Filistin mahkumlar açlık grevine başlıyor

Reuters
Reuters
TT

Filistin mahkumlar açlık grevine başlıyor

Reuters
Reuters

Filistin Esir İşleri Heyeti Başkanı Kadri Ebubekir, İsrail’in ‘cezaevlerini, savaş suçlarının işlendiği ve tüm uluslararası normların, sözleşmelerin ve anlaşmaların alenen ihlal edildiği gerçek mezarlıklara dönüştürdüğünü’ belirterek mahkumların içinde bulundukları koşullar sebebiyle yarın açlık grevine başlamaya karar verdiklerini bildirdi.
Ebubekir, Polonya’nın Filistin Büyükelçisi Šimsław Shesh ile yaptığı görüşmede, mahkumların durumlarının tehlikeli bir hal aldığını, işgal hükümeti ve cezaevi idaresinin mahkumların yaşam ve sağlık konularını hedef alan yeni bir politika dayattığını ifade etti. Yaptığı yazılı açıklamada açlık grevinin 25 Mart’ta başlayacağını bildirdi.
Mahkumların, İsrail işgal hükümetindeki siyasi ve askeri çevrelerin tam desteğiyle cezaevi istihbaratının ve yönetiminin mahkumlara empoze etmeye çalıştığı fiili politikaya karşı çıktıklarını söyleyen Ebubekir, Filistin yönetimindeki karar vericilerin başkanlık edeceği ekipler ve komitelerle birlikte hareket edeceklerini kaydetti. Yetkili, açlık grevini tüm ayrıntılarının takip edileceğini vurgulayarak özel bir hukuk ve medya ekibinin olacağına dikkat çekti.
Filistinli mahkumlar toplu açlık grevini ‘Birlik ve Özgürlük’ sloganıyla başlatmaya karar verdi. Mahkumlar, son yıllarda uygulanan ve geçtiğimiz eylül ayından Gilboa Hapishanesi’nden kaçan mahkumların olayın ardından artış gösteren tüm toplu cezaların kaldırılmasını talep ediyor. Talepler arasında mahkumları gerekli tedavilerinin sağlanması, kadın mahkumların yaşam koşullarının iyileştirilmesi, son yıllarda artan hücre hapsi politikasına son verilmesinin yanı sıra kantin şartları ile ilgili talepler ve bazı temel ihtiyaçların sağlanması konuları yer alıyor.
Tutuklular geçtiğimiz haftalarda İsrail'in politikasına karşı uyarılarda bulunarak cezaevleri yasalarına karşı kısmi grevlere gitmiş ve çatışmaya girmiş ancak tüm seçeneklerin tükenmesinin ardından açlık grevine başlama kararı almıştı.



Hamas lideri Sinvar'ı öldüren İsrail'in bir sonraki adımı ne olacak?

İşgal altındaki Batı Şeria'da Sinvar'ın ölümüne tepki olarak dün protesto yürüyüşü düzenlenmişti (AFP) 
İşgal altındaki Batı Şeria'da Sinvar'ın ölümüne tepki olarak dün protesto yürüyüşü düzenlenmişti (AFP) 
TT

Hamas lideri Sinvar'ı öldüren İsrail'in bir sonraki adımı ne olacak?

İşgal altındaki Batı Şeria'da Sinvar'ın ölümüne tepki olarak dün protesto yürüyüşü düzenlenmişti (AFP) 
İşgal altındaki Batı Şeria'da Sinvar'ın ölümüne tepki olarak dün protesto yürüyüşü düzenlenmişti (AFP) 

Hamas lideri Yahya Sinvar'ı öldüren İsrail, 5 Kasım'da düzenlenecek ABD başkanlık seçimlerinden önce bölgede "stratejik kazanımlar" elde etmeyi hedefliyor. 

Aralarında Batılı diplomatlarla İsrailli ve Lübnanlı yetkililerin yer aldığı kaynaklar, seçime kadar Tel Aviv yönetiminin Hamas ve Hizbullah'a daha fazla darbe indirmek istediğini söylüyor. 

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters'a konuşan ve kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen yetkililer, İsrail'in Gazze Şeridi'nde ve Lübnan sınırında tampon bölgeler oluşturarak buraları "geri dönülemez biçimde değiştirmek istediğini" belirtiyor. 

Ayrıca Tel Aviv yönetiminin, Hamas ve Hizbullah üzerindeki baskıyı artırarak onları destekleyen İran'ın tekrar güçlenmesini engellemeyi hedeflediği de aktarılıyor. 

İsrail ordusunun, Sinvar'ın selefi İsmail Haniye'yi Tahran'da, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı da Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran, aylardır beklenen misillemeyi 1 Ekim'de yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tahran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylemişti. 

Reuters, Tel Aviv'in Tahran'a yönelik misilleme planları üzerinde çalışmayı sürdürdüğünü de aktarıyor. 

Donald Trump yönetiminde ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu'dan Sorumlu Müsteşar Yardımcısı olarak görev yapan David Schenker, Ortadoğu'da ciddi değişimler yaşandığına işaret ederek şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Bölgede yeni bir durum oluştu, yeni bir jeopolitik değişim var. Önceden İsrail, yüksek seviye tehditlere müsamaha gösteriyordu. Artık böyle değil. İsrail bu kez birçok cephede savaşıyor. Hamas var, Hizbullah var ve İran da yakında geliyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dünkü açıklamasında Gazze Şeridi'ne saldırıları sürdüreceklerini söylemişti. 

Diğer yandan ABD, Sinvar'ın öldürülmesini rehinelerin kurtarılması ve ateşkes sağlanması için bir "fırsat" olarak görüyor. ABD Başkanı Joe Biden, dünkü açıklamasında "Savaşın sona erme zamanı geldi" demişti. 

Amerikan gazetesi New York Times (NYT), Washington'ın rehinelerin kurtarılması amacıyla geçici bir ateşkes için Netanyahu'ya baskı yapabileceğini yazıyor. Tel Aviv yönetimine göre Hamas'ın elinde 101 rehine var, bunların üçte birinin öldüğü düşünülüyor.

Ancak Sinvar'ın ölümünden sonra Hamas'tan yapılan açıklamada, örgütün taleplerinde değişiklik olmadığı duyurulmuştu. Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil Hayya, İsrail saldırıları sonlandırıp Gazze'den tamamen çekilmedikçe rehinelerin serbest bırakılmayacağını söylemişti. 

Hamas'ın Sinvar'ın ölümünün intikamını almak için rehineleri öldürmesinden de endişeleniliyor. İsrailli medya kuruluşu Kanal 12'nin aktardığına göre Netanyahu, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) Tel Aviv'deki merkez karargahında dün toplantı düzenledi. Kanal 12, rehinelere zarar verilmemesine yönelik "çok sert bir mesaj" gönderildiğini öne sürerken, bunun kime ne şekilde iletildiğine dair detay paylaşmıyor.

Yahya Sinvar'ın ölümü

Yahya Sinvar'ın ölümüne dair yeni detaylar da oraya çıkıyor. İsrail Ulusal Adli Bilimler Enstitüsü Direktörü Chen Kugel, NYT'ye dün yaptığı açıklamada, Sinvar'ın başından vurularak öldürüldüğünü söyledi. Kugel, otopsiyle ilgili incelemeler tamamlandıktan sonra Sinvar'ın naaşının İsrail ordusuna verildiğini belirtti. Sinvar'ın cansız bedeninin nerede tutulduğu henüz bilinmiyor.

Öte yandan NYT, İsrail'in olası bir rehine takasında kullanmak için Sinvar'ın naaşını saklayabileceğini yazıyor.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Times, Reuters