Batı’nın Rusya’ya yaptırımları Rus milliyetçiliğini yükseltiyor

Paylaşılan acılar Rusları kızdırırken, karşılık verme arzusu yaratıyor ve hükümetlerinin yanında yer alma olasılığını artırıyor

Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna’da en güçlü imha silahlarını kullandığı amansız bir savaşa öncülük ediyor (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna’da en güçlü imha silahlarını kullandığı amansız bir savaşa öncülük ediyor (Reuters)
TT

Batı’nın Rusya’ya yaptırımları Rus milliyetçiliğini yükseltiyor

Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna’da en güçlü imha silahlarını kullandığı amansız bir savaşa öncülük ediyor (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna’da en güçlü imha silahlarını kullandığı amansız bir savaşa öncülük ediyor (Reuters)

Tarık eş-Şami
McDonald’s restoranları, 1990’da Moskova’da ilk kez açıldığında yeni Batı yanlısı Rusya döneminin bir simgesiydi. Ancak bu dönem, Moskova’nın Ukrayna’yı işgal saldırılarından sonra uygulanan yaptırımların bir parçası olarak Batılı markaların Rusya’yı topluca terk edişiyle. Batı’nın ‘istenen etkiyi yaratacağına ve Rusların Devlet Başkanı Vladimir Putin’e karşı darbesine neden olacağına’ inandığı ekonomik darboğaz sonucunda ise Rus milliyetçiliği yayılıyor.
Peki tarih, Rusların 20. yüzyıl boyunca kargaşa, istikrarsızlık ve sert sosyal deneyimler ortasında yaşama yetenekleri hakkında ne diyor?

Markanın ayrılışı
Putin, ‘Hipersonik’ (sesten beş kat daha hızlı) ve uzun menzilli füzeler gibi güçlü imha silahlarını kullandığı Ukrayna’da amansız bir savaşa öncülük ederken, savaşın cehenneminden komşu ülkelere kaçan mültecilerin sayısı da artıyor. Ancak Rusya’dan kaçış ve toplu göç sürecinde başka bir şey daha var ki, bu da 1990’da ABD merkezli McDonald’s restoranlarının başkent Moskova’da ilk şubelerini açmasıyla Rusya’ya ilk kez giren Batılı markaların ülkeyi topluca terk edişi. McDonald’s’ın gelişi, Sovyetler Birliği’nin ve komünist rejiminin çöküşünden bir yıl önce Batı yanlısı yeni bir Rusya’nın ve 64 yıllık bir varlığın ardından Demir Perde’nin bir simgesiydi.
Ancak bu dönem ve otuz yılı aşkın bir süredir Batı’ya tanık olduğu geniş açıklık, Putin’in 24 Şubat’ta komşusu Ukrayna’yı işgal etmeye karar vermesinin ardından, birkaçı faaliyete devam etse de farklı alanlarda yaygınlaşan yüzlerce Batılı markanın geri çekilmesiyle aniden sona erdi. Araştırmacılara göre yatırımların neden olduğu ekonomik boğulma, Batı’nın ‘Rusya’nın genişlemesini ve Ukrayna’ya saldırısını’ reddetmesinin doğrudan bir sonucu olarak, Rus milliyetçiliğinin hızla yayılmasına yol açtı.

Yaptırımların hedefi
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Batı, Rusya’yı cezalandırarak, sadece Başkan Putin’in mali çevresine baskı yapmakla kalmayıp, yaptırımların yol açtığı korkunç ekonomik krize de son vermeyi amaçlıyor. Aynı zamanda Rus sokaklarında savaşa karşı baskıların artması umuduyla sıradan vatandaşa mümkün olan en büyük zararı vermeyi hedefliyor. Putin’i savaşın gidişatını değiştirmeye, artan gıda, temel ürünler, elektrikli ev aletleri, arabalar ve ilaçlarla vatandaşın hissetmeye başladığı yaptırımları hafifletebilecek bir ateşkes veya hızlı bir barış anlaşması kabul etmeye zorlamak da bu amaçların arasında yer alıyor. Öyle ki şubelerini kapatan ve piyasadan çıkan Batılı markaların ortadan kalkmasıyla birlikte iş kaybı riski de artmış durumda.
Rusya Merkez Bankası, ekonominin yüzde sekiz küçülmesini beklerken öyle görünüyor ki birçok Rus, sosyal medya iletişimlerinin etkisi, seyahat edememe ve artan izolasyon duygusu da dahil olmak üzere yaşam biçimlerinden vazgeçmek zorunda kaldı. ABD ve Batı Avrupa ülkeleri de istenen etkiyi yaratabileceğini düşündükleri ekonomik ve psikolojik acıyı artırmak için bahis oynuyorlar.

