Kuveyt, Lübnan hükümetinin KİK ülkeleri ile ilişkileri geliştirme taahhüdünü memnuniyetle karşıladı

Kuveyt Bayrağı (Şarku’l Avsat)
Kuveyt Bayrağı (Şarku’l Avsat)
TT

Kuveyt, Lübnan hükümetinin KİK ülkeleri ile ilişkileri geliştirme taahhüdünü memnuniyetle karşıladı

Kuveyt Bayrağı (Şarku’l Avsat)
Kuveyt Bayrağı (Şarku’l Avsat)

Kuveyt Dışişleri Bakanlığı, Lübnan Başbakanı Necib Mikati’nin, Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Dr. Ahmed Nasır el-Muhammed es-Sabah ile görüşmesinin ardından ‘Lübnan’ın Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleriyle ilişkileri geliştirmek için gerekli adımları atacağına’ dair açıklamasını memnuniyetle karşıladı.
Kuveyt Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, bu bağlamda Lübnan ve kardeş halkı için daha fazla güvenlik, istikrar ve refaha katkıda bulunacak yapıcı ve pratik eylemleri tamamlamanın sabırsızlıkla beklendiği ifade edildi.
Kuveyt’in bu ifadeleri, daha önce Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın ‘Lübnan Başbakanı’nın açıklamasında yer alan olumlu noktaların’ memnuniyetle karşılandığını bildirmesinin ardından geldi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, bu olumlu adımın Lübnan’ın Arap ve uluslararası düzeydeki rolü ve statüsünü yeniden kazanmasına katkıda bulunacağına ilişkin umudun da altını çizmişti.

Ne olmuştu?
Mikati, dün görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, hükümetin Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri ile ilişkileri geliştirmek için gerekli tüm adımları atacağını söyleyerek, Kuveyt Dışişleri Bakanı arasında gerçekleşen temasların da bu kapsamda olduğunu vurgulamıştı.
Lübnan Başbakanı, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin egemenliğini, güvenliğini ve istikrarını etkileyen, Lübnan kaynaklı tüm siyasi, askeri, güvenlik ve medya faaliyetlerinin durdurulması gerektiğini de ifade etmişti.
Mikati, Lübnan’ın KİK üye ülkelerine uyuşturucu kaçakçılığını önlemek için sınır kontrolünü sıkılaştıracağını da sözlerine eklemişti.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.