Rusya, Ukrayna işgali için Suriye’den paralı asker topluyor

Moskova, daha önce Libya’da uyguladığı taktiği şimdi Ukrayna’yı işgalinde tekrarlıyor. Esed rejimine bağlı militer güçleri para karşılığında işgale dahil ediyor.

İnternet sitelerinde yayınlanan, Libya’da Rus güçleriyle savaşmak için askeri birliklere katılan Suriyelilerin bir fotoğrafı
İnternet sitelerinde yayınlanan, Libya’da Rus güçleriyle savaşmak için askeri birliklere katılan Suriyelilerin bir fotoğrafı
TT

Rusya, Ukrayna işgali için Suriye’den paralı asker topluyor

İnternet sitelerinde yayınlanan, Libya’da Rus güçleriyle savaşmak için askeri birliklere katılan Suriyelilerin bir fotoğrafı
İnternet sitelerinde yayınlanan, Libya’da Rus güçleriyle savaşmak için askeri birliklere katılan Suriyelilerin bir fotoğrafı

Suriye’nin güneyindeki Dera şehri otorite boşluğunun gölgesinde yaşıyor. Bölgede sivilleri, Esed rejimine bağlı kişileri ve eski muhalifleri hedef alan suikastlar ve cinayetler işlenmeye devam ediyor.
Öte yandan Suriye’nin güneyindeki bölgelerde, Rus ordusunun yanında Ukrayna’da savaşmak isteyen Suriyeli gönüllülerin cazip maaşlarla işe alındığına ve bu maaşların aylık 3 bin ABD dolarına ulaştığına yönelik söylentiler yayılıyor.
Yayılan haberler, paralı asker işe alım şirketleri, Suriye rejimine bağlı grup liderleri ve daha önce bölgeden gençlerin Rus kuvvetleri için Libya’ya gitmesine katkıda bulunan es-Sayyad Şirketi gibi oluşumlar tarafından başvuruların açıldığını belirtiyor. Es-Sayyad gibi şirketler Dera, Suveyda ve Kuneytra illerinde görevlendirilen temsilcilerle çalışıyor. Bu temsilcilerin görevleri, belirli ücretler karşılığında Libya’da savaşmak üzere Rus kuvvetleriyle sözleşme yapmış olan ve sözleşme süresi biten savaşçıları toplamaya dayanıyor. Son zamanlarda bu şirketlerin temsilcileri, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline katılmak için gençleri kullanıyor. Bazıları, aylık 2 bin ila 3 bin ABD Doları karşılığında, Ukrayna’da Rus işgal güçlerinin yanında savaşmak isteyen Suriyelilere, Suriye’de veya Libya’da Rus kuvvetleriyle sözleşmeli çalışmış olanlar öncelikli olmak üzere başvuruların açıldığını duyurdu.
Suveyda, Dera ve Şam kırsalında gönüllü toplama grubunun temsilcilerinden biri, Ukrayna’da savaşa gidecek olan 200 kişiyi işe almasının istendiğini iddia etti. Bu kişilerin güvenlik açısından onaylanmalarının ardından sağlık kontrolüne tabi tutulacaklarını daha sonra birkaç hafta içerisinde Hmeymim Hava Üssünden Rus kuvvetleri tarafından belirlenen askeri görevlere nakledileceklerini belirtti. Ayrıca gönüllülerin, özellikle Ukrayna’daki savaşta görev alacak olanlarda, ailelerinden veya vasilerinden birinin şahitliğinde sözleşmeyi kabul ettiğine dair yazılı bir beyan imzalaması gerektiğini belirtti. Yetkili, aylık maaş miktarını, yaralanma veya ölüm durumunda ödenecek tazminat hakkında açıklama yapmadı. Bugüne kadar Süveyde’de kayıt yaptıranların sayısının 30’u, Dera’da ise 20 kişiyi geçmediğini belirtti.
Es-Sayyad’a bağlı olan ve kendilerini “DEAŞ Avcıları” olarak adlandırarak gönüllüleri toplayan silahlı bir grup, geçtiğimiz günlerde Telegram uygulaması üzerindeki kanalında gençler için kayıtların açıldığını duyurdu. Başvuruda bulunmak isteyenlere grubun merkezine gelmeleri ve bir başvuru beyanı ile kimlik belgesi ile çalışma geçmişini gösteren belge getirmeleri istenirken, kayıt için uygun olan yaşların 23-50 arası olduğu ve varış yeri belirtilmeden askeri göreve çağrılacakları belirtildi.