Rusların kalıcı acısı
Bununla birlikte Colorado Eyalet Üniversitesi’nde kültürel ve uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Julia Hörhager, yaptırımların Batı’nın istediği etkiyi yaratmayacağı, çünkü Rusların kargaşa ve istikrarsızlığa alışkın olduğunu belirtti. Hörhager, Rusların 20. ve 21. yüzyılın başlarında sert toplumsal tecrübelere katlandığını hatırlattı. Ayrıca Rusya, Birinci Dünya Savaşı’ndan yoksullaşarak çıktı. Bolşevikler 1917’de Çar yönetimini vahşice devirerek, altmış yıldan fazla süren uzun bir Sovyet komünist yönetimi dönemini başlattı ve devrimci dava adına, siyasi düşmanlarını bastırmak için sert yöntemler kullandı.
Birçok akademik çalışma, Bolşeviklerin ‘devletin çıkarları uğruna bireyin çıkarlarının feda edilmesi gerektiğine inandıklarını gösteriyor ve bu durumu, kutsal bir toplumsal misyon olarak tasvir ediyorlar. 1929 yılında özel mülkiyet kaldırıldı ve siyasi liderler Sovyet devletine mutlak itaati emrettiler. Josef Stalin (1917 - 1956), milyonlarca insanı Gulag zorunlu çalışma kamplarına sürgün ederek ve birçoğunu soğukkanlılıkla infaz ederek Stalinizm’i inşa etmeye çalıştı. Kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere her Rus vatandaşının acı verici bir fedakârlık yapmasını gerektiren İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesine kadar muazzam insan ıstırabına ve can kaybına yol açan tarımsal ve endüstriyel programlar ortaya koyuldu.
Savaşın sonlanmasının ardından Sovyetler Birliği, vatandaşlarının seyahat etmesini ve Batı ile iletişim kurmasını engelleyen Demir Perde olarak tanımlanan şeyi inşa etti. Sovyet devletinin ABD etkisi karşısında komünist etkisini genişletme girişimleri, Soğuk Savaş’a yol açtı, silahlanma ve ordu harcamalarını artırdı. Bu da Sovyet lideri Mihail Gorbaçov’un geç reform girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasıyla 1990 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin sancılı bir şekilde dağılmasına, ilgisizliğin ve idari yozlaşmanın yaygınlaşmasına neden oldu. Bu koşulları da yeni kurulan Rusya’daki yaygın ekonomik kargaşa, yaygın işsizlik ve yüksek intihar oranları takip etti.

Zorluklara alışmak
Güney Florida Üniversitesi’nde araştırmacı Evgeniya Pyatovskaya, Rusların yaşadığı tüm bu zorlukların, (son 20 yılda Rus yaşamının bir parçası haline gelen son moda markalar, IPhone’lar, lüks kahvelerden ve arabalardan sonra bile) son Batı ekonomik yaptırımlarının dayattığı malların yokluğundan korkmayacaklarını gösterdiğini ifade etti. Pyatovskaya, Rusların kısa bir süre içerisinde bunlara sahip olduklarını söylerken, bu durumun da onsuz bir hayat hayal edebilecekleri anlamına geldiğini vurguladı.
Pyatovskaya, Rusya’da lüks bir şirket olan McDonald’s restoranları da dahil olmak üzere Batı’nın yasakladığı lüks şirketlerin ve ürünlerin çoğunun ağırlıklı olarak Moskova ve komşu bölgelerde bulunduğunu ve Rusların büyük çoğunluğunun, bu şirket ve ürünleri şehirlerinde görmediğini söyledi. Araştırmacıya göre bu da Rus halkının çoğunluğunun lüks ve eğlence amaçlı mal ve ürünlere dair yaptırımlardan çok fazla etkilenmeyeceğini gösteriyor.

