Cezayir, terör ile suçlanan ‘ayrılıkçı bir askeri’ İspanya'dan teslim aldı

Reuters
Reuters
TT

Cezayir, terör ile suçlanan ‘ayrılıkçı bir askeri’ İspanya'dan teslim aldı

Reuters
Reuters

İspanya tarafından perşembe günü Cezayir'e iade edilen asker Muhammed Benhalima’nın yarın savcılığa teslim edilmesi bekleniyor. Başta ‘terör örgütüne mensup olmak’ üzere bir dizi suçlama yöneltilen Benhalima’nın gözaltında tutulması öngörülüyor.
Ordudan ayrılan 30 yaşındaki gencin İspanya'dan başkent Cezayir’deki havaalanına geldiği uçaktan elleri kelepçeli indirildiği sıradaki görüntüleri sosyal medyada hızla yayıldı. Arkadaşları ve yurt dışındaki Cezayirli aktivistler, Valensiya'daki bir göçmen gözaltı merkezinde iki haftadan fazla kalan gencin sınır dışı edilmesini önleme girişimlerinde bulundular. Uçağın yanında bulunan Milli Jandarma arabasına götürülen Benhalima daha sonra hapishaneye sevk edildi.
10 yıl önce orduya katılan Benhalima, uzman onbaşı olduğu sırada halk hareketi gösterilerine dahil olması sebebiyle isminin arananlar listesinde olduğunu öğrenmiş, ardından da Eylül 2019'da İspanya'ya kaçmıştı. İspanya'da sığınma talebinde bulunan Benhalima, Madrid'in kendisini Cezayir yetkililerine vereceğini öğrendiğinde ise bu defa kaçarak Fransa’da sığınma talebinde bulundu. Ancak İspanya, Fransa’dan Avrupa'daki avukat ve insan hakları savunucularının sınır dışı edilmesini engellemeye çalıştığı Benhalima’nın teslim edilmesini istedi.
Muhalifler, sosyal medya faaliyetlerini yoğunlaştıran Benhalima’yı ‘yolsuzluğu ifşa eden aktivist’ olarak görüyor. Cezayir’deki bir mahkemenin 7 Ocak 2021'de gıyabında 10 yıl hapis cezasına çarptırdığı Benhalima, terör örgütü listesinde yer alan ve liderleri siyasi mülteci olarak Avrupa'da ikamet eden Reşad Hareketi’ne üye olmakla suçlandı.
İspanyol yetkililer, yolsuzlukla suçladıktan sonra Kasım 2018'de İspanya'ya kaçan eski asker Muhammed Abdullah’ı da 20 Ağustos 2021'de iade etmişti. Yargının iki ayrı dosyada beş ve altı yıl hapis cezasına çarptırdığı Abdullah’ın ‘orduya hakaret’ suçundan askerî mahkemede yargılanması bekleniyor. Abdullah, Reşad Hareketi’ne katılmak ve ülkenin düzenleyici kurumlarına hakaret etmek gibi 12 farklı suçtan yargılanıyor.
Diğer yandan gözlemciler, sol kesimdeki İşçi Partisi’nin dün başkentte başlayan ve bugün sona erecek olan 7. Olağan Konferansı çalışmalarının başlaması münasebetiyle İşçi Partisi lideri Louisa Hanoune'nin başkanlık süresinin uzatılacağı görüşünde.
Söz konusu konferansta halk hareketine karşı devrimi kınayan Hanoune, partizan çoğulculuğun ‘tehdit edildiğini ve saldırıya uğradığını’ vurguladı. Sosyalist İşçi Partisi’nin feshedilmesi kararını ve muhalefet partisi Değişim ve İlerleme Birliği'nin feshedilmesi yönünde başlatılan prosedürleri de eleştirdi.
Hanoune açıklamasında, geçtiğimiz pazar günü özgürlüğüne kavuşan solcu Sosyal ve Demokratik Hareket lideri Fethi Garras’ın mahkeme kararıyla cezaevinde geçirdiği dokuz aya dikkat çekti.
Hanoune, Ceza Kanunu'nda Haziran 2021'de yürürlüğe giren bir maddenin kaldırılması çağrısında da bulundu. Söz konusu madde ile bazı gençler terör suçundan kovuşturmaya tabi tutulurken çok sayıda genç ise tutuklu olarak yargılanmayı bekliyor.
Solcu lider, “Birleşmiş Milletler'in mükerrer 87’inci maddenin terkini talep etme yönündeki müdahalesi, yabancıların içişlerimize müdahil olmalarına kapı araladı” açıklamasında bulundu.
Hanoune 2019'da halk hareketi sırasında tutuklanmış, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın kardeşi Said Buteflika, eski istihbarat başkanları Muhammed Medin ile Beşir Tartag ile aynı şekilde ‘orduya ve devletin otoritesine karşı komplo kurmak’ ile suçlanmıştı. 2021 yılı başlarında Askeri Temyiz Mahkemesi tarafından beraat ettirilen Hanoune, 30 yıl boyunca partisinin başkanlığını yapmıştı.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.