ABD'nin Libya Büyükelçisi Norland: Türkiye gibi müttefiklerle istişare etmek için uygun bir zamanhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3554716/abdnin-libya-b%C3%BCy%C3%BCkel%C3%A7isi-norland-t%C3%BCrkiye-gibi-m%C3%BCttefiklerle-isti%C5%9Fare-etmek-i%C3%A7in
ABD'nin Libya Büyükelçisi Norland: Türkiye gibi müttefiklerle istişare etmek için uygun bir zaman
ABD'nin Libya Büyükelçisi Richard Norland, Libya'nın seçim sürecinde içeride kutuplaştığını ve Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının bölgede dalga etkisi oluşturduğunu belirterek, "Türkiye gibi müttefiklerle istişare etmek için uygun bir zaman." dedi.
AA
Ankara/AA
TT
TT
ABD'nin Libya Büyükelçisi Norland: Türkiye gibi müttefiklerle istişare etmek için uygun bir zaman
AA
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Ankara'yı ziyaret eden ABD'nin Libya Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard Norland, Libya'ya ilişkin güncel durumu AA muhabirine verdiği yazılı röportajda değerlendirdi.
Norland, Türkiye'yi ziyaretine ilişkin, "Türkiye'nin Libya konusundaki önemli rolü göz önünde bulundurulduğunda, Türk mevkidaşlarımla yaptığım istişarelere büyük değer veriyorum." ifadesini kullandı.
Görüş alışverişinde bulunmak için bu dönemin çok uygun bir zaman olduğuna dikkati çeken Norland, "Libya, seçimlere doğru ilerlemek için mücadele verirken içeride kutuplaştı ve Rusya'nın Ukrayna'yı acımasızca işgali bölgede dalga etkisi oluşturdu. Bu, Türkiye gibi müttefiklerle istişare etmek için uygun bir zaman. Geçen hafta Kahire'deki görüşmelerimde olduğu gibi, bu görüşmeler Libya konusuna yaklaşımımız hakkında bilgilendirmeye çok yardımcı oluyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Rusya'nın Libya politikası adına kimin konuştuğu bile belli değil"
Norland, Rusya'nın Libya'daki nüfuzu göz önüne alındığında, Rusya-Ukrayna krizi üzerinden tırmanan uluslararası gerilimin Libya'ya olası yansımalarından endişe duyup duymadığına ilişkin soruya, "Rusya'nın Ukrayna'yı sebepsiz ve haksız işgali, Rus Wagner güçlerinin Libya ve Sahel bölgesinde oynadıkları istikrar bozucu rolün devasa ölçekte bir yansımasıdır. Trablus'ta hükümeti devirmeye çalıştılar ve 24 Aralık'ta yapılması planlanan seçimlere müdahale ettiler." yanıtını verdi.
Ukrayna'nın işgalinin, Libya'da artan gıda fiyatları gibi olumsuz ekonomik etkiler yarattığını da belirten Norland, "Rusya'nın Libya politikası adına kimin konuştuğu bile belli değil, Dışişleri Bakanlığı mı yoksa Wagner mi?" ifadesini kullandı.
Libya petrolüne ilişkin yeni öneri
Norland, küresel petrol arzı krizi daha fazla hissedilirken, Libya'da petrol sahalarının siyasi nedenlerle bloke edilmesine yönelik ABD'nin ne tür girişimlerinin olduğunu, taraflara verdiği mesajları ve üretimin artırılması için ek tedbirlerin alınması konusunda öncü bir rolünün olup olmayacağını da değerlendirdi.
Küresel piyasaların petrole ihtiyaç duyduğu ve Libyalıların artan fiyatlardan yararlanabileceği bu dönemin, Libya'da petrol üretimini engellemek için en kötü zaman olduğunu vurgulayan Norland, şöyle devam etti:
"Ama Libya'daki kutuplaşmış siyasi durum, birbirine rakip siyasi güçlerin petrol gelirlerinin kontrolünü ele geçirmeye çalışması riskini artırıyor. Bu nedenle Berlin Süreci Ekonomi Çalışma Grubu'ndaki ortaklarımızla çalışarak, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve Mısır'la, (Libya'da) daha geniş siyasi konularda anlaşmaya varılana kadar petrol gelirlerini yönetmek için bir mekanizma kurulmasını öneriyoruz."