Mücadelelerinde birleştiler
Öte yandan tarih, herhangi bir siyasi ve ekonomik çatışmanın, özellikle ABD ve Batı ülkeleri tarafından geleneksel olarak temsil edilen ortak bir düşman karşısında Rusya’yı ve halkını birleştirdiğini söylüyor. İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş, Rus ulusunu ‘ruhunu feda eden ahlaki açıdan üstün bir ulustan oluşmuş benzersiz Sovyet kimliğinin merkezi olarak’ özveri fikri etrafında birleştirmişti.
Sovyet kimliği, Rusya da dahil olmak üzere çok çeşitli etnik kökenleri içeriyordu. Ayrıca Moskova, SSCB’nin başkenti ve Rusça da SSCB’nin resmi dili olmasına rağmen birlik, Rus dili ve kültürünün yayılması ve zorla asimilasyon yoluyla benzerlikleri dayatılan 100’den fazla farklı ulusu birleştirmiş 14 ek cumhuriyetten oluşuyordu. Dolayısıyla Sovyet kelimesi, Ukraynalılar, Ruslar, Gürcüler, Belaruslar, Ermeniler, Azeriler ve diğerleri dahil olmak üzere Sovyetler Birliği’nde yaşayan herkesi ifade ediyor.
Sovyetler Birliği, vatanseverliğin ve anavatana sadakatin bir hareketi olarak Sovyetlerin benzerliğini ve halkın ahlaki fedakarlığını yücelten bir retorik kullandı. Bunu belirten sloganları arasında, ‘Anavatanını düşün, sonra kendini düşün’ ve Slav halklarının dili olan ‘Kiril’e atıfla ‘Ben alfabenin son harfiyim’ ifadeleri yer alıyor.
Nihayetinde Rusya ve Sovyetler Birliği, yurtiçinde ve yurtdışında ve özellikle Sovyetler Birliği’nde doğup büyüyen Rus milliyetçileri açısından aynı şekilde anlaşıldı. Son zamanlarda Batı’yı kucaklayan bir Ukrayna izlemek, onlar açısından Rusya’nın Ukrayna ile birlikte giden tarihinin bir kısmından vazgeçmek anlamına geliyor.

Ters sonuç
Rus kökenli bazı göçmen akademisyenler, birçok Rus’un Ukrayna’daki savaşı reddetmesine ve kendilerini bu durumun içine çeken hükümeti desteklememelerine rağmen Batı’nın yaptırım stratejisinin geri tepebileceğini söylüyor. Ancak tüm Rusların yaptırımlardan mustarip olduğunu ve krizden etkilendiğini belirten araştırmacılar, bu nedenle ortak acılarının çok tanıdık olmalarına rağmen sonucun çok tehlikeli olduğunu ve koşulların onları kızdırdığını vurguladı. Araştırmacılara göre bazı vatandaşlar, Sovyet döneminde ortaya çıkmış Rus milli zihniyetinden kaynaklanan bu ıstıraba karşılık verme arzusuna sahip.
Bazı taraflar, Batı özgürlüklerinin Rus gençler için çekici olduğunu söylese de bu, sadece kısmen doğru olabilir. Öyle ki Ruslar, tarihsel olarak ne ifade özgürlüğüne, ne kendi kaderini tayin etme özgürlüğüne, ne din özgürlüğüne, hatta ne de sınırsız seyahat özgürlüğüne sahipti. Ama bunun karşısında Rus halkı, savaşı başlatmaya karar veren onların otokratik lideri olsa bile sabırlıdır, acıya ve ıstıraba karşı dayanıklıdır ve çoğu zaman anavatanlarına aşırı sadıktır.

