Irak Meclisi kendini feshetmeyi reddediyor

Irak Parlamentosu (Şarku'l Avsat-Arşiv)
Irak Parlamentosu (Şarku'l Avsat-Arşiv)
TT

Irak Meclisi kendini feshetmeyi reddediyor

Irak Parlamentosu (Şarku'l Avsat-Arşiv)
Irak Parlamentosu (Şarku'l Avsat-Arşiv)

Irak Meclisi, 2005'teki parlamento seçimlerinden bu yana beşincisi gerçekleşen yasama döneminin açılışının ardından zor bir durumla karşı karşıya. Cumhurbaşkanının seçilememesi durumunda, meclisin kendini feshetmesi gerekebilir. Anayasaya göre, cumhurbaşkanının seçilebilmesi için, önce meclis başkanı ve iki yardımcısının seçilmesi gerekiyor. Meclis başkanı ve biri Şii diğeri Sünni olan iki yardımcısı seçilebildi ancak meclisteki tarafların uzlaşamaması nedeniyle ‘anayasal sürenin’ dolmasına rağmen henüz cumhurbaşkanı seçilebilmiş değil. Cumhurbaşkanı seçilirse, Mustafa el-Kazımi başkanlığındaki geçici hükümet yerine, meclisteki en çok milletvekilini barındıran bloku kalıcı bir hükümet kurmakla görevlendirecek.  
Irak Meclisi’nin karşılaştığı engeller, yapısal sorunlardan ziyade, siyasi bloklar arasındaki çatışmaların doğasıyla ilgili. Mecliste iki rakip ve istikrarsız ana ittifak oluşmuş durumda, Üçlü İttifak; Sadr Hareketi, Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Sünni Egemenlik İttifakı’ndan oluşuyor. Koordinasyon Grubu ise; farklı Şii partilerini, Kürdistan Yurtseverler Birliği'ni ve Sünni el-Azm İtifakı’nı içeriyor. Cumartesi günü Meclis’te gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili müzakereler başarısız oldu. İki ana ittifak cumhurbaşkanlığı için yarışan 40 adayın bulunduğu meclis oturumunda kozlarını paylaşacak. Üçlü İttifak KDP’nin adayını desteklerken, Koordinasyon Grubu Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin adayını destekliyor. Irak’taki siyasi temayül gereği cumhurbaşkanının Kürtlerden seçilmesi gerekiyor. Mesut Barzani ve Bafel Talabani’nin cumhurbaşkanı seçilecek isim üzerinde uzlaşamaması, ittifakların güç gösterisine olanak sağladı. Cumartesi günü yapılacak oylamada bağımsızların rolünün belirleyici olması iki ittifakın da bu kişileri ikna etmeye çalışmasına yol açtı. Cumhurbaşkanının seçilebilmesi için, mecliste üçte ikilik bir çoğunluğun sağlanması gerekiyor.  
Irak'taki iki Şii blok, Sadr Hareketi ve Koordinasyon Grubu, ‘Şii evi’ içinde bir uzlaşıya varmayı başaramadı. İki bloktan birinin meclis oturumuna katılmaması, çoğunluk sağlanamayacağı için oturumun iptal olması anlamına geliyor. Mukteda Sadr, mecliste çoğunluğu sağlamak için bağımsızları kendi tarafına çekmeye çalışsa da Koordinasyon Grubu’ndan da benzer bir hamle geldi. Sadr bağımsızları ikna etmek için, ‘çoğunluk hükümeti’ kurulması durumunda yönetimde aktif rol üstlenebileceklerini ima etmişti. Ancak bu hususta eleştirilerin artması üzerine, dün attığı tweette; bağımsız milletvekillerine yaptığı çağrının, pozisyon vaadiyle bir ayartma olmadığını ve bu iyiliklerine uygun bir zamanda karşılık vereceğini belirtti.  
Meclis’teki siyasi bloklar, yeni cumhurbaşkanının seçilmesine olanak sağlayacak bir çıkış yolu üzerinde uzlaşamasa da keskin görüş ayrılıklarına rağmen Meclisin feshedilmemesi hususunda hemfikirler. Irak Yüksek Federal Mahkemesi, meclisin ‘kısa bir süre’ içinde cumhurbaşkanını seçmesi gerektiğini açıklamıştı. Cumartesi günü gerçekleşecek oturumda cumhurbaşkanının seçilememesi durumunda, bir sonraki oturum 29 Mart tarihinde gerçekleşecek. Her iki durumda da cumhurbaşkanın seçilememesi, içinde meclisin feshedilmesi ve yeniden seçim yapılmasının da yer aldığı farklı senaryolara kapı açacaktır. Anayasaya göre, mevcut hükümet geçici olduğundan görevdeki cumhurbaşkanından meclisi feshetmesini talep edemez. Anayasa’nın 64. Maddesi bu gibi durumlarda, meclisin feshedilmesi kararının, meclisteki üyelerin çoğunluğu tarafından alınabileceğini öngörüyor. Fakat mecliste yer alan partiler ve bağımsız milletvekilleri, seçimlerdeki kazanımlarını yitirmemek adına bu seçeneği reddediyorlar.  
Öte yandan bazı siyasi kaynaklar, Yüksek Federal Mahkeme’nin sürpriz bir karar alarak seçim sonuçlarını iptal edebileceğini iddia ediyor. Böylesi bir durum yaşanırsa meclis meşruiyetini kaybedeceğinden filli olarak feshedilmiş olacaktır. Bu senaryoya göre, geçici hükümet görevine devam ederken yeniden seçimlere gidilecektir.  



Rapor: Husi tüccarlar silah satmak için X ve WhatsApp kullanıyor

Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)
Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)
TT

Rapor: Husi tüccarlar silah satmak için X ve WhatsApp kullanıyor

Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)
Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)

Bir rapora göre, Yemen'deki Husi silah tüccarları X ve WhatsApp'ı, uygulamaların politikalarını açıkça ihlal ederek, bazıları Amerikan yapımı olan silahları satmak ve kaçırmak için kullanıyor.

Husiler 2014 yılından bu yana Yemen'in büyük bir bölümünü kontrol ediyor ve ABD, Kanada ve diğer ülkeler tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılıyor.

The Guardian'ın haberine göre büyük teknoloji şirketlerini sorumlu tutmaya odaklanan Washington DC merkezli Technology Transparency Project (TTP) tarafından hazırlanan rapor, Husi silah tüccarlarının her iki platformda da aylardır açıkça ticari silah mağazaları işlettiğini ortaya koydu.

Rapora göre satıcılar X'te 130, WhatsApp'ta 67 hesap açarak yüksek güçlü tüfekler, bomba atarlar ve diğer askeri teçhizatı satışa sundular.

Silah tüccarlarının birçoğu ABD yapımı gibi görünen, bazılarında “ABD hükümet malı” logosu bulunan silahların yanı sıra “NATO” logolu Batı askeri silahlarını da sattı.

Raporda silah satıcılarının müşterileri belirtilmiyor, ancak silahların yüksek fiyatları göz önüne alındığında (bazı tüfekler 10 bin dolara kadar satılıyor) alıcıların diğer silahlı gruplar olması muhtemel.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre WhatsApp'ın sahibi Meta ve X, platformlarında silah ticaretini engelliyor.

Silah tüccarlarının birçoğu X Premium abonesi ve WhatsApp Business kullanıcısıydı.

Teknoloji Şeffaflık Projesi Direktörü Katie Paul, “Hem X hem de WhatsApp'ın silah satışına karşı politikaları var, ancak ABD'nin belirlediği bir terörist grupla bağlantılı silah tüccarlarının platformları üzerinden silah ticareti yapmasına izin veriyorlar. Bu durum ABD'nin ulusal güvenliği için risk oluşturuyor” dedi.

Raporla ilgili açıklama yapan bir WhatsApp sözcüsü şunları söyledi: “Hizmetimizi kullanmaya çalışan ABD'li terör örgütlerini tespit edersek ya da bunlardan haberdar olursak, yasal yükümlülüklerimize uymak için hesapları engellemek de dahil olmak üzere uygun önlemleri alacağız.”

WhatsApp daha sonra The Guardian tarafından kendisine gönderilen iki hesabı engelledi, ancak şirketin denetimlerinin başlangıçta silah tüccarlarının hesaplarını nasıl gözden kaçırdığına ilişkin soruları yanıtlamadı.

X ise raporun bulguları hakkında yorum yapmayı reddetti.