Bu mekanizma kapsamında fonların yalnızca maaşlara, sübvansiyonlara, petrol üretimine, gıda ve ilaç gibi önemli ithal ürünlere şeffaflık ve hesap verilebilirlik içinde harcanmasının öngörüldüğünü ifade eden Norland, "Elbette bunun uygulanıp uygulanmayacağına Libya'daki taraflar karar verecek. Ancak gelirlerin yalnızca Libya halkının yararına yönlendirilmesini sağlamaları konusunda liderler için zorlayıcı sebepler var." değerlendirmesinde bulundu.
"(Dibeybe ve Başağa) Her iki tarafı da müzakere etmeye çağırıyoruz"
Norland, Libya'da hükümet değişim sürecinde Başbakan Abdulhamid Dibeybe ile Fethi Başağa arasındaki mevcut anlaşmazlığa ilişkin ise, "Bu anlaşmazlıkla ilgili en büyük endişemiz, ilgi odağını Libya halkının gerçekten istediği şeyden, yani bir an önce parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlanmasından uzaklaştırmış olmasıdır." ifadesini kullandı.
Her iki taraf da güç kullanmayacağına dair söz vermiş olsa da Libyalılar için bir trajediye dönüşebilecek, şiddeti tırmandıracak bir çatışma riskinin her zaman mevcut olduğunu belirten Norland, şunları kaydetti:
"Bu içinden çıkılmaz duruma barışçıl bir çözüm bulunması için her iki tarafı da müzakere etmeye çağırıyoruz. Bu arada, Türkiye dahil olmak üzere çeşitli ortaklar görüşmelere ev sahipliği yapmayı teklif etti ve BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams da müzakereleri kolaylaştırmayı teklif etti. ABD bu tür çabaları güçlü bir şekilde desteklemektedir."
"Rusya'nın odak noktası başlattığı savaşı durdurmak olmalı"
Norland, Libya'dan Ukrayna'ya Rus güçleri safında savaşmak üzere paralı asker taşındığı yönünde bilgisinin olup olmadığına ilişkin soruya ise, şu yanıtı verdi:
"Rusya'nın, kendi adına Ukrayna'da savaşmak için yabancı savaşçıları silah altına alma girişimlerine ilişkin raporları ve benzerlerini gördük. Eğer doğruysa bu, Putin'in Ukrayna'ya karşı haksız, sebepsiz, önceden tasarlanmış savaşında gerginliğin daha fazla tırmanışını temsil ediyor. Ayrıca Rus hükümetinin Suriye'deki yıkıcı, istikrar bozucu taktik tahtasından nasıl çekildiğinin de göstergesi. Rusya'nın odak noktası, Ukrayna halkına karşı daha fazla savaşçı ve onlara daha fazla acı getirmek yerine başlattığı savaşı durdurmak olmalıdır."
Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladıhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5165610-suriye-ordusu-suveydadan-%C3%A7ekilmeye-ba%C5%9Flad%C4%B1
Suriye ordusu, çarşamba akşamı, nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda ilinden çekilmeye başladı. Savunma Bakanlığı, şiddet olaylarının yaşandığı ilde yeni bir ateşkes anlaşmasının açıklanmasından birkaç saat sonra çekilme kararını duyurdu.
Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ‘Suriye Arap Ordusu'nun, imzalanan anlaşmanın hükümleri uyarınca ve ildeki yasadışı grupların temizlenmesi tamamlandıktan sonra Suveyda'dan çekilmeye başladığı’ belirtildi. Açıklamada, Suveyda’da konuşlu diğer hükümet güçlerinin çekilmesinden bahsedilmedi.
