Sudanlı göstericiler yeniden sokaklara çıktı

Dün Hartum'da düzenlenen protesto gösterisinde sivil yönetim çağrısı yapıldı. (AP)
Dün Hartum'da düzenlenen protesto gösterisinde sivil yönetim çağrısı yapıldı. (AP)
TT

Sudanlı göstericiler yeniden sokaklara çıktı

Dün Hartum'da düzenlenen protesto gösterisinde sivil yönetim çağrısı yapıldı. (AP)
Dün Hartum'da düzenlenen protesto gösterisinde sivil yönetim çağrısı yapıldı. (AP)

Sudanlı göstericiler, iktidara sivil yönetimin gelmesi, ordunun kışlalarına geri dönmesi ve protestolar sırasında öldürülenlerin hesabının sorulması için dün başta başkent olmak üzere birçok şehirde protesto gösterileri düzenlediler.
Dünkü yürüyüş, birkaç aydır devam eden protestolarda başkentteki yolların barikatlarla ve bariyerlerle trafiğe kapatılarak felç edilmesinden iki gün sonra gerçekleştirildi. Güvenlik güçlerinin şiddeti ise devam etti. Vad Medeni şehrinde bir gösterici vurularak yaşamını yitirirken Hartum’da da yaralananlar oldu.
Binlerce gösterici Hartum merkezinin güneyinde, Bashdar’da toplanarak başkanlık sarayına yönelirken binlerce protestocu Omdurman'daki parlamento binasına ulaşmayı başardı. Kuzey Hartum’da sokağa çıkan binlerce kişi şehrin merkezindeki Kuruluş İstasyonu’nda toplanarak ordunun istifa etmesi, sivil bir hükümet kurulması ve göstericilere karşı şiddet uygulayan sorumlulardan hesap sorulmasına yönelik barışçıl sloganlar attı.
Sudan’ın kuzeyindeki Nil Nehri eyaletindeki Abu Hamad bölgesi, El Cezire eyaletindeki Vad Medeni ve ülkenin kuzeyindeki Port Sudan'da binlerce kişi benzer sloganlarla gösteriler düzenledi. Güvenlik görevlileri, göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz, ses bombası, plastik ve gerçek mermi kullandı. Vad Medeni şehrinde yaşanan şiddet sebebiyle bir gösterici yaşamını yitirdi.
Sudanlılar, gösterilerin barışçıl olduğunu savunuyor. Bir video görüntüsünde güvenlik görevlilerinden birinin aracının bozulmasının ardından kendisini göstericiler arasında bulması ve protestocular tarafından saldırıya uğrayacağı korkusu yaşadığı görülüyor. Kayıtta direniş komitesi üyelerinden birinin güvenlik görevlisine “Biz senin kardeşiniz” dediği görüldü. Başka bir görüntüde de göstericiler arasında kalmış bir polisin meydana dışına çıkarılarak kimsenin yanına yaklaşmasına izin vermediği gösterildi.
Sudan’da 25 Ekim’de ordunun iktidara gelmesinden bu yana 90 protestocunun öldürülmesine rağmen göstericiler barışçıl direnişlerine devam edeceklerini bildirdiler. 
Siyasi aktivist Zuheyr Abdulkadir şu açıklamada bulundu:
“Sudan devriminin gücü, protestoculardan biri öldüğünde veya yaralandığında hedeflerine bağlılıklarını artıran demokratik bir sistem ve medeni bir yönetim elde etme umutlarından kaynaklanıyor.”
Abdulkadir açıklamasında ayrıca Aralık 2018 devriminin başarısının en önemli nedeninin gençlerin ve protestocuların barışçıl protesto ve gösterilere bağlı kalmaları olduğuna vurguladı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24