Lübnan Başbakanı Mikati Şarku’l Avsat’a konuştu: Lübnan Körfez girişimini memnuniyetle karşıladı

Lübnan Başbakanı Mikati; yaşanan olumsuzlukların bir an önce kapanmasını umuyorum

Lübnan Başbakanı Necib Mikati. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı NNA)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı NNA)
TT

Lübnan Başbakanı Mikati Şarku’l Avsat’a konuştu: Lübnan Körfez girişimini memnuniyetle karşıladı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı NNA)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı NNA)

Lübnan’ın Arap ülkeleriyle, özellikle Körfez ülkeleriyle ilişkileri, niyetlerin test edilmesi aşamasından geçiyor. Lübnan Başbakanı Necip Mikati, Lübnan-Arap ülkeleri ilişkilerindeki olumsuzluk sayfasının kapatılmasını sağlayacak bir atılım gerçekleşmesini, böylelikle Lübnan halkının çektiği acıların hafifletilmesini umduğunu söyledi. Mikati’nin, Kuveyt Dışişleri Bakanı Ahmed Nasır el-Muhammed es-Sabah'la yaptığı telefon görüşmesinin odağında da bu husus bulunmaktaydı. Kuveyt Beyrut Büyükelçisi Abdul’al el-Kanai, ‘görüşmenin olumlu olduğunu ve yakın gelecekte sonuç vermesini’ umduklarını belirtti.  
Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan Lübnan Başbakanı Necip Mikati, Kuveyt Dışişleri Bakanlığı tarafından Lübnan’a iletilen ‘Körfez ülkeleri girişimini’ memnuniyetle karşıladıklarını kaydetti. Suudi Arabistan’ın, Lübnan'da yürütülen insani projelerin finansmanı konusunda bir bütçe hazırlamış olmasından ötürü müteşekkir olduklarını ifade etti. 
Mevcut ekonomik kriz nedeniyle devlet olanaklarının kısıtlı olduğuna işaret eden Mikati, Suudi Arabistan’ın, temel eğitim faaliyetleri ve sağlık hizmetleri alanlarında kamu desteği alamayan ihtiyaç sahiplerine doğrudan destek verecek olmasının son derece olumlu bir adım olduğunu vurguladı. Suudi Arabistan’ın ilk etapta Kral Selman Yardım Vakfı aracılığıyla 36 milyon dolarlık yardım bütçesini onayladığını, böylelikle resmi olmayan insani yardım kuruluşlarına finansman sağlanmasının başlatıldığını ifade etti. Kral Selman Vakfı’nın ihtiyaç alanlarını tespit etmek için çalışma başlattığını, Suudi devletinin daha fazla yardım yapma eğiliminde olduğuna inandığını söyledi.  
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah ile Paris'te bir araya gelen Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, mali kriz içindeki Lübnan'da yürütülen birçok insani yardım projesinin finansmanı konusunda anlaşmaya varmıştı. Bu kapsamda hastanelere ve sağlık merkezlerine dernekler ve insani kuruluşlar aracılığıyla doğrudan destek sağlanabilecek. Koronavirüs pandemisiyle mücadelede sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için kullanılacak yardımlar aynı zamanda, zor durumdaki kişilere gıda ve bebek maması sunan kurumların finansmanına da katkı verecek. 
Lübnan hükümetinin, başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm Körfez ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmek istediğine vurgu yapan Mikati; ‘’Lübnan hükümeti, tüm Körfez ülkeleriyle iyi ilişkiler geliştirmek istiyor, eski sorunları kapatmak, işbirliğini etkinleştirmek ve güçlendirmek için kararlıyız. Lübnan tüm Arap ve uluslararası kararlara içtenlikle bağlıdır. Bu temelde ülkemizin istikrarını korumayı, barış ve sükûnet ortamını bozmak isteyenleri engellemeyi başlıca görevimiz olarak görüyoruz” dedi.  
