Halep’in kuzeyinde Türkiye ve rejim arasında gerilim artıyor

SMDK: Çözüm için uluslararası bir irade yok.

Azez ilçesine düzenlenen saldırıda 1 kişi öldü.. Fotoğraf: AA
Azez ilçesine düzenlenen saldırıda 1 kişi öldü.. Fotoğraf: AA
TT

Halep’in kuzeyinde Türkiye ve rejim arasında gerilim artıyor

Azez ilçesine düzenlenen saldırıda 1 kişi öldü.. Fotoğraf: AA
Azez ilçesine düzenlenen saldırıda 1 kişi öldü.. Fotoğraf: AA

Suriye muhalefeti 2011’den bu yana devam eden kriz için siyasi çözüme ulaşma noktasında uluslararası bir irade görmediğini vurgularken, Suriye’nin kuzeyindeki Halep kenti kırsalı bir tarafta Türk güçleri diğer tarafta Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile rejim güçleri arasında gerilim tırmanıyor.
Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Salim el-Muslat, Suriye’de siyasi çözüme ulaşma noktasında uluslararası bir iradenin bulunmadığını belirterek, yerinden edilenlerin, köy ve beldelerine dönmesi için güvenli bir ortam sağlanmasını talep etti.
Muslat dün (çarşamba) İstanbul’daki SMDK binasında gerçekleştirdiği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Suriye’deki gelişmelere ve siyasi sürece değinen Muslat, “Mültecilerin güvenli bir şekilde dönmesi için gerekli olan siyasi süreç ve güvenli ortamdır” dedi.
Muslat, konuşmasında şunları kaydetti: “Tüm Suriye acı çekiyor. Türkiye birçok çok şey sundu ve ülkelerin yükünü üstlendi. Geçici olarak ihtiyacı karşılayacak olanı temin etmeye çalışıyoruz. Avrupa ülkeleri ve ABD’nin (Türkiye ve Suriye’nin kuzeydoğusunda desteklediği grupların kontrol ettiği) Barış Pınarı bölgeleri üzerindeki ablukayı kaldırmalı. Suriye’deki İran işgalinden mustaribiz. Ancak Türklerin varlığı hakkın destekçisidir. Aradaki fark büyük. Suriye’yi, Rusya havadan, İran mezhepçi milisler karadan işgal etti.”
Ukrayna’nın tanık olduğu savaşın benzerini Suriye’nin de yaşadığını ifade eden Muslat,  Rus uçaklarının Suriye'ye girmesi çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesi ve  göç etmesiyle sonuçlandığını ve bu durumun büyük acılara sebep olduğunu dile getirdi.
Suriye’de çözüme ulaşmak için uluslararası bir irade varsa çözümlerin de olması gerektiğini söyleyen Muslat, ülkeler çözümün olmasını istediğinde çözümü dayatmalarının zor olmadığını belirtti.
Suriye’de kurtarılmış bölgelerde tek bir yönetim olması gerektiğini vurgulayan Muslat, “Bu bölgede üniversite, okul ve hastane inşa edilmeli. Bunun için yatırımların kolaylaştırılması ve desteklenmesine ihtiyaç var. Türkiye’nin bizde ayrı bir yeri olmasına rağmen altyapı sağlandığında Suriyeliler geri dönmekte tereddüt etmeyecekler, her an ülkelerine dönebilirler” dedi.
Türk insani yardım kuruluşlarına, Suriye içinde çalışmalar yapma ve yardımların hak sahiplerine ulaştırılmasını denetleme çağrısında bulunan Muslat, desteğe ve ülkelerin BM aracılığıyla yerinden edilenlere tahsis ettiği yardımların ulaştırılmasının organize edilmesine ihtiyaç olduğunu ve bunun büyük bir çaba gerektirdiğini kaydetti.
SMDK Üyesi Abdulmecid Berekat, Avrupa ve ABD’nin tutumu nedeniyle Barış Pınarı Bölgesi’nin siyasi abluka altına alındığını ve hiçbir insan yardım kuruluşunun bölgeye girmesine izin verilmediğini söyledi. Bunun bir ‘sağlık ve insani’ abluka olduğunu ifade eden Berekat, bölgenin sadece Türk kuruluşlarından destek aldığını dile getirdi.
Suriye rejiminin Ukrayna’da Rusya’nın yanında savaşması için paralı askerler topladığını ve bu askerlerin Libya gibi başka bölgelerde de kullanılacağını belirten Berekat, sayıları yaklaşık bin 600’e ulaşan ve paralı askerlerin eğitim merkezinin şu anda Suriye’deki Rus Hmeymim Üssü’nde bulunduğunu aktardı. Berekat paralı askerlerin sayısının 10 bine ulaşmasının hedeflendiğini ifade etti.
Suriye’nin Rakka, Deyrizor ve Humus kenti ile sahil kentleri Tartus ve Lazkiye’de paralı askerler için toplama merkezlerinin kurulduğunu ancak eğitimlerin Hmeymim Üssü’nde yapıldığını söyleyen Berekat, toplanan paralı askerlerin çoğunun zorunlu askerlik hizmetini yerine getirmeyen kişilerden oluştuğuna dikkat çekti. Rejimin bu kişilerden zorunlu askerlik hizmeti ile Ukrayna’da Rusya safında savaşma seçeneklerinden birini tercih etmesini istediğini belirten Berekat, rejimin Suriye halkını feci bir noktaya getirdiğini ve bu durumun paralı askerlik seçeneğinin kabul edilmesini kolaylaştırdığını kaydetti.
Suriye’nin kuzeyindeki Halep kenti kırsalı, bir tarafta Türk güçleri ile desteklediği silahlı muhalif gruplar diğer tarafta Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile rejim güçleri arasında çatışmaların yeniden başlaması sonucu gerilimin tırmanmasına tanıklık etti.
Türk güçlerinin Afrin kırsalındaki Şirava beldesine bağlı Bênê (Bîn) köyünün dışındaki rejim güçlerine ait noktaları roketlerle hedef alması sonucu rejim güçlerine bağlı 2 unsur ağır yaralandı. Nubl kentindeki hastaneye kaldırılan yaralılar tedavi altına alındı. Köyün yakınlarına birkaç roket mermisi düşerken, maddi hasarın boyutuyla ilgili herhangi bir bilgi aktarılmadı.

