Sana ve George Orwell: Husiler ve ‘1984’

Yemenli bir çocuk Sana’nın Eski Şehir bölgesinde yastık satıyor (AFP)
Yemenli bir çocuk Sana’nın Eski Şehir bölgesinde yastık satıyor (AFP)
TT

Sana ve George Orwell: Husiler ve ‘1984’

Yemenli bir çocuk Sana’nın Eski Şehir bölgesinde yastık satıyor (AFP)
Yemenli bir çocuk Sana’nın Eski Şehir bölgesinde yastık satıyor (AFP)

İngiliz yazar George Orwell'in adaletsizlik, işkence ve baskı üzerine güç inşa eden ve tek bir kişinin egemenliğine tabi olunan otoriter yönetimi anlatan ‘1984’ romanındaki olaylara benzer bir şekilde Husi milisleri Sana’da birtakım uygulamalara imza atıyorlar. Arzularına göre tarihi ve gerçeği tahrif ediyorlar.
Husi milisleri, Sana'da halka bir güvenlik denetimi dayatıyor ve liderine hürmet gösteren mezhepçi bir ideolojiyi seferber ediyor. Bu bağlamda milisler devlet dairelerini, kamu tesislerini, camileri, bazı evleri ve hatta hapishaneleri bu mezhepsel seferberliğin mekânları haline getirdiler.
Husiler, halkı gözetlemek ve bağlılıklarını ölçmek için mahallelerdeki yetkilileri ve hanedan üyelerini muhbirlere dönüştürdü ve liderin kayıtlarını dinlemeyi herkes için zorunlu hale getirdi. Örgüt, liderleri Abdulmelik el-Husi'nin ve kardeşinin fotoğraflarının yanı sıra sözlerinin ve eski İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin fotoğraflarının yer aldığı devasa reklam panolarını şehrin dört bir yanına astı. Bununla birlikte milisler, Husi propaganda kayıtları ve savaş marşlarını yayınlamak için sokaklara hoparlörler yerleştirdi.
Yakın zamanda istihbarat cezaevlerinden ve Husi kamplarından serbest bırakılan iki mahkûm, Şarku'l Avsat'a Sana'daki merkez hapishanede ve istihbarat hapishanesinde yaklaşık iki yıllarının geçtiğini ancak bu iki yılın kendilerine 20 yılmış gibi geldiğini söyledi. Milisler mahkumları günlük mezhepsel seferberlik derslerini dinlemeye zorluyor. Hücrelerin koridorlarına yerleştirilen hoparlörlerden Husi liderinin konuşmaları yayınlanıyor. Bu konuşmalar özellikle gün içinde ve şafaktan önce olmak üzere birden fazla kez tekrarlanıyor. Ayrıca istihbarat temsilcileri sabahları hava almaya çıktıklarında mahkumlara ders veriyor.
Bu durum, “M.N.” kod adlı bir devlet memuru tarafından da doğrulandı. Şarku'l Avsat'a konuşan memur, bir işte kalmanın veya terfi etmenin koşulu haline gelen kültürel kurslar olarak bilinen kurslara katıldığını söyledi. Memur ayrıca milislerin mezhepsel bağlılıklarından şüphelendikleri çalışanları gizli evlere götürdüğünü orada, Sana'nın farklı mahallelerinde bulunan bu evlerin sorumluları tarafından Abdulmelik el-Husi'nin derslerini ve mezhep derslerini (10 günden iki haftaya kadar) dinlemeye tabi tutulduklarını söyledi. Mahkumlardan ayrıca bu derslerden elde ettikleri faydaların bir özetini yapmaları isteniyor. Mahalle muhtarları ve bazı mahalle sakinleri, halkın bağlılığını öğrenmek için muhbire dönüştü.
Husi milisleri camileri Gat bitkisinin yenebileceği yerlere dönüştürdü. Camilerde ayrıca mezhepsel propaganda, slogan atmak, muhalifleri kışkırtmak ve yolsuzluğu haklı çıkarmak, duvarları propaganda posterleriyle doldurmak gibi uygulamalara imza atılıyor.
Taksilerde bile ‘Zevamil’ olarak bilinen savaş şarkılarının çalınması şart koşuluyor. Sana'da milislere ait veya onlara sadık 30'a yakın yerel radyo istasyonu sürekli kışkırtma programları ve savaş şarkıları yayınlıyor. Milislere mensup olmayan radyo sahipleri de Husilerin savaş medyası tarafından milis propagandası için hazırlanan günlük bir program yayınlamak zorunda.
Yemen Yazarlar Birliği Başkanı ve tanınmış bir hukukçu olan Ahmed Naci Ahmed en-Nebhani, birkaç arkadaşının Sana'daki mahallelerinde Husi milislerinin keyfiliğinden şikayet ettiğini söyledi. Nebhani, “Husiler, bu mahallelerde yaptıkları toplantılara halkı katılmaya mecbur bırakıyorlar ve katılmayan kişi kınanıyor, azarlanıyor ve Arap Koalisyonu’nu desteklemekle suçlanıyor. Eskiden bu uygulamaların bazı Husi önderleriyle ilgili olduğunu ama hepsi ile ilgili olmadığını düşünürdüm. Ancak bu tür uygulamaların başkentteki Husi liderlerinin çoğunluğu tarafından dayatıldığını gördüm” diye konuştu.
Nebhani, Facebook'tan yaptığı bir paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Memurun Husi eğitim seminerlerine katılması zorunlu. Mahallelerde ise tüm mahalle sakinlerinin çağrıldıkları toplantılara katılmaları gerekiyor. Aynı fikirde olmama, çeşitliliğe saygı duyma ve toplantıya katılım veya katılmama özgürlüğüne saygı duymaya Husileri kim ikna edebilir? Dilediğin gibi inancını benimse, ama kendi düşünce tarzını başkalarına empoze etmeye çalışma, insanları inancını benimsemeye zorlama!”
Gazeteci Mecelli es-Samedi, Sana'yı ‘yaşamın katili, umuttan yoksun ve içi boş sloganlarla dolu bir şehir’ olarak tanımlıyor. Samedi, “Ekmeğin bulunmadığı, en basit hak ve hizmetlerden yoksun, işsiz, maaşsız, fikirsiz, vizyonsuz, hayatta kalma şansı olmayan devasa bir insan kitlesi... Kaldırımlar, caddeler, sokaklar yorgun, bitkin, yiyeceğe muhtaç insanlarla dolu...” diye konuştu.
Meşru hükümete yönelik darbeden bu yana, Husi milisleri tüm bağımsız ve muhalif gazeteleri kapattı. Ayrıca Arap ve uluslararası medya kuruluşlarının ofislerini de kapattı ve kendi bölgelerinde faaliyet gösteren bazı medya kuruluşlarının çalışmalarına ciddi kısıtlamalar getirdi. Çalışanlarını, çalışma planlarını önceden Bilgilendirme Bakanlığı'na bildirmekle yükümlü kıldı.
Husi bölgelerine gelen her yabancı gazeteci, çalışma planını önceden sunmakla yükümlüdür. Milis istihbaratı tarafından belirlenen bir otelde kalırlar ve Husi Enformasyon Bakanlığı'nın bir temsilcisinin refakati olmadan hareket edemezler. Bu temsilciler istihbarat ajanlarıdır. Yabancı gazetecilerin çalışma planlarını izin almadan değiştirmeleri kesinlikle yasaktır.



