İsrail'deki Necef Zirvesi'nde 'İran tehdidi' ve 'iki devletli çözüm' vurgusu

Sağdan başlayarak, BAE, Fas, ABD, İsrail, Mısır ve Bahreyn dışişleri bakanları (AP)
Sağdan başlayarak, BAE, Fas, ABD, İsrail, Mısır ve Bahreyn dışişleri bakanları (AP)
TT

İsrail'deki Necef Zirvesi'nde 'İran tehdidi' ve 'iki devletli çözüm' vurgusu

Sağdan başlayarak, BAE, Fas, ABD, İsrail, Mısır ve Bahreyn dışişleri bakanları (AP)
Sağdan başlayarak, BAE, Fas, ABD, İsrail, Mısır ve Bahreyn dışişleri bakanları (AP)

 İsrail'in ev sahipliğinde düzenlenen ve İsrail, ABD, Mısır, Fas, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn dışişleri bakanlarının katıldığı "Necef Zirvesi"nde "İran tehdidine" karşı ortak mücadele ve Filistin-İsrail meselesinde iki devletli çözüm vurgusu yapıldı.
İsrail'in güneyinde yer alan Necef Çölü'ndeki Sde Boker yerleşim biriminde bir otelde dün başlayan zirve bugünkü görüşmelerle sona erdi.
Zirvenin kapanışında ev sahibi İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid ile mevkidaşları Antony Blinken (ABD), Samih Şukri (Mısır), Abdullah bin Zayid (BAE), Nasır Burita (Fas) ve Abdullatif bin Raşid el-Zayani (Bahreyn) ortak basın toplantısı düzenledi.

Konuşmalarının başında Lapid'e ev sahipliğinden ötürü teşekkür eden konuk bakanlar, dün İsrail'in batısındaki Hadera kentinde 2 polisin ölümüne yol açan silahlı saldırıyı "şiddetle kınadıklarını" belirtti.
Lapid de İsrail polisinin, terör örgütü DEAŞ'la bağlantılı olduğunu duyurduğu kişilerce düzenlenen saldırıya ilişkin, "Bu sadece cinayet maksadıyla işlenen cinayet ve terör maksadıyla işlenen bir terördür.” dedi.
İsrailli Bakan, "Teröristlerin amacı bizi yıldırmaktır. Bir araya gelmemize ve aramızdaki ilişkiler ve anlaşmalar inşa etmemize karşı bizi korkutmak içindir. Başarılı olamayacaklar. Onlara izin vermeyeceğiz." diye konuştu.
Necef Zirvesi ile "tarih yazdıkları" ve "yeni bir bölgesel mimari inşa ettikleri" değerlendirmesinde bulunan Lapid, "ortak İran tehdidine" işaret etti.
İsrail Dışişleri Bakanı, şöyle devam etti:
"Bu yeni mimari ve inşa ettiğimiz ortak kapasite, başta İran ve onun vekilleri olmak üzere ortak düşmanlarımızı korkutuyor ve caydırıyor. Kesinlikle korkacak bir şeyleri var. Onları durduracak olan ise tereddüt ve uzlaştırıcı olmak değil, kararlılık ve güçtür.
En yakın dostumuz ABD ile birlikte bugün Filistinliler de dahil tüm bölge halklarına bir kapı açıyor ve onlara terör ve yıkım yolunu, ortak bir ilerleme ve başarı geleceği ile değiştirmelerini teklif ediyoruz."

Lapid, Necef Zirvesi'nin ilk kez düzenlendiğini, ancak tekrarlanması ve kalıcı bir forum haline gelmesi için katılımcı mevkidaşlarıyla anlaştıklarını kaydetti.

