Tunus, komşu ülkeleri hedef alan terör eylemlerini önlediğini duyurdu

Tunus yönetimi 148’den fazla terör hücresini dağıtarak 17 kişiyi hapsetti.

Geçen cumartesi günü Tunus İçişleri Bakanlığı binası önünde güvenlik alarmı verildi. (Reuters)
Geçen cumartesi günü Tunus İçişleri Bakanlığı binası önünde güvenlik alarmı verildi. (Reuters)
TT

Tunus, komşu ülkeleri hedef alan terör eylemlerini önlediğini duyurdu

Geçen cumartesi günü Tunus İçişleri Bakanlığı binası önünde güvenlik alarmı verildi. (Reuters)
Geçen cumartesi günü Tunus İçişleri Bakanlığı binası önünde güvenlik alarmı verildi. (Reuters)

Tunus Ulusal Muhafızları (İçişleri Bakanlığı) Genel İdaresi Sözcüsü Hüsameddin el-Cibali, 73’ü ulusal güvenlik birimleri tarafından ortaya çıkarılan 148’den fazla terör hücresinin dağıtıldığını duyurdu. Düzenlenen basın toplantısında söz konusu teröristlerin Tunus’ta ve (isimleri açıklanmayan) komşu ülkelerde terör ve sabotaj eylemleri planladığını belirten Cibali, terörle mücadele güçlerinin Susa kentinde DEAŞ’a bağlılık yemini eden Cundu-l Hilafe (Hilafetin Askerleri) örgütüne bağlı bir terör hücresinin tespit ettiğini kaydetti. Ardından 30 kişiyi yakaladığını ve 17’sini hapse attığı bilgisini paylaştı. Cibali, terörle mücadele birimlerinin son günlerde ülkenin batı dağlarındaki Cundu-l Hilafe örgütüne katılmayı veya terör hücrelerine dahil olmak için Libya’ya gitmeyi planlayan tekfirci ideolojiye sahip yabancıları tutukladığını belirtti. Hüsameddin el-Cibali ayrıca Tunus güvenlik güçlerinin Tunus- Kartaca Havalimanı üzerinden yabancı bir ülkeden gelen bir kadını da tutukladığını kaydetti.
Yapılan araştırmalarda söz konusu kadının yurt dışında patlayıcı üretimi konusunda eğitim aldığını ortaya çıkarıldı.
Diğer yandan Tunus yargısı, bir radyo istasyonunun internet sitesinde bir ‘terör hücresinin’ dağıtılması ve üyelerinin tutuklanmasıyla ilgili bir haberin yayınlamasının ardından, terörle mücadele yasası temelinde bir haftadır tutuklu bulunan Tunuslu bir gazeteciyi serbest bıraktı.
Başkent Tunus’taki Gazeteciler Sendikası binası önünde toplanan gazeteciler, “Gazetecilik suç değildir”, “Gazeteciler terörist değildir” ve “Gazeteciler polis değildir” sloganları attılar.



Washington ve Tahran müzakereleri tehlikede

İran'daki Buşehr nükleer santralindeki bir reaktör - 25 Şubat 2009 (Arşiv-Reuters)
İran'daki Buşehr nükleer santralindeki bir reaktör - 25 Şubat 2009 (Arşiv-Reuters)
TT

Washington ve Tahran müzakereleri tehlikede

İran'daki Buşehr nükleer santralindeki bir reaktör - 25 Şubat 2009 (Arşiv-Reuters)
İran'daki Buşehr nükleer santralindeki bir reaktör - 25 Şubat 2009 (Arşiv-Reuters)

Washington ve Tahran arasında zaten durmuş olan müzakereler, İranlıların uranyum zenginleştirmede ısrar etmesi ve Beyaz Saray'da İran'ı vurma konusunda bölünme işaretleri görülmesi nedeniyle tehlikeye girmiş durumda.

Tahran zenginleştirme “hakkını” savunurken, Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ülkesinin “nükleer yakıt döngüsünün tamamına sahip olmak için her türlü hakka sahip olduğunu” söyledi.

Lider Ali Hamaney'in danışmanı Ali Laricani ise “İran'ın pozisyonunun net olduğunu, nükleer silah peşinde olmadığını” vurguladı.

Washington Post gazetesi, Başkan Donald Trump'ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile İran'a yönelik askeri müdahale konusunda anlaştığını açıklamasının ardından Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'u görevden aldığını yazdı.