Nuri el-Maliki, Irak Meclis’indeki milletvekillerinin ‘üçte birinin’ zaferini ilan etti

Sadr Hareketi, Maliki’ye, başbakanlığı döneminde ülkenin ‘üçte birinin’ kaybedildiğini hatırlattı.

Dünkü meclis oturumu öncesinde Bağdat sokaklarına konuşlandırılan güvenlik gücü mensupları (AFP)
Dünkü meclis oturumu öncesinde Bağdat sokaklarına konuşlandırılan güvenlik gücü mensupları (AFP)
TT

Nuri el-Maliki, Irak Meclis’indeki milletvekillerinin ‘üçte birinin’ zaferini ilan etti

Dünkü meclis oturumu öncesinde Bağdat sokaklarına konuşlandırılan güvenlik gücü mensupları (AFP)
Dünkü meclis oturumu öncesinde Bağdat sokaklarına konuşlandırılan güvenlik gücü mensupları (AFP)

Irak’ta Vatanı Kurtarma İttifakı’nın bir üyesi olan Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi, Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) cumhurbaşkanı adayı Reber Ahmed’in yarıştığı cumhurbaşkanı seçim oturumunda oylamaya geçilememesi sebebiyle oturumu ertelediğini ilan eder etmez Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu ile Sadr Hareketi arasında tansiyon yeniden yükseldi.
Irak Meclisi’nin dün (cumartesi) cumhurbaşkanı seçim oylaması gündemiyle düzenlediği oturumun önümüzdeki çarşamba gününe ertelendiğini ilan etmesinin ardından Nuri el-Maliki evinde düzenlediği basın toplantısında ‘Şii Koordinasyon Grubu’nun oluşturduğu meclis üyelerinin üçte birinin zaferini’ ilan etti. Sadr Hareketi’nden bir Milletvekili, Twitter hesabı üzerinden paylaştığı mesajda Maliki’nin zafer ilanına yanıt verdi. Sadr Hareketi Milletvekili, 2014’te Maliki’nin başbakanlığı döneminde DEAŞ’ın Irak’ta dört vilayeti (Irak yüzölçümünün üçte birine karşılık geliyor) işgal etmesine atıfta bulunarak, “Iraklıların üçte bir ile ilgili kötü hatıraları var. Üçte bir onlara Irak’ın üçte birinin kaybedilmesini hatırlatıyor” ifadelerini kullandı.
Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, yeni cumhurbaşkanının seçilmesi ve ardından kuzeni Cafer es-Sadr’ın hükümet kurmakla görevlendirilmesi amacıyla dünkü oturumun başarıya ulaşmasını sağlamak adına bizzat mesai yaptı. Sadr geçtiğimiz günlerde bağımsız milletvekillerini ulusal çoğunluk hükümetine katılmaya teşvik ettiği 4 tweet paylaştı.
Birbiriyle rekabet eden Sadr Hareketi ve Koordinasyon Grubu cumartesi günkü meclis oturumu için bağımsız vekilleri kendi saflarına çekmeye çalışırken, aslında Sadr Hareketi veya Koordinasyon Grubu’ndan birine mensup olmasına rağmen ‘bağımsız’ adı altında meclise giren vekiller ise mensubu oldukları tarafın pozisyonuna göre hareket etmek zorunda kaldı. Gerçek bağımsız vekilleri ise iki taraftan birine katılmaları karşılığında talep çıtasını oldukça yükselttiler. Bu durum da oturumda karar yeter sayısı için gerekli olan vekil sayısının toplanmasını engelledi.
Cumartesi günkü oturumun başarısızlıkla sonuçlanması nedeniyle, Mukteda es-Sadr ve kurduğu Vatanı Kurtarma İttifakı ile onun siyasi hasmı Koordinasyon Grubu’nun şu anda ellerinde uzlaşma seçeneği kaldı. Bu uzlaşma, Meclis’in önümüzdeki çarşamba olarak belirlediği bir sonraki meclis oturumunda yeni cumhurbaşkanının seçilebilmesi için gerekli. Siyasi gözlemciler dünkü oturumun başarısız olmasının, net bir çoğunluğa sahip olmasına rağmen Vatanı Kurtarma İttifakı açısından bir yenilgi olduğu görüşünde. Irak Anayasası’nda cumhurbaşkanının meclisteki milletvekillerinin tamsayısının üçte ikisinin oylarıyla seçilmesi şartı nedeniyle top artık Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani’nin sahasında bulunuyor. Çünkü Barzani cumhurbaşkanlığı makamının kendi partisinin hakkı olduğunu söylüyor. Ancak siyasi teamüllere göre Irak Cumhurbaşkanlığı koltuğu Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne (KYB) verilirken, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanlık koltuğu ise KDP’ye veriliyor.
Iraklı siyasi partilerin koridorlarından sızdırılan bilgilere göre cumartesi günkü oturumun ertelenmesi özellikle Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi’nin bugün İran’a düzenlemesi kararlaştırılan ziyaret nedeniyle beklenen bir karardı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, Halbusi’nin İran’ın daveti üzerine gerçekleştireceği ziyaret, Şii cephede yaşanan sorunların cepheyi kavgalı iki tarafa böldüğü bir dönemde geldi. Söz konusu bilgilere göre Şii Koordinasyon Grubu çatısı altındaki siyasi gruplar ve özellikle de İran’a yakın gruplar, iki ay önce Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ve Sünni Egemenlik İttifakı Başkanı Hamis el-Hancer arasındaki görüşmenin ardından Sünni cephede birliğin sağlandığına işaret ederek, KDP’yi ve Sünni partileri Şii cepheyi parçalamakla suçluyor.
Halbusi ve Meclis Başkanlığı üyesi olmamasına rağmen Hamis el-Hancer’in bugün İran’a düzenlemesi planlanan ziyaret ile dün cumhurbaşkanı seçim oturumunun ertelenmesi arasında ilişki kuran çevreler, Tahran’ın söz konusu iki Sünni lidere birtakım mesajlar vermesini bekliyor.



Rapor: Husi tüccarlar silah satmak için X ve WhatsApp kullanıyor

Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)
Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)
TT

Rapor: Husi tüccarlar silah satmak için X ve WhatsApp kullanıyor

Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)
Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)

Bir rapora göre, Yemen'deki Husi silah tüccarları X ve WhatsApp'ı, uygulamaların politikalarını açıkça ihlal ederek, bazıları Amerikan yapımı olan silahları satmak ve kaçırmak için kullanıyor.

Husiler 2014 yılından bu yana Yemen'in büyük bir bölümünü kontrol ediyor ve ABD, Kanada ve diğer ülkeler tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılıyor.

The Guardian'ın haberine göre büyük teknoloji şirketlerini sorumlu tutmaya odaklanan Washington DC merkezli Technology Transparency Project (TTP) tarafından hazırlanan rapor, Husi silah tüccarlarının her iki platformda da aylardır açıkça ticari silah mağazaları işlettiğini ortaya koydu.

Rapora göre satıcılar X'te 130, WhatsApp'ta 67 hesap açarak yüksek güçlü tüfekler, bomba atarlar ve diğer askeri teçhizatı satışa sundular.

Silah tüccarlarının birçoğu ABD yapımı gibi görünen, bazılarında “ABD hükümet malı” logosu bulunan silahların yanı sıra “NATO” logolu Batı askeri silahlarını da sattı.

Raporda silah satıcılarının müşterileri belirtilmiyor, ancak silahların yüksek fiyatları göz önüne alındığında (bazı tüfekler 10 bin dolara kadar satılıyor) alıcıların diğer silahlı gruplar olması muhtemel.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre WhatsApp'ın sahibi Meta ve X, platformlarında silah ticaretini engelliyor.

Silah tüccarlarının birçoğu X Premium abonesi ve WhatsApp Business kullanıcısıydı.

Teknoloji Şeffaflık Projesi Direktörü Katie Paul, “Hem X hem de WhatsApp'ın silah satışına karşı politikaları var, ancak ABD'nin belirlediği bir terörist grupla bağlantılı silah tüccarlarının platformları üzerinden silah ticareti yapmasına izin veriyorlar. Bu durum ABD'nin ulusal güvenliği için risk oluşturuyor” dedi.

Raporla ilgili açıklama yapan bir WhatsApp sözcüsü şunları söyledi: “Hizmetimizi kullanmaya çalışan ABD'li terör örgütlerini tespit edersek ya da bunlardan haberdar olursak, yasal yükümlülüklerimize uymak için hesapları engellemek de dahil olmak üzere uygun önlemleri alacağız.”

WhatsApp daha sonra The Guardian tarafından kendisine gönderilen iki hesabı engelledi, ancak şirketin denetimlerinin başlangıçta silah tüccarlarının hesaplarını nasıl gözden kaçırdığına ilişkin soruları yanıtlamadı.

X ise raporun bulguları hakkında yorum yapmayı reddetti.