Total CEO’su Pouyanne: Rusya’da milyarlarca dolar değerinde varlıklarımız bulunuyor ve onları terk etmeyeceğiz

TotalEnergies CEO’su Patrick Pouyanne, Rus gazına olan bağımlılıktan kurtulmanın mümkün olduğunu söyledi ve Avrupa’da fiyat artışlarının olabileceği uyarısında bulundu.

Fransa’da bir Total yakıt istasyonu (Getty Images)
Fransa’da bir Total yakıt istasyonu (Getty Images)
TT

Total CEO’su Pouyanne: Rusya’da milyarlarca dolar değerinde varlıklarımız bulunuyor ve onları terk etmeyeceğiz

Fransa’da bir Total yakıt istasyonu (Getty Images)
Fransa’da bir Total yakıt istasyonu (Getty Images)

Fransız petrol ve gaz devi TotalEnergies’ın Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı Patrick Pouyanne, Ukrayna krizinin ardından Avrupalı liderler arasında enerjiyle ilgili mevcut tartışmalara rağmen şirketin Rusya’daki çalışmasına devam edeceğini söyledi.
Katar’ın başkenti Doha’da dün (cumartesi) başlayan 20. Doha Forumu’nda enerji oturumunda konuşan Pouyanne, şu anda Rus gazıyla ilgili süren tartışma kapsamında Rus gazına bağımlılığın sürmesi mi yoksa son verilmesi mi gerektiğinin konuşulduğunu belirterek, “Öncelikle hükümetlerden bu meseleyle ilgili net bir cevap almalıyız” dedi.
Pouyanne, “Sanırım Avrupa, Rusya’dan gaz ihtiyacının yüzde 40 veya 45’ini, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) veya Katar’ın Rusya’ya tedarik ettiği sıvılaştırılmış doğal gaza kıyasla, daha düşük fiyatlarla alıyor. Bu da fiyatların daha yüksek olacağı anlamına gelir. Ben, uzun sürecek olsa bile ne olursa olsun en nihayetinde Rus gazına olan bağımlılığa son verebileceğimize inanıyorum. Ancak bu sürecin sonucunda Avrupa’da fiyatlar çok yükselecek” diye konuştu.
Pouyanne, TotalEnergies’ın Rusya’daki faaliyetlerini durdurup durdurmayacağı ve şirketin bu yönde bir hazırlığı olup olmadığı sorusuna, “Orada (Rusya’da) milyarlarca dolar büyüklüğünde varlıklarımız bulunuyor. Bunun bir değerinin olmadığını söylemeye hazır değiliz. Bunlar, hissedarların sahip olduğu varlıklardır. Yaptırımlara ve bunların uygulanmasına tamamen bağlı olmamıza rağmen bu varlıklara önem vermek benim görevim. Rusya’da yeni bir sermaye kaybetmeyeceğiz. Ancak soru şu; oradaki varlıklara ne yapacağız? Onları sıfır dolar karşılığında Rus oligarklarına veya Rusya’ya terk etmeye hazır değiliz” diye yanıt verdi.
TotalEnergies CEO’su, konuşmasının devamında, “Yaptırımlara bağlı olduğumuzu ve Başkan (Vladimir) Putin ile çalışmayacağımızı söyledik. Ancak Rusya ve Başkan Putin arasında ayrım yapmalıyız. Rus halkı bugün bu yaptırımlardan mustarip. Benim için mesele hesap verme sorumluluğudur. Bu varlıklar orada ve biz onları Başkan Putin’e bedavaya vermeyeceğiz. Gerçekleşmesi halinde bugün çekilmemizin anlamı bu olur. Yani Başkan Putin’e ‘sana hisselerimi bedavaya veriyorum’ demiş olurum” ifadelerini kullandı.
Pouyanne, Shell ve BP gibi büyük petrol şirketlerinin Rusya’dan çekilmekle hata mı yaptıkları sorusuna verdiği yanıtta şunları kaydetti:
“Herkes istediğini yapar. Rusya’daki fabrikalarımız üretmeye devam edecek. Fabrikalarla uzun vadeli sözleşmelerimiz var. Bu fabrikalar işliyor ve çalışıyorlar. Biz ne karar verirsek verelim çalışmaya devam edecekler. Belki de Shell ve BP Rusya'dan çıkmanın uygun bir yolunu bulmuşlardır. Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığına karşı olduğumuzu söylüyorum.”
Geçtiğimiz saatlerde Avrupalı liderler arasında enerji konusuyla ilgili yaşanan görüş ayrılıkları hakkında ne düşündüğü sorulan Pouyanne, “Avrupa'nın ilave gaza ihtiyacı var. Duruma uzun vadeden bakmalıyız. Asıl mesele bu. Fransız makamlara, fiyatları kontrol altına alıp indirene kadar Japonya ve diğer Asya ülkelerinin yaptığı gibi fiyat sabitlemeden kısa vadeli değil, uzun vadeli sözleşmeler imzalamaları gerektiğini söyledim” yanıtını verdi.

TotalEnergies CEO’su, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Avrupa’da gaz ve petrol sorunuyla başa çıkmak için belli bir mekanizmaya ulaşmak mümkün. Uzun vadeli çözümlere ulaşmak için hep birlikte ortak bir şekilde çalışmalıyız. Bizim (TotalEnergies’ın) uzun vadede ABD’den gaz ithal etme planlarımız var. Enerji tedarikiyle ilgili çözümlere ulaşmak için şimdi Fransız ve Alman hükümeti gibi ve bunların dışındaki çeşitli taraflarla çalışmalıyız. ABD’nin Eski Dışişleri Bakanı ve şu anki İklim Özel Temsilcisi John Kerry’nin çağrısında olduğu gibi karbon salınımı olmayan bir sistem inşa etmeliyiz. Ancak bu çok uzun yıllar alır. Halihazırda petrol ve gaz yatırımlarını durdurmak mümkün değil. Hidrojen ve temiz enerji sektörüne yatırım yapılmalı. Bu biraz zaman isteyen bir süreç.”



ABD Hazine Bakanı: Çin'in hazine tahvillerini silah olarak kullanma riski yok

Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)
Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)
TT

ABD Hazine Bakanı: Çin'in hazine tahvillerini silah olarak kullanma riski yok

Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)
Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)

ABD Hazine Bakanı Scott Besant dün yaptığı açıklamada, tahvil piyasasındaki dalgalanmaya rağmen Çin'in Hazine tahvillerini ülkeye karşı bir silah olarak kullanması korkusunu küçümsedi ve Pekin'in elinde bulundurduğu devasa tahviller yoluyla ABD'ye ekonomik zarar verme riski olmadığını söyledi.

Besant Yahoo Finance'e verdiği bir röportajda, “Hazine tahvilleri belli bir seviyeye ulaşırsa ya da Federal Rezerv (ABD merkez bankası) yabancı bir varlığın- ben buna düşman demezdim ama yabancı bir varlığın- siyasi kazanç için ABD devlet tahvili piyasasını silah olarak kullandığına ya da istikrarsızlaştırmaya çalıştığına inanırsa, eminim ortak harekete geçeriz ama henüz böyle bir şey görmedik,” dedi. Besant “Güçlü bir araç setimiz var” ifadesini kullandı.

Çin, ocak ayında yaklaşık 761 milyar dolar değerinde tahvil ile Japonya'dan sonra ABD devlet borçlarının en büyük ikinci yabancı sahibi konumunda.

Besant, “(Çin) Hazine tahvillerini satsaydı, yuan satın almak zorunda kalacaktı ve bu da para birimini güçlendirecekti (bu da Çin ihracatının dış pazarlarda rekabet avantajını kaybetmesine neden olacaktı)” dedi. “Tam tersini yaptı” diyen Besant, satışın Çin'in ekonomik çıkarına olmadığını ifade etti.

ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin tüm ticaret ortaklarına yönelik daha geniş kapsamlı karşılıklı gümrük vergilerinin bir parçası olarak bu yıl Çin mallarına yüzde 145 gümrük vergisi getirdi. Bu durum Pekin'in alay ve eleştirilerine yol açmış, Pekin de ABD mallarına uygulanan gümrük vergilerini %125'e çıkararak karşılık vermişti. Pekin, Trump'ın gümrük vergisi stratejisini Besant'ı çok üzecek şekilde “şaka” olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg TV’den aktardığına göre Besant kanala verdiği bir röportajda “Bu bir şaka değil. Bunlar gerçekten büyük rakamlar" demişti. Besant, ABD ile Çin arasındaki herhangi bir müzakerenin “tepeden”, yani Trump ve Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile yapılması gerektiğini ifade etti.