Mikati: Lübnan’ın Arap dünyası tarafından kucaklanmaya ihtiyacı var

Mikati önlerinde IMF ile işbirliği yapmaktan başka seçenekleri olmadığını söyledi

Mikati: Lübnan’ın Arap dünyası tarafından kucaklanmaya ihtiyacı var
TT

Mikati: Lübnan’ın Arap dünyası tarafından kucaklanmaya ihtiyacı var

Mikati: Lübnan’ın Arap dünyası tarafından kucaklanmaya ihtiyacı var

Lübnan Başbakanı Necip Mikati, Lübnan'ın Arap dünyası tarafından kucaklanmaya ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, Arap ülkelerini ziyaret edeceğini duyurdu. Katar başkentinde gerçekleştirilen Doha Forumu'nun oturum aralarında düzenlenen basın toplantısında konuşan Mikati “Lübnan'ı toparlanma yoluna sokmak için önümüzde Uluslararası Para Fonu (IMF) ile işbirliği yapmaktan başka seçeneğimiz yok” dedi.
Doha’da Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al-i Sani ve Katar Başbakanı Şeyh Halid bin Halife bin Abdulaziz Al-i Sani ile bir araya gelen Mikati yaptığı basın açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Lübnan'ın her zaman böyle bir Arap ilgisine ihtiyacı var. Katar, Lübnan’ın yanında. Allah'ın izniyle tüm Arap ülkeleri ve özellikle de Körfez ülkeleri Lübnan'la yeniden normal ilişkiler kuracak. Ülkemize doğru böyle bir Arap kucaklamasına ihtiyacımız var. Lübnan'ın Arap ülkeleri ve Körfez ülkeleriyle her zaman mükemmel bir ilişki içerisinde olması doğru olan şey. Lübnan'ın özellikle Arap ülkeleriyle güçlü bir ilişkisi olması lazım. Lübnan Arap Birliği’nin kurucularından biri ve bu ilişkilere inanmış durumda.”
Mikati açıklamasının devamında “Son dönemde yaşananlar üzerimize uğrayan bir yaz bulutu gibiydi. Allah’ın izniyle Arap ülkelerine yapacağım ziyaretler ve Lübnan ile Körfez ülkeleri arasındaki diplomatik ilişkilerin normale döndürülmesiyle bu bulut tamamen ortadan kalkacak. Başta Suudi Arabistan ile olmak üzere bu ilişkilere ihtiyacımız var” dedi.
Mikati, Katar Emiri’nin Katar Dışişleri Bakanı’nın Lübnan'ın istediği ihtiyaçları bizzat yerinde görmek için Beyrut'u ziyaret edeceğini belirtti.
Hükümetin ekonomik duruma çözüm bulmaya yönelik çabalarına da değinen Mikati şu ifadeleri kullandı: “Lübnan'daki mevcut ekonomik durum, son 30 yılın sorunlarının birikimidir. Bu yüzden sorunlar bir gecede çözülemez. Hükümet ekonomiyi toparlamak için çabalıyor. Allah'ın izniyle, bu yakında görülecek.”
IMF ile yapılan müzakerelere işaret eden Mikati “Lübnan ile IMF arasındaki müzakereler devam ediyor. Önümüzdeki salı, IMF Başkanı liderliğindeki bir heyet müzakereleri tamamlamak üzere Lübnan'a gelecek. İki hafta sürecek olan yeni müzakere turunun ardından Lübnan ile IMF arasında bir ön anlaşma imzalanacağını umuyoruz. Lübnan'ı toparlanma yoluna sokmak için önümüzde IMF ile işbirliği yapmaktan başka seçeneğimiz yok” dedi.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24