Yaralı ayı
ABD’deki Colorado Üniversitesi’nden Julia Hörhager, Rusların şu an büyük bir çıkmazda olduğunu, şu anda Ukrayna’yı bombalayan ve yok eden ülkenin aynı zamanda sevgili vatanları olduğunu vurguladı. Araştırmacıya göre uluslararası toplum tarafından reddedilme duygusundan dolayı Rusların, hükümetlerinden yana olma şansları büyük ve bu durum, Batı reddi ile mücadelede ülke sanayisini ve ekonomisini yeniden canlandırma kisvesi altında Putin rejiminin güçlendirilmesine yol açabilir.
Bu çerçevede Rusya’nın yeniden ortak bir düşmanı olacak. Genellikle korkunç sonuçları olan isyan ve ayaklanma sesi azalırken, Rusların Anna Politkovskaya, Alexander Litvinenko, Boris Nemtsov ve Aleksey Navalni gibi en ünlü, öldürülen veya hapsedilen liderlerinin hikayelerini öğrettiği muhalefet duyulmayacak.
Bu nedenle Batılı ülkeler, Rusları hükümetlerini protesto etmeye teşvik etti. Batı onlarla iyi ilişkileri kestikçe durum, Ruslar için ideolojik bir çelişki haline geliyor. Çünkü Batı, bu hükümetin yaptıkları dolayısıyla insanları cezalandırıyor ve yaptırımlar vatandaşların ekonomik olarak boğulmasına neden oluyor.
Rusların dediği gibi güvenlik kuralları, Rus ayısının yuvası olan Sibirya’da bir ölüm kalım meselesi haline geldi. En önemli kurallardan biri ise ayıya her zaman bir kaçış yolu bırakmaktır. Çünkü üç durumda saldırganlaşacaktır; yaralandığında, etrafı sarıldığında ve tehdit altında yavrularını korumak zorunda kaldığında. Bu çerçevede Rus milletini temsil eden ayı da zaten yaralı ve tuzağa düşmüş durumda.



Trump-Putin zirvesi: Anlaşma yok ama ilerleme kaydedildi

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 15 Ağustos 2025 Cuma akşamı Alaska'da düzenlenen zirvenin ardından düzenledikleri basın toplantısında tokalaşırken (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 15 Ağustos 2025 Cuma akşamı Alaska'da düzenlenen zirvenin ardından düzenledikleri basın toplantısında tokalaşırken (AFP)
TT

Trump-Putin zirvesi: Anlaşma yok ama ilerleme kaydedildi

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 15 Ağustos 2025 Cuma akşamı Alaska'da düzenlenen zirvenin ardından düzenledikleri basın toplantısında tokalaşırken (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 15 Ağustos 2025 Cuma akşamı Alaska'da düzenlenen zirvenin ardından düzenledikleri basın toplantısında tokalaşırken (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında cuma akşamı gerçekleşen ve büyük ilgi gören zirvede Ukrayna'daki savaşı sona erdirecek veya ateşkes ilan ettirecek herhangi bir anlaşmayla sonuçlanmasa da iki lider de zirveyi ‘verimli’ olarak nitelendirdi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Trump’ın zirvenin ardından Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile uzun bir telefon görüşmesi yaptığı ve NATO liderleriyle görüştüğü belirtildi.

Alaska'da yaklaşık üç saat süren toplantının ardından basına kısa bir açıklama yapan iki lider, ayrıntılara girmeden belirli konularda ilerleme kaydettiklerini söylediler. İkili, soru almadı ve genellikle konuşkan olan Trump, gazetecilerin sorularını duymazdan geldi. ‘Barışa ulaşmak için çabalıyoruz’ yazan bir arka planın önünde duran Trump, “Bazı ilerlemeler kaydettik” dedi. ABD Başkanı, “Anlaşma sağlanana kadar anlaşma olmamıştır” diye ekledi.

Görüşmelerin, Trump'ın zirve öncesinde belirlediği hedef olan ve son 80 yılda Avrupa'nın en kanlı savaşında ateşkesin sağlanması yönünde somut adımlar atılmasını sağladığına dair herhangi bir işaret yoktu.

Ancak, Reuters'ın haberine göre 2022 yılında Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden bu yana Batılı liderler tarafından dışlanan Putin için, ABD Başkanı ile yüz yüze oturmak bile bir zafer sayılıyor.

frgt
ABD Başkanı Donald Trump, 15 Ağustos 2025 Cuma akşamı Alaska'daki zirvenin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile konuşurken (AFP)

Trump, zirvenin ardından Fox News'ten Sean Hannity'ye, Putin ile ilerleme kaydettikten sonra Çin'in Rusya’dan petrol satın alması nedeniyle bu ülkeye gümrük vergisi uygulamayı erteleyeceğini söyledi.

