Irak Başbakanı Kazımi siyasilere seslendi: Artık bölünmelere bir son verelim ve Irak için çalışalım

Cumhurbaşkanı Salih: Siyasi çıkmazın devam etmesi kabul edilemez

Kazımi, dün konuşma yaptı (INA)
Kazımi, dün konuşma yaptı (INA)
TT

Irak Başbakanı Kazımi siyasilere seslendi: Artık bölünmelere bir son verelim ve Irak için çalışalım

Kazımi, dün konuşma yaptı (INA)
Kazımi, dün konuşma yaptı (INA)

Irak’taki siyasi güçler, Irak Meclisi’nde Cumartesi günü yeni cumhurbaşkanını seçmek için yapılan oturumun başarısız olmasının ardından 6 Nisan Çarşamba günü yapılması planlanan oturumun hazırlıklarına başlarken yeter sayıya ulaşabilmek için bağımsız milletvekillerini kendi saflarına çekmeye çalışıyor. Öte yandan Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, siyasi çıkmazın devam etmesinin kabul edilemez olduğunu ifade ederken, Başbakan Mustafa el-Kazımi siyasi güçlere ‘zorluklarla mücadele için anlaşmazlıklara son verilmesi’ çağrısında bulundu.
Irak'taki ‘Vatanı Kurtarma İttifakı’ adlı üçlü koalisyon, yeni cumhurbaşkanının seçilmesi için Cumartesi günü yapılan oturumda başarılı olamadı. Ancak Hamis el-Hancer ve Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi liderliğindeki (Sünni) Egemenlik İttifakı’nın ve Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) yer aldığı, Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr liderliğindeki Üçlü Koalisyon, 202 milletvekilini harekete geçirmeyi başardıysa da Irak’ta bir cumhurbaşkanı seçmek için yapılacak oturumda yeter sayısı için 329 milletvekilinin üçte ikisinin bulunması gerekiyor. Bafel Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Müsenna es-Samarrai liderliğindeki (Sünni) Azim Koalisyonu ile birlikte Koordinasyon Çerçevesi Koalisyonu ise üçte iki çoğunluk engeli ile oturumda oylamayı sonuçsuz bırakmayı başardı.
Her iki koalisyon da sayıları 40’ı bulan bağımsız milletvekillerini kendi saflarına çekmek için birbirleriyle mücadele etmeye başladılar. Üçlü İttifak, bağımsız milletvekillerini çekerek, bir yandan cumhurbaşkanı adayı olarak desteklediği Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) İçişleri Bakanı Reber Ahmed’in seçilmesi için yeter sayıya ulaşmak amacıyla çabalarken diğer yandan KYB’nin cumhurbaşkanı adayı, mevcut cumhurbaşkanı Berhem Salih'i destekleyen Koordinasyon Çerçevesi Koalisyonu’nun yeter sayıya ulaşmasını engellemeye çalıştı.
Ancak her iki taraf da aynı anda kendini oturumun galibi olarak görüyordu. Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr, ‘Şii Evi’ndeki muhaliflerini (Koordinasyon Çerçevesi Koalisyonu’nda yer alan partiler), onlarla diyalog sürecinde olmadığını söyleyerek şaşırttı. Sadr, Twitter hesabından, Üçlü Koalisyon’un üçte ikilik çoğunluğa ulaşabildiğini ve Çarşamba günü yapılacak oturumda yeter sayıyı tamamlamak için bağımsızlarla görüşmelere başlayacağını yazdı.
Cumhurbaşkanlığı seçimi oturumunu bozmada başarılı olduğunu düşünen Koordinasyon Çerçevesi Koalisyonu ise Sadr’a Şii Evi’ne dönmesi ve Şiilerin birleşmesi çağrısında bulundu. Sadr'ın bu çağrıya yanıt vermemesinin ardından, Koordinasyon Çerçevesi Koalisyonu, bağımsızlarla Çarşamba günü yapılması planlanan oturuma katılmamaları için görüşmelere başladı.
Gözlemciler, seçeneklerin, özellikle kalan sürenin herkes için daraldığını düşünüyor. Eğer, 6 Nisan Çarşamba gününe kadar üçte iki çoğunluk sağlanamazsa bu, yine bir başarısızlık, Meclis'in feshedilmesi, yeni seçim çağrısı yapılması ve Başbakan Mustafa el-Kazımi'nin liderliğindeki geçici hükümetin görevine devam etmesi anlamına geliyor.

