Irak Başbakanı Kazımi: Siyasetçiler hükümeti kurmakta acele etmeli

Kazımi, Necef’teki dini mercinin projesini üstlendiği Musul kentindeki hastanenin açılışını gerçekleştirdi.

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi dün Musul’da yeni hastanenin açılışını yaptı (Başbakanlık)
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi dün Musul’da yeni hastanenin açılışını yaptı (Başbakanlık)
TT

Irak Başbakanı Kazımi: Siyasetçiler hükümeti kurmakta acele etmeli

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi dün Musul’da yeni hastanenin açılışını yaptı (Başbakanlık)
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi dün Musul’da yeni hastanenin açılışını yaptı (Başbakanlık)

Irak’ta görev süresi sona eren Başbakan Mustafa el-Kazımi, dün ziyaret ettiği Ninova vilayetinden bir dizi siyasi mesajlar verdi. Kazımi siyasi parti ve gruplara, ülkedeki ‘siyasi tıkanıklığı aşmak’ ve aylardır geciktirilen hükümeti kurma sürecinde ilerleme kat edilmesi için ciddi bir çalışma ortaya koyma çağrısında bulundu. Irak Başbakanı, hükümetin kuruluş sürecinin önünde hükümet kurma konusunda anlaşma sağlanmasını engelleyen siyasi anlaşmazlıklardan ve çatışmalardan oluşan halen uzun bir yol olduğunu ifade etti.
Kazımi dün (cumartesi) Ninova vilayetinin kent merkezi Musul’un batı yakasında 220 yataklı Betül Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Hastane binasının inşa projesini Irak Sağlık Bakanlığı ve Ninova İl Sağlık Müdürlüğü ile işbirliği içinde hayata geçiren Necef’teki dini merciye teşekkür eden Kazımi, bu projenin “Iraklıların ülkelerini inşa etme konusundaki işbirliğini gösterdiğini” söyledi. Haziran 2014’te DEAŞ örgütünün kontrolüne giren ve 2017’de Irak hükümet güçlerinin örgütü hezimete uğratarak kontrolünü geri aldığı Musul kentinin batı yakası örgüte karşı yürütülen savaş sırasında ağır hasarlar aldı.
Kent halkı yeniden imar projelerinin hayata geçirilmesi noktasında yaşanan gecikmeden dolayı şikayetçi. Bu durumu itiraf eden Kazımi, “Son yıllarda geciken birçok sağlık projesi var. Ancak hükümet şartlara rağmen Irak vilayetlerinin genelinde sağlıkla ilgili gecikmiş projelerden birçoğunu yeniden hayata geçirmeyi başardı. Devlet inşa etmemiz için vatandaşların saygınlığını korumaya ihtiyacımız var ve sağlık hizmetleri vatandaşların saygınlığının bir parçasıdır” dedi.
Ninova’dan Iraklı siyasi parti ve gruplara mesaj veren Kazımi, “DEAŞ’a karşı savaşın yıkıma uğrattığı bu kent, hayata yeniden dönüyor ve vilayetteki projeler ve imalathanelerle gerçekliğini yeniden canlandırabilir” diye konuştu.
