Dibeybe, Başağa hükümetinin belediyelere kadar genişlemesinden rahatsız

Washington, Libya’da yatırım kurumunun bağımsızlığına destek verdi.

Libya Birlik Hükümeti Başkanı Abdulhamid Dibeybe bir süre önce Trablus’u ziyaret etti. (Hükümet Medya Ofisi)
Libya Birlik Hükümeti Başkanı Abdulhamid Dibeybe bir süre önce Trablus’u ziyaret etti. (Hükümet Medya Ofisi)
TT

Dibeybe, Başağa hükümetinin belediyelere kadar genişlemesinden rahatsız

Libya Birlik Hükümeti Başkanı Abdulhamid Dibeybe bir süre önce Trablus’u ziyaret etti. (Hükümet Medya Ofisi)
Libya Birlik Hükümeti Başkanı Abdulhamid Dibeybe bir süre önce Trablus’u ziyaret etti. (Hükümet Medya Ofisi)

Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki geçici Libya Ulusal Birlik Hükümeti, belediye başkanlarını pazartesi günü toplantı düzenlemeye çağırarak ülkenin doğusundaki ve güneyindeki rakibi Fethi Başağa başkanlığındaki İstikrar Hükümeti’nin genişlemesini kontrol altına almaya çalışıyor.
Başağa hükümetinde Yerel Yönetim Bakanlığı, Libya’nın farklı bölgelerindeki belediye başkanlarına Dibeybe hükümeti ile iş birliği yapmamaları çağrısında bulunmuştu. Yerel Yönetim Bakanı Bedreddin et-Tumi söz konusu çağrıdan iki gün sonra belediye başkanlarını Yerel Yönetim Yüksek Kurulu’nun ilk toplantısına katılmaya davet etti. Tumi, toplantının başkent Trablus’ta gerçekleştirileceğini ve iki gün süreceğini söyledi.
Bu çerçevede Birlik Hükümeti İçişleri Bakanı Halid Mazin, geçen perşembe günü Ankara’da Türkiye İçişleri Bakanlığı Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi’nde (GAMER) mevkidaşı Süleyman Soylu ile bir araya geldi. Mazini sürpriz ziyaretin içeriğine ilişkin açıklamada bulunmazken her iki taraftan da güvenlik görevlilerinin varlığına değinmekle yetindi.
Diğer yandan Dibeybe, bakım ve yenileme çalışmalarının tamamlanması sonrasında Trablus’taki Burgiba Mescidi’nin açılışını gerçekleştirdi. Eski şehri gezen Dibeybe, ‘ateizm’ konusunun ele alındığı cuma hutbesinin ardından, Libya’nın sağlam bir temel üzerine kurulduğunu ve yalnızca tevhid bayrağını yükseltebileceğini vurgulayarak gençlerin belalardan korkmadığını dile getirdi.
Sosyal İşler Bakanlığı, Dibeybe’nin kamuoyuna yanına çekme çabaları çerçevesinde çocukların son üç aylık ödeneğinin bankalara aktarıldığını duyurdu.
Diğer yandan Başağa Hükümeti, sözcü Osman Abdulcelil aracılığıyla Dibeybe’nin seçimlerin yapılması önerisini ‘sahte’ olarak nitelendirirken hükümetinin de güvenilir olmadığını vurguladı.
Abdulcelil, geçen perşembe akşamı bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, ülkenin yüzde 20’sinden daha azında faaliyet gösteren Dibeybe hükümetinin aksine İstikrar Hükümeti’nin tüm Libya’da seçimlerin gerçekleştirilmesini desteklediğini dile getirdi. Yetkili, Başağa hükümetinin amacının ‘bir an önce cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri yapmak’ olduğuna dikkat çekti.
Hükümetin Tunus’taki varlığının ‘büyükelçiler ve uluslararası kurumlarla görüşme’ amacı taşıdığını savunan Abdulcelil, Libyalılara Dibeybe hükümeti başarısız olurken ‘kendi hükümetinin başarısını, hizmetleri iyileştirmeyi, Libya’daki kurumları birleştirmeyi ve seçimlere ulaşmayı’ vaat etti. Osman Abdulcelil, “Trablus’a kan dökerek değil, yakın zamanda barışçıl bir şekilde gireceğiz. Devrimciler, başkenti savunma rolümüzü biliyorlar” ifadesini kullandı.
Aynı şekilde Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, geçen perşembe akşamı Trablus’ta Dibeybe hükümetinde Adalet Bakanı Halime el-Buseyfi ile yaptığı görüşmede, ‘bakanlığın kapsamlı ulusal uzlaşma projesinin başarısına katkılarına ve vatandaşlara yönelik hizmetleri kolaylaştırmak üzere çabalarına’ övgüde bulundu.
Menfi ve Ulusal Hareket Partisi başkan ve üyeleri, ‘siyasi süreci ilerletme, kapsamlı ulusal uzlaşı konusunda elde edilenleri koruma, devlet kurumlarını birleştirme, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine katılma ve istikrar aşamasına geçme’ yollarını görüştü.
Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, geçen perşembe akşamı Trablus’ta İtalya’nın Trablus Büyükelçisi Giuseppe Buccino Grimaldi ile yaptığı görüşmede, Libyalıların isteklerini karşılayan ve istikrarı sağlayan adil seçimlere ulaşma yolunda anayasal bir temele ve uzlaşı sağlanmış seçim yasalarına varılmanın gerekliliğini masaya yatırdı.
ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Leslie Ordman da Libya Yatırım Otoritesi’nden Dr. Ali Mahmud ile video konferans üzerinden gerçekleştirilen bir toplantıda, Libya yatırım kurumlarının bağımsızlığını sağlamanın gerekliliğine dikkat çekti.
ABD Büyükelçiliği tarafından geçen perşembe akşamı yapılan bir açıklamada “Vakfın elindeki fonlar, gelecekte dondurulan varlıklar serbest bırakılıncaya kadar korunmaya devam edecek” denildi.
Petrol Şirketi Başkanı Mustafa Sanallah, Dibeybe hükümetini 2013’ten bu yana en yüksek petrol geliri olan 26 milyar dolar elde etmesine rağmen, ‘üretimi sürdürmek ve artırmak amacıyla gerekli bakım için yeterli bütçeyi sağlamamakla’ suçladı.
Şirketin gerekli bütçeleri alması halinde bu yılın sonuna kadar petrol üretimini 200 bin varile çıkarabileceklerini belirten Sanallah, bütçe yetersizliği nedeniyle İtalya’ya giden doğal gaz boru hattının geliştirilemeyeceğine dikkat çekti.
Sanallah, ‘Total’ enerji şirketinden bir heyet ile ‘Libya petrol üretim oranlarındaki artışı, bazı sahalarda arama operasyonlarının yeniden başlatılmasını ve deniz alanındaki faaliyetleri’ görüştü.



İsrail, Gazze'den getirilen rehinenin kimliğini açıklıyor ve Gazze Şeridi'ne yönelik topçu bombardımanını sürdürüyor

Filistinliler Han Yunus'ta yıkılmış bir binanın önünde duruyor (DPA)
Filistinliler Han Yunus'ta yıkılmış bir binanın önünde duruyor (DPA)
TT

İsrail, Gazze'den getirilen rehinenin kimliğini açıklıyor ve Gazze Şeridi'ne yönelik topçu bombardımanını sürdürüyor

Filistinliler Han Yunus'ta yıkılmış bir binanın önünde duruyor (DPA)
Filistinliler Han Yunus'ta yıkılmış bir binanın önünde duruyor (DPA)

İsrail, bugün yaptığı açıklamada, Uluslararası Kızılhaç Komitesi aracılığıyla Hamas'tan dün teslim aldığı cenazenin, 7 Ekim 2023'teki saldırıda öldürülen İsrail-Arjantin vatandaşı bir rehineye ait olduğunu duyurdu.