Şarku’l Avsat kaynakları: Hamas Türkiye'den anlaşmayı Trump'a iletmesini istedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Şarku’l Avsat kaynakları: Hamas Türkiye'den anlaşmayı Trump'a iletmesini istedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Şarku’l Avsat’a konuşan iki kaynak, Hamas’ın Gazze Şeridi'nde yeni bir ateşkes için girişimde bulunmaya çalıştığını ve ateşkes önerisini ABD Başkanı Donald Trump yönetimine iletmek için Türkiye'den destek talep ettiğini söyledi.

Kimliklerinin gizli kalması koşuluyla ayrı ayrı konuşan iki kaynak, Hamas yönetiminin, Hamas Hareketi tarafından önerilen ‘kapsamlı anlaşma’ ya da diğer adıyla ‘paket anlaşmasının’ Türkiye ile ABD arasındaki ’iyi ilişkilerden’ dolayı Türk yetkililer tarafından Trump yönetimine iletilebileceğine inandığını söyledi.

Hamas'ın önerisi, üzerinde mutabık kalınan sayıda Filistinli mahkûmun salıverilmesi karşılığında tüm İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını, savaşın durdurulmasını ve İsrail'in Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinden çekilmesini öngörüyor.

Hamas Liderlik Konseyi Başkanı Muhammed Derviş başkanlığındaki heyet, pazar günü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü. Derviş, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile de bir araya gelerek savaşın durdurulmasıyla ilgili görüşün yanı sıra, Filistin'in iç durumuna ve diğer konulara değindi.

Kaynaklardan biri Hamas'ın Türkiye'nin desteğini istemesiyle ilgili tutumunu, Hamas'ın tüm İsrailli rehineleri teslim etmesi halinde savaşın durmasını garanti edeceğini söyleyen ABD Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler’in açıklamalarına dayandırdığını, ancak İsrail'in bu girişimi reddettiğini açıkladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetindeki bazı bakanlar tarafından yapılan açıklamalar da bu tutumu teyit ediyor.

Kaynaklardan diğeri ise şunları söyledi:

“Türkiye'deki görüşmeler, Türk yetkililere, Hamas’ın vizyonunu Washington'a iletmek için mevcut ABD yönetimiyle olan iyi ilişkilerini kullanmaları gerektiği mesajını vermeyi amaçlıyordu.”

İki kaynak da ABD'nin bu öneriyi kabul etmesi için İsrail'e baskı yapılmasında daha büyük bir rol oynaması amacıyla, arabulucu Katar da dahil olmak üzere Donald Trump yönetimindeki yetkililere mesajın iletilmesi için şimdiye kadar başka araçların da kullanıldığı konusunda hemfikir.

Kaynakların aktardıklarına göre Hamas, Gazze'deki savaş devam ederken gerçekleşmesini istediği anlaşılan Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde bir anlaşmaya varılması için ABD’nin tutumuna güveniyor. Kaynaklardan biri Trump'ın İran ile nükleer programı konusunda geçici de olsa bir çözüme ulaşmayı istediğini söyledi.

Hamas’tan kaynakların birkaç gün önce Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamaya göre Hamas’ın vizyonu ‘bölgesel ve uluslararası garantilerle beş yıl sürecek uzun bir ateşkese’ hazır ve açık olmasına dayanıyor.

Hamas, herhangi bir ateşkes anlaşmasının İsrail güçlerinin Gazze'den çekilmesini ve belirli bir insani protokol uyarınca insani yardımların Gazze Şeridi’ne girişini de kapsamasını istiyor. Hamas ayrıca Arap, Müslüman ve Avrupa ülkelerinin desteğini alan Mısır'ın önerisi doğrultusunda, Gazze'yi tam yetki ile yönetecek, bağımsız ve fraksiyona bağlı olmayan kişilerden oluşan bir Filistin komitesinin kurulmasını kabul ettiğini de açıkladı.