Riyad, Arap ülkelerini Riyad Küresel Yolsuzlukla Mücadele Girişimi’ne aktif olarak katılmaya çağırdı

Yolsuzlukla Mücadelede Uluslararası İşbirliğini Güçlendirme Forumu’ndan bir kesit (Fotoğraf: Salih Beşir)
Yolsuzlukla Mücadelede Uluslararası İşbirliğini Güçlendirme Forumu’ndan bir kesit (Fotoğraf: Salih Beşir)
TT

Riyad, Arap ülkelerini Riyad Küresel Yolsuzlukla Mücadele Girişimi’ne aktif olarak katılmaya çağırdı

Yolsuzlukla Mücadelede Uluslararası İşbirliğini Güçlendirme Forumu’ndan bir kesit (Fotoğraf: Salih Beşir)
Yolsuzlukla Mücadelede Uluslararası İşbirliğini Güçlendirme Forumu’ndan bir kesit (Fotoğraf: Salih Beşir)

Suudi Arabistan Denetleme ve Yolsuzlukla Mücadele Kurumu (Nazaha) Başkan Yardımcısı Dr. Nasser Aba el-Hail, Riyad Küresel Yolsuzlukla Mücadele Girişimi’nin (GlobE), yolsuzluk suçlarıyla mücadele alanında Arap ülkelerinin ortak hedeflerine ulaşmayı amaçladığını söyledi.
Aba el-Hail, Şarku’l Avsat’a yaptığı özel açıklamada, Kasım 2020’de Kral Selman bin Abdulaziz’in dönem başkanlığında G20 Grubu liderleri tarafından onaylanmasının ardından yürürlüğe giren GlobE girişiminin uluslararası toplum tarafından memnuniyetle karşılandığını vurguladı.
Nazaha Başkan Yardımcısı, New York’ta geçen Haziran ayında düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun yolsuzlukla mücadele konulu toplantısında buna atıfta bulunulduğunu ifade etti.
Suudi yetkili, dün Riyad’da düzenlenen Arap Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesine Taraf Devletler Konferansı’nın dördüncü oturum çalışmaları kapsamında yapılan ‘Yolsuzlukla Mücadelede Uluslararası İşbirliğini Güçlendirme Forumu’nda konuştu.
El-Hail, dün sona eren forumun yolsuzluk suçları ve kamu fonları ve varlıklarının geri alınması alanında önemli bir değişimi temsil ettiğine dikkat çekti.
Suudi yetkiliye göre, forum özellikle yolsuzlukla mücadelede ortak Arap eyleminin güçlendirilmesinin önemine yapılan vurgu olmak üzere çeşitli tavsiye ve önerilerle sona erdi.
Forumda, Arap ülkelerine yolsuzlukla mücadeleyle ilgilenen kolluk kuvvetlerini birbirine bağlamak için GlobE ağına aktif olarak katılma çağrısı yapıldı.
GlobE ağının yolsuzlukla mücadele ile ilgili diğer uluslararası ağlarla entegrasyonunu artırmanın önemi vurgulandı.
Nazaha Başkanı Mazen Kahmus, forumun açılış konuşmasında, Suudi Arabistan’ın Arap Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi’nin uygulanması için yeni bir mekanizma geliştirmek amacıyla 2021 yılı boyunca BM ve Arap Birliği ile ortaklaşa çalıştığını söyledi.
Kahmus, farklı ülkelerdeki yolsuzlukla mücadele kurumlarını GlobE ağına katılmaya, uzmanlıklarını sağlamaya ve bu konuda Suudi Arabistan ile çalışmaya çağırdı.
Uluslararası ve bölgesel yolsuzlukla mücadele kuruluşlarındaki uzmanlar, Suudi Arabistan’ın kamu fonlarını geri alma çabalarını desteklemek için diplomasinin rolünü etkinleştirmeye yönelik yaklaşımının, yolsuzlukla mücadeleyle ilgili kolluk kuvvetlerinin etkinliğini artırmak için önemli olduğunu vurguladı.
Egmont Finansal İstihbarat Birimleri Grubu’ndan (FIUs) Jerome Beaumont, siyasi irade olmadan teknik ve prosedürel çözümlerin etkili bir şekilde çalışamayacağına dikkat çekti.
Beaumont, Suudi hükümetinin bu tür forumlar ve girişimler yoluyla yaptıklarının, etkili bir diplomatik çalışma modelini teşvik etmek için gerekli olduğunu ifade etti.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.