Anlaşma, İsrail'in Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Genelkurmay Başkanlığı çevresinin yanı sıra Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera illerinde konuşlu hükümete bağlı güçlere karşı hava saldırıları düzenlemesi üzerine sağlandı.
Ateşkes anlaşmasının maddeleri
Dürzi lideri Yusuf Carbu, hükümet ile Suveyda'nın önde gelenleri arasında bir anlaşmaya varıldığını açıkladı. Dürzilerin Ruhani Lideri Şeyh Hikmet Hicri ise anlaşmayı reddederek ‘Suveyda tamamen özgürleştirilinceye’ kadar savaşın devam edeceğini vurguladı.
Yaptığı açıklamada herhangi bir anlaşma ve müzakere yaptığı ve yetki vermeyi reddeden Hicri, ‘bu ortak tutumdan saparak tek taraflı temas veya anlaşma yapan kişi veya kurumları’ uyardı.
Öte yandan Carbu, anlaşmanın Suveyda'daki askeri operasyonların tamamen ve derhal durdurulmasını, ordunun kışlalarına geri dönmesini ve ateşkesin uygulanmasını denetlemek üzere devlet ve Suveyda'nın önde gelen isimlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulmasını içerdiğini söyledi.
Dürzi lider anlaşmanın ayrıca, ‘Suveyda'nın Suriye devletine tam olarak entegre edilmesini ve tüm eyalet toprakları üzerinde tam egemenliğinin teyit edilmesini’ öngördüğünü de belirtti.
Anlaşma aynı zamanda iç güvenlik güçlerinin ve devlet polisinin yanı sıra Suveyda ve çevresindeki bölgelerden polis memurlarının konuşlandırılmasını ve Suveyda’daki polis memurlarının ilin güvenlik dosyasını yönetmek için liderlik ve yürütme görevlerini üstlenmelerini de içeriyordu.
İsrail dün başkent Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı karargahını bombaladı (Reuters)
Carbu’ya göre taraflar, anlaşma uyarınca Suveyda'da ağır silahların düzenlenmesi için bir mekanizma üzerinde anlaşarak, devletin kontrolü dışındaki silahların toplatılması ve Suveyda'nın tüm bölgelerinde Suriye yasalarına ve düzenlemelerine uygun olarak tüm devlet kurumlarının yeniden faaliyete geçirilmesini garantilediler.
Onlarca ceset
Suriye Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in Şam'a düzenlediği hava saldırılarında 3 kişinin öldüğünü, 34 kişinin yaralandığını bildirdi. Bakanlık, Suveyda'daki El-Vatani Hastanesi’nde ise güvenlik güçleri mensupları ve sivillerin de aralarında bulunduğu onlarca cesedin bulunduğunu açıkladı.
Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail’in Genelkurmay Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresini ve ülkenin güneyini hedef alan son saldırılarının ‘ciddi bir tırmanış’ oluşturduğu vurgulandı.
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Suriye, bu tehlikeli tırmanış ve sonuçlarından İsrail'i tamamen sorumlu tutuyor. Ayrıca, uluslararası hukukun sağladığı tüm araçlarla topraklarını ve halkını savunma konusunda tüm meşru haklarını saklı tutar. İsrail'in Suriye'de gerginliği tırmandırmak, kaos yaratmak ve güvenliği ve istikrarı bozmak için izlediği sistematik politika kapsamında gerçekleştirilen bu açık saldırı, BM Şartı ve uluslararası insani hukuku açıkça ihlal ediyor.”
Dışişleri Bakanlığı, ‘uluslararası toplumu sorumluluğunu üstlenmeye ve Birleşmiş Milletler üyesi olan egemen bir devletin topraklarına yönelik İsrail'in tekrarlanan saldırılarına son vermek için acil önlemler almaya’ çağırdı.