Mikati, hükümetinin, Lübnan’ın, Körfez ülkeleriyle olan tarihi ilişkilerini istikrarsızlaştırabilecek herhangi bir siyasi, askeri, güvenlik ve medya faaliyeti için bir merkeze dönüşmesine izin vermeyeceğini vurguladı. Körfez ülkelerinin güvenliğini önemsediklerini belirten Mikati: ‘’Uyuşturucu maddelerinin Lübnan üzerinden Körfez ülkelerine sokulmasını engellemek için elimizden geleni yapıyoruz. Birçok captagon üretim tesisini yok ettik. Ancak Körfez ülkeleriyle kaçakçılıkla mücadele noktasında koordinasyonu arttırmalıyız. Hava, kara ve deniz sınırlarını kaçakçılara tamamıyla kapatmalıyız” diye konuştu.  
Mikati, hükümetin, özellikle bölgeyi istikrarsızlaştırmak ve Arap Körfezi ülkelerinin güvenliğini tehdit etmek için terör eylemlerini finanse etmek için kullanılanlar olmak üzere, finans ve bankacılık kanallarının kara para aklama amacıyla kullanılmasını önleme konusunda ciddi olduğunu kaydetti.  
Paris’in, Lübnan-Körfez ilişkilerin güçlendirilmesi hususunda gösterdiği çabaları takdir ettiklerini söyleyen Mikati, tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin, Lübnan’ın istikrarını desteklemesi ve insani yardımlarda bulunmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Lübnan’ın bir ada üzerinde doğal Arap çevresinden uzakta yaşama niyeti olmadığını belirten Mikati, asla kardeş Arap ülkelerinin iç işlerine müdahale etmek gibi bir amaç taşımadıklarını söyledi.
Lübnan'ın Körfez ülkeleriyle ilişkilerindeki duraklamanın bir an önce son bulmasını ve ilişkilerin daha da güçlenerek devam etmesini umduklarını belirten Mikati, “Kral Selman Vakfı’nın yardımları, krizin aşılmaya başlandığını teyit ediyor, bizler bu ilişkinin daha da ilerletilmesini temenni ediyoruz. Tarihsel bağlarımız da bunu gerektiriyor. Şu anda ilişkilerimizi güçlendirme yolundaki iyi niyetlerimizin testi aşamasındayız. Umarım kötü günler bir an önce geride bırakılır ve birlikte geleceğe bakarız” dedi.  
(Dürzi) İlerici Sosyalist Parti’den üst düzey bir yetkili, Körfez-Lübnan ilişkilerindeki iyileşmeden mutluluk duyduğunu söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan yetkili, “Başta Suudi Arabistan olmak üzere, Körfez ülkelerindeki Arap kardeşlerimize güvence vermek için temasları arttırmalıyız. Körfezdeki kardeşlerimiz, mevcut hükümetin, geçmişte yaşanan olumsuzlukları ortadan kaldırmak için elinden gelen çabayı göstereceğinden emin olmalılar. Lübnan’ın Körfez ülkelerinin güvenlik ve istikrarını hedef alan güçler için bir platforma dönüşmesine izin verilmeyecektir” diye konuştu.  
Mevcut atmosferin son derece hassas olduğuna dikkat çeken yetkili, “İyi niyet gösterileri somut adımlarla desteklenmelidir. Bunun sorumluluğu da hükümet ve başkanındadır. Şu ana kadar gözlemlediğimiz kadarıyla hükümet ilişkileri onarmak için önemli bir çaba sarf ediyor. İran destekli Hizbullah’ın politikaları ilişkilerin kötüleşmesine neden olmuştu, hükümetin kendini bu politikalardan nasıl kurtarabileceğini bekleyip göreceğiz. Başkanımız Velid Canbolat’ın talimatlarıyla, hükümetin Körfez-Lübnan ilişkilerini düzeltme girişimini tamamıyla destekliyoruz” ifadelerini kullandı.  
Lübnan’daki Suudi Arabistan Büyükelçisi Buhari ve Kuveyt Büyükelçisi Kanai ile temas halinde olduğunu belirten yetkili, Körfez ülkelerinin Lübnan’la ilgili özel gündemlerinin olmadığını, sadece Lübnan’ın istikrarını önemsediklerini ve toplumsal barışın zedelenerek kaos yaşanmasından endişe ettiklerini ifade etti.  



Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
TT

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, dün yaptığı açıklamada hükümetin HDK ile ordu arasında yaşanan ‘yıkıcı savaşı sona erdirmeyi amaçlayan tüm yapıcı çabalara açık’ olduğunu söyledi.

Reuters'ın haberine göre Orgeneral Burhan, ABD Başkanı Joe Biden'ın çatışan taraflara müzakerelere yeniden başlamaları için yaptığı çağrıya verdiği yanıtta “Halkımızın acılarını hafifletecek ve Sudan'ı güvenlik, istikrar, hukukun üstünlüğü ve demokratik güç devri yoluna sokacak barışçıl bir çözüm aramak için tüm uluslararası ortaklarla birlikte çalışmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Başkan Biden dün çatışan tarafları, 2023 nisanından bu yana devam eden ve on binlerce insanın ölümüne ve ülkenin kıtlığın eşiğine gelmesine neden olan savaşı sona erdirmek üzere müzakerelere yeniden başlamaya çağırdı. Biden, Sudan’ın batısındaki Darfur’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında şiddetli çatışmaların yeniden başlamasından günler sonra yaptığı açıklamada, “Sudanlıların çektiği acıların sorumluluğunu taşıyan çatışan tarafları (Sudan ordusu ve HDK) güçlerini geri çekmeye, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmaya ve bu savaşı sona erdirmek için müzakerelere yeniden katılmaya çağırıyorum” dedi.

Cumartesi günü, HDK'nın ülkenin güneybatısındaki el-Faşir’in kontrolünü ele geçirmek için saldırı başlatmasıyla şehirde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

El-Faşir, geçtiğimiz mayıs ayından bu yana kuşatma altına almış olmasına rağmen HDK’nın ele geçiremediği Darfur eyaletinin beş şehrinden sadece biri.

Biden yaptığı açıklamada kuşatmanın son zamanlarda ‘yoğunlaştırılmış bir saldırıya’ dönüşmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre Biden, savaşın başlamasından bu yana sivillere yönelik zulümlere atıfta bulundu.

Darfur Valisi Minni Minawi, geçtiğimiz hafta ordunun HDK tarafından el-Faşir'e yapılan ‘büyük bir saldırıyı’ püskürttüğünü ve HDK'nın ilerleyerek kentteki askeri mevzileri ele geçirdiğini açıkladı. Sudan, geçtiğimiz yıl nisan ayından bu yana Orgeneral Abdulfettah el-Burhan komutasındaki ordu ile eski yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu liderliğindeki HDK arasında devam eden bir savaşa sahne oluyor.

ABD Başkanı, salı günü yaptığı açıklamada, Sudan’daki savaşın ‘dünyanın en kötü insani krizlerinden birini’ yarattığı uyarısında bulunarak yaklaşık ‘10 milyon insanın’ yerinden edildiğini söyledi.

ABD, 14 Ağustos'ta Sudan’a insani yardımların ulaştırılmasının kolaylaştırılması ve ateşkesin sağlanması için İsviçre'de müzakereler başlattı.

Müzakereler, başladıktan yaklaşık on gün sonra ateşkes konusunda bir anlaşma sağlanamadan sona erdi. Ancak çatışan taraflar iki önemli koridor üzerinden güvenli ve hiçbir engelleme olmadan insani yardımların ulaştırılmasını sağlamayı taahhüt etti.

ABD'nin Sudanlı sivillere iki yıl içinde toplam 1,6 milyar dolarlık yardımda bulunduğunu hatırlatan Biden, “Açıkça söylemeliyim ki ABD, özgürlük, barış ve adaleti hak eden Sudan halkına olan bağlılığından vazgeçmeyecek. Çatışmanın tüm taraflarına şiddete son vermeleri çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı, her iki tarafın da Sudan'ın tüm bölgelerine insani yardımların herhangi bir engelleme olmadan ulaştırılmasına derhal izin vermesi gerektiğinin altını çizdi.