Ancak, Rusya’dan büyük miktarda petrol satın alan bir diğer ülke olan Hindistan'dan bahsetmedi. ABD, Hindistan'ın ürünlerine toplamda yüzde 50 gümrük vergisi uyguladı ve bunun yüzde 25'i Rusya'dan petrol satın aldığı için uygulanan bir ceza.

Trump, bugün yaşananlar nedeniyle Çin'e uygulanan gümrük vergileri hakkında, “Şu an bu konuyu düşünmek zorunda olmadığımı düşünüyorum” dedi. Trump, “İki veya üç hafta sonra bu konuyu düşünmek zorunda kalabilirim, ancak şu anda bu konuyu düşünmemize gerek yok” diye ekledi.

Trump, Moskova’ya yaptırım uygulayacağı tehdidinde bulunmuştu ancak Putin'in bu ayın başlarında Trump'ın ateşkes için belirlediği son tarihi görmezden gelmesine rağmen şimdiye kadar bu tehdidini gerçeğe dönüştürmedi.

Şarku’l Avsat’ın Fox News’ten aktardığı röportajda Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında bir zirve düzenlenmesini de öneren Trump, kendisinin de bu görüşmeye katılabileceğini ilave etti. Zirveyi kimin düzenleyeceği veya tarihi hakkında ise daha fazla ayrıntı vermedi.

Putin, daha önce gazetecilere yaptığı açıklamada Zelenskiy ile görüşme konusunda herhangi bir açıklama yapmadı. Ukrayna ve Avrupalı müttefiklerinin ABD-Rusya müzakerelerinin sonuçlarını yapıcı bir şekilde kabul etmelerini ve ‘ortaya çıkan ilerlemeyi engellemeye’ çalışmamalarını beklediğini söyledi.

Moskova'nın uzun vadeli barışa ulaşmak için savaşın ‘temel nedenlerinin’ ortadan kaldırılması gerektiğini bir kez daha yineleyen Putin, bunlar ortadan kalmadan ateşkesi reddetmeye devam edeceğini ima etti.

Kiev, savaşın başlamasından bu yana Rusya Devlet Başkanı Putin ile bir ABD başkanının ilk buluşması olan zirveye ilişkin henüz herhangi bir yorumda bulunmadı.

“ABD Başkanı Donald Trump: “Anlaşmaya çok yaklaştığımızı düşünüyorum... Ukrayna bunu kabul etmeli. Belki hayır diyecekler.” Hannity, Zelenskiy'ye ne tavsiye edeceğini sorduğunda Trump, “Anlaşma sağlanmalı” dedi.

Hannity'ye verdiği röportajda Putin ile toprak takası ve Ukrayna'ya güvenlik garantisi verilmesi olasılığını görüştüğünü belirten Trump, “Bence bunlar müzakere ettiğimiz ve büyük ölçüde üzerinde anlaştığımız noktalar” dedi.

Trump, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Anlaşmaya çok yaklaştığımızı düşünüyorum... Ukrayna bunu kabul etmeli. Belki hayır diyecekler.”

Hannity, Zelenskiy'ye ne tavsiye edeceğini sorduğunda Trump, “Anlaşma sağlanmalı” dedi.

Trump, “Bakın, Rusya çok büyük bir güç, onlar ise öyle değil” diye ekledi. Analistler, savaşın her iki tarafta da binlerce sivil, çoğu Ukraynalı olmak üzere bir milyondan fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olduğunu söylüyor.

Zelenskiy, Moskova'ya resmi olarak herhangi bir toprak teslim etmeyi reddederken ABD destekli bir güvenlik garantisi almaya çalışıyor. Öte yandan Trump, Zelenskiy ve NATO liderleriyle iletişime geçerek Alaska'daki zirveyle ilgili son gelişmeleri aktardı.

Trump, cumartesi günü Washington'a geri döndü.

dfrgt

Trump ve Putin görüşmelerini sürdürürken savaş tüm şiddetiyle devam etti ve Ukrayna'nın doğu bölgelerinin çoğunda hava saldırısını haber veren sirenler çaldı. Rusya'nın Rostov ve Bryansk bölgelerinin valileri, bölgelerinin bazı kısımlarının Ukrayna tarafından insansız hava araçlarıyla (İHA) saldırıya uğradığını bildirdi.

Rusya Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Rusya Hava Savunma sistemleri gece boyunca Rusya'nın çeşitli bölgelerinde Ukrayna’ya ait 29 İHA imha edildi. İHA’lardan 10’u Rostov bölgesinde düşürüldü.

