Suriye muhalefeti, Esed rejiminin BM'den çıkarılmasını istedi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Suriye muhalefeti, Esed rejiminin BM'den çıkarılmasını istedi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Salim el-Muslat, Beşşar Esed rejiminin Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası örgütlerden ihraç edilmesini talep etti.
Suriye muhalefetinin çatı kuruluşu SMDK'nin ofisinden yapılan açıklamaya göre, muhalif lider Muslat, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'e mektup gönderdi.
Mektupta Esed rejiminin BM ve uluslararası örgütlerden çıkarılması gerektiğini belirten SMDK Başkanı Muslat, Esed rejiminin Suriye halkını temsil etmediğini ifade etti.
Rusya-Ukrayna savaşına da değinen Muslat, Suriye halkının Ukrayna halkıyla dayanışma içerisinde olduğunu vurgulayarak, Rusya'nın savaş başlatarak BM üyesi Ukrayna'nın egemenliğini ihlal ettiğini belirtti.
Muslat, "Rusya Ukrayna'da yaptığının aynısını yıllardır Suriye'de yapıyor. Rusya; Esed rejiminin çarşıları, sivil yerleşimleri, hastaneleri ve fırınları hedef almasına, on binlerce masumun öldürülmesine ve milyonlarca Suriyelinin göçe zorlanmasına destek oldu" ifadesini kullandı.
"Beşşar Esed iktidarda kalabilmek için Putin'in emirlerini yerine getirip Ukrayna'da Rus saflarında yer almak üzere paralı asker topluyor" değerlendirmesinde bulunan Muslat, şöyle devam etti:
"Suriye halkının meşru temsilcisi olarak halkımızın Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı saldırıya kesinlikle karşı çıktığını vurgulamak isteriz. Suriye halkı, Ukrayna topraklarındaki Rusya'nın savaşında (Suriyeli paralı askerlerin) yer alınmasına da kesinlikle karşıdır."

Ukrayna'daki krizden Rusya'yı sorumlu tutan BM kararına destek
Muslat, Suriye muhalefetinin Ukrayna'daki insani krizden Rusya'yı sorumlu tutan BM Genel Kurulu kararını memnuniyetle karşıladıklarını kaydetti.
BM Genel Kurulu, Ukrayna'daki savaşın insani sonuçlarına dikkati çekmek için dün düzenlediği olağanüstü oturumda, Rusya'ya Ukrayna'daki saldırılarına son verme, tüm güçlerini geri çekme çağrısı ve Kiev'e daha fazla yardım yapılmasını öngören kararı 5'e karşı 140 oyla kabul etmişti.
Rusya, Belarus, Suriye, Kuzey Kore ve Eritre tasarıya karşı çıkarken aralarında Çin'in de bulunduğu 38 ülke 'çekimser' oy kullanmıştı.



Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

TT

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Lübnan Başbakanı Necib Mikati bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlılığını bir kez daha yineleyerek, ‘ordunun güneydeki güvenlik otoritesinin düşmanın dayandığı argümanları boşa çıkardığını’ vurguladı.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Mikati şunları söyledi: “Bugün yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etme sürecine başlıyoruz. Ordumuzun güney kentlerine güvenliği geri getireceğine inanıyoruz. Hükümetin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tüm hükümleriyle uygulama konusundaki kararlılığını vurguluyoruz.”

Mikati sözlerini şöyle sürdürdü: “Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kazanımları koruyan bir devlet inşa etmek ve birleşmek için büyük ve kolektif bir sorumluluğumuz var. Dünyanın bize olan güvenini ve Lübnan halkının devlete olan güvenini yeniden tesis edeceğiz. Ordunun güneydeki güvenlik otoritesini yeniden sağlayacağız.”

sdcfergt
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından yerinden edilen insanlar evlerine dönerken, güneydeki Sayda kentinde bir adam Lübnan bayrağı sallıyor. (AFP)

İsrail'i ateşkese uymaya ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye çağıran Mikati, “Farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımız takdirde yarının Lübnan için daha iyi olacağına inancımız tamdır” dedi.

“Herkes fitne üzerine bahis oynuyordu, ancak zor sosyal koşullara rağmen vatandaşların birbirini kucakladığını gördük” diyen Mikati, ‘bugünün acılara rağmen Lübnan'a güvenlik ve istikrar getirmesini’ diledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes, her iki tarafın da ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından bu sabah erken saatlerde yürürlüğe girdi.