Daniel Radcliffe, Harry Potter'ı oynarken utandığını açıkladı

"Ancak daha sonra arkama baktım ve 'Son derece havalıydı' dedim"

Serinin ikinci filmi olan Harry Potter ve Sırlar Odası (Harry Potter and the Chamber of Secrets), 2002'de vizyona girdi (Warner Bros)
Serinin ikinci filmi olan Harry Potter ve Sırlar Odası (Harry Potter and the Chamber of Secrets), 2002'de vizyona girdi (Warner Bros)
TT

Daniel Radcliffe, Harry Potter'ı oynarken utandığını açıkladı

Serinin ikinci filmi olan Harry Potter ve Sırlar Odası (Harry Potter and the Chamber of Secrets), 2002'de vizyona girdi (Warner Bros)
Serinin ikinci filmi olan Harry Potter ve Sırlar Odası (Harry Potter and the Chamber of Secrets), 2002'de vizyona girdi (Warner Bros)

Daniel Radcliffe, Harry Potter'ı oynarken utandığını açıkladı.
Radcliffe, üç gün önce yayımlanan programda utandığı veya alay ettiği bir yapımı olup olmadığı soruldu. "Dürüst olmak gerekirse Harry Potter'dayken okul çocuğu gibi giyindiğimde, dünyanın en havalı şeyini yapıyormuşum gibi hissetmiyordum" diyen ünlü oyuncu, şöyle konuştu:
"Ancak daha sonra arkama baktım ve 'Son derece havalıydı' dedim. Şimdi de kesinlikle böyle hissediyorum."
Hollywood yıldızı, ikonik gözlüğü ve alnındaki yarasıyla Potter karakterine hayat vermeye 12 yaşında Harry Potter ve Felsefe Taşı'yla (Harry Potter and the Sorcere's Stone) başlamıştı. İmzaladığı ilk sözleşme iki filmden ibaretti. Ancak filmin başarısı ve Radcliffe'in karakterle özdeşleşmesi devam filmlerini de beraberinde getirdi.
Film serisinin hayranları, 32 yaşındaki Britanyalı aktörün performansını genellikle beğense de Radcliffe buna katılmadığını açıklamıştı.
Yıldız isim, Şubat 2021'de yaptığı açıklamada "Bazı oyunculuk performanslarımdan yoğun utanç duyuyorum" demişti.
Ancak buna rağmen Radcliffe tecrübelerinden memnun. Zira "Harry'le olan ilişkimi, filmlerle olan ilişkimden ayırmak zor" diyen ünlü oyuncu şu ifadeleri kullanmıştı:
"Yaşadıklarıma son derece şükrediyorum. Bana hayatımın geri kalanında ne yapmak istediğimi gösterdi. Neyi sevdiğinizi erkenden öğrenirseniz gerçekten çok şanslısınız demektir."
 
Independent Türkçe, Screen Rant, CBR



Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
TT

Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)

Köpekbalığı derisinden ilhamla uçaklara film kaplama geliştiren Avustralyalı bilim insanları, sürükleme kuvvetini azaltabileceklerini ve havayolu endüstrisinde milyarlarca dolarlık yakıt tasarrufu sağlayabileceklerini iddia ediyor.

Delta Air Lines, Avustralya merkezli havacılık şirketi MicroTau'yla işbirliği yaparak yakıt verimliliğini artırmak üzere uçaklara uygulanabilecek özel bir filmin kullanımını araştırdı.

Avustralya Ulusal İmalat Tesisi'yle (ANFF) birlikte geliştirilen teknoloji, köpekbalıklarının suda sorunsuzca süzülmesini sağlayan, üst üste binmiş binlerce küçük pula sahip derisini taklit ediyor.

Araştırmacılar yapay film kaplamanın da benzer şekilde uçakların türbülansı azaltmasına, uçuş hızını artırmasına ve yakıt maliyetlerini düşürmesine katkı sağladığını söylüyor.

Bir uçağın içinde ilerlediği hava, uçağın yüzeyini ovalayıp direnç yaratan, saç tokası girdabı (hairpin vortex) adlı küçük girdaplar oluşturur.

Yeni film kaplamasının üzerinde, bu girdaplardan daha dar olan ve girdapların uçak yüzeyinin yakınında oluşmasını engelleyen küçük oluklar var.

İşin zor kısmı filmi sürtünmeye dirençli hale getiren bu tür minik olukların olduğu bölümler oluşturmaktı.

Özel lazer üretim teknolojisini kullanan MicroTau, köpekbalığı derisi benzeri deseni hafif bir malzemeyle hızla üretip bunları kendinden yapışkanlı yamalar haline getirerek bu engeli aştı.

Şirket film kaplamanın, mevcut ulaşım araçlarına uyarlanabilen ölçeklenebilir bir çözüm sunarak taşımacılık endüstrilerinin karbon ayak izini en aza indirebileceğini belirtiyor.

Firma bu teknoloji sayesinde ticari havacılık ve nakliye şirketlerinin yakıt maliyetlerinde 34 milyar doların üzerinde tasarruf sağlayabileceğini ve yüzlerce milyon ton civarında karbondioksit emisyonunu azaltabileceğini iddia ediyor.

MicroTau, örneğin filmin Airbus A380 gibi bir uçağa uygulanması halinde, Sidney'den Los Angeles'a uçuş başına 5 bin dolardan fazla yakıt ve 18 tondan fazla karbondioksit emisyonu tasarrufu sağlanabileceğini ifade ediyor.

Şirket, bu rakamın bir uçağın ömrü boyunca milyonları bulabileceğini dile getiriyor.

MicroTau, kaplamayı Lockheed Martin'in devasa C-130J nakliye uçakları ve Boom Supersonic'in şık XB-1 prototipi de dahil bir dizi hava aracında halihazırda test ediyor.

New Scientist'e konuşan Boom Supersonic sözcüsü "Yamalar gözle görülür bir bozulma olmadan bu koşullara rahatlıkla dayandı" diyor.

Delta'nın Sürdürülebilir Gökyüzü Laboratuvarı Direktörü Sangita Sharma ise CBC News'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:

Köpekbalığı derisini taklit eden teknoloji, bu mikro oluklardan yararlanarak yüzeydeki bir tür sürükleme kuvvetini azaltıyor. Yüzeydeki bu sürükleme kuvveti yüzde 4'e varan bir yakıt avantajı sağlayabilir.

Sharma'ya göre havayolu şirketleri bu sayede yılda 15 milyar litre yakıt tasarrufu yapabilir. 

Avustralya merkezli şirket, teknolojinin daha da geliştirilmesiyle havayolu şirketlerinin verimliliği yüzde 10'a kadar artırmasını sağlamayı umuyor.

Independent Türkçe