Cumhurbaşkanı Salih
Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Federal Mahkeme tarafından yorumlandığı gibi halen tam yetkilere sahip bir cumhurbaşkanı olarak anayasal sorumluluğu nedeniyle Meclis’te Cumartesi günü cumhurbaşkanını seçmek için gerçekleşen oturumun ardından yaptığı yazılı açıklamada, erken seçimlerin üzerinden beş ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen, ulusal uzlaşının olmaması ve Meclis oturumunun planlanan süre içerisinde tamamlanamamasının üzücü ve endişe verici olduğunu söyledi. Ülkenin karşı karşıya olduğu ciddi zorluklar arasında siyasi çıkmazın devam etmesinin kabul edilemez hale geldiğini belirten Salih, erken seçimlerin başlı başına bir amaç değil, reform, siyasi ve sosyal istikrarın sağlanması, ülkedeki genel koşulların iyileştirilmesi ve Iraklıların taleplerine cevap verilmesi için bir araç olduğunu vurguladı.
Irak Cumhurbaşkanı, ülkede artık kemikleşmiş olan siyasi krizlerin kalıcı hale getirilmesi değil, düzeltilmesi ve sona erdirilmesi talebiyle yapılan bir halk hareketi ve geniş kapsamlı bir ulusal uzlaşının ardından yapılan seçimlerin sonucunda oluşan Irak Meclisi’nin istisnai bir sorumluluk taşıdığının altını çizdi.

Başbakan Kazımi
Öte yandan Başbakan Kazımi, DEAŞ’ın esaretinden kurtulan Ezidi kadınlar yasasını (tazminat yasası) kabul edilmesinin birinci yıl dönemi vesilesiyle Bağdat'ta düzenlenen bir konferansta, siyasi güçleri, DEAŞ’ın esaretinden kurtulan Ezidi kadınlar da dahil tüm Irak halkına hizmet etmek için mümkün olan en kısa sürede çalışmalarına başlayacak bir hükümet kurmaya çağırdı. Anayasanın bir hükümetin kurulması için verdiği süreye saygı duymanın Anayasaya,  devletin işleyişine, halkın taleplerine saygı duymak olduğunu belirten Kazımi, “Herkesin siyasi olgunluğunu ve siyasi güçlerin gerek Meclis’teki gerek dışındaki görevleriyle ilgili yüksek düzeydeki sorumluluklarını yansıtan mantıklı çözümler aramalıyız. Bu tehlikeli süreci geçmek için çalışmalıyız ve hepimiz birlik olmalıyız” ifadelerini kullandı.
Mevcut aşamayı geçmek için siyasi güçlerin yeniden hesap yapması gerektiğini belirten Kazımi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün dünyanın her yerine yansıyan küresel bir kriz söz konusu. Bu krizin yanı sıra bölgemizde karmaşık ve iç içe geçmiş krizler var. Karamsar bir tablo, evet, ama umut var ve bunu başarı için bir fırsata çevirebiliriz. Bu fırsat var ve bu fırsat, pratikte korku ve endişe duymadan cesaretle bekçi bir hükümete dönüştürülemez. Ancak bu olduğunda hükümet ayağa kalkar ve sorumluluk alır. Bunun korkusuzca ve endişesiz bir şekilde olması mantıklı veya gerçekçi değil. Şu an siyasi bir kriz var. Siyasi kırılma, hükümetin kırılması demektir. Dolayısıyla bu koşullar altında vatandaşa hizmet eden etkili ve üretken bir hükümet kurma, güvenlik ve gıda güvenliğini sağlama ihtiyacı ortaya çıkar.”
Kazımi, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Ülkedeki siyasi güçlere sesleniyorum: Halktan sorumluyuz. Ülkeden sorumluyuz. Artık bölünmelere bir son vermeli ve Irak için çalışmalıyız. Irak'ın geleceği için yeni bir döneme geçmeliyiz.”



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.