Mısır ve Birleşik Krallık terör ile mücadelede koordinasyon içinde

Mısır-İngiliz Terörle Mücadele Forumu'nun faaliyetlerinden (Mısır Genelkurmay Başkanlığı)
Mısır-İngiliz Terörle Mücadele Forumu'nun faaliyetlerinden (Mısır Genelkurmay Başkanlığı)
TT

Mısır ve Birleşik Krallık terör ile mücadelede koordinasyon içinde

Mısır-İngiliz Terörle Mücadele Forumu'nun faaliyetlerinden (Mısır Genelkurmay Başkanlığı)
Mısır-İngiliz Terörle Mücadele Forumu'nun faaliyetlerinden (Mısır Genelkurmay Başkanlığı)

Mısır ve Birleşik Krallık, ortak zorluklarla yüzleşmek için iki ülke arasındaki işbirliği çabalarının bir parçası olarak güvenlik uzmanlığı alışverişi ve "terörle mücadele" konusunda koordineli çalışıyor. Mısır'ın başkenti Kahire'de düzenlenen 'Mısır-İngiltere Terörle Mücadele Forumu' etkinliklerine katılan Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü tarafından yapılan açıklamaya göre, Mısır ordusu tarafından düzenlenen forum, “dost ülkelerle iş birliğini desteklemek ve deneyim aktarımı yapma” çerçevesinde gerçekleşti.  
Mısır Askeri İstihbarat Şefi Tümgeneral Halid Mugaver forum sırasında yaptığı konuşmada, terörle mücadele alanındaki gelişmelere ayak uydurabilmek adına deneyim alışverişinin önemli olduğuna değinerek, ülkesinin terörle mücadele alanındaki başarısının bilimsel temellere dayandığını aktardı.
Mısır Ordu Sözcüsü Mugaver, Birleşik Krallık Genelkurmay Başkanı'nın Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan Sorumlu Baş Danışmanı Korgeneral Joey Martin Sampson’un, forum faaliyetleri sırasında yaptığı konuşmada "Mısır-İngiliz stratejik ilişkilerinin derinliğini" övdüğünü belirterek, ortak zorluklarla yüzleşmek için bu alanda işbirliğinin önemine dikkat çektiğini bildirdi.
Diğer yandan Mısır'daki İngiliz misyonunun Başkan Yardımcısı Kudsi Raşid, 'iki ülke arasındaki çeşitli alanlardaki iş birliğine' övgüde bulunarak, her düzeyde ortam bir eylem gerektiren terörle mücadelenin önemine atıfta bulundu. Mısır askeri sözcüsüne göre, her iki taraftan akademisyen ve uzmanların katılımıyla gerçekleşen forum sırasında tarih boyunca terör olgusuna yönelik tehditler ve meydan okumalar, terörizmin psikolojik ve sosyal boyutları gibi konular dahil olmak üzere bir dizi tartışma ve diyalog oturumu gerçekleşti. Dün gerçekleştirilen foruma Mısır Silahlı Kuvvetleri, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı İdari Kontrol Otoritesi’nden üst düzey liderlerin yanı sıra bazı üniversiteler ve askeri kolejlerden uzman isimler katılım sağladı. Sözcü, forumun, “silahlı kuvvetlerin güvenlik ve istikrar çabalarını gelişmeler ve değişikliklere göre güvenliğin temellerini güçlendirecek şekilde destekleme çabalarının bir parçası olduğunu” belirtti.



Ebu Gayt: Arap bölgesi "modern tarihinin belki de en tehlikeli" anını yaşıyor

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında yürüyen insanlar (Reuters)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında yürüyen insanlar (Reuters)
TT

Ebu Gayt: Arap bölgesi "modern tarihinin belki de en tehlikeli" anını yaşıyor

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında yürüyen insanlar (Reuters)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında yürüyen insanlar (Reuters)

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt bugün yaptığı açıklamada, "Gazze'deki İsrail işgalinin" eşi benzeri görülmemiş bir şey olduğu konusunda uyardı.

Ebu Gayt, Arap Parlamentosu'nun Yedinci Konferansı öncesinde yaptığı açıklamada, "İsrail'in baskı ve suçtaki ısrarının" gelecekte bir arada yaşama olasılığını baltaladığını ve bölgede barış ve istikrarın temellerine zarar verdiğini belirtti.

Filistinlilerin topraklarından sürülmesinin, yasadışı ve gerçek dışı olması da dâhil olmak üzere birçok nedenden ötürü kabul edilemez olduğunu vurgulayan Gayt, Filistin davasının Gazze halkının yerinden edilmesi ve Batı Şeria ile Kudüs'teki Filistin topraklarının yutulması yoluyla bir tasfiye planına tabi tutulduğunu vurguladı.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu GaytArap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt

Ebu Gayt, Arap bölgesinin içinde bulunduğu durumu “modern tarihin belki de en tehlikeli dönemi” olarak nitelendirdi.

Bölgede kapsamlı bir barışa ulaşmanın tek yolu olarak iki devletli çözüme bağlılığı vurgulayan Ebu Gayt,  4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan hiçbir tarafın barış ya da güvenliğe ulaşamayacağını kaydetti.