Büyük Set Resifi yeni bir toplu ağarma ile tahrip oldu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Büyük Set Resifi yeni bir toplu ağarma ile tahrip oldu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Avustralya, 2 bin 300 kilometrelik Büyük Bariyer Resifi'nin yeni bir toplu ağarma olayıyla tahrip olduğunu doğruladı.
BBC'nin haberine göre, Büyük Bariyer Resifi Yönetimi'nin yaptığı açıklamada, resifin başka bir toplu ağarma olayıyla tahrip olduğu belirtildi.
Bilim insanları, deniz sıcaklıkları nedeniyle oluştuğu tahmin edilen tahribatın son 6 yılda dördüncü kez bu kadar geniş ve şiddetli olduğunu aktardı.
El Nino hava olayının resifte görülen ağarmaya neden olabileceğinden şüphelenen uzmanlar, dünyanın en büyük resifinin hayatta kalması için iklim değişikliğine ilişkin acil önlemler alınması gerektiğini ifade etti.
Bilim insanları, resifin bazı kısımlarında su sıcaklıklarının mart ortalamasının 4 derece üzerinde olduğu konusunda uyardı.
Bilim insanları, sera gazı salınımlarının okyanus sıcaklıklarını yükseltmesiyle mercan resiflerinde 1998, 2002, 2016, 2017 ve 2020’de 5 defa kitlesel ağarma meydana geldiğini belirtiyor.
2016 ve 2017'de kaydedilen sıcak hava dalgaları, Büyük Bariyer Resifi'ndeki mercanların yarısının ölümüne yol açmıştı.
Mercan resifleri, milyonlarca insanın geçim kaynağı balıklar ve diğer deniz canlıları için yaşam alanı olmasının yanı sıra büyük dalgalara, fırtınalara ve sellere karşı set çekerek kıyıların korunmasına katkıda bulunuyor.
Uzaydan görülebilen tek canlı olarak bilinen Büyük Bariyer Resifi, yaklaşık 2 bin endemik balık türünü barındırıyor ve 70 bin kişiye iş imkanı sağlıyor.



Tamponlardaki "yüksek risk" ortaya kondu

Araştırmacılar 16 metalin tamponlarda kayda değer seviyede bulunduğunu saptadı (Unsplash)
Araştırmacılar 16 metalin tamponlarda kayda değer seviyede bulunduğunu saptadı (Unsplash)
TT

Tamponlardaki "yüksek risk" ortaya kondu

Araştırmacılar 16 metalin tamponlarda kayda değer seviyede bulunduğunu saptadı (Unsplash)
Araştırmacılar 16 metalin tamponlarda kayda değer seviyede bulunduğunu saptadı (Unsplash)

Regl ürünü olarak kullanılan tamponların kurşun ve arsenik gibi zararlı maddeler içerdiği tespit edildi. 

Türkiye'de regl olan kişiler çoğunlukla ped tercih etse de tampon kullanımı da azımsanmayacak seviyede. Konuşmamız Gerek Derneği'nin 2022 tarihli bir araştırmasında bu oranın yaklaşık yüzde 20 olduğu bulunmuştu.  

ABD'li araştırmacılar bu hijyenik ürünlerin ne kadar hijyenik veya sağlıklı olduğuna dair yeterince araştırma yapılmamasından yola çıkarak kapsamlı bir çalışma yürüttü. 

Bilim insanları Eylül 2022 - Mart 2023 döneminde ABD, Birleşik Krallık ve Yunanistan'daki dükkanlardan ve iki büyük internet satıcısından toplam 14 markanın tamponlarını satın aldı. En çok satın alınan tamponları tercih eden araştırmacılar toplam 30 ürünü inceledi. 

Ürünlerin 16 ayrı metali içerip içermediğini test eden ekip, bulgularını Environment International adlı bilimsel dergide çarşamba günü yayımlanan makalede paylaştı. 

Analiz sonucunda 16 metale de kısmen rastlanırken; arsenik, kadmiyum, krom, kurşun ve vanadyumunsa bütün ürünlerde bulunduğu ortaya çıktı. Bilim insanları kurşun, kadmiyum ve arseniğin yüksek oranlarda görüldüğünü saptadı. 

Araştırmacılar kendilerini en çok endişelendiren bulgunun, bütün ürünlerde kurşun çıkması olduğunu söylüyor. Kurşuna herhangi bir seviyede maruz kalmanın zararlı olduğuna dikkat çeken ekip, bu metalin kana karışmasının ciddi sağlık sorunları yaratacağını belirtiyor. 

Kemiklerde depolanan kurşun; beyin, kalp ve böbrekler gibi kritik organları etkilemesinin yanı sıra üreme ve gelişimle ilgili sorunlara da yol açabiliyor. 

İnorganik arsenik kansere, kadmiyum da böbrek sorunlarına neden olurken bu iki metal kalp ve damar hastalıklarıyla ilişkilendiriliyor. Çalışmanın kıdemli yazarı Kathrin Schilling bulguları şöyle değerlendiriyor:

Zehirli metaller her yerde bulunmasına ve bunlara düşük seviyelerde her an maruz kalmamıza rağmen çalışmamız, metallerin menstrüel ürünlerde de yer aldığını ve bu ürünleri kullanan kadınların bunlara maruz kalma açısından daha yüksek risk altında olabileceğini açıkça gösteriyor.

Öte yandan araştırmacılar endişelenmek için erken olduğunu vurguluyor. Zararlı metallerin regl kanına karıştığına dair henüz bir bulgu yok. Yeni çalışmaların bu metallerin yaratabileceği tehlikelere ışık tutması bekleniyor. 

Ekip zehirli metallerin bu ürünlere çeşitli yollarla girmiş olabileceğini ifade ediyor. Örneğin tampon üretiminde kullanılan pamuk, metalleri toprak ve sudan emmiş olabilir. Kalsiyum, kobalt, krom, bakır, nikel ve çinko gibi metallerinse mikropları önleme veya kokuyu bastırma amacıyla eklenmesi muhtemel.

Makalenin başyazarı Jenni Shearston "Üreticilere, ürünlerini metaller ve özellikle de zehirli metaller açısından test etme gerekliliği getileceğini umuyorum" diyor:

Halkın bu yönde bir çağrı yaptığını ya da tampon ve diğer menstrüel ürünlere daha iyi etiketler konmasını talep ettiğini görmek heyecan verici olur.

Independent Türkçe, New Atlas, Daily Mail, Environment International, Konuşmamız Gerek Derneği