Başbakanlık koltuğuna ikinci kez oturma şansı devam eden Kazımi, mevcut siyasi sıkıntılar ve donukluk nedeniyle hükümetinin karşılaştığı sorunlarla ilgili önemli mesajlarını vermek için Ninova vilayetini seçti. Irak Başbakanı, ülkede yapılan son seçimin üzerinden 6 ay geçmesi sebebiyle siyasi partilere yeni hükümeti kurma sorumluluğunu hatırlattı.
Kazımi siyasi partilere seslenişinde sert bir üslup benimseyerek şunları kaydetti:
“Bu kadar tolerans ve tembellik yeter. Bugün tüm Irak’a itibarını geri kazandırmak için birlikte çalışmalı ve bizi bu siyasi tıkanıklığa götüren tüm duraklarda durmalıyız. Yeniden gözden geçirmeli, Anayasa’yı yeniden yazmak için bir komite kurmalı ve Irak’ın inşasındaki birçok çarpık noktayı düzeltmeliyiz. Siyasi güçler rehavet tehlikesine karşı dikkatli olmalı. İnsanlara hizmet etmeye çalışmamız için onların saygınlığını düşünmeliyiz. Görev ve yetkilerini yerine getirecek bir hükümetin kurulması için çok çalışmak gerekir. Bir sonraki
aşama kazanımlar aşaması olacak. Bu hükümet, Irak ekonomisini çöküşten kurtarmayı başardı. Iraklılar olarak takım ruhu içinde birlikte çalışmalıyız. Irak’tan başka seçeneğimiz yok. Ona hizmet etmeliyiz. Biz bugün Hüseyniye Türbesi, Sağlık Bakanlığı ve Ninova Vilayeti arasındaki bir işbirliği modeliyle, Iraklıların ülkelerini inşa konusunda birçok krizi aşabileceklerini kanıtlayan bir modelle karşı karşıyayız.”
Gıda malzemeleri ve emtia fiyatlarında vatandaşları rahatsız eden yüksek artışlara da değinen Kazımi, “Rusya-Ukrayna savaşı ve bazı durumlarda ikiye katlanan gıda malzemelerinin fiyatlarındaki artış sebebiyle dünyanın zor ve karmaşık koşullardan geçtiğini Iraklılara hatırlatırım. Fakat hükümet bütçe olmamasına rağmen fiyat kontrolü için vatandaşı destekleyici kararlar aldı. Vatandaşın fiyat artışlarının sonuçlarından etkilenmemesi için gümrük ve bazı vergileri durdurduk” dedi. Hükümetin aldığı tedbirler mevcut fiyat artışlarının direncini sınırlı ölçüde önleyebildi.
Kazımi dün öğleden sonra Musul’daki kültürel mekanları ziyaret ederek, Eski Musul’daki imar çalışmalarını yerinde inceledi. Kazımi kültürel, sanatsal ve gençlik etkinliklerini desteklemeye dönük çabaların karşı karşıya kaldığı engelleri kaldırma talimatı verdi. Irak Başbakanı Musul’un bazı mahallelerinde ve bölgelerinde yaptığı gezintiler sırasında kent sakinleriyle bir araya gelerek onların talep ve şikayetlerini dinledi. Kazımi ayrıca Musul’un ormanlık bölümünü ziyaret ederek bölge sakinleriyle öğle yemeği yedi.



