Başağa yakın zamanda Trablus’a geçeceğini duyurdu

Petrol Tesisleri Mufafızları, Dibeybe’ye karşı olmadıklarını bildirdi.

İngiltere’nin Libya Büyükelçisi Caroline Hurndall, Bingazi Belediye Başkanı Sakır Bucvari ile görüştü. (İngiltere Büyükelçiliği)
İngiltere’nin Libya Büyükelçisi Caroline Hurndall, Bingazi Belediye Başkanı Sakır Bucvari ile görüştü. (İngiltere Büyükelçiliği)
TT

Başağa yakın zamanda Trablus’a geçeceğini duyurdu

İngiltere’nin Libya Büyükelçisi Caroline Hurndall, Bingazi Belediye Başkanı Sakır Bucvari ile görüştü. (İngiltere Büyükelçiliği)
İngiltere’nin Libya Büyükelçisi Caroline Hurndall, Bingazi Belediye Başkanı Sakır Bucvari ile görüştü. (İngiltere Büyükelçiliği)

Libya’daki İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa, çalışmalarına yalnızca ülkenin başkenti Trablus'tan başlayacağı taahhüdünü yineledi. Hükümetinin, ‘devir teslim aşamasına’ yaklaştığını belirten Başağa, rakibi Abdulhamid Dibeybe’yi ‘iki yıl daha görevde kalmak için’ yabancı büyükelçilerle iletişim kurmakla itham etti.  
Dün katıldığı bir televizyon programında Türkiye ile ilişkiler ilişkin de açıklamalarda bulunan Başağa şunları söyledi:
“Türkiye ile ilişkiler değişmiş değil, çünkü Libya’nın zor zamanlarında uzanan sağlam bir ilişkimiz var. Türk askerleri Libya’da resmi bir anlaşma çerçevesinde bulunuyor. Sadece Libyalıların isteği ya da arzusu dahilinde olmayan yabancı güçlerin ülkeden ayrılmasını isteyeceğiz. İleride Libya istikrara kavuştuğunda, hükümet ve Temsilciler Meclisi’nin anlaşmaları çerçevesinde olanlar hariç herhangi bir yabancı gücün ülkede bulunması kabul edilmeyecektir.
Hakkındaki ‘yolsuzluk’ suçlamalarını reddeden Başağa, içişleri bakanı görevindeyken Denetim Bürosu’nun tüm soruşturmalarından aklandığını vurguladı. Ayrıca hükümetinin ancak Trablus’ta göreve başlayacağını ve yakın bir zamanda ‘devir teslim aşamasına’ gelineceğini belirtti. 
Ukrayna’nın Libya Büyükelçisi ile görüşen Başağa; “Herkesin tüm ülkelerin egemenliğine saygı duyması gerektiğine inanıyoruz. Halkın kendi geleceğini belirleme hakkına saygı gösterilmemesi ya da bu hakkın görmezden gelinmesi asla kabul edilemez. Bu hem Ukrayna hem de Libya için geçerlidir.” dedi.  
Ulusal Birlik Hükümeti Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Ülkedeki tüm krizlerin aşılması ve tarafların uzlaşması için tek çözüm yolu diyalogdur” ifadesini kullandı. Doha Forum 2022’ye katılan Menguş, Libya’daki krizin çözümünün, geçiş aşamasını sonuçlandıracak olan seçimlerin gerçekleştirilmesi olduğunu vurgulamıştı. Menguş, Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen Doha Forumu'nda yaptığı konuşmada, Libya'nın ekonomik olarak sıkıntı yaşadığını belirterek şunları söyledi:
“Libya'daki ekonomik krizin sorumlularından hesap sorulmalı ve bu sorumluluğu sadece hükümet değil Libyalılar da üstlenmeli. Libya Merkez Bankası, Ulusal Petrol Şirketi ve bazı bakanlıklarda sorunlar var. Hükümetimiz, kalkınma yolunda ilerleyebilmemiz için bu krizin aşılmasının tek yolunun diyalog olduğunu biliyor."
Diğer yandan, Libya Savunma Bakanlığına bağlı Petrol Tesisleri Muhafızları, Başkanı Ali ed-Dib'in arazi ödeneği ve diğer bazı taleplerinin yerine getirilmesi amacıyla Dibeybe’yi tehdit ettiği yönünde yayılan video kaydının sahte olduğunu duyurdu. Petrol Tesisleri Muhafızları’ndan yapılan açıklamada, sosyal medyