4 maddede Mariupol: Liman şehri savaşta Rusya için neden önemli?

"Rusya için hem pratik hem de sembolik önemi var"

Mariupol'de Rus bombardımanı nedeniyle birçok yerleşim yeri yerle bir oldu (Reuters)
Mariupol'de Rus bombardımanı nedeniyle birçok yerleşim yeri yerle bir oldu (Reuters)
TT

4 maddede Mariupol: Liman şehri savaşta Rusya için neden önemli?

Mariupol'de Rus bombardımanı nedeniyle birçok yerleşim yeri yerle bir oldu (Reuters)
Mariupol'de Rus bombardımanı nedeniyle birçok yerleşim yeri yerle bir oldu (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat'ta verdiği askeri operasyon emriyle başlayan savaşın 27. gününde de çatışmalar devam ediyor.
Ukrayna'nın güneydoğusundaki Mariupol ise savaşın başından beri en ağır bombardımana maruz kalan şehirlerden biri oldu.
Yerel yetkililere göre bombardımanlar sonucu şehrin altyapısının yüzde 80'i kullanılmaz hale gelirken ısınma, su ve elektriğe erişim neredeyse imkansız. 
Şehirde geçen hafta çarşamba günü 1000'den fazla kişinin sığındığı bir tiyatro binası, pazar günü de yaklaşık 400 kişinin sığındığı bir sanat okulu vurulmuştu.
Daha önce Mariupol'den insani koridor açılmasına karar verilmiş ancak Rusya'nın bombardımanı yeniden başlayınca tahliyeler tamamlanamamıştı. Rusya ise ateşkes ihlâli için Ukrayna'yı suçlamıştı.
Dün Rusya Savunma Bakanlığı, şehirdeki askerlerin silah bırakması halinde Mariupol'de sivillerin tahliyesi için koridor açılabileceğini belirtmiş fakat Ukrayna teklifi reddetmişti.
Peki Mariupol, savaşta Rusya için neden bu kadar önemli?

1 - Kırım ve Donbas arasında koridor sağlayacak
Kiev Ekonomi Üniversitesi'nden Andrii Ianitskyi, "Mariupol'ün Rusya için hem pratik hem de sembolik önemi var" dedi.
Buna göre Rus birlikleri Mariupol'ü ele geçirirse, Moskova yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki Donbas bölgesiyle Rusya'nın 2014'te yasadışı şekilde ilhak ettiği Kırım'ı karadan bağlayacak bir koridor açılacak.
mariupol-google haritalar.jpg
(Google Haritalar)
Birleşik Krallık Stratejik Komutası'ndan emekli General Richard Barrons, Mariupol'ün Rus istilasında kritik önemi olduğunu söyleyerek, "Ruslar, Mariupol'deki savaşı başarılı şekilde tamamladıklarını düşündüklerinde, Rusya'dan Kırım'a kara üzerinden bir köprü inşa etmiş olacaklar ve bunu büyük bir stratejik başarı olarak görecekler" dedi.
Rus birlikleri Mariupol'ü ele geçirirse, Ukrayna'nın Karadeniz kıyısındaki sınırının en az yüzde 80'ini kontrol altına alıp ülkeyi izole ederek deniz ticaretini kesebilir.
Buna ek olarak şehrin istilada düşmesi durumunda bu bölgede konuşlanan yaklaşık 6 bin Rus askerinin de boşa çıkması söz konusu. Bu birlikler Ukrayna'nın kuzeydoğusunda Donbas bölgesindeki çatışmalarda, batıda Odessa'ya yönelik istilada ya da kuzeybatıda kalan Dnipro kentinde görevlendirilebilir.

2 - Ukrayna'nın ekonomisini darboğaza sokacak
Mariupol, Karadeniz'in kuzeydoğusunda yer alan ve Kerç Boğazı'yla Karadeniz'e bağlanan Azak Denizi'ndeki stratejik liman şehirlerinden biri.
Azak Denizi'ndeki en büyük liman niteliğinde olan Mariupol'de büyük demir ve çelik fabrikaları yer alıyor.
Ukrayna'daki çelik, kömür ve mısır ürünlerinin Ortadoğu ve başka bölgelere taşınmasında kritik öneme sahip limanın Rus istilacılar tarafından ele geçirilmesi, halihazırda zor durumdaki Ukrayna ekonomisine büyük zarar verebilir.

3 - Propaganda fırsatı
Mariupol, radikal sağcı Neo-Nazilerin de yer aldığı Azov Taburu'na ev sahipliği yapıyor. Yaklaşık 1000 üyesi olduğu düşünülen Azov Taburu, 2014'te Ukrayna'dan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden, birlikte Donbas diye nitelenen ve Rusya tarafından tanınan Donetsk Halk Cumhuriyeti'yle Luhansk Halk Cumhuriyeti birliklerinin Kiev güçleriyle çatışmalarında yer almıştı.
Ukrayna ordusunun komutası altındaki tabur, savaşta Kremlin tarafından propaganda aracı olarak kullanılmış, Putin'in "Nazilerden arındırma" için başlattığını savunduğu savaşa bir gerekçe olarak gösterilmişti.
Rus birlikler, Mariupol'ü ele geçirdiklerinde Azov Taburu'ndaki askerleri yakalarsa, bu durum devlete bağlı Rus medyasında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski hükümetini itibarsızlaştırmak için kullanılabilir.

4 - Büyük moral desteği
Mariupol'ün Rusların eline geçmesi, Putin'in Novorossiya (Yeni Rusya) söylemine de katkı sağlayabilir.
18. yüzyıldaki Rusya İmparatorluğu'na ait Novorossiya topraklarının tekrar kurulmasını öngören bu düşünceye göre Harkov, Luhansk, Donetsk, Herson, Mıkolayiv ve Odessa'nın yeniden Rusya bayrağı altında birleştirilmesi hedefleniyor.
Putin, 2014'teki bir söyleşisinde bu şehirlerin dönemin Sovyetler Birliği tarafından 1920'lerde Ukrayna'ya verildiğini fakat tarihsel olarak Ukrayna'ya ait olmadıklarını söylemişti. Rus lider, 21 Şubat'ta Donbas'ı tanıdığı açıklamada da benzer ifadeler kullanmıştı.
Ayrıca şehrin Rus istilacılar tarafından ele geçirilmesi, Ukraynalıların savaşın başından beri sergilediği direnişin kırıldığına dair bir mesaj göndermek için Kremlin'e avantaj da sağlayabilir.

Independent Türkçe, BBC, Guardian, Washington Post, Politico



Washington: Hamas’ın bazı şartlarını değiştirmesine rağmen Gazze'de ateşkes sağlanmasına yönelik çabalarımızı sürdüreceğiz

ABD Başkanı Joe Biden, görevden ayrılmadan önce kendisine siyasi bir zafer kazandıracak ve Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump'a karşı Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in şansını artıracak bir anlaşma yapmayı umuyordu. (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden, görevden ayrılmadan önce kendisine siyasi bir zafer kazandıracak ve Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump'a karşı Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in şansını artıracak bir anlaşma yapmayı umuyordu. (AFP)
TT

Washington: Hamas’ın bazı şartlarını değiştirmesine rağmen Gazze'de ateşkes sağlanmasına yönelik çabalarımızı sürdüreceğiz

ABD Başkanı Joe Biden, görevden ayrılmadan önce kendisine siyasi bir zafer kazandıracak ve Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump'a karşı Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in şansını artıracak bir anlaşma yapmayı umuyordu. (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden, görevden ayrılmadan önce kendisine siyasi bir zafer kazandıracak ve Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump'a karşı Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in şansını artıracak bir anlaşma yapmayı umuyordu. (AFP)

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby, Hamas'ı ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması konusunda bir anlaşmaya varılması için yapılan müzakereleri engellemekle suçladı.

Kirby, basın brifingi sırasında şunları söyledi: “Başkan Biden'ın yönetimi bir anlaşmaya varılıp varılamayacağını görmek için gece gündüz çalışıyor. Hamas şu anda bunun önündeki ana engel.”

Kirby, “Onlar (Hamas) esir takası anlaşmasının bazı şartlarını değiştirdiler, bu da bir anlaşmaya varmamızı zorlaştırdı. Hamas'ın öne sürdüğü yeni değişikliklere rağmen halen denemeye değer olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya baskı yapmaya ve İngiltere'nin yaptığı gibi İsrail'e silah tedarikini durdurmaya istekli olup olmadığı sorusuna Kirby, “Bu anlaşmayı sağlamaya çalışmaktan daha fazla baskı uygulamadığımız bir şey düşünemiyorum” yanıtını verdi. İngiltere Başbakanı'nın Cuma günü Beyaz Saray'a yapacağı ziyarette bir dizi dış politika konusunun ele alınacağını açıklayan Kirby, ‘İngiltere'nin İsrail'e silah tedarikini durdurmasının kendilerini ilgilendiren bir konu olduğunu’ vurguladı.

Kirby, ateşkes müzakerelerinin durduğunu belirterek, Başkan Biden'ın Ulusal Güvenlik Konseyi yetkilileriyle yapacağı toplantının Başkan'ın günlük programının bir parçası olduğunu açıkladı.

Azalan şanslar

ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve Hamas'ın elindeki esirlerin serbest bırakılması için yeni bir öneri getirme şansı azaldı. Zira Biden'ın yardımcıları arasında ‘yeni fikirlerle ilerlemek ve bunları hem İsrail'e hem de Hamas'a sunmak isteyen bir akım’ ile ‘her iki tarafın katı tutumları ışığında yeni bir öneri sunmanın bir anlamı olmadığını düşünen başka bir akım’ arasında bir tür tartışma ve bölünme var. Bu sebeple Biden yönetimi yeni bir öneri sunmayı belirsiz bir süre için erteledi.

İktidarda sadece dört ayı kalan Biden yönetimi, Beyaz Saray'dan ayrılmadan önce Biden’a siyasi bir zafer kazandıracak ve yardımcısı Kamala Harris'in Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump'a karşı seçim yarışında güçlü bir destek elde etmesini sağlayacak bir anlaşmaya varmak için yoğun bir şekilde çalışıyor.

ABD yönetimi iki aydır bir anlaşmanın yakın olduğunu ve ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns liderliğindeki ABD'li müzakerecilerin çözülmemiş konuların yüzde 90'ını hallettiklerini ifade ediyordu.

Geçtiğimiz günlerde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve CIA Direktörü William Burns, ABD'nin birkaç gün içinde yeni ve güncellenmiş bir teklif sunacağını belirterek, bunun son teklif olacağını ve yönetimin boşlukları kapatmak için çok çalıştığını ifade etti. Ancak, aralarında Amerikalı Hersh Goldberg-Polin'in de bulunduğu altı esirin Hamas tarafından öldürülmesi ve Netanyahu'nun Philadelphia Koridoru üzerinde tam İsrail askeri kontrolü talep etmesi ve Mısır'ın bunu kategorik olarak reddetmesi gibi son gelişmeler Beyaz Saray'da hayal kırıklığının artmasına neden oldu.

Başarısız girişimler

Yetkililer bir anlaşmaya varılmasının önünde pek çok engel bulunduğunu ve bunların çoğunun her iki tarafın da kabul edemediği koşullarla ilgili olduğunu açıkladı. Bir Beyaz Saray yetkilisi, yetkililerin altı esirin Hamas tarafından öldürülmesinden üzüntü ve rahatsızlık duyduklarını, ancak buna rağmen yetkililerin ve Başkan Biden'ın danışmanlarının bir anlaşmaya varmak için fırsat aramaya, Mısırlı ve Katarlı arabulucularla iletişim kurmaya, tarafların pozisyonlarını ve müzakereleri durduran konuları gözden geçirmeye ve ABD'nin pozisyonunu yeniden değerlendirmeye devam ettiklerini kaydetti.

Başkan Biden'ın anlaşmayı ilerletme arzusu ve danışmanlarının yeni önerilerde bulunmanın beyhude olacağına inanması nedeniyle bir anlaşmaya varma şansına ilişkin şüpheler önemli ölçüde arttı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, her iki taraftan da nihai bir anlaşma sağlanamaması halinde, 11 ay boyunca detaylı bir şekilde müzakere edilen şartların her an çökebileceğini kabul etti.

zxdcvf
İsrail güçleri, ateşkes anlaşmasına varma şansının azaldığı bir ortamda Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlarını sürdürüyor. (AFP)

Beyaz Saray, Hamas'ı suçlayarak, hareketin, üzerinde anlaşmaya varılan sayıdan daha fazla sayıda müebbet hapis cezasına çarptırılmış Filistinli mahkûmun serbest bırakılması için yeni taleplerde bulunduğunu ve bunun İsrail tarafınca reddedildiğini belirtti. Biden yönetimi, Katarlı ve Mısırlı arabuluculara Hamas'a taleplerini hafifletmesi için baskı yapmaları çağrısında bulundu. Yetkililer, Hamas lideri Yahya Sinvar'ın bir anlaşmaya varmak istemediğini hissettiklerini, Hamas'la müzakere etmenin imkânsız olabileceğini ve bir ateşkes anlaşmasını asla kabul etmeyeceğinden endişe ettiklerini söyledi.

Yaratıcı seçenekler

CIA Direktörü William Burns, Londra'da Financial Times'a verdiği demeçte zor kararı vermenin Sinvar ve Netanyahu'ya bağlı olduğunu söyledi. Burns, “Arabulucular yaratıcı seçenekler formüle etmek ve seçenekler sunmak için çalıştılar. Ancak nihayetinde bu bir siyasi irade meselesi” şeklinde konuştu.

dvfbtrh
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns (AP)

Netanyahu ve Sinvar'ın tehlikede olan çok fazla şey olduğunu fark etmelerini ve bir anlaşmaya doğru ilerlemeyi kabul etmelerini umduğunu söyleyen Burns, “Arabulucularla elimizden geldiğince sıkı çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü esirler ve ateşkes konusunda bir anlaşmaya varmanın alternatifi yok. Burada tehlikede olan Gazze Şeridi'ndeki tünellerde halen hayatta olan esirler ve Gazze Şeridi'ndeki masum sivillerin hayatları” ifadelerini kullandı. Burns, İngiliz mevkidaşı Richard Moore ile birlikte iki kurumun da itidal ve gerilimin azaltılması için tüm istihbarat kanallarını kullandığını vurguladı.

Kaynaklar, Başkan Biden'ın esirleri öldürmesi ve daha aşırı taleplerde bulunmasının ardından ‘Hamas'ı ödüllendiriyor ve daha fazla taviz veriyor’ gibi görünmek istemediğini belirtti.

Tek taraflı anlaşmayı dışlama

Hamas'ın elinde kalan beş Amerikalı esirin aileleri, ABD yönetimine Hamas ile ayrı bir anlaşmaya varması çağrısında bulunmuştu. Yetkililer, Hamas'ın elindeki beş Amerikalı esire karşılık ABD hapishanelerinde tutulan beş Filistinlinin takas edileceği bir liste sunmuş ve ABD yönetimi bir anlaşmaya varma fırsatlarını araştırmak üzere Katarlı yetkililerle temasa geçmişti. Ancak bu girişimlerin üzerine herhangi bir adım atılmadı.

Söz konusu takas anlaşması, sadece Amerikalı esirlerin serbest bırakılması karşılığında Hamas’ın başka taleplerde bulunması (hareketin terör listelerinden çıkarılması, Hamas liderlerinin yargılanmayacağına dair ABD garantisi talep edilmesi ve hareketin Gazze'de siyasi bir hareket haline gelmesinin sağlanması gibi) olasılıkları ve Biden yönetiminin terörist olarak gördüğü bir hareketle anlaştığı için eleştirilmesinin yanı sıra diğer İsrailli esirlerden vazgeçmesinin eleştirilmesi gibi pek çok tartışmaya yol açtı.

sxcdvfgrt
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaların ortasında Gazze Şeridi'ndeki esirlerin serbest bırakılması için Tel Aviv'de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetine karşı düzenlenen bir gösteriden (Reuters)

Yetkililer, Hamas'la tek taraflı bir anlaşmanın Biden yönetiminin ihtiyaç duymadığı bir tartışma ve eleştiri kapısı açacağını belirtti. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da esirlerin ailelerine yönetimin tüm seçenekleri değerlendirdiğini, ancak sonuçta İsrail'le bir anlaşmadan yana olduğunu söyledi.

Başkan Biden'ın bazı danışmanlarının bir anlaşmaya varmanın tek yolunun Başkan Biden'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu üzerinde daha fazla baskı kurması olduğuna inandıklarını, bunun da Başkan Biden'ın geçen hafta Netanyahu'nun bir anlaşmaya varmak için yeterince çaba sarf etmediği yönündeki yorumlarında ortaya çıktığını aktaran Washington Post, diğer yetkililerin ise Netanyahu'ya yönelik bu eleştirel yorumların, özellikle de Başkan Biden'ın güçlü etkisini kullanmak ve İsrail'e milyarlarca dolarlık ABD silahını durdurma kartını kullanmak istememesi nedeniyle, Netanyahu'nun tutumunda değişikliklere yol açacağından şüphe duyduklarını bildirdi.