İsrail'in, Mısır'a F-15 savaş uçağı satması için ABD'ye çağrı yaptığı iddia edildi

Fotoğraf: AA Arşiv
Fotoğraf: AA Arşiv
TT

İsrail'in, Mısır'a F-15 savaş uçağı satması için ABD'ye çağrı yaptığı iddia edildi

Fotoğraf: AA Arşiv
Fotoğraf: AA Arşiv

İsrail'in ABD yönetimine Mısır'a F-15 savaş uçağı satması için çağrı yaptığı öne sürüldü.
Axios internet haber sitesinin İsrailli güvenlik kaynaklarından aktardığı haberde, İsrail'in, ABD yönetimini, Mısır ile F-15 savaş uçaklarının satışını kapsayacak bir silah anlaşmasını onaylaması için teşvik ettiği belirtildi.
Adları belirtilmeyen İsrailli iki üst düzey savunma yetkilisine dayandırılan haberde, Tel Aviv yönetiminin, son yıllarda Mısır ile ilişkilerini derinleştirdiğine ve Washington ile Kahire arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sağlama amacında olduğuna dikkat çekildi.
Haberde, İsrail'in F-15 anlaşmasına vereceği desteğin, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Kongre üyelerinin anlaşmayı onaylamalarına ikna etmesi için önemli ölçüde yardımcı olabileceği vurgulandı.

ABD ve Mısır arasında uzun yıllar sonra F-15 adımı
ABD'nin, Mısır ile uzun yıllardır yürütülen müzakerelerin ardından Kahire yönetimine F-15 savaş uçağı satışını öngören bir silah anlaşması yapmaya hazırlandığı belirtiliyor.
Bu kapsamda, ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie, 15 Mart'ta ABD Senatosu Silahlı Kuvvetler Komitesi'ne yaptığı açıklamada, ülkesinin uzun bir aradan sonra Mısır'a F-15 tedariki yapmayı planladığını bildirmiş ancak uçak sayısı ve teslimat tarihini açıklamamıştı.
Müzakere süreci Mısır'ın devrik lideri Hüsnü Mübarek dönemine kadar uzanan F-15 anlaşmasının yürürlüğe girmesi için ABD Kongresi ve Dışişleri Bakanlığı tarafından onaylanması gerekiyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı 26 Ocak 2022'de Biden yönetiminin, Mısır'la 12 adet Lockheed Martin C-130J Super Hercules nakliye uçağının yanı sıra 2,2 milyar dolarlık teçhizat ve yaklaşık 355 milyon dolar değerinde hava savunma radar sistemlerinden oluşan bir silah anlaşmasını onayladığını duyurmuştu.
Mısır'la F-15'lere ilişkin yapılması muhtemel bu ikinci anlaşma, CENTCOM Komutanı McKenzie'nin 9 Şubat'taki Kahire ziyaretinin ardından gündeme geldi.
Ukrayna'da savaşın yaşandığı bir dönemde söz konusu F-15 satışının gündeme gelmesi, ABD'nin, Rusya ile iş birliği içinde olan bölgedeki en önemli müttefiki Mısır'ın sempatisini kazanma çabası olarak değerlendiriliyor.



Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
TT

Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr'ın, bu yılın sonunda yapılması planlanan parlamento seçimleri yaklaşırken destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırma kararı, bölünmüş Şii evinde depreme neden oldu. Sadr'ın kararı hareketin seçim yarışına katılımını teyit etmese de özellikle Selahaddin ve Ninova gibi karışık bölgelerde diğer blokları hesaplarını gözden geçirmeye sevk etti.

Bir destekçisinin kayıtların güncellenmesinin amacına ilişkin sorusuna cevaben Sadr, nihai katılım kararından bağımsız olarak bu hamlenin ‘demokratik bir gereklilik’ olduğunu söyledi. Ancak kararın ardından yaşanan kitlesel hareketlilik -milyonlarca destekçisinin verilerini güncellemeye gitmesi- Sadr'ın gerçek niyeti hakkında soru işaretleri yarattı. Bu hamle bir yandan tabanının tepkisini ölçerken, diğer yandan da 2022'de siyasi süreçten çekilmesinin ardından parlamentoya olası bir dönüşün göstergesi olabilir.

Şii evi popülerlik sınavıyla karşı karşıya

Sadr'ın destekçilerini harekete geçirmesi, Kanun Devleti Koalisyonu (Nuri el-Maliki), Hikmet Hareketi (Ammar el-Hekim), Asaib Ehli’l Hak (Kays el-Hazali) ve Bedir Örgütü (Hadi el-Amiri) gibi en önemli rakip blokları içeren Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne doğrudan bir meydan okuma teşkil ediyor. İronik olan şu ki, görünürdeki ittifaklarına rağmen bu güçler ciddi iç bölünmelerden mustarip ve bu da onları Sadr'ın orta ve güney Irak'taki ve hatta karma bölgelerdeki popülaritesine karşı seçmen kaybetmeye açık hale getiriyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ise Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin bir parçası olmasına rağmen, birçok siyasi gözlemcinin gözünde bu güçler tarafından en çok zorlanan siyasi taraf.

Karşılıklı korkular

İsminin açıklanmasını istemeyen Iraklı bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a Sadr'ın kararının iki açıdan tehlikeli olduğunu söyledi. Birincisi, Sadr Hareketi (geçmişte olduğu gibi) parlamentoda çoğunluğu kazanırsa, Koordinasyon Çerçevesi hükümetinin kuruluşunda yer almamasına rağmen ekonomik kriz, dolar krizi ve maaşlar gibi başarısızlıklarının sorumluluğunu üstlenme baskısıyla karşı karşıya kalacak.

 Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)

Kaynak, “İkinci açı ise hükümetin nasıl kurulacağı; mevcut Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani müttefiklerinin başarısızlıklarından sorumlu tutulmasa bile, Sadr ve Sudani arasında gelecekte kurulacak herhangi bir ittifak, özellikle Sadr'ın karşı çıktığı ABD ile ilişkiler konusundaki vizyon farklılıkları nedeniyle sekteye uğrayabilir” dedi. Bu hamlenin yankıları Şii bileşenle sınırlı kalmayıp Sadr'ın nüfuzunun arttığı karma bölgelerdeki güç dengesinin değişmesinden korkan Sünni arenaya da uzanıyor. Gözlemcilere göre, görünürde Şii Koordinasyon Çerçevesi'ne bağlı olmasına rağmen çatışmalardan ‘en çok etkilenen taraf’ olan Sudani'nin akıbeti de merak konusu.

Kayıtların güncellenmesi Sadr'ın mutlaka seçimlere gireceği anlamına gelmese de bu hamle popüler zemini test etmek ve muhaliflerin kafasını karıştırmak için önleyici bir oyunu ortaya koyuyor. Bazı analizler Sadr'ın parlamentoya dönmesini desteklese de yönetimin sonuçlarına katlanmaya istekli olup olmadığı ve Şii evindeki bölünmelerin üstesinden gelme kabiliyetine ilişkin sorular tüm senaryolara açık olmaya devam ediyor.