Libya Temsilciler Meclisi, seçimlerin anayasal zeminini sağlayacak komiteye katılımı niçin ağırdan alıyor?

Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’in, BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams’la eski bir fotoğrafı. (Temsilciler Meclisi)
Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’in, BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams’la eski bir fotoğrafı. (Temsilciler Meclisi)
TT

Libya Temsilciler Meclisi, seçimlerin anayasal zeminini sağlayacak komiteye katılımı niçin ağırdan alıyor?

Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’in, BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams’la eski bir fotoğrafı. (Temsilciler Meclisi)
Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’in, BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams’la eski bir fotoğrafı. (Temsilciler Meclisi)

Libya Temsilciler Meclisi, seçimlerin gerçekleşmesini sağlayacak ‘anayasal zemini’ belirlemek üzere bir komite kurulmasını öngören Birleşmiş Milletler girişimine belirlenen sürede net bir cevap vermedi. Libyalı politikacılar, Temsilciler Meclisi'nin, BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams’ın teklif ettiği komiteye katılım sağlamakta tereddüt etmesi hakkında farklı görüşlere sahipler. 
Bazı politikacılar, Temsilciler Meclisi’nin komiteye katılım sağlamasının, Fethi Başağa hükümetinin konumu zayıflatabileceğini, buna mukabil Abdulhamid Dibeybe’nin seçimler sağlanana kadar yönetimde kalmasına olanak tanıyabileceğine işaret ederek, meclisin ağırdan almasının sebebini bu duruma bağladılar. Bazıları ise bu ihtimali dışladı ve ‘katılım sağlanmamasını’ farklı gerekçelerle ilişkilendirdi.  
Meclis Yasama Komitesi Başkanı Ramazan Şembes, BM girişiminin ‘seçimlere anayasal bir zemin oluşturulmasıyla’ ilgili olduğunu hatırlatarak, oluşturulacak komitenin çalışmalarını ne zaman sonlandıracağının belirsiz olduğunu ve bazılarının iddia ettiği gibi iki ay sonra seçim yapılamayacağını söyledi. Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan Şembes, ‘’Seçimlere hazırlanılması için asgari süre bu yılın sonudur. Bu süre zarfında Başağa başkanlığındaki İstikrar Hükümeti ülke yönetiminden sorumlu olacaktır. Geçen kasım ayında seçim çalışmaları başlamıştı ancak bu mümkün olmadı. Aynı şeyin tekrar yaşanması kabul edilemez’’ dedi.  
Şembes: “Libya halkı cumhurbaşkanlığı seçimlerinin genel seçimlerle birlikte yapılmasını arzu ediyor. Mevcut hiçbir yetkili, seçimlerin yapılması için gereken sürenin kısaltılması için baskı yapamaz. Şahsen Temsilciler Meclisi’nin, BM’nin girişimine katılmasını destekliyorum, böylece cumhurbaşkanlığı seçimleri ile parlamento seçimlerinin farklı zamanlarda yapılması yönünde alınabilecek bir kararın önüne geçebiliriz” diye konuştu.  
Williams’ın ‘komite’ kurulması çağrısının, henüz resmi bir karar hüviyetine bürünmediğini savunan Şembes, Temsilciler Meclisi’nin katılım kararı alması durumunda, komiteye 6 değil 12 üye vermesi gerektiğini söyledi. Bu üyelerin 6’sının Libya’nın üç bölgesini temsil edeceğini, diğer 6’sının ise anayasa uzmanlarından oluşacağını belirtti. Temsilciler Meclisi’nin, BM girişiminin komitesinde yer almak için, Başağa hükümetinin yönetimi devralmasını şart koştuğu yönündeki iddiaları ise yalanladı. 
Öte yandan Temsilciler Meclisi üyesi Muhammed Lino, Temsilciler Meclisi Başkanı'nın aldığı tek taraflı kararlarla oluşturulacak bir heyetin, seçimler için anayasal zeminin sağlanması için gerekli mutabakata katkı sağlamayabileceği yönünde endişeleri olduğunu, bu durumda seçimlerin yakın bir gelecekte yapılmasının mümkün olmayacağını söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Lino; “Meclis başkanının, istişare yapmaksızın oluşturacağı bir heyet, müzakerelere gerekli katkıyı sağlamayabilir. Bu son süreçte, Başağa hükümetinin iktidarı devralması şansı daha da karmaşık hale geldi” dedi.  
Temsilciler Meclisi’nin, BM’nin teklif ettiği komitede yer almasının, desteklediği hükümetin (Başağa hükümeti) gün yüzü görmemesi anlamına geleceğini savunan Lino, Fethi Başağa’nın Doğu Bölgesinde bir paralel hükümeti yürütmeyi kabul etmeyeceğini öngördü.  
Temsilciler Meclisi üyesi Rabia Ebu Ras, seçimler için anayasal zeminin sağlanmasının tartışılmasının, İstikrar Hükümeti’nin Trablus’a girme şansını azalttığını söyledi. Rabia Ebu Ras: “Muhtemelen iki hafta içinde seçimler için bir anayasal zemin oluşturulacak ve 9 ay içinde seçimlere gidilecektir. Nispeten kısa olan bu süre içinde yeni bir hükümetin oluşturulması zorunlu olmayabilir” değerlendirmesinde bulundu.  
Libya Devlet Yüksek Konseyi üyesi Saad bin Şerade, seçimler için anayasal zeminin oluşturulması için gereken süreden bağımsız olarak, bir yıldan önce seçimlerin olmayacağını ve bu süre içinde yeni bir hükümetin kurulmasının zorunlu olduğunu savundu. Şerade: “Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, cumhurbaşkanlığı için adaylığını koyduğunda, seçimin engellenmesinin nedenlerinden biri de rakiplerinin, sahip olduğu olanaklar karşısında kendilerinin fırsat eşitliğinden mahrum oldukları hissiydi. Devlet Yüksek Konseyi ve Temsilciler Meclisi, seçimlerin bir an önce yapılmasına olanak sağlayacak bir yol haritası üzerinde uzlaşmıştı. Bu uzlaşı desteklenmeliydi, ancak bugün benzer bir girişimin hariçten geldiğini görüyoruz’’ ifadelerini kullandı.  



Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
TT

Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Ağustos 1973'te imzalanan ve iki ülke arasındaki en önemli ekonomik anlaşmalardan biri olan Irak-Türkiye petrol anlaşmasını feshetti.

Türk cumhurbaşkanlığı kararı dün resmi gazetede yayınlandı ve anlaşma ile buna ek tüm protokol ve mutabakat metinlerinin 27 Temmuz 2026 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmasına karar verildi.

Basra Üniversitesi Ekonomi Profesörü Nebil El-Marsumi, Türkiye'nin kararının, "19 Eylül 2010'da değiştirilen anlaşmanın 11. maddesine" dayandığını değerlendiriyor. Bu madde, tarafların anlaşmanın sona ermesinden bir yıl önce diğer tarafa yazılı bildirimde bulunarak 15 yıllık anlaşmayı feshedebilmelerine olanak tanıyor. El-Marsumi, iptal kararını, "Türkiye'nin Basra'dan Ceyhan limanına petrol ve doğalgaz taşımak için yeni boru hatları kurma isteğine" bağladı.

Ülkenin güneyindeki petrol sahalarından ihraç edilen hacme kıyasla boru hattından ihraç edilen petrol miktarı az olsa da Irak-Türkiye boru hattı, Irak petrolünün küresel pazarlara ihraç edilmesi için stratejik bir arter teşkil etmektedir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre özellikle son yıllarda bu konuda yaşanan gerginlikler, Bağdat ve Erbil arasındaki hukuki anlaşmazlıklar ve Ankara'nın Irak hükümetinin itirazlarına rağmen Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihraç etmek için boru hattını kullanması göz önüne alındığında, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde kilit bir eksen oldu. Boru hattı, son yirmi yılda çok sayıda sabotaj ve saldırı eylemine maruz kaldı. Irak'ın Türkiye'ye karşı açtığı tahkim davasını kazanmasının ardından yaklaşık iki yıl önce kapatılmıştı.