Bağdat ve Rabat arasında ‘Fas uyruklu DEAŞ’lıların iadesine’ ilişkin adli sözleşmenin imzalanması ertelendi

Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi (MAP)
Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi (MAP)
TT

Bağdat ve Rabat arasında ‘Fas uyruklu DEAŞ’lıların iadesine’ ilişkin adli sözleşmenin imzalanması ertelendi

Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi (MAP)
Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi (MAP)

Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi, Iraklı mevkidaşı Salar Abdussettar ile Irak makamlarının elindeki Fas uyruklu DEAŞ’lı tutuklular ile Irak’ta mahsur kalan Faslı kadın ve çocukların ülkelerine iadesinin önünü açacak hukuk sözleşmesi imzalamanın yollarını ele aldı.
Fas’ın başkenti Rabat’ta yer alan Adalet Bakanlığı binasında önceki gün bir araya gelen Vehbi ve Abdulsettar’ın aynı günün akşamında ikili sözleşmeler imzalaması bekleniyordu. Vehbi, düzenlediği basın toplantısında “görüş birliği sağlanıncaya” dek sözleşmenin imzalanmasının ertelenmesi konusunda Iraklı mevkidaşıyla mutabık kaldıklarını ifade etti. Vehbi iki taraf arasındaki anlaşmazlık noktasına ise değinmedi.
Vehbi, gazetecilerin, Rabat’ın Fas uyruklu DEAŞ’lıları teslim alma imkanıyla ilgili yönelttiği bir soruya, “Sorduğunuz tüm meseleleri ele aldık. Iraklı mevkidaşımla görüşmemizin hedefi, iki halkın çıkarına hizmet edecek şekilde iki ülke arasındaki güveni artıracak ilişkiler tesis etmektir” diye yanıt verdi.
Vehbi, konuşmasının devamında, “Açık ve net bir şekilde konuştuk. Gündeme gelen meselelerle ilgili iki halkın çıkarına olan ve iki ülkedeki yasalara ve vatandaşların hayatlarına saygı gösteren ortak bir karar alacağız” dedi.
Hukuki ve adli düzeyde ve diğer düzeylerde iyi sonuçlara ulaşacakları konusunda iyimser olduğunu söyleyen Vehbi, bu sözleşmelerle ilgili istişarelerin sürdürülmesi amacıyla ‘en kısa sürede’ Irak’ı ziyaret edeceğini bildirdi.
Irak Adalet Bakanı Abdulsettar ise Faslı mevkidaşının sözlerinin tamamen katıldığını belirterek, Vehbi’nin hukuki ve adli sözleşmelerin yapılması ve uzlaşmalar noktasında gösterdiği çabalardan övgüyle söz etti.
Irak’ın Rabat Büyükelçiliği, önceki gün yaptığı açıklamada, Abdulsettar’ın Faslı mevkidaşının daveti üzerine Fas’a üç gün sürecek bir ziyaret gerçekleştireceğini duyurmuştu. Açıklamada Abdulsettar’ın cezai konularda hukuki ve adli işbirliği sözleşmesi ve aynı zamanda sivil ve ticari meselelerle ilgili hukuki bir işbirliği sözleşmesine ilişkin bir görüşme oturumu düzenleyeceği belirtilmişti.



Süveyda çatışmaları: Suriye’deki istikrarın kırılganlığını gösteriyor

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre Süveyda'daki şiddet olayları nedeniyle yaklaşık 200 bin kişi yerinden oldu (Reuters)
Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre Süveyda'daki şiddet olayları nedeniyle yaklaşık 200 bin kişi yerinden oldu (Reuters)
TT

Süveyda çatışmaları: Suriye’deki istikrarın kırılganlığını gösteriyor

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre Süveyda'daki şiddet olayları nedeniyle yaklaşık 200 bin kişi yerinden oldu (Reuters)
Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre Süveyda'daki şiddet olayları nedeniyle yaklaşık 200 bin kişi yerinden oldu (Reuters)

Suriye'de Süveyda şehrindeki saldırıların yankısı sürüyor. 

Washington Post'un (WP) haberinde, saldırıların “ülkenin istikrarının kırılganlığını” gözler önüne serdiği belirtiliyor. 

Reuters'ın görgü tanıklarından aktardığına göre Süveyda'daki Bedevi aşiretlerle Dürzi grupların çatışmaları 13 Temmuz'da karşılıklı adam kaçırma olaylarıyla başlamıştı. Yaklaşık bir hafta süren ve ateşkesle sonuçlanan çatışmalarda, Şam yönetimine bağlı silahlı birlikler, gerginliğin durdurulması amacıyla bölgeye gönderilmişti. 

Birleşik Krallık merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre Süveyda'daki olaylarda en az 1400 kişi yaşamını yitirdi. 

Bazı görgü tanıkları, sivillere saldıran kişilerin kamuflaj giydiğini söylemişti ancak bunların militan mı yoksa Şam'a bağlı askerler mi olduğu net bilinmiyor. 

WP'nin irtibata geçtiği Bedevilerden Saud el-Vadi, Dürzilerle çatışmalara dair “Onlar öldürdü, biz de öldürdük. Aramızda kan var” diyor.

Dürzi yurttaş Mazen Alaaddin ise Şam'a bağlı güvenlik güçleriyle Sünni aşiretlerin ortak saldırılar düzenlediğini öne sürüyor. Alaaddin, kardeşinin öldürüldüğünü ve cesedinin yakındaki bir köprünün altına atıldığını savunuyor.

Şam yönetimi, İsrail'in Süveyda'daki Dürzileri kışkırtarak çatışmaları körüklediğini iddia ediyor. Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeyban, 31 Ağustos'ta Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Tel Aviv'in "iç savaşı yeniden alevlendirmek isteyebileceğini" söylemişti.

Diğer yandan askeri kamuflajlı bir grubun, Süveyda Ulusal Hastanesi'ni basarak sağlık çalışanlarını dövüp öldürdüğü görüntüler de gündem olmuştu. 16 Temmuz'da yaşanan olayın dün ortaya çıkan görüntüleri, New York Times tarafından doğrulanmıştı. Videoda askeri kamuflajlı bir kişinin, kendisine direnen sağlık görevlisini öldürdüğü görülüyor. 

Şam yönetimi, saldırıları kınayarak görüntülerle ilgili işlem başlatılacağını duyurdu. Ayrıca Suriye Adalet Bakanlığı, Süveyda'daki olayların sebeplerini incelemek üzere özel bir komite oluşturulduğunu bu ay başında duyurmuştu.

Bunlara ek olarak İsrail de Dürzilere saldırıları gerekçe göstererek 16 Temmuz'da Suriye'ye hava harekatı düzenlemişti. Operasyonda hem Şam'daki cumhurbaşkanlığı yerleşkesi hem de genelkurmay başkanlığı binası hedef alınmıştı. SOHR'nin aktardığına göre İsrail'in saldırılarında 15 kişi ölmüş, en az 28 kişi yaralanmıştı. 

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, "Dürzi kardeşlerimize saldıran herkes hesap verecek. Onlar devletin koruması altındadır. Hukuk ve adalet herkese eşit şekilde güvence sağlar" demişti. 

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times, Jerusalem Post