Bir gözü savaşta, diğer gözü kaderinde olan Gazze’nin ‘kafa karışıklığı’

Hamas'a göre Gazze'de ateşkes umutları giderek azalıyor (AFP)
Hamas'a göre Gazze'de ateşkes umutları giderek azalıyor (AFP)
TT

Bir gözü savaşta, diğer gözü kaderinde olan Gazze’nin ‘kafa karışıklığı’

Hamas'a göre Gazze'de ateşkes umutları giderek azalıyor (AFP)
Hamas'a göre Gazze'de ateşkes umutları giderek azalıyor (AFP)

İzzettin Ebu Ayşe

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in İran'a karşı başlattığı saldırıdan önce, ABD, İsrail, Hamas ve İran arasında Gazze konusunda geniş kapsamlı müzakereler yürütüldüğünü açıklamıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da Gazze'de tutulan rehinelerin durumuyla ilgili ciddi ilerlemeler kaydedildiğini doğruladı.

Ancak İsrail'in İran'a sert bir askeri darbe indirmesi, Gazze meselesinin çözülmesine ve ateşkes anlaşmasına varılmasına katkıda mı bulunacak, yoksa bölgedeki ateşkes müzakerelerini olumsuz yönde mi etkileyecek?

Darbe öncesi çabalar

İsrail, İran'ı 7 Ekim 2023 saldırılarını finanse etmekle suçluyor. Bu suçlamayı dayandırdığı nedenlerden biri Hamas Hareketi’nin Tahran'ın bölgedeki uzantılarından biri olarak görmesi ve Hamas ile İran arasında uzun soluklu ve güçlü ilişkiler olmasıdır.

Mevcut bilgilere göre ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Filistin asıllı Amerikalı akademisyen ve siyasi aktivist Bishara Bahbah, İsrail İran'a ağır bir darbe indirmeden önce, ABD ile İran arasında İran’ın nükleer programına ilişkin müzakerelerle eş zamanlı olarak Gazze konusunda bir anlaşma metni üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmışlardı. Bu çabalar, ABD ile İran arasındaki müzakerelerle eş zamanlı olarak yürütülüyordu.

İsrail'in İran'a yönelik askeri saldırısı öncesinde, arabulucular Katar ve Mısır, ABD ile Gazze ve İran meselelerine dair görüşmeler yaptılar. Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, Washington ile Tahran arasındaki müzakerelerin gelişmeleri ve Gazze'deki savaşı sona erdirecek bir anlaşmaya varılması için Witkoff ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Tüm bu çabalar, Katar'ın Witkoff'un ateşkes önerisine ilişkin yenilikçi ve değiştirilmiş bir formül sunmasının ardından gerçekleşti. O sırada Hamas'ın geçici lideri Halil el-Hayya, "Gazze'deki savaşı durdurmaya yönelik bir dizi fikir aldık. Witkoff'un önerisine açığız. Ancak savaşı kalıcı olarak sona erdirmek ve İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesini sağlamak için daha güçlü güvenlik garantileri gerekiyor” açıklamasında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre bu çabalar Tahran'ın doğrudan bilgisi dahilinde gerçekleştirildi. Trump, ilk kez Gazze'de ateşkes dosyasına doğrudan müdahale ederken bunu, “Gazze şu anda bizim, Hamas ve İsrail arasında yürütülen büyük müzakerelerin ortasında ve İran da bu müzakerelere katılıyor. Gazze'de neler olacağını göreceğiz. Rehineleri geri almak istiyoruz” şeklindeki heyecan verici açıklamasıyla duyurdu.

Ardından Netanyahu, esir takası ve Gazze'deki ateşkes müzakerelerinde önemli ilerleme kaydedildiğini söyledi ve ardından üst düzey bakanlarıyla bir toplantı yaptı. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar, rehinelerle ilgili anlaşmayı sağlamaya kararlı olduklarını ve ilerleme kaydedildiğini söyledi.

İsrail şartlarını koyuyor

Ancak İsrail'in İran'a saldırmasının ardından Gazze dosyasıyla ilgili tüm bu gelişmelere endişeyle bakılırken, Hamas bu eksene olan bağlılığını yeniden teyit etti ve tutumunda değişiklik yapmadı. Hamas liderlerinden İzzet Rişk, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının tehlikeli olduğunu, bölgede patlamaya yol açabileceğini ve bunun Netanyahu'nun bölgeyi açıkça bir savaşa sürükleme konusundaki kararlılığını yansıttığını söyledi.

İsrail'in saldırısı, Gazze'deki savaşın gidişatını etkiliyor. Siyasi ve askeri gözlemciler, savaşın gidişatı ve ateşkesin Tahran ile Tel Aviv arasındaki askeri gelişmelere bağlı olarak değişebileceğini ve bir anlaşmaya varılabileceği gibi, tarafların tutumlarının sertleşebileceğini belirtiyorlar.

Siyasi araştırmacı Macid Ebu Herbid, değerlendirmesinde şunları söyledi:

“İsrail, bölgede zaferler kazandığına ve İran'a karşı ezici bir galibiyet elde ettiğine inanıyor. Bu durum Netanyahu'yu, kazanan tarafın şartları belirlediği kuralına göre şartlarını ve taleplerini sertleştirmeye iten bir coşkuya kapılmasını sağlarken Gazze konusunda yenilgiye uğradığına inandığı Hamas'ın bu şartlara uyması gerektiğini düşünüyor.”