Ukrayna Hava Kuvvetleri, Sumi, Donetsk, Çernigiv ve Dnipropetrovsk bölgelerindeki cephe hatlarının gece boyunca saldırı altında kaldığını açıkladı. Açıklamada, hava savunma birimlerinin fırlatılan 85 İHA’dan 61’ini imha ettiği de belirtildi.

Yakından takip edilen zirvenin hayal kırıklığı yaratan sonu, zirvenin başlangıcındaki ihtişam ve törenlerle çelişkili bir şekilde geldi. Putin Alaska'daki hava üssüne ulaştığında Trump onu kırmızı halıda sıcak bir şekilde karşıladı. Karşılama sırasında Amerikan askeri uçakları bölgede uçuş gerçekleştirdi.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Putin hakkında Ukrayna'dan yüzlerce çocuğu sürgün etmek suretiyle savaş suçu işlediği gerekçesiyle arama kararı çıkardı. Rusya bu suçlamaları reddederken Kremlin, UCM’nin arama kararının geçersiz olduğunu belirterek reddetti. Rusya ve ABD, UCM üyesi ülkeler arasında yer almıyor.

“Trump, Putin'e “Size çok teşekkür ederim, çok yakında tekrar görüşeceğiz ve belki de çok yakında tekrar görüşürüz” dedi. Putin ise İngilizce olarak gülümseyerek “Bir dahaki sefere Moskova'da” diye cevap verdi.

Alaska zirvesine davet edilmeyen Zelenskiy ve Avrupalı müttefikleri, Trump'ın savaşı dondurarak ve Rusya'nın Ukrayna topraklarının beşte birini kontrol ettiğini -gayri resmi de olsa- kabul ederek Ukrayna'yı terk etmesinden çekiniyorlar.

Trump, cuma günü görüşmeler öncesinde bu endişeleri yatıştırmaya çalışarak, olası toprak tavizleri konusunda kararı Ukrayna'ya bırakacağını söyledi.

Trump, zirvenin başarılı olmasını sağlayacak sonuçlar sorulduğunda, gazetecilere verdiği yanıtta, “Hızlı bir şekilde ateşkes görmek istiyorum. Bugün olup olmayacağını bilmiyorum ama bugün olmazsa mutlu olmayacağım. Herkes 'bugün olamayacağını' söyledi. Ama şunu söylüyorum: Öldürmelerin durmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

tghyu78ı
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 15 Ağustos 2025 cuma akşamı Alaska'da düzenlenen zirvenin ardından ortak basın toplantısı düzenlediler (AFP)

Zirveye ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Putin'in Danışmanı Yuri Ushakov ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da katıldı.

Trump, başkanlık kampanyası sırasında Ukrayna savaşını 24 saat içinde sona erdireceğini söylemişti, ancak perşembe günü yaptığı açıklamada, bu görevin tahmin ettiğinden daha zor olduğunu kabul etti.

Trump perşembe günü yaptığı açıklamada cuma günü zirvenin iyi geçmesi halinde, Zelenskiy'nin de katılacağı ve Putin ile görüşmesinden daha önemli olacak üçlü bir zirvenin hızla düzenleneceğini söyledi.

Cuma günü yaptığı açıklamaların sonunda Trump, Putin'e “Size çok teşekkür ederim, çok yakında tekrar görüşeceğiz ve belki de çok yakında tekrar görüşeceğiz” dedi.

Putin ise gülümseyerek ve İngilizce olarak “Bir dahaki sefere Moskova'da” diye cevap verdi. Trump, ‘bu yüzden bazı eleştirilere maruz kalabileceğini, ancak bunun gerçekleşebileceğini düşündüğünü’ söyledi.

Öte yandan Zelenskiy, cuma günkü zirve öncesinde, toplantının ‘adil bir barış’ ve kendisinin de katılacağı üçlü bir görüşmenin önünü açacağını söyledi, ancak Rusya'nın savaşı sürdürdüğünü de ekledi.

Zelenskiy, Telegram uygulamasından yaptığı paylaşımda şöyle yazdı:

“Savaşı sona erdirme zamanı geldi ve Rusya gerekli adımları atmalı. ABD’ye güveniyoruz.”