Mısır, su sorunlarıyla yüzleşmek için uluslararası finansman çağrısında bulundu

Muhammed Abdul Ati, Dakar Su Forumu’na katıldığı esnada (Mısır Su Kaynakları Bakanlığı)
Muhammed Abdul Ati, Dakar Su Forumu’na katıldığı esnada (Mısır Su Kaynakları Bakanlığı)
TT

Mısır, su sorunlarıyla yüzleşmek için uluslararası finansman çağrısında bulundu

Muhammed Abdul Ati, Dakar Su Forumu’na katıldığı esnada (Mısır Su Kaynakları Bakanlığı)
Muhammed Abdul Ati, Dakar Su Forumu’na katıldığı esnada (Mısır Su Kaynakları Bakanlığı)

Mısır, uluslararası arenaya, Afrika ülkelerindeki su sorunuyla yüzleşmek için gerekli finansmanın sağlanması çağrısında bulundu.
Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdul Ati, dün Senegal’de gerçekleştirilen “9. Dünya Su Forumu” faaliyetleri kapsamında düzenlenen Afrika Su Bakanları Konseyi (AMCOW) toplantısında şu açıklamaları yaptı: “Mısır ve Afrika ülkeleri arasındaki işbirliği, Mısır’ın sahip olduğu insan potansiyeli, su kaynakları ve diğer alanlardaki teknik ve kurumsal uzmanlıklar ışığında Mısır dış politikasının ana eksenlerinden biridir.”
Bakan, “İklim Hareketinin Kalbinde Su” başlığı altında düzenlenecek Beşinci Kahire Su Haftası ve Mısır’ın önümüzdeki kasım ayında ev sahipliği yapacağı İklim Konferansı'nı Afrika kıtasındaki su sorunlarını dile getirmek için altın bir fırsat olarak nitelendirdi. Abdul Ati, “özellikle Afrika ülkelerine yeterli uluslararası ilgiyi çekmek için su sektörüyle ilgili zorlukların ve bu zorluklarla yüzleşmek için gerekli finansmanı sağlamanın önemini” vurguladı.
Su sorunları ve kıtlıkla için yüzleşmek modernizasyonun önemine vurgu yapan Bakan, bu noktada ulusal çabaları harekete geçirme ihtiyacına dikkat çekti.
Abdul Ati, dünya nüfusunun yüzde 36’sının halihazırda su kıtlığından muzdarip olduğuna dikkat çekerek, 2050 yılına kadar su sıkıntısı ve çölleşmenin başta Mısır olmak üzere dünya çapında 100’e yakın ülkeyi tehdit edeceğine dikkat çekti. Aynı zamanda su sektörünü modernize etme çabalarını artırma ve çeşitli su sorunlarıyla başa çıkmada su sistemlerinin esnekliğini artırma çağrısında bulundu.
Mısırlı bakan, uluslararası ortak akarsuları yönetmek için adil ve bağlayıcı yasal anlaşmalar yoluyla suyun bölgesel işbirliği için bir araç olması gerektiğini vurguladı.
Su kaynakları konusunda muzdarip olan Mısır, su ihtiyacının yüzde 90’nından fazlasını karşıladığı Nil Nehri’ndeki payına bel bağlamış durumda.  Etiyopya'nın Nil Nehri üzerine inşa ettiği Nahda Barajı  (Rönesans/Hedasi) Mısır’ın su payını düşürecek. Bu iki ülke arasında gerilime neden oluyor.



İsrail Hochstein'ın yokluğunu saldırılarla dolduruyor

Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)
Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)
TT

İsrail Hochstein'ın yokluğunu saldırılarla dolduruyor

Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)
Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)

İsrail, ABD'nin ateşkes girişimini yürüten ABD Özel Temsilcisi Amos Hochstein'ın yokluğunu şiddetli saldırılarla dolduruyor ve Nebatiye'yi Mercuyun bölgesinden ayırmak amacıyla Litani Nehri'nin eteklerine ulaşan kara saldırısının alanını genişletiyor.

Hochstein İsrail ziyareti hakkında herhangi bir açıklama yapmadan Washington'a dönerken, Lübnanlı kaynaklar Şarku’l Avsat'a, ABD Özel Temsilcisi’nin ‘Lübnanlı müzakerecilerle temas halinde kaldığını’ doğruladı. Kaynaklar ayrıca, ateşkes görüşmelerinin ‘yavaş ama istikrarlı bir şekilde olumlu yönde ilerlediğini’ belirtti.

İsrail güçleri, topçu ateşi ve savaş uçakları ile insansız hava araçlarının (İHA) hava saldırılarının ardından Kafr Kila kasabasından başlayarak Deyr Mimas kasabasına, yani Lübnan'ın derinliklerine doğru yaklaşık 5 kilometrelik bir yolu yürüyerek Litani'nin eteklerine ulaştı. Hizbullah da bu güçleri ulaştıkları noktalarda hedef aldığını açıkladı.

Buna paralel olarak İsrail, Beyrut'un güney banliyösüne yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdı. Banliyönün karşısında yer alan ve Lübnan savaşında eski temas hatları olan Ayn er-Rummane ve Hadath'taki Hıristiyan mahalleleri, ordunun mahalle sakinlerini binaları boşaltmaları konusunda uyarmasının ardından hedef alındı.