Ordu açıklamasında, "Ulusal Adli Tıp Enstitüsü'nde İsrail Polisi ve Askeri Hahamlık iş birliğiyle kimlik tespit işlemlerinin tamamlanmasının ardından" Lior Rodalev'in ailesine "cenazesinin İsrail'e defnedilmek üzere geri gönderildiği" bildirildi.

Bu gelişme, İsrail topçularını bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusunda bulunan bölgeleri bombalaması ve ateşkesin 29. gününe girerken Şeridin çeşitli bölgelerinde yıkım operasyonlarının devam ettiği bir zamanda gerçekleşti.

Şarku’l Avsat’ın Filistin haber ajansı Safa’dan aktardığına göre İsrail uçakları bugün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusunda bulunan bölgelere üç hava saldırısı düzenledi. Bombalama, şehir üzerinde alçak irtifalı insansız hava araçları (İHA) uçuşları sırasında gerçekleşti.

Han Yunus'un kuzeydoğusundaki bölgelerde de kapsamlı yıkım operasyonları gerçekleştirildi. İsrail savaş gemileri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah açıklarında ateş açtı.

Hamas ve İsrail arasındaki ateşkes anlaşması 10 Ekim'de yürürlüğe girdi.


Barzani, Irak'ı Lübnan'a benzetti: Irak, gruplara karşı güçsüz

Kürdistan Demokratik Partisi Başkanı Mesud Barzani (Rudaw Ağı)
Kürdistan Demokratik Partisi Başkanı Mesud Barzani (Rudaw Ağı)
TT

Barzani, Irak'ı Lübnan'a benzetti: Irak, gruplara karşı güçsüz

Kürdistan Demokratik Partisi Başkanı Mesud Barzani (Rudaw Ağı)
Kürdistan Demokratik Partisi Başkanı Mesud Barzani (Rudaw Ağı)

Kürdistan Demokrat Partisi Genel Başkanı Mesud Barzani, Irak'taki durumu, "silahlı grupların gücünün devletin otoritesini aştığı" Lübnan'daki duruma benzetti. Pazartesi akşamı televizyonda yayınlanan bir röportajında ​​Barzani, "Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin bu gruplarla mücadele etme yeteneğinden yoksun olduğunu" belirterek, "devlet kurumlarının zayıflaması ve siyasi bölünmenin derinleşmesi" konusunda uyardı.

Barzani, grupların "siyasi ve ekonomik kararları kontrol eden, anayasanın üstünde bir güç" olduğunu ileri sürerek, "silahların siyasi nüfuz sağlama aracı değil, savunma sisteminin bir parçası olması gerektiğini" vurguladı.

Barzani ayrıca, "Irak'taki her partinin kendisini bir devlet olarak gördüğünü" belirterek, "parlamentoyu ve hükümeti kontrol eden mini devletler olduğunu" belirtti.

Barzani, "uluslararası koalisyonun" Irak'tan çekilmesinin, "DEAŞ” örgütünün geri dönüşüne yol açabileceği uyarısında bulunarak, ABD güçlerinin 2011'de örgütün üç yıl sonra genişlemesi öncesinde geri çekildiği deneyimi hatırlattı.


Gazze Şeridi’ndeki istikrar gücü, daha akıcı düzenlemelere mi yoksa daha fazla karmaşaya mı yol açacak?

Gazze şehrinin er-Rimal semtinde, sığınağa dönüştürülen bir okulda yer alan, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze şehrinin er-Rimal semtinde, sığınağa dönüştürülen bir okulda yer alan, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Gazze Şeridi’ndeki istikrar gücü, daha akıcı düzenlemelere mi yoksa daha fazla karmaşaya mı yol açacak?

Gazze şehrinin er-Rimal semtinde, sığınağa dönüştürülen bir okulda yer alan, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze şehrinin er-Rimal semtinde, sığınağa dönüştürülen bir okulda yer alan, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

Gazze Şeridi'ne bir ‘istikrar gücü’ konuşlandırılması konusu, ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne sunduğu karar taslağı ve Başkan Donald Trump'ın, yaklaşık bir ay önce yürürlüğe giren ateşkesin geri kalan hükümlerini uygulamak üzere bu uluslararası güçlerin yakında Gazze Şeridi'ne varacağını duyurmasıyla ivme kazandı.

Görevleri ve konuşlanmaları konusunda hazırlık aşamasında görüş ayrılıkları yaşanan, Mısır’ın ise görev alanlarının genişletilmesiyle ilgili çatışmalar olabileceği yönünde endişe duyduğu bu güçler, uzmanlara göre karmaşık düzenlemelerle karşı karşıya kalabilir. Özellikle İsrail’in konunun BM Güvenlik Konseyi’ne götürülmesine karşı çıkması, Türkiye’nin kuvvetlere katılması ve Filistin tarafının çekinceleri olması hâlinde olası bir Rusya-Çin vetosu ihtimali, bu durumu daha da karmaşık hâle getirir. Uzmanlar, bu kuvvetlerin ancak geniş bir uzlaşı süreci oluşturulması hâlinde ve ateşkes anlaşmasını koruma amacına hizmet edecek şekilde yakın bir zamanda kurulabileceğini öngörüyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Trump, ABD'nin Gazze Şeridi'ne yönelik barış planını desteklemeyi amaçlayan karar taslağını BM Güvenlik Konseyi'ne sunacağını açıklamasından bir gün sonra, uluslararası istikrar güçlerinin ‘çok yakında’ Gazze Şeridi'ne varmasını beklediğini söyledi.

Trump, Beyaz Saray'da Orta Asya ülkeleri liderleriyle yaptığı toplantıda, “Bu çok yakında gerçekleşecek. Gazze'de işler yolunda gidiyor” dedi. Bu açıklama, İsrail ile Hamas arasında ateşkesin yürürlüğe girmesinden yaklaşık bir ay sonra Gazze Şeridi'nde zorlu insani koşulların devam etmesi üzerine bir gazetecinin uluslararası güçlerin bölgeye konuşlandırılmasıyla ilgili sorusuna yanıt olarak yapıldı.

ABD'nin BM Daimî Temsilciliği’nin açıklamasına göre ABD, Trump'ın Gazze Şeridi için hazırladığı barış planını desteklemek amacıyla BM Güvenlik Konseyi'ne bir karar taslağı sundu. Henüz oylama tarihi belirlenmemiş olan karar taslağı, ‘Gazze’de istikrarı sağlamak amacıyla geçici bir uluslararası güç’ kurulmasına izin veriyor. Bu güç, uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukukla uyumlu olmak kaydıyla, yetkisi kapsamındaki görevleri yerine getirmek için ‘gerekli tüm araçları kullanma’ yetkisine sahip olacak.

Axios internet sitesi salı günü bir ABD yetkilisinin, ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'nin bazı üyelerine, Gazze'de en az iki yıl süreyle uluslararası bir güç oluşturulması için bir karar taslağı gönderdiğini ve ilk birliklerin önümüzdeki ocak ayına kadar Gazze'ye konuşlandırılmasının hedeflendiğini söylediğini aktardı.

İsrail'in Gazze şehrine düzenlediği saldırı sırasında yıkılan bir evin enkazından ceset çıkaran Filistinliler (AFP)İsrail'in Gazze şehrine düzenlediği saldırı sırasında yıkılan bir evin enkazından ceset çıkaran Filistinliler (AFP)

İsrail uzmanı Dr. Said Ukkaşe, ‘istikrar gücü’ dosyasının daha BM Güvenlik Konseyi’ne sunulma aşamasından itibaren zorlu düzenlemelerle karşılaşacağını düşünüyor. Özellikle İsrail’in, bu gücün uluslararası sistem tarafından onaylanmasına karşı çıkması ve Türkiye gibi katılımcı ülkelere itirazlarının bulunması, ayrıca Rusya ile Çin’in metindeki bazı ifadeleri kabul etmeyip bu konuda herhangi birinin veto hakkını kullanma olasılığı, süreci daha da zorlaştırıyor.

Ukkaşe, Trump’ın söylediği gibi kuvvetlerin yakın zamanda ulaşmasının pek mümkün olmadığını belirtti. Mevcut karmaşık koşullar altında bunun yakın bir tarihte gerçekleşmeyeceğini, ancak perde arkasında üzerinde anlaşmaya varılmış ve yalnızca duyurulmayı bekleyen bazı gizli süreçler varsa bunun mümkün olabileceğini ifade etti.

Filistinli siyasi analist Dr. Abdulmehdi Mutava da Çin ve Rusya'nın herhangi bir Arap veya Filistinli çekinceye veto hakkını kullanma olasılığı göz önüne alındığında, istikrar gücünün özellikle BM Güvenlik Konseyi'nde zorluklarla karşılaşacağına inanıyor. Mutava, bu karmaşık düzenlemeler göz önüne alındığında, geniş bir mutabakat sağlanmadıkça güçlerin gelmesinden bahsetmek için henüz çok erken olduğunu belirtti.

Endişeler BM Güvenlik Konseyi ile sınırlı değil, sahaya da uzanıyor. Mısır Enformasyon Kurumu Başkanı Ziya Raşvan, son açıklamalarında, uluslararası güce Hamas'ı silahsızlandırma görevinin verilmesi halinde ‘çatışmalar’ yaşanacağına işaret etti.

Sorunun, İsrail'in Gazze planının uygulanmasını engelleyen koşullar dayatmasından kaynaklandığını açıklayan Raşvan, “Filistinliler, Gazze'nin güvenliğini yabancı bir gücün devralmasını veya işgalin vesayetle değiştirilmesini kabul etmeyecek” dedi.

Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail saldırısında hayatını kaybeden iki çocuğun cenazelerinin başında göz yaşı döken Filistinliler (AFP)Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail saldırısında hayatını kaybeden iki çocuğun cenazelerinin başında göz yaşı döken Filistinliler (AFP)

Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Halaf, salı günü CBS News'e verdiği röportajda, “İstikrar gücünün oluşumu, yapısı, yetki alanı ve süresi de dahil olmak üzere çeşitli unsurlar hakkında Amerikalı ve bölgesel ortaklarla görüşmeler sürüyor” dedi.

Said Ukkaşe, Mısır'ın tutumunun ve endişelerinin haklı olduğuna inanıyor. Ukkaşe, Kahire’nin bölge konusunda diğer tüm taraflardan daha fazla tecrübeye sahip ve Filistinli gruplarla uzlaşı içinde, silahsızlanmanın kademeli şekilde gerçekleşmesine yönelik bir vizyona sahip olduğunu belirtti. Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Ukkaşe, “Trump, eğer istikrar güçleri maddesi konusunda uluslararası ve İsrailli taraflarla uzlaşı sağlanamazsa, herkesi şaşırtarak çok uluslu güçlerin gönderilmesini gündeme getirebilir” değerlendirmesinde bulundu.

Mutava, ‘hiçbir Arap veya İslam ülkesinin silahsızlanma konusunda bir çatışmaya girmeyi kabul etmeyeceğini’ düşünüyor. Mutava, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Beklenen uluslararası gücün başarısı, bu güce Filistin polis gücünün eklenmesine bağlı. Bu güç, istikrar güçleri tarafından desteklenen açık bir plan çerçevesinde kanunları uygulamaktan tek başına sorumlu olacak” ifadelerini kullandı.