Körfez İşbirliği Konseyi’nden Rusya ve Ukrayna’ya diplomasi çağrısı

Körfez İşbirliği Konseyi, Ukrayna’daki insani durumla ilgili “ciddi endişeyi” dile getirdi. Diplomasi, savaşın taraflarına diyalog ve barışçıl müzakerelere başvurma çağrısında bulundu

Suudi Arabistan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Maslahatgüzarı Muhammed bin Abdulaziz el-Atik
Suudi Arabistan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Maslahatgüzarı Muhammed bin Abdulaziz el-Atik
TT

Körfez İşbirliği Konseyi’nden Rusya ve Ukrayna’ya diplomasi çağrısı

Suudi Arabistan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Maslahatgüzarı Muhammed bin Abdulaziz el-Atik
Suudi Arabistan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Maslahatgüzarı Muhammed bin Abdulaziz el-Atik

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), Ukrayna’daki insani durumla ilgili “ciddi endişeyi” dile getirerek diplomasi, Rusya-Ukrayna krizinin taraflarına diyalog ve barışçıl müzakerelere başvurma çağrısında bulunarak, uluslararası ilişkilerde kuvvet veya tehdit kullanmama konusunda Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 2. Maddesindeki hükümlere bağlı kalmaları gerektiğini vurguladı.
Çağrı, KİK üye devletleri tarafından, BM Genel Kurulu’nun Ukrayna ile ilgili acil durum özel oturumu sırasında, maslahatgüzar Muhammed bin Abdulaziz el-Atik tarafından BM Suudi Arabistan daimi temsilcisi adına sunulan açıklamada yapıldı.
Şarku’l Avsat’ın  Suudi Arabistan haber ajansı SPA’dan bildirdiğine göre, el-Atik, KİK ülkelerinin, artan mülteci sayısı ve maddi ve insani kayıplar ışığında, Ukrayna’daki özellikle insani durumun yansımalarından büyük bir endişe ve üzüntü duyduklarını vurguladı. KİK ülkelerinin tutumunun, uluslararası hukukun yerleşik ilkeleri ve BM Sözleşmesi’nin sabiteleriyle tutarlı olduğunu belirtilen açıklamada el-Atik, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün korumak, komşuluk ilkelerine saygı göstermek ve devletlerin iç işlerine dahil olmamak gerektiğini belirtti.
El-Atik, KİK ülkelerinin tüm taraflarla dostane ilişkilere sahip olduğunu yineledi ve tarafların, sivilleri daha fazla acıdan kurtarmak için gösterdikleri çabaları takdir ve teşvik etti. Bu bağlamda açıklamada, KİK ülkelerinin, çatışma bölgelerinden kaçanlara ayrım gözetmeksizin ev sahipliği yapan ülkelerin çabalarını takdirle karşıladıkları söylendi.
El-Atik, KİK adına, tüm tarafları, sivillerin korunmasına ilişkin uluslararası insancıl hukuk uyarınca yükümlülüklerine uymaya ve hayati tesisleri hedef almaktan veya tahrip etmekten kaçınmaya çağırdı. Bunun yanında tutuklular, yaralılar ve hastalarla ilgilenme ölülerin cesetlerini iade etme, kayıpları arama, ailelerine bu konudaki uluslararası yükümlülükler uyarınca akıbetlerini bildirme, insani yardıma güvenli ve hızlı erişimi kolaylaştırma, ihtiyacı olan herkese yardım etme ve tıbbi ve insani yardım çalışanlarına saygı duyma ve onları korumanın gerekliliğine de vurgu yapıldı.
El-Atik, Birleşmiş Milletler ve insani yardım kuruluşlarının acil insani ihtiyaçlara, özellikle de çatışmanın tarafları arasındaki anlaşmadan sonra Sumi şehrine insani yardım konvoyunun gönderilmesine dair acilen yanıt vermek için gösterdiği çabalara karşı övgüde bulundu. Açıklamada, KİK ülkelerinin bu girişimin krize barışçıl ve sürdürülebilir bir çözüme ulaşma yolunda bir adım olacağının umut edildiği dile getirildi.
Maslahatgüzar, KİK ülkeleri adına yapılan açıklamada, bölgeyi ve dünyayı olumsuz siyasi, ekonomik ve insani etkilerden kurtaracak barışçıl bir çözüme ulaşmak için çatışmanın tarafları arasındaki mevcut diyalog yolunu desteklediğine dikkati çekti.



Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Ferhan, BM üye ülkelerini New York Konferansı'nın nihai belgesini desteklemeye çağırdı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Ferhan, BM üye ülkelerini New York Konferansı'nın nihai belgesini desteklemeye çağırdı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Filistin sorununun barışçıl çözümü ve iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin üst düzey uluslararası konferansın nihai belgesinin kabul edildiğini duyurdu. Bu karar, Suudi Arabistan ve Fransa'nın eş başkanlığında New York'taki Birleşmiş Milletler genel merkezinde düzenlenen konferansın ikinci gününün sonunda alındı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 79. oturumunun kapanışından önce, Suudi Arabistan ve Fransa delegasyonlarına bildirimde bulunarak nihai belgenin onaylanmasını istedi.

Bin Ferhan, bu vesileyle yaptığı konuşmada, “Bu sonuçlar, siyasi, insani, güvenlik, ekonomik ve hukuki eksenler ile stratejik anlatı üzerinden kapsamlı önerileri yansıtmakta ve iki devletli çözümün uygulanması ve herkes için barış ve güvenliğin sağlanması konusunda entegre ve uygulanabilir bir çerçeve oluşturmaktadır” dedi. Tüm BM üye devletlerini, eylül ayında yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun bir sonraki oturumu sona ermeden önce sonuç belgesini desteklemeye çağırdı.

Prens Faysal bin Ferhan, sivillere yönelik ayrım gözetmeyen saldırılar, sivil hedeflere yönelik her türlü saldırı ve kışkırtma, tahrik ve yıkım eylemleri de dahil olmak üzere, her türlü saldırıyı kınadığını yineledi.

Belge, Gazze'deki savaşı sona erdirmek ve iki devletli çözümün etkili bir şekilde uygulanmasına dayalı olarak İsrail-Filistin çatışmasına adil, barışçıl ve kalıcı bir çözüm bulmak ve Filistinliler, İsrailliler ve bölgedeki tüm halklar için daha iyi bir gelecek inşa etmek için ortak çalışma yapma konusunda mutabakatı içeriyor.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre üç gün süren iki devletli çözüm konferansı, Filistin sorununun barışçıl çözümüne yönelik somut, zamanla sınırlı ve geri dönüşü olmayan adımlar atmayı, iki devletli çözümün hayata geçirilmesini ilerletmeyi ve mümkün olan en kısa sürede somut eylemlerle bağımsız bir Filistin devletini hayata geçirmeyi, Filistin halkının topraklarında onurlu bir şekilde yaşama hakkını güvence altına almayı amaçlıyor.