Koronavirüs ve grip ile aynı anda enfekte olmak ölüm riskini artırıyor

İki virüse birden maruz kalmak yaygın görülen bir durum değil.

Koronavirüs ve grip ile aynı anda enfekte olmak ölüm riskini artırıyor
TT

Koronavirüs ve grip ile aynı anda enfekte olmak ölüm riskini artırıyor

Koronavirüs ve grip ile aynı anda enfekte olmak ölüm riskini artırıyor

Edinburgh, Liverpool, Leiden ve Imperial College London üniversitelerinde yapılan araştırmalar, aynı anda hem Kovid-19 hem de grip olan yetişkinlerin yalnız tek bir virüsle enfekte olanlara kıyasla ciddi hastalık ve ölüm riskinin daha yüksek olduğunu gösterdi.
Uzmanlar, Kovid-19 ve grip ile birlikte enfekte olan hastaların yoğun bakım odalarında havalandırma desteğine dört kat daha fazla ihtiyaç duyduğunu ve tek başına Kovid-19 geçirenlere göre ölme olasılıklarının 2,4 kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılar sonuçların, hastanede Kovid-19 hastaları için daha fazla grip testi yapılması gerektiğini gösterdiğini ve her iki hastalığa karşı tam aşılamanın önemini vurguladığını belirtiyor.
Edinburgh, Liverpool, Leiden ve Imperial College London üniversitelerinden bir İngiliz ekip bu sonuçları önceki gün The Lancet dergisinde yayımlanan ve Kovid-19 ile enfekte 305 binden fazla hastayı kapsayan bir çalışmada elde etti.
Ekip 6 Şubat 2020 - 8 Aralık 2021 tarihleri ​​arasında Birleşik Krallık’ta Kovid-19 sebebi ile hastaneye kaldırılan yetişkinlere ilişkin verileri inceledi. Çalışmaya dahil edilen hastaların yaklaşık 227’si aynı zamanda grip olmuş ve diğer hastalardan önemli ölçüde daha ciddi semptomlarla karşılaşmışlardı.
Edinburgh ve Leiden Üniversitelerinde ve söz konusu çalışmada araştırmacı olan Mike Sweets, Edinburgh Üniversitesi’nin internet sitesinde yayınlanan bir raporda şu açıklamada bulundu:
“Geçtiğimiz iki yılda, bazen yoğun bakım ünitesine yatırılan ve bazen solunuma yardımcı olması için ventilatör kiralamak durumunda kalan ağır Kovid-19 hastaları olduğunu sık sık gördük. Grip enfeksiyonunun da benzer bir duruma yol açabileceği zaten biliniyordu. Ancak Kovid-19 ve diğer solunum yolu hastalıkları ile birlikte enfekte olunmasının sonuçları hakkında çok az şey anlaşılmıştı. Araştırma sonucunda Kovid-19 ve grip virüslerinin kombinasyonunun özellikle tehlikeli olduğunu keşfettik. Bu önemli bir keşif. Çünkü birçok ülke başta sosyal mesafe tedbiri olmak üzere kısıtlamaları azaltıyor. Kovid-19’un grip ile aynı anda yayılmasını bekliyoruz. Bu da birlikte enfeksiyon olasılığını artırıyor. Bu nedenle hastanede yatan Kovid-19 hastaları için test stratejimizi değiştirmeli ve grip testini daha yaygın bir şekilde yapmalıyız.”
Imperial College London’da deneysel tıp profesörü ve çalışmanın araştırmacılarından Peter Openshaw, birden fazla virüsle enfekte olmanın çok yaygın olmadığını kabul ediyor. Ancak Openshaw, ‘bunun gerçekleşebileceğini anlamanın önemine dikkat çekerek iki virüse karşı koruma sağlayan aşıların birbirinden farklı olduğunu ve insanların her ikisine de ihtiyaç duyduğunu’ söyledi.
Çalışmada görev alan araştırmacı, Liverpool Üniversitesi’nden Enfeksiyon Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı Profesörü Callum Semple’ın açıklaması da şöyle oldu:
“Mevsimsel solunum virüslerinde her zamanki gibi bir artış görüyoruz. Bu nedenle gribin, Kovid-19 ile birlikte yayılmasını bekleyebiliriz. Her iki virüs de bulaştığında ölüm riskinin iki katına çıkmasına şaşırdık. İnsanların her iki virüse karşı da tam olarak aşılanmış olmaları artık çok önemli.”
Openshaw, söz konusu viral enfeksiyonların neden olduğu iki hastalığı tedavi etmenin yollarının farklı olduğuna, bu nedenle hastanede yatan birine Kovid-19 teşhisi konsa bile diğer virüsler için test yapmanın önemine dikkat çekti.



Netflix'in zirvesindeki dizinin yıldızı: Bu karakteri oynamak zorundaydım

22 Mayıs'ta seyirciyle buluşan 5 bölümlük Sirens, 91 ülkede en çok izlenen 10 dizi listesine girmeyi başardı (Netflix)
22 Mayıs'ta seyirciyle buluşan 5 bölümlük Sirens, 91 ülkede en çok izlenen 10 dizi listesine girmeyi başardı (Netflix)
TT

Netflix'in zirvesindeki dizinin yıldızı: Bu karakteri oynamak zorundaydım

22 Mayıs'ta seyirciyle buluşan 5 bölümlük Sirens, 91 ülkede en çok izlenen 10 dizi listesine girmeyi başardı (Netflix)
22 Mayıs'ta seyirciyle buluşan 5 bölümlük Sirens, 91 ülkede en çok izlenen 10 dizi listesine girmeyi başardı (Netflix)

Netflix'in Sirens dizisinin fragmanı yayımlandığında bir izleyici, "Bu, Meghann Fahy'in bir plajda aklını kaybedip yine de harika göründüğü üçüncü dizi" yorumunu yapmıştı. Son dönemde rol aldığı The White Lotus, The Perfect Couple ve Sirens dizilerinin ortak noktası olan lüks sahil mekanları ve aşırı zengin karakterler, aktrisin de dikkatinden kaçmamış.

Hollywood Reporter'a konuşan Fahy, "Sanırım izleyiciler zenginlerin güzel yerlerdeki kötü davranışlarını izlemeyi seviyor" diyerek gülüyor ve ekliyor: 

Açıkçası Sirens'tan sonra biri bana bu üç diziyi peş peşe yaptığımı söylediğinde fark ettim. Sonra da 'Vay canına, sanırım biraz başka şeyler denemeliyim' dedim.

Sirens, Netflix'te yayına girdiğinden beri büyük ilgi görüyor. İki haftadır platformun en popüler yapımlar listesinde yer alan dizi, bu hafta 18,2 milyon izlenmeye ulaştı. Molly Smith Metzler tarafından yaratılan Sirens, 71 ülkede en çok izlenen dizi konumunda.

Meghann Fahy, bir sete ilk kez 2009'da Gossip Girl'de dizinin elit dünyasından pek de etkilenmeyen Devyn karakteriyle adım atmıştı. Yıllar sonra, yine göz alıcı bir sahil kasabasında geçen Sirens dizisinde bu kez bambaşka bir Devon karakterine hayat veriyor. 

Bu yeni Devon da pahalı elbiselere ve gösterişli tavırlara kapılan biri değil. Aksine, işçi sınıfı kökenli bu karakter, toplumun ayrıcalıklı kesimiyle arasına koyduğu mesafeyle dikkat çekiyor. 

Sirens'ta kardeşi Simone'u House of the Dragon'ın yıldızı Milly Alcock canlandırıyor. Simone'un hayırsever patronu Michaela Kell'i Oscar ödüllü Julianne Moore oynuyor ve onun milyarder eşi Peter Kell'e Altın Küre ödüllü Kevin Bacon hayat veriyor.

"Biri beni çimdiklesin"

Fahy, Gossip Girl setindeki ilk gününden Sirens'a kadar geçen sürede oyunculuğunu ne kadar geliştirdiğini düşündüğünde duygusallaşıyor:

Kariyerimin en heyecanlı anı Gossip Girl setiydi. Şimdiyse Julianne Moore, Kevin Bacon ve Sirens'ta babamı canlandıran Bill Camp gibi isimlerle çalıştığımı söyleyebiliyorum... Bu, tam anlamıyla 'Beni biri çimdiklesin' anı.

Dizinin merkezinde iki kız kardeşin ilişkisi var. Fahy ve Milly Alcock, bu bağı sette başlamadan önce New York'ta birlikte vakit geçirerek kurmuş. 

Fahy, "Ben de gerçek hayatta onun ablası gibi hissediyorum. Dizide Devon'ın Simone'a duyduğu o korumacı tavrı, Milly'ye karşı da hissediyorum" diyor. Zaten Milly Alcock'u House of the Dragon'dan önce hayranlıkla takip ettiğini söyleyen Fahy, çekimlerden önce birçok kez baş başa vakit geçirdiklerini, aralarındaki bağın çok doğal şekilde oluştuğunu anlatıyor.

"Şimdiye kadar oynadığım her şeyden çok farklı"

Fahy, Devon karakterini canlandırmaktan da büyük keyif aldığını anlatıyor: 

Senaryoyu okuduğum anda, 'Bu karakteri oynamalıyım' dedim. Kariyerimde daha önce bu kadar sevdiğim bir karakter olmamıştı ve şimdiye kadar oynadığım her şeyden çok farklıydı. 'Umarım bana bu alanda da şans verirler' diye düşündüm. Çünkü bu sektörde şöyle bir şey var: Daha önce yapmadığın bir şey teklif edildiğinde herkes biraz tereddüt ediyor. Daha önce seni nerede gördülerse, yine orada görmek istiyorlar.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Tudum