Blinken: "İmkansız olan şey mümkün hale geldi"
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise BAE, Bahreyn ve Fas'ın 2020'de İsrail ile ilişkileri normalleştirme anlaşmaları imzaladığını hatırlatarak, "Bir zamanlar imkansız olan şey mümkün hale geldi." dedi.
Blinken, İsrail ile anlaşma imzalayan Arap ülkeleri arasındaki diplomatik ve ekonomik iş birliklerinin gelişmesini överek, bu sürecin "bölge halkları için daha barışçıl ve müreffeh bir hayat sağladığını" savundu.
ABD'li Bakan, İsrail ile normalleşme anlaşması imzalayan ülkelerin Filistin yönetimi ve Filistin halkını "somut yollarla destekleyebileceklerini ve Batı Şeria ve Gazze'deki Filistinlilerin günlük hayatına olumlu etki bırakabileceklerini" dile getirdi.
Blinken, "Bu görüşmeler devam edecek. Böylelikle Filistinliler ve İsraillilerin eşit şekilde özgürlük, güvenlik, fırsat ve saygınlık şartlarından yararlanmaları hedefine ulaşmak ve müzakere edilen iki devletli çözümün uygun şartlarının oluşturulması için beraber çalışabiliriz. Son olarak, komşu ülkeler ve ABD açısından dost ülkeler olarak, İran ve uzantıları da dahil ortak güvenlik sorunları ve tehditlerine karşı da birlikte mücadele edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bahreyn Dışişleri Bakanı Zayani de Necef Zirvesi'nin "tam zamanında gerçekleşen önemli bir buluşma ve 2020 normalleşme anlaşmalarına katkı sağlanması için büyük bir fırsat olduğunu" söyledi.
Yemen'de İran destekli Husilerin Suudi Arabistan saldırıları ve diğer bölgesel sorunlara değinen Zayani, "Husi terör milislerinin sivillere ve enerji altyapısına karşı devam eden saldırıları, Hizbullah gibi terör örgütlerinin devam eden tehditleri, diğer uzantı gruplar ve İran'ın nükleer silaha sahip olmasını engellemeye olan ihtiyaç gibi yakın zamanda yaşanan gelişmeler dolayısıyla bu tür girişimlere daha çok ihtiyaç duyuluyor." dedi.

Mısır ve Faslı bakanlardan "iki devletli çözüm" vurgusu
Mısır Dışişleri Bakanı Şukri, zirvenin "ortak hedeflere ulaşmak için nasıl ilerleme kaydedilebileceği konusundaki düşünceleri öne çıkarma fırsatı verdiğini" kaydederek, Filistin-İsrail meselesinde iki devletli çözüme işaret etti.
Şukri, "Görüşmeler sırasında, İsrail-Filistin barış sürecinin öneminin ve Filistin ile İsrail'in barış içinde yan yana yaşayabileceği, Filistin'in 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir devlet olarak tanındığı iki devletli çözümün önemi ve imkanının altını çizdik." diye konuştu.
Fas Dışişleri Bakanı Burita "bölgeye yeni ufuklar açabilmek" için zirveye katıldıklarını söyledi. Burita, "Aynı zamanda Filistin-İsrail çatışmasında bir barış gücü olabileceğimizi göstermek için buradayız. Çözüm mümkündür. Biz, yan yana yaşayan, 1967 sınırlarında ve başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin var olduğu, İsrail'in de güvenliğini koruyacak şekilde bir çözümü içeren iki devletli çözümden yanayız." dedi.

BAE Dışişleri Bakanı Zayid de, "Bugün burada elde etmek istediğimiz şey, söylem değişikliğine gitmek, farklı bir gelecek yaratmak ve kendimiz ve çocuklarımız için daha iyi umutlar inşa etmektir." ifadesini kullandı.
Zirveye katıldığı için ABD'li mevkidaşı Blinken'a teşekkür eden Zayid, "ABD daha fazlasını yapmamız ve herkes için daha iyi, istikrarlı ve müreffeh bir gelecek inşa etmemiz için bizi teşvik etti." diye konuştu.



Hamas: İsrail rehine teslim törenini taahhütlerinden kaçınmak için bir bahane olarak kullanıyor

 Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat mülteci kampında İsrailli rehinelerin Kızıl Haç'a teslim edilmesi töreninden bir kare  (AFP)
 Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat mülteci kampında İsrailli rehinelerin Kızıl Haç'a teslim edilmesi töreninden bir kare  (AFP)
TT

Hamas: İsrail rehine teslim törenini taahhütlerinden kaçınmak için bir bahane olarak kullanıyor

 Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat mülteci kampında İsrailli rehinelerin Kızıl Haç'a teslim edilmesi töreninden bir kare  (AFP)
 Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat mülteci kampında İsrailli rehinelerin Kızıl Haç'a teslim edilmesi töreninden bir kare  (AFP)

Hamas, İsrail'in Filistinli tutuklu ve mahkumların serbest bırakılmasını erteleme kararını bugün (Pazar) şiddetle kınayarak mahkum teslim töreninin “aşağılayıcı” olduğu iddiasının gerçek dışı bir iddia ve Gazze'deki ateşkes anlaşmasından kaçmak için uydurulmuş dayanıksız bir bahane olduğunu söyledi.

Hareketin siyasi büro üyesi İzzet el-Rişk, Reuters haber ajansı tarafından aktarılan açıklamasında şunları söyledi "İşgalcilerin devir teslim töreninin aşağılayıcı olduğu iddiası gerçek dışı bir iddia ve anlaşmanın yükümlülüklerinden kaçmayı amaçlayan dayanıksız bir bahanedir... Asıl aşağılanma mahkumlarımızın serbest bırakılma sürecinde maruz kaldıkları işkence, dayak ve aşağılama gibi muamelelerdir.”

Rişk, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kararının anlaşmayı bozmaya yönelik kasıtlı bir girişimi yansıttığını, anlaşmanın şartlarının açık bir ihlalini temsil ettiğini ve işgalin taahhütlerini uygulama konusundaki güvenilmezliğini gösterdiğini de sözlerine ekledi.

Netanyahu bugün (Pazar) erken saatlerde yaptığı açıklamada Gazze ateşkes anlaşması uyarınca Filistinli tutukluların serbest bırakılmasının Hamas İsrailli esirlerin teslimi sırasında düzenlediği aşağılayıcı törenlere son verene kadar erteleneceğini duyurdu.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, “Hamas'ın tekrarlanan ihlalleri, özellikle de esirlerin onurunu zedeleyen aşağılayıcı törenler ve rehinelerin propaganda amacıyla alaycı bir şekilde kullanılması ışığında, dün (Cumartesi) yapılması planlanan teröristlerin (Filistinli esirlerin) serbest bırakılmasının, bir sonraki rehinelerin serbest bırakılması garanti altına alınıncaya kadar, aşağılayıcı törenler yapılmadan ertelenmesine karar verildi” denildi.

xcdvfgt
Filistinliler, Pazar günü Ramallah'taki İsrail hapishanelerinden yakınlarının serbest bırakılmasını bekliyor (EPA)

Hamas Cumartesi günü yaptığı açıklamada İsrail'in yedinci takas kapsamında Filistinli mahkumların serbest bırakılmamasını anlaşmanın bariz bir ihlali olarak nitelendirdi.

Hamas sözcüsü Abdüllatif el-Kanu, hareketin takasın başarılı olması için arabulucuların çabalarına karşılık verirken, “savaş suçlusu Netanyahu'nun mahkumların serbest bırakılmasını ertelemeye ve geciktirmeye devam ettiğini” söyledi.

Filistinliler Pazar günü Ramallah'ta İsrail hapishanelerindeki yakınlarının serbest bırakılmasını bekliyorlar.

İsrail medyası Cumartesi günü, serbest bırakılması planlanan Filistinli mahkûmların salıverilmesinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun güvenlik liderleriyle yapacağı istişareler sonrasına ertelendiğini bildirdi.

Hamas'ın askeri kanadı El Kassam Tugayları, hareketin ilk aşamanın tamamlanmasını hızlandırmak ve ikinci aşamaya geçmek amacıyla iki hafta arayla iki grup halinde serbest bırakılması gereken yedinci takasın bir parçası olarak Cumartesi günü altı İsrailli esiri teslim etti.

Altı İsraillinin serbest bırakılması karşılığında İbrani devletinin yaklaşık 620 Filistinli mahkumu serbest bırakması gerekiyordu.

Kanu sözlerine şöyle devam etti: “Anlaşmanın arabulucularını ve garantörlerini, ateşkes anlaşmasına saygı göstermesi ve hükümlerini ertelemeden uygulaması için işgale baskı yapmaya çağırıyoruz.”