demezdim ama yabancı bir varlığın- siyasi kazanç için ABD devlet tahvili piyasasını silah olarak kullandığına ya da istikrarsızlaştırmaya çalıştığına inanırsa, eminim ortak harekete geçeriz ama henüz böyle bir şey görmedik,” dedi. Besant “Güçlü bir araç setimiz var” ifadesini kullandı.

Çin, ocak ayında yaklaşık 761 milyar dolar değerinde tahvil ile Japonya'dan sonra ABD devlet borçlarının en büyük ikinci yabancı sahibi konumunda.

Besant, “(Çin) Hazine tahvillerini satsaydı, yuan satın almak zorunda kalacaktı ve bu da para birimini güçlendirecekti (bu da Çin ihracatının dış pazarlarda rekabet avantajını kaybetmesine neden olacaktı)” dedi. “Tam tersini yaptı” diyen Besant, satışın Çin'in ekonomik çıkarına olmadığını ifade etti.

ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin tüm ticaret ortaklarına yönelik daha geniş kapsamlı karşılıklı gümrük vergilerinin bir parçası olarak bu yıl Çin mallarına yüzde 145 gümrük vergisi getirdi. Bu durum Pekin'in alay ve eleştirilerine yol açmış, Pekin de ABD mallarına uygulanan gümrük vergilerini %125'e çıkararak karşılık vermişti. Pekin, Trump'ın gümrük vergisi stratejisini Besant'ı çok üzecek şekilde “şaka” olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg TV’den aktardığına göre Besant kanala verdiği bir röportajda “Bu bir şaka değil. Bunlar gerçekten büyük rakamlar" demişti. Besant, ABD ile Çin arasındaki herhangi bir müzakerenin “tepeden”, yani Trump ve Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile yapılması gerektiğini ifade etti.