Yedioth Ahronoth gazetesi dün İsrailli bir güvenlik yetkilisinin, İsrail'in Suriye'deki gerginliğin çözümü konusunda bir anlaşmaya yakın olduğunu söylediğini aktardı. Gazetenin bildirdiğine göre yetkili, “Şu an Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın ateşkes ilan edeceğini ve güneydeki Suveyda’dan askerlerini çekeceğini tahmin ediyoruz” dedi.
İsrail’in hava saldırıları
Öte yandan İsrail ordusu dün, Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasının girişini hedef aldığını doğrulamasının ardından Şam'daki Cumhurbaşkanlığı sarayı çevresinde bir ‘askeri hedefi’ vurduğunu açıkladı.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee dün, X hesabından yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Şam bölgesinde Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasını vurduğunu söyledi. Adraee, “Suriyeli liderleri, Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı’ndan savaşı yönetiyor ve güçlerini Suveyda’ya gönderiyor” ifadelerini kullandı.
Adraee, İsrail ordusunun ‘Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde bir hava hedefini vurduğunu’ da sözlerine ekledi.
Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan üç görgü tanığı, Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde bir patlama sesi duyduklarını ve ardından dumanların yükseldiğini bildirdi.
Komşu mahallede yaşayan ve ismini vermek istemeyen 51 yaşındaki bir kadın, “Bombardımanın ardından evimin balkonunda Emevi Meydanı'nda neler olup bittiğini izlemeye çalışıyordum ve bir patlama sesi duydum. Ardından, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın genellikle önemli misafirlerini ağırladığı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yakınlarında yükselen bir duman bulutu gördüm” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bulunduğu tepenin yakınlarındaki iki bölgede yaşayan iki kişi de patlamanın ardından yoğun duman gördüklerini doğruladı.
Saldırılar, Suriye hükümetinin, rejim güçlerinin kontrolünü ele geçirdikten bir gün sonra Suveyda'da çatışmaların yeniden başladığını belirtmesinin ardından gerçekleşti. Suriye Arap Haber Ajansı SANA, Savunma Bakanlığı'nın dün yaptığı açıklamada, ‘yasa dışı’ grupların Suveyda'daki el-Vatani Hastanesi’ni ordu ve iç güvenlik güçlerine karşı saldırılar için bir üs olarak kullandığını söylediğini bildirdi.
Savunma Bakanlığı Medya ve İletişim Müdürlüğü, söz konusu silahlı gruplara bağlı çok sayıda keskin nişancının hastanenin çatısında konuşlandığını ve hükümet güçlerini yoğun bir şekilde hedef aldığını belirtti. Açıklamada, “Hastaneyi ve çevresini tarafsızlaştırmak ve Sağlık Bakanlığı ve Acil Durum Bakanlığı personelinin hastaneye girmesine izin vermek için defalarca çağrıda bulunduk, ancak şu ana kadar herhangi bir yanıt almadık” ifadeleri yer aldı.
Suriye ordusu ve güvenlik güçleri, şehirde yaşanan çatışmaların ardından Suveyda'da konuşlandırıldı (EPA)
Diğer taraftan salı günü düzenlediği saldırılar Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera ile sınırlı kalan İsrail, dün saldırılarını Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binası ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresini de kapsayacak şekilde genişletti.
İsrail ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binası girişinin hedef alındığı ve Suriye sınırındaki birliklerin güçlendirileceği belirtildi. İsrail Ordu Sözcüsü Adraee, İsrail ordusunun Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasının giriş kapısını vurduğunu söyledi. İsrail ordusunun Suriye'deki Dürzilere yönelik gelişmeleri ve eylemleri izlemeye devam ettiğini belirten Adraee, İsrail ordusunun siyasi talimatlara göre bölgede saldırılar düzenlediğini ve çeşitli senaryolara karşı hazırlıklı olduğunu da sözlerine ekledi. İsrail Hava Kuvvetleri, Genelkurmay Başkanlığı binası girişine düzenlenen saldırıdan birkaç saat sonra Şam'ın merkezindeki bu binaya yeni saldırılar düzenledi. Yeni saldırılar daha büyük bir tırmanışın habercisi gibi görünüyordu, zira İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Suriye'ye yönelik ‘acı verici’ saldırıların başladığını söyledi. Katz, “Şam'a yönelik uyarılar sona erdi, şimdi acı verici saldırılar başlayacak” diye ekledi.
SANA dün sabah Şam'da bir patlama sesi duyulduğunu bildirirken, Suriye devlet televizyonu İsrail’e ait insansız hava araçlarının (İHA) Şam semalarında uçtuğunu ve patlamalar olduğunu aktardı. Suriye Haber Ajansı ise İsrail'in Şam'ın merkezine düzenlediği saldırıda iki sivilin yaralandığını bildirirken, Reuters iki Suriyeli güvenlik kaynağına dayanarak İsrail'in başkentin savunma bakanlığını hedef alan bir hava saldırısı düzenlediğini aktardı. Alikhbaria Syria kanalı ise İsrail'in Şam'ın merkezine düzenlediği saldırıda iki sivilin yaralandığını bildirirken, Reuters iki Suriyeli güvenlik kaynağına dayandırdığı haberde İsrail'in Şam’da Savunma Bakanlığı binasını hedef alan bir hava saldırısı düzenlediğini aktardı. Suriye basını daha sonra Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binasında büyük hasar meydana geldiğini bildirdi.
Kanlı çatışmalar
Bu gelişmeler, Suveyda'da ilanından sadece birkaç saat sonra çöken ateşkesten sonra yaşandı. Ateşkes, günlerce süren ve çok sayıda kişinin ölümüne yol açan kanlı mezhep çatışmalarına son vermeyi amaçlıyordu.
Suriyeli güvenlik güçleri pazartesi günü, Dürzi silahlı gruplar ile Bedevi aşiretler arasındaki çatışmaları kontrol altına almak amacıyla Suveyda’da konuşlandırıldı. Ancak bu kez de Suriyeli güvenlik güçleri ile Dürzi silahlı gruplar arasında çatışma başladı. İsrail, pazartesi ve salı günü Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçlerine hava saldırıları düzenleyerek müdahale etti ve amacının Dürzileri korumak olduğunu açıkladı.
Suriye Savunma Bakanlığı'nın salı akşamı ilan ettiği ateşkes uzun sürmedi. Yerel haber sitesi Suwayda24, Suveyda ve çevresindeki köylerin dün sabah yoğun topçu ve havan topu saldırısına maruz kaldığını bildirdi. Suriye Savunma Bakanlığı SANA'nın aktardığı açıklamasında, Suveyda'daki yasadışı grupları ateşkesin ihlalinden sorumlu tuttu. Bakanlık, Suveydalılara evlerinde kalmaları çağrısında bulundu.
Pazar günü çatışmaların başlamasından bu yana onlarca sivil, Suriyeli güvenlik gücü mensubu ve Dürzi silahlı unsur hayatını kaybetti. Suveyda’da siviller ve Reuters muhabirleri, hükümet güçlerinin dün evleri yağmaladığını, yaktığını ve arabaları ve ev eşyalarını çaldığını söyledi. Bir Suvayda sakini, Reuters muhabirine evinde başından vurularak öldürülen kardeşinin cesedini görmesine izin verdi.
Suveyda'nın bir mahallesindeki Suriyeli güvenlik güçleri mensupları ve silahlı çocuklar, 15 Temmuz 2025 (AFP)
İsrail Savunma Bakanı Katz dün, Suriye hükümetine ‘Dürzileri rahat bırakması’ uyarısında bulundu. Katz, İsrail ordusunun Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçleri geri çekilene kadar bombalamaya devam edeceğini vurguladı.
Bu arada ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack dün yaptığı açıklamada, ABD'nin ‘itidal ve birliği sağlayabilmek için’ tüm taraflarla temas halinde olduğunu söyledi.