Ankara, Rakka kırsalında bombardımanlarını artırırken onlarca Suriyeliyi geri gönderiyor

Suriye'nin kuzeyinde SDG mevzileri bombalandı

Ankara, Rakka kırsalında bombardımanlarını artırırken onlarca Suriyeliyi geri gönderiyor
TT

Ankara, Rakka kırsalında bombardımanlarını artırırken onlarca Suriyeliyi geri gönderiyor

Ankara, Rakka kırsalında bombardımanlarını artırırken onlarca Suriyeliyi geri gönderiyor

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Rakka kırsalında Suriye Demokratik Güçleri (SDG) mevzilerini hedef alan bombardımanlarını artırdı.
TSK dün, Rakka’nın kuzey kırsalındaki Ayn İsa ilçesinin kuzeyinde yer alan Sayda ve el-Muallak köyleri ile Halep-Lazkiye uluslararası karayolu yakınlarındaki noktaları ağır toplarla bombaladı. Birkaç gün önce, SDG ile Türkiye yanlısı grupların üyeleri arasında, yine Sayda ve el-Muallak köylerinde hafif ve orta menzilli silahlarla çatışmalar yaşandı. Kayıplar hakkında bilgi verilmedi. Aynı zamanda Türk ordusunun, Ayn İsa'nın doğu kırsalındaki Hirbet el-Beyda köyüne düzenlediği füze saldırısı sonucunda iki çocuk yaralandı.
Öte yandan Türk yetkililer, yasal ikamet belgelerine sahip olmalarına rağmen yaklaşık iki ay önce Suriye'nin kuzeyindeki bölgelere sınır dışı edilen 43 Suriyeliyi ülkelerine geri gönderdi. Böylece geri gönderilen Suriyeli sayısı 55’e yükseldi. Türk yetkililer, geri gönderilmesi planlanan kişilerin durumunu Suriye-Türkiye Ortak Mülteci Komitesi’nde tartıştıktan sonra söz konusu kişileri iki grup halinde ülkelerine geri gönderdi. Daha önce 21 Mart'ta 12 Suriyeli ülkelerine geri gönderilmişti.
Ülkelerine geri gönderilenlerin belgeleri, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun (SMDK) Azez’deki ofisinde incelendikten sonra Bab es-Selame Sınır Kapısı’ndan Türkiye'ye girmelerine izin verilmesi için Türkiye Göç İdaresi Başkanlığı’na teslim edildi.
Türk yetkililer, geçtiğimiz Ocak ayında 150 Suriyeliyi sınır dışı etti. İstanbul'un çeşitli mahallelerinde tutuklanan ve bir sınır dışı edilme merkezinde 10 gün boyunca tutuklu kalan kişiler, oturma izni ve geçici koruma kimlik kartı almalarına ve bir kısmının İstanbul'da çalışma izni olmasına rağmen sınır dışı edildiler.
Türk yetkililer, kendilerine geçici koruma kimlik kartı verilen diğer illerde ikamet eden kişileri de ülkelerine geri gönderiyor. Yetkililer ayrıca, Göç İdaresi Başkanlığı’na kayıtlı adreslerinde ikamet etmemeleri halinde binlerce Suriyelinin sınır dışı edilebilecekleri ve statüleri belirleninceye kadar geçici koruma kimlik kartlarının askıya alınabileceği konusunda uyardı.
Suriye-Türkiye Ortak Mülteci Komitesi, Suriyelilerin Türkiye'den Suriye'nin kuzeyindeki bölgelere sınır dışı edilmesi konusunu takip ediyor. İsimler İncelenmiş ve teyit edilmiş olan listeler İl Göç İdarelerine gönderildi.
Diğer taraftan Türkiye'de yapılan yeni bir araştırma, Türkiye'deki Suriyelilerin büyük bölümünün profesyonel mesleklere sahip olanlar, zanaatkarlar ve işletme sahipleri olduğunu ortaya koydu.
Sonuçları dün açıklanan araştırmaya göre Türkiye'deki Suriyelilerin yüzde 93 gibi oldukça büyük bir oranı bir mesleği veya zanaatı olan ya da işletme sahibi kişiler. Bununla birlikte, yüzde 55,8'i resmi olarak kayıtlı mesleklerde ve işletmelerde çalışıyor. Geriye kalanlar ise serbest meslek sahibi ve ancak gayri resmi işlerde de olsa kendi kendilerine yetebiliyor.
Araştırma aynı zamanda 3 Türk'ten 2'sinin Suriyelilerin ülkelerine dönmesi halinde kendileri için iş fırsatlarının artacağına inandığını da gösterdi.



‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
TT

‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)

İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria'da büyüdüğü Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki evleri yıkmaya başladığında Malik Lütfi, sahip olduğu birkaç dakika içinde ailesinin eşyalarından ne alacağını düşünürken kafası karışmıştı.

Altı çocuk babası 51 yaşındaki Lütfi, yakınlardaki Tulkerim kentinde küçük bir oda kiraladı. Ancak kuşatma altındaki kampta elektronik ev aletleri tamirhanesine erişimi olmadığı için kirayı ödeyecek geliri yok ve ailesinin geleceği konusunda endişeli.

asdfrgt
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin üzerini arayan İsrail askeri (DPA)

Lütfi şunları söyledi: “Bizi 27 Ocak 2024'te yerlerimizden ettiler. Bizi evlerimizden çıkardılar ve geri gelmememizi söylediler. Bu yüzden altı aydır Tulkerim Mülteci Kampı’na dönmedik. Kendi başımıza oradan ayrıldık, çoğu insan yanına hiçbir şey almadı.”