Yerel kaynaklar, gönüllüleri toplayan şirketlerinin temsilcilerinin, Rusya’nın yanında Ukrayna’ya karşı savaşmak üzere başvuruda bulunan gençlerden bazılarından, kayıtlarının yapılması, kayıtta öncelik tanınması ve kabul için askeri makamlara tavsiye edilmelerinde yardımcı olmak için para istenildiğini belirtti. Temsilciler ayda 3 bin dolara varan bir miktarda maaş sağladıklarını iddia ederken çoğu kişi bunun dolandırıcılık olduğunu düşünüyor. Zira geçen yıl Venezuela’ya seyahat edecek gönüllülerin kaydını kabul edildiğini dair yapılan duyuruların dolandırıcılık olduğu ortaya çıkmıştı.
Kaynaklar, Ukrayna’da savaşmak için Rus kuvvetlerine kaydolan ve kaydolmak isteyenlerin çoğunun, söz konusu savaşın nedenlerini bilmediğini ancak Suriye’de yaşam koşullarının ve ekonomik durumun kötüleşmesi, fiyatların yüksek olması, iş imkanlarının bulunmaması, işsizliğin yaygınlaşması gerek özel sektörde gerek kamu sektöründe maaşların düşük olması sebebiyle, sunulan maaşların onları kayıt olmaya ve hayatlarına riske atmaya ittiğini belirtti.
Güney Suriye’de Hmeymim tarafından desteklenen 5’inci Kolordu’nun 8’inci Tugayı’ndaki bir komutan Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, kolordudan herhangi bir kuvvetin Rus kuvvetlerine katılmak üzere Ukrayna’ya gönderilmesini yalanladı, Ukrayna’da savaşmak üzere gönüllü toplama konusunda herhangi bir talimat almadıklarını belirtti. Komutan, Rus askeri polisinin Suriye’nin güneyindeki yerleşim alanlarında düzenli devriyeler gerçekleştirmeye devam ettiğini, Rusya-Ukrayna savaşının başlamasından bu yana, çatışma bölgelerine gönderilecek birliklerin hazırlanması yönünde herhangi bir talepte bulunulmadığını vurguladı.
Suveyda’dan yerel gazeteci Rayan Maarouf’a göre, Suriye’deki Rus güçlerine yakın bir kaynak, Suriye’deki Rus Hmeimim askeri üssünün, geçtiğimiz haftalarda rejime bağlı kişilerden, askeri oluşumların liderlerinden ve milislerden ‘gönüllü’ başvuruları aldığını belirtti. Başvuranların çoğunun Hama şehrindeki el-Gab Ovası bölgesinden ve Tartus ve Lazkiye’den olduğu belirtildi.
Kaynak, Hmeymim Hava Üssü Komutanlığı’nın, gönüllüleri, “Nazi Avcıları” adını taşıma ihtimali olan bir askeri birlik oluşturmaya çalıştığını, bu birliğin Doğu Ukrayna’daki Donbas bölgesine göndermesini muhtemel olduğunu da belirtti. Özellikle Rus güçlerinin denetiminde çalışan askeri oluşumların, Ukrayna’ya nakledilmeye aday olduğunu söyleyen kaynak, Suriye şehirlerinde askere alma gruplarının yaptıklarının dolandırıcılık olduğunu belirti. Şu ana kadar hiçbir Suriye kuvvetinin hazırlanmadığı veya Rusya’ya gönderilmediği vurgulandı.
Bunun yanı sıra, yerel haberleri yayınlayan Dera 24, Dera’nın kuzeyindeki El-Sanameyn şehrinde geçen hafta perşembe günü Belediye Meclisi Başkanı Mahmud el-Muhammed el-Atme’nin kimliği belirsiz kişiler tarafından ateş açılarak suikasta uğradığını ve Atme’nin şehirdeki belediye binasının yakınında olay yerinde kaybettiğini bildirildi. 17 Mart 2022 tarihinde ise Dera’nın kuzeyindeki Casim şehrinde Belediye Meclisi Başkanı Teysir Hamdi el-Akle kimliği belirsiz silahlı adamlar tarafından ateş açılması ile suikasta uğradı ve olay yerinde hayatını kaybetti. Teysir Hamdi el-Akle, Casim şehrinde yerleşim anlaşmasının 2018’de uygulanmasından bu yana suikasta uğrayan ikinci belediye meclisi başkanı oldu.
Aynı şekilde, Dera’nın Da’el şehrinden Muhammed Şehadat çarşamba akşamı kimliği belirsiz kişiler tarafından ateş açılması ile suikasta uğradı. Şehadat olay yerinde hayatını kaybetti. Bu olay çarşamba günü Dera’da 6 saatten az bir süre içerisinde gerçekleşen üçüncü cinayet oldu. Zira Dera’nın batısındaki Müzeyrib’de bir genç ve Dera’nın doğusundaki Nassib’da çıkan bir aile tartışması sırasında çıkan çatışmada başka bir genç daha hayatını kaybetti.



Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
TT

Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa dün yaptığı açıklamada, İsrail'in bir Filistin devletinin kurulmasını ve Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ne geri dönmesini engelleme planının başarılı olamayacağını belirtti.

Bakanlar Kurulu toplantısının başında yaptığı açıklamada Mustafa, “Kesin resmi pozisyonumuz, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza yardım sağlayabilmemiz ve uzun zamandır beklenen bağımsız Filistin devletinin somutlaşmasına yol açacak yeniden inşa sürecini kolaylaştırabilmemiz için tek bir siyasi sistem, birleşik ulusal kurumlar ve tek bir güvenlik kurumu altında herkesin iş birliğini gerektiren Filistin topraklarında Filistin devletinin somutlaştırılmasıdır” dedi.

Mustafa sözlerine şöyle devam etti: “İsrail tarafı bu vizyonla savaşıyor. Tüm kurum ve kuruluşları ulusal otoriteyi zayıflatmak, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi için mali abluka altına almak ve geniş bir uluslararası mutabakatın konusu haline gelen Filistin devletinin kurulmasını engellemek için çalışıyor… İsrail planının desteklenmesi başarılı olamayacak. Zira halkımızın iradesi güçlü. Tüm gücümüz ve kararlılığımızla ulusal görevlerimizi yerine getirmek için sorumluluklarımızı üstlenmeye kararlıyız.”

Mustafa, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi sırasında ‘bir Filistin devletinin kurulmasına izin vermeyeceğini’ açıklamasının ardından Filistin Yönetimi'nin bir Filistin devleti kurma ve Gazze Şeridi'ndeki sorumluluklarını üstlenme konusundaki ısrarından bahsetti. Mustafa ayrıca, Netanyahu’nun Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri kabul etmek için bir dizi ülkeyle iletişim halinde olduğunu ifade etti.

cdfgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'daki yemekte ABD Başkanı Donald Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren mektubun bir kopyasını elinde tutuyor. (DPA)

Netanyahu'ya Washington ziyaretinde eşlik eden üst düzey bir yetkili, İsrail'in bir süre daha Gazze Şeridi'nde kalabileceğini doğruladı. Yetkili, Netanyahu'ya eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde Filistin Yönetimi'nin olmayacağını söyledi.

