ABD, Yemen'deki taraflara "KİK'in diyalog girişimi fırsatını değerlendirme" çağrısı yaptı

ABD, Yemen'deki taraflara "KİK'in diyalog girişimi fırsatını değerlendirme" çağrısı yaptı
TT

ABD, Yemen'deki taraflara "KİK'in diyalog girişimi fırsatını değerlendirme" çağrısı yaptı

ABD, Yemen'deki taraflara "KİK'in diyalog girişimi fırsatını değerlendirme" çağrısı yaptı

ABD, Yemenli taraflara, Körfez İşbirliği Konseyinin (KİK) diyalog girişimi fırsatını değerlendirme çağrısında bulundu.
ABD'nin Yemen Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Cathy Westley, Twitter hesabından mart ayı sonlarında KİK'in girişimiyle Yemenli taraflar arasında gerçekleştirilmesi planlanan görüşmelere ilişkin bir mesaj yayımladı.
Westley, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da 29 Mart-7 Nisan'da düzenlenecek Yemen-Yemen diyaloğuna ev sahipliği yapacak KİK girişimini takdir ettiğini belirtti.
ABD'li yetkili, tüm Yemenlilere, "BM Yemen Özel Temsilcisi'nin (Hans Grundberg) çabalarını geliştirme ve KİK'in bu girişim fırsatını değerlendirme" çağrısında bulundu.
Westley, KİK'in Yemen halkına yönelik desteğinin, barış, istikrar ve müreffeh bir geleceğin anahtarı olacağını kaydetti.

- KİK'in girişimi
KİK Genel Sekreterİ Nayif el-Hacraf, 17 Mart Perşembe günü, Yemenli taraflar arasında ateşkes sağlanması amacıyla 29 Mart-7 Nisan tarihleri arasında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da müzakerelerin yapılacağını duyurmuştu.
Hacraf, KİK ev sahipliğinde gerçekleştirilecek bu müzakerelere, Yemen'deki tüm tarafların katılması çağrısında bulunmuştu.
Yemen Cumhurbaşkanlığı, KİK'in ülkedeki tarafları diyalog için Riyad'da bir araya getirme girişimini memnuniyetle karşıladığını açıklarken, İran destekli Husiler ise diyaloğa katılmak için "savaşa katılmayan tarafsız bir ülkede" olması şartını öne sürmüştü.

- Yemen'deki iç savaş
İran destekli Husiler, Yemen'de Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor.
Yemen hükümeti ise Mart 2015'ten bu yana Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri tarafından destekleniyor.
BM raporlarına göre çatışmaların patlak vermesinden 2021 yılının sonuna kadar Yemen'deki savaş nedeniyle doğrudan ve dolaylı olarak 377 bin kişi hayatını kaybetti.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP