Ukrayna: Çernobil yakınlarındaki Rus kuvvetleri yeni bir radyasyon tehlikesine neden olabilir

Çernobil santralindeki dördüncü reaktörün etrafına inşa edilen çelik kalkan (AFP)
Çernobil santralindeki dördüncü reaktörün etrafına inşa edilen çelik kalkan (AFP)
TT

Ukrayna: Çernobil yakınlarındaki Rus kuvvetleri yeni bir radyasyon tehlikesine neden olabilir

Çernobil santralindeki dördüncü reaktörün etrafına inşa edilen çelik kalkan (AFP)
Çernobil santralindeki dördüncü reaktörün etrafına inşa edilen çelik kalkan (AFP)

Ukrayna Başbakan Yardımcısı İrina Vereşuk, Rusya’yı Çernobil Nükleer Santrali çevresinde Avrupa’nın çoğuna radyasyon yayabilecek ‘sorumsuz’ eylemlerle suçladı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni (BMGK) bir risk değerlendirme misyonu göndermeye çağırdı.
Vereşuk, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Nükleer güvenlik bağlamında, Rus askerlerinin sorumsuz davranışları sadece Ukrayna için değil, yüz milyonlarca Avrupalı ​​için de çok ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu nedenle BMGK’yı, Rus işgal kuvvetlerinin eylemleri sonucu Çernobil kazasının tekrarlanmasını önlemek için özel bir misyon göndermenin yanı sıra Çernobil etrafındaki yasak bölgeyi silahlardan arındırmak için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz” dedi.
Rus kuvvetlerinin 1986’da dünyanın en kötü sivil nükleer kazasına tanık olan santralin etrafındaki kısıtlı alanı ‘askerileştirdiğini’ söyleyen Vereşuk, Rus kuvvetlerinin buraya büyük miktarlarda eski ve bakımsız silahlar taşıdığını dile getirdi.
Bunun radyoaktif maddelerin çevreye yayılmasını önlemek için tesisin etrafına inşa edilen çelik kalkana zarar verebileceğine dikkati çekti.
Rus kuvvetlerinin, itfaiyecilerin bölgedeki çok sayıda yangını kontrol etmesini engellediğini de sözlerine ekledi.
Reuters, Vereşuk’un iddialarını henüz doğrulayamadı.
Rusya daha önce Rus askerlerinin Ukrayna’daki nükleer tesisleri tehlikeye attığına dair suçlamaları reddetmişti.
Ukrayna’nın başkenti Kiev’e 110 kilometre uzaklıkta bulunan Çernobil Nükleer Santrali, savaşın başladığı ilk gün Rus askerlerinin kontrolüne geçmişti.
1986’da Çernobil santralinin dördüncü reaktöründe meydana gelen patlama, İngiltere ve İspanya’ya kadar ulaşan radyoaktif bir sızıntıya neden oldu.
Kazanın etkileri ve reaktörden yayılan radyasyon nedeniyle binlerce kişi hayatını kaybetti.



Fransa'nın Riyad Büyükelçisi Şarku’l Avsat’a konuştu: İsrail ve İran arasında askeri müdahale çözüm değil

Fransa'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi (Şarku’l Avsat)
Fransa'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi (Şarku’l Avsat)
TT

Fransa'nın Riyad Büyükelçisi Şarku’l Avsat’a konuştu: İsrail ve İran arasında askeri müdahale çözüm değil

Fransa'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi (Şarku’l Avsat)
Fransa'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi (Şarku’l Avsat)

Fransa'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi Patrick Maisonnave, Fransa'nın askeri müdahalenin İran'ın nükleer programı sorununu çözeceğine inanmadığını belirtti. Büyükelçi, “Bunun etkisiz olduğunu düşünüyoruz. Askeri müdahale, İran'ın nükleer bilgisini tamamen ortadan kaldıramaz ya da gömülü veya konuşlandırılmış nükleer tesislerin tamamen yok edilmesini garanti edemez” dedi.

Şarku’l Avsat’ın sorularını yanıtlayan Büyükelçi, İran rejimini dışarıdan değiştirmeye çalışmanın tehlikesine dikkat çekerek, bunun terör tehdidi ve göç krizlerinin yanı sıra devletin çöküşü, iç savaş, istikrarsızlık ve bölgesel çatışmalar gibi ciddi sonuçlar doğuracağına inandığını, bu durumun Körfez bölgesinin güvenlik ve istikrarını etkileyeceğini ve etkisinin Avrupa'ya kadar uzanacağını söyledi.

Büyükelçi Maisonnave, “Askeri müdahale, kabiliyetlerin ve malzemelerin dağılmasına ve dolayısıyla nükleer silahların yayılması riskine yol açabilir. Suudi Arabistan ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkeleri arasındaki ortaklarımızın da bildiği gibi bu durum, Körfez suları da dâhil olmak üzere her türlü radyolojik riski beraberinde getirir. Askeri müdahale ayrıca, bölgesel istikrar ve bölgedeki ortak ve müttefiklerimizin güvenliği, özellikle de Hürmüz Boğazı bölgesi, ABD üslerine ve enerji altyapısına yönelik saldırılar açısından büyük riskler teşkil etmektedir” ifadelerini kullandı.

Maisonnave sözlerini şöyle sürdürdü: “Diplomatik bir çözümün en uygun çözüm olduğuna inanıyorum. Bunun zenginleştirme kapasitesi gibi kritik teknik konularda, uluslararası destekle doğrulanabilir ve kalıcı bir anlaşmaya varma imkânı sunduğuna inanıyoruz. Aynı zamanda askeri gerilimle bağlantılı olan yayılma, radyolojik riskler ve bölgesel istikrarsızlık gibi ciddi riskleri de önler.”

Fransız büyükelçi, diplomatik bir çözümün güçlü bir doğrulama mekanizmasına sahip bir anlaşmayla sonuçlanması gerektiğini vurguladı. Bu anlaşma, ilk olarak ‘zenginleştirme kapasitesinin’ teknik yönleriyle, ikinci olarak sürdürülebilirlikle ve üçüncü olarak da tam uluslararası destek ve doğrulanabilirlikle, özellikle de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) önceden haber vermeksizin istediği zaman tesisleri denetleyebilmesiyle ilgili güçlü unsurlar içermelidir.

Maisonnave, “Bu seçenek krizden çıkmanın en iyi yoludur. Fransa'nın geçmişte seçtiği ve bizim de kalıcı ve barışçıl bir çözüm için en iyi yol olarak gördüğümüz yol budur” şeklinde konuştu.

Maisonnave aynı zamanda İran'ın nükleer programının, bölgesel istikrar üzerindeki potansiyel yansımaları göz önüne alındığında, Fransa ve Avrupa'nın yanı sıra KİK bölgesinin güvenlik çıkarları için de ciddi bir tehdit oluşturduğuna inanıyor. Maisonnave'ye göre bu endişe, UAEA’nın yıllardır programın barışçıl niteliğini tam olarak garanti edememesi nedeniyle daha da artmakta. Fransa ve diğer Avrupa ülkeleri, İran'ın nükleer programının tamamen sivil amaçlar için tasarlanmamış olmasından büyük endişe duyuyor.