Lütfi, durumu kendisinden daha kötü olan, aşırı kalabalık okullarda ya da tarım arazilerinde yaşamak zorunda kalan çok sayıda aile tanıdığını söyledi.

Lütfi, “Hükümetten ve insanların masraflarının karşılanması için yardım sözü veren hayırseverlerden yardım bekliyoruz” dedi.

cdfrgt
İsrail askerlerinin kestiği yolun kenarında bekleyen Tulkerim Mülteci Kampı sakinleri (DPA)

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), İsrail operasyonlarının Batı Şeria'da Lütfi gibi on binlerce Filistinliyi evlerinden etmeye zorladığını bildirdi.

Bağımsız bir merkez olan B'Tselem, Tulkerim, Nur Şems ve Cenin mülteci kamplarında yaşayan yaklaşık 40 bin kişinin bu yıl askeri operasyonlar nedeniyle yerlerinden edildiğini belirtti.

İsrail, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkerim ve Cenin kentleri de dahil olmak üzere Filistinli militanların faaliyetlerine karşı harekete geçtiğini söylüyor.

Bir İsrail ordu sözcüsü dün yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu, kuvvetlerin bölgede serbestçe hareket etmesine ve engellenmeden hareket etmesine izin vermek için binaların yıkılmasını gerektiriyor.”

dfvghy
Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki İsrail askerleri (DPA)

Açıklamada, “Bu yapıları yıkma kararı operasyonel gerekliliğe dayanmaktadır ve alternatif seçenekler değerlendirildikten sonra alınmıştır” denildi.

İsrail'in yıkımları yaygın uluslararası eleştirilere neden oldu ve Filistinliler arasında İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği Batı Şeria'yı resmen ilhak etmek için organize bir çaba içinde olduğuna dair korkuların arttığı bir döneme denk geldi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre görgü tanıkları, bu hafta buldozerlerin bina enkazları arasında ilerlediğini ve yeni yolların moloz ve beton bloklarla dolduğunu ifade etti. Bölge sakinleri kamyonların üzerine sandalye, battaniye ve mutfak aletleri gibi eşyalarını yığdı.

swdert
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin kimliğini kontrol eden İsrail askeri (DPA)

Tulkerim Valisi Abdullah Kemyil, yıkımların son haftalarda arttığını, yakındaki Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarında 106 ev ve 104 diğer yapının yıkıldığını açıkladı.

Kemyil, “Tulkerim Mülteci Kampı'nda yaşananlar İsrail'in siyasi kararıyla işlenen bir suçtur ve bunun güvenlikle hiçbir ilgisi yoktur” dedi.

Kemyil sözlerine şöyle devam etti: “Operasyon devam ediyor, altyapının yıkımı sürüyor. Kampta hiçbir şey bırakmadılar. Tulkerim Mülteci Kampı, çeşitli yerlerinde sadece keskin nişancıların bulunduğu bir ‘hayalet kamp’ haline geldi.”

İsrail'in Batı Şeria'nın kuzeyinde ocak ayında başlattığı operasyon, 20 yıl önceki İkinci İntifada’dan bu yana gerçekleştirilen en büyük operasyonlardan biri.

Operasyonda insansız hava araçları (İHA) ve helikopterler tarafından desteklenen birkaç ordu tümeninin yanı sıra on yıllardır ilk kez ağır savaş tankları da kullanılıyor.

ABD ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlama çabaları yoğunlaşırken, bazı uluslararası yetkililer ve insan hakları örgütleri de Batı Şeria'daki çalkantılı durumdan duydukları endişeyi dile getirdiler.

B'Tselem İletişim Direktörü Shai Barnes, “İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik mevcut saldırısında geliştirdiği taktik ve savaş doktrinlerini Batı Şeria'nın kuzeyinde de uygulamaya başladı. Bu, evlerin ve sivil altyapının kasıtlı ve yaygın bir şekilde tahrip edilmesini ve sivillerin ordunun savaş bölgesi olarak belirlediği alanlardan zorla göç ettirilmesini içeriyor” ifadelerini kullandı.

Hükümet içindeki ve dışındaki İsrailli aşırılık yanlıları, Filistinlilerin başkenti Doğu Kudüs olan ve Gazze Şeridi'ni de içine alacak bağımsız bir devlet kurmak istedikleri Batı Şeria'nın ilhak edilmesi için defalarca çağrıda bulundu.

İsrailli bakanlar Batı Şeria operasyonunun militan gruplarla mücadele dışında bir amacı olduğunu reddediyor. İsrail ordusu yaptığı açıklamada, uluslararası hukuka uyduğunu ve militanları hedef aldığını ifade etti.

Vali Abdullah Kemyil, yerinden edilmenin zaten ekonomik olarak zor durumda olan bir toplum üzerinde baskı yarattığını söyledi. Binlerce kişi camilere, okullara ve aileleriyle birlikte tıkış tıkış yaşadıkları evlere sığındı.

Altı ay sonra ilk kez geri dönen Lütfi, evlerdeki yıkımın boyutunun kendisini şok ettiğini söyledi.

Lütfi, “Çoğu insan gitti ve geri dönüp evlerine baktığınızda yıkılmış olduklarını görüyorsunuz. Yıkım çok büyük; geniş caddeler, altyapı, elektrik, internet… Eğer yeniden inşa etmek istiyorsanız, bu uzun zaman alacak” şeklinde konuştu.