Türkiye’den Libya’daki siyasi aktörlere ‘yeni çatışmalardan kaçınma’ çağrısı

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe dün iktidardan el çekmeyi reddettiğini yineledi (Reuters)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe dün iktidardan el çekmeyi reddettiğini yineledi (Reuters)
TT

Türkiye’den Libya’daki siyasi aktörlere ‘yeni çatışmalardan kaçınma’ çağrısı

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe dün iktidardan el çekmeyi reddettiğini yineledi (Reuters)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe dün iktidardan el çekmeyi reddettiğini yineledi (Reuters)

Türkiye Libya’daki siyasi aktörlere, siyasi gerilimi tırmandıracak ve yeni çatışmalara sebebiyet verebilecek adımlardan kaçınılması, kalıcı barış ve istikrarın tesisi için demokratik süreçlerin meşruiyet zemininde işletilmesi çağrısında bulundu.
Türkiye Milli Güvenlik Kurulu (MGK) “Libya halkının huzur ve refaha kavuşması için önemli bir kazanım ve fırsat sayılan” mevcut sükûnet halinin korunmasının gerekliliğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen MGK toplantısının ardından yayınlanan açıklamada, Libya’da tesis edilen sükûnetin “barışın sağlanması için bir fırsat” olduğu ifade edildi.
Açıklamada, Libya’daki ilgili aktörlere yeni çatışmaların patlak vermesine yol açabilecek adımlardan kaçınmaya ve Libya’daki makamlara, kalıcı barış ve istikrarın tesisi için demokratik süreçlerin meşruiyet zemininde işletilmesi çağrısında bulunuldu.
Türkiye Libya’da barış sürecini destekledi ancak Libya’da seçimlerin düzenlenmesi konusunda yaşanan başarısızlığın ardından iki rakip hükümetin kurulması sebebiyle yaşanan kargaşa ortamını izleme pozisyonu aldı. Türkiye yine de seçim öncesi dönemi yönetmesi ve bölünmüş devlet kurumlarını yeniden birleştirmesi için Abdülhamid Dibeybe başkanlığındaki geçici Ulusal Birlik Hükümeti’ni (UBH) hâlâ destekliyor.
ABD merkezli Al-Monitor haber sitesinde yer alan haberde, Libya’da iki rakip hükümet arasındaki iktidar çatışmasının çözülememesi ve Başağa’nın güç kullanarak Trablus’a girmeye çalışması halinde, Türkiye’nin, askeri müdahale de dahil olmak üzere üç zor seçenekle karşı karşıya kalacağı değerlendirmesi yapıldı. 
Habere göre, Trablus merkezli eski Ulusal Mutabakat Hükümeti’nde İçişleri Bakanlığı görevini yürüttüğü dönemde Türkiye ile yakın çalışan Başağa’nın, Dibeybe’nin geçici başbakanlık görevine son vermek amacıyla Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Halife Hafter ve Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ile ittifak kurması, askeri güçlerini ve Suriyeli paralı askerleri Libya’da bulunduran Türkiye nezdinde rahatsızlığa yol açtı.
Al-Monitor’un haberinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre Başağa, Libya’daki Türk askeri varlığına şiddetle karşı çıkan Hafter ve Salih’in etkisi altına girdiği ifade edildi. Bu da Dibeybe’nin sunduğu garantilerin kaybedilmesi anlamına geliyor. Bununla birlikte Erdoğan, olası çatışmalara karşı temkinli olma pozisyonu kapsamında UBH’yi desteklemekle beraber Başağa’ya kapıyı açık tutuyor.
Haberde, Libya’da iki tarafın silahlı çatışmanın eşiğine gelmesinin ardından çoğu kişinin ABD ve Türkiye’nin tutumlarının bu noktada belirleyici olacağını düşündüğüne dikkat çekildi.
Başağa’ya bağlı güçler 10 Mart’ta Misrata’dan Trablus’a doğru harekete geçti ancak Dibeybe yanlısı güçler onları durdurdu. ABD’nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland ve Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams, Dibeybe ve Başağa’ya, Temsilciler Meclisi ile Libya Devlet Yüksek Konseyi arasında kurulacak ortak bir komite üzerinden seçimlere odaklanmaları için baskı uyguluyor. Nitekim Türkiye geçtiğimiz haftalarda konuya müdahale ederek iki hasım arasında arabuluculuk teklif etti. Başağa teklifi kabul etti. Ancak Dibeybe Ankara’nın müdahalesinin Başağa hükümetini zımnen tanıma düzeyine ulaşmasından ve dolayısıyla görev süresinin sona ermesinden endişe ediyor. Bunun üzerine Dibeybe, Başağa’ya karşı askeri araçları kullanmaya hazır olduğunu belirterek, Türkiye’nin arabuluculuk teklifini reddetti.