Ebu Herbid, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hamas her şeyi kaybettiğini düşünüyor olabilir ve bu yüzden tek seferde kapsamlı bir anlaşma imzalamakta ısrarcı bir tutum sergileyebilir. Bu durum toprak üzerindeki kontrolünü kaybettikten sonra kaybedecek başka bir şeyi kalmadığından kaynaklanıyor."

Ebu Herbid'e göre İsrail'in İran'a yönelik saldırıları Gazze dosyası üzerinde hızla etkili olmayacak. Yani ne Hamas ateşkes için acele edecek ne de İsrail anlaşmaya varmak ve rehinelerin serbest bırakılması için acele edecek. Siyasi araştırmacı, her iki tarafın da önceliklerini değiştirmek için Tahran'daki çatışmalardaki gelişmeleri beklediğini belirtti.

“İran ateşkesi engelleyebilir”

Askeri bilimler alanında öğretim görevlisi Muaviye Vasif ise İsrail ile İran arasındaki gerginliğin Gazze'deki ateşkes sürecine hizmet etmediğini söyledi. Vasif’e göre Netanyahu, Tahran'ı vurma planlarıyla meşgulken, Hamas durumu izliyor ve müzakere edecek birini bulamıyor. Bu yüzden Gazze'deki durum olduğu gibi kalabilir.

Vasif, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Trump'ın açıkladığına göre İran, İsrail ile Hamas arasında Gazze konusunda yürütülen görüşmelere dahil olduğundan, herhangi bir öneriyi reddederek Hamas’ı etkileyecektir. Ayrıca ABD ile yürüttüğü görüşme ve müzakerelerde şartlarını sertleştiriyor ve bunları hiçbiri, kısa süreliğine de olsa bir ateşkese varılmasını isteyen Gazze halkının yararına olmayacak.”

Hamas'ın şu anda zayıf bir konumda olduğunu ve Tel Aviv'in İran'la savaşla meşgul olması nedeniyle İsrail'e Gazze'de ateşkes için baskı yapamayacağını söyleyen Vasif, Tahran'daki gerginliğin Gazze'deki çatışmaları hafifletebileceğini, ancak Netanyahu'nun şu anda zafer kazandığına inandığı için ateşkes görüşmelerini etkilemeyeceğini belirtti.

Güvenlik araştırmacısı Vail el-Mubeyyed ise farklı bir görüşe sahip. İsrailli bakanların İran'a yönelik saldırıyla meşgul oldukları bir ortamda Netanyahu'nun Gazze'deki ateşkes dosyasını gündeme getirebileceğini söyleyen Mubeyyed, “Tel Aviv hükümetindeki aşırı sağcı bakanlar İsrail'in Tahran'a yönelik saldırılarıyla meşguller ve şu an Gazze ile ilgili hiçbir şeye karşı çıkmıyorlar. Bu yüzden yakında Gazze'de bir ateşkes sağlanabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Hamas ne düşünüyor?

Hamas'a göre Gazze'de ateşkes umutları yok oluyor. Hamas liderlerinden İzzet Rişk, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının Gazze'deki sükuneti bozduğunu, Netanyahu'nun kibirli bir tavır sergilediğini ve Gazze'deki krizi kasıtlı olarak derinleştirerek bölgedeki gelişmelerle ilişkilendirdiğini söyledi.

İran’a yönelik saldırının Gazze'ye bazı yansımaları söz konusu ve Netanyahu, Hamas'ın müzakere turlarında gösterdiği esnekliğe rağmen savaşı sona erdirmek istemiyor. İsrail'e göre Gazze'deki savaşın sona ermesi bölgesel meselelerle ilişkili ve Tel Aviv bölge haritasını kendi istediği şekilde yeniden çizmeyi planlıyor. Gazze'de olanlar da bu planın sadece bir parçası.