‘Ertesi gün’ meselesi

Maariv gazetesi ve Walla internet sitesine göre Netanyahu ve Trump, ‘Gazze Şeridi'nde ertesi gün’ gibi merkezi ve karmaşık bir meseleyi görüştü. Görüşmenin ardından bir siyasi yetkili, “Ertesi gün elbette Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak” dedi.

Maariv, toplantının ardından yalnızca Amerikalı gazetecilerin içeri alınmasına izin verilmesinin ardından Netanyahu'nun, İsrailli gazetecilerin üst düzey bir yetkili tarafından brifing verilmek üzere çağrılmasını istediğini bildirdi.

scdfgrthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la yediği yemekte konuşuyor. (EPA)

Yetkili, ertesi gün ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Ana ve gerekli koşul Gazze Şeridi'nde Hamas'ın olmamasıdır. Hamas silahsızlandırılmalı ve liderleri sürgün edilmeli. Başka bir güç Gazze Şeridi'ni kontrol etmeli ve silah kullanımını engellemeli.”

Hangi gücü kastettiği sorulduğunda ise “Bunu tartışıyoruz. İsrail ordusu her türlü tehdidi engellemek için her zaman hazır bulunacak. Gazze Şeridi'nde güvenlikten İsrail sorumlu olacak” yanıtını verdi.

Yetkili, Gazze Şeridi’nin sivil kontrolü konusunda şunları söyledi: “Gazze Şeridi'nde gündelik hayatı yöneten bir hükümet sistemi olmalı. Belki belli bir süre için orada olacağız ve bu konuda endişelenmemeliyiz. Eğer ilk aşamada orada olmazsak, iktidarı başka bir tarafa devredebileceğimizden emin olamayız. Gazze Şeridi'ndeki yönetim sistemi Filistinliler tarafından yürütülecek. Kesinlikle Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak. Filistin Yönetimi Gazze Şeridi'ni yönetmeyecek.”

Üçüncü görüşme

Trump ile Netanyahu arasında pazartesi akşamı Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşme, Trump'ın geçtiğimiz ocak ayında başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana gerçekleşen üçüncü görüşmeydi.

Filistinlilerle barış istediğini ifade eden İsrail Başbakanı, Filistinlilerin gelecekte kuracakları bağımsız bir devleti İsrail'in yıkımı için bir platform olarak tanımladı ve bu nedenle egemen güvenlik yetkisinin İsrail'de kalması gerektiğini savundu.

dfrgty
ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi akşamı Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte (DPA)

Trump, gazetecilerin iki devletli bir çözümün mümkün olup olmadığı sorusuna “Bilmiyorum” dedi ve soruyu Netanyahu'ya yönlendirdi.

Netanyahu soruyu, “Filistinlilerin kendi kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğine inanıyorum, ancak bizi tehdit edecek herhangi bir yetkiye değil” diye yanıtladı.

Netanyahu ayrıca, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması konusuna da değinerek, İsrail ve ABD'nin, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'nden ayrılmak isteyen Filistinlileri kabul edecek ‘birkaç ülke bulmaya yakın’ olduğunu söyledi.

Netanyahu, “Başkan Trump'ın seçim özgürlüğü diye harika bir vizyonu var. Eğer insanlar kalmak istiyorlarsa kalabilirler ama gitmek istiyorlarsa da gidebilmeliler” şeklinde konuştu.

Üst düzey bir İsrailli yetkili yemekten sonra yaptığı açıklamada, İsrail'in Trump'ın Gazzelileri gönüllü olarak göç etmeye teşvik etme konusunda ciddi olduğuna ikna olduğunu belirtti.

Söz konusu açıklamaların ardından Filistin Yönetimi'nden bir kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Onların tutumu biliniyor. Ancak biz siyasi bir süreç başlatmak için uğraşıyoruz. Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'ü kapsayan bir devlet kurma hakkımızdan taviz vermeyeceğiz.”