Husi medyası: Amerika'nın birçok vilayete düzenlediği saldırılarda 12 kişi öldü ve 30 kişi yaralandı

ABD'nin dün Yemen'in başkenti Sana'ya düzenlediği baskınlar sonucunda dumanlar yükseldi (AP)
ABD'nin dün Yemen'in başkenti Sana'ya düzenlediği baskınlar sonucunda dumanlar yükseldi (AP)
TT

Husi medyası: Amerika'nın birçok vilayete düzenlediği saldırılarda 12 kişi öldü ve 30 kişi yaralandı

ABD'nin dün Yemen'in başkenti Sana'ya düzenlediği baskınlar sonucunda dumanlar yükseldi (AP)
ABD'nin dün Yemen'in başkenti Sana'ya düzenlediği baskınlar sonucunda dumanlar yükseldi (AP)

Husilere bağlı el-Mesira TV kanalının dün bildirdiğine göre ABD uçakları Sana, Hodeyde, Saada ve Marib dahil olmak üzere Yemen'in çeşitli illerine bir dizi saldırı düzenledi.

Husilere bağlı Sağlık Bakanlığı, ABD'nin Sana'nın Şuab ilçesindeki pazar yerine ve Farwa el-Şabi mahallesine düzenlediği hava saldırılarında ölü sayısının 12'ye, yaralı sayısının ise 30'a yükseldiğini açıkladı. Bakanlık, ambulans ve sivil savunma ekiplerinin enkaz altında kalan kurbanları arama çalışmalarına devam ettiğini belirtti.

El-Mesira TV, ABD uçaklarının Hudeyde'deki Kamran Adası'na bir dizi saldırı düzenlediğini bildirdi. Günün erken saatlerinde Husi siyasi konseyi başkanı Mehdi el-Mashat, grubunun ABD saldırılarından yalnızca yüzde bir oranında etkilendiğini ve bu saldırıların tüm hedeflerinin sivil olduğunu söyledi. Şarku’l Avsat’ın el-Mesira TV'den aktardığına göre el-Mashat, ABD Başkanı Donald Trump'ın “Yemen'de sivillerin öldürülmesi ve pervasızlığı nedeniyle Amerika'nın itibarının düşmesi dışında hiçbir şey elde edemediğini ve katledilenlerin hepsi siviller ve sivil nesneler” olduğunu ifade etti.

Amerika Birleşik Devletleri Husilere karşı kapsamlı bir askeri operasyon yürütüyor ve Yemenli gruba göre bu operasyonlarda onlarca kişi öldü ve yaralandı. Trump Husilere yönelik saldırıların, deniz seyrüseferi için oluşturdukları tehdit ortadan kaldırılana kadar devam edeceğini söyledi. İran ile müttefik olan ve Yemen'in büyük bölümünü kontrol eden Husi grubu, Gazze'deki Filistinlilere destek amacıyla Kasım 2023'ten bu yana Kızıldeniz'deki gemilere saldırıyor. Husi saldırıları nedeniyle küresel ticaret sekteye uğradı.