Azez’de roket saldırısı: 1 ölü
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) kaynağı Suriye rejim güçleri ve Kürt güçlerinin nüfuz bölgelerinden ateşlenen roket mermilerinin Ankara destekli grupların kontrol ettiği Halep kırsalındaki Azez kentindeki bölgelere düştüğünü bildirdi. SOHR’a göre saldırıda 1 kişi öldü 6 kişi yaralandı. Bölgede maddi hasar meydana geldi.

Türkiye’deki Suriyeliler ülkelerine dönmek istemiyor
Öte yandan yapılan yeni bir araştırma Türkiye’deki Suriyelilerin çoğunun mutlu olduğunu, ülkelerine dönmek istemediklerini ve baskı ve ayrımcılık hissetmediğini gösterdi.
Ankara merkezli Mülkiye Göç Araştırmaları Merkezi’nden Prof. M. Murat Erdoğan’ın liderliğinde gerçekleştirilen ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Türkiye’nin desteğini alan “Suriyeliler Barometresi 2020: Suriyelilerle Uyum İçinde Yaşamın Çerçevesi” isimli araştırmanın sonuçları Suriyelilerin Türkiye’deki hayatlarından memnun olduğunu ortaya koydu.
Erdoğan 2017 yılında gerçekleştirilen ilk Suriyeliler Barometresi’nde, katılımcıların yüzde 16,7’si geri dönmemeyi düşünürken, bu oranın 2019’da yüzde 51,8’e, 2020’de ise yüzde 77,8’e yükseldiğini söyledi.
Suriyelilerin iki meseleye oldukça önem verdiklerine işaret eden Erdoğan, birinci meselenin sahip oldukları ‘geçici statü’ olduğunu çünkü bu durumun geleceği düşünmede önlerinde büyük bir engel teşkil ettiğini, ikinci meselenin ise çalışma koşulları olduğunu ifade etti. Erdoğan, Suriyelilerin Türk toplumuyla daha yakın ilişkiler kurmaya çalışırken, Türk toplumunun onlardan hâlâ uzak durduğunu belirtti.



İsrail ordusu Lübnan'ın güneyinde düzenlediği saldırıda üst düzey bir militanı öldürdüğünü açıkladı

Lübnanlı sağlık görevlileri, ülkenin kuzeyinde İsrail hava saldırısında hedef alınan yanmış bir aracı inceliyor (AFP)
Lübnanlı sağlık görevlileri, ülkenin kuzeyinde İsrail hava saldırısında hedef alınan yanmış bir aracı inceliyor (AFP)
TT

İsrail ordusu Lübnan'ın güneyinde düzenlediği saldırıda üst düzey bir militanı öldürdüğünü açıkladı

Lübnanlı sağlık görevlileri, ülkenin kuzeyinde İsrail hava saldırısında hedef alınan yanmış bir aracı inceliyor (AFP)
Lübnanlı sağlık görevlileri, ülkenin kuzeyinde İsrail hava saldırısında hedef alınan yanmış bir aracı inceliyor (AFP)

İsrail ordusu, dün, Güney Lübnan'daki Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırısında, İran'dan İsrail'e silah kaçakçılığı yapan önde gelen bir militanı öldürdüğünü duyurdu.

Açıklamada, saldırganın adının Muhammed Şuayb olduğu ve “İsrail içindeki operasyonların planlanmasında, silahlı operasyonlar gerçekleştirmek amacıyla İsrail'e silah kaçakçılığı yapılmasında ve Lübnan'da silahlı altyapılar kurulmasında merkezi bir unsur” olduğunu belirtildi

İsrail ordusu açıklamasına göre Şuayb “İran'dan kuzeydeki ve Batı Şeria'daki çeşitli bölgelere silah kaçakçılığı yapan merkezi bir bağlantıydı ve Suriye ile Lübnan'daki silah tüccarlarıyla temas halindeydi.”

Şarku’l Avat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansından (NNA) aktardığına göre, dün İsrail'e ait bir insansız hava aracı (İHA) ülkenin güneyindeki Nebatiye'de bir araca düzenlediği saldırıda bir kişinin öldü.

İsrail İHA’sının aracı dört füzeyle hedef aldığını belirten resmi ajans, ambulansların olay yerine intikal belirtti.

İsrail, iki taraf arasında ABD arabuluculuğunda sağlanan ateşkese rağmen, Lübnan'ın güney ve doğusundaki Hizbullah hedeflerine saldırılar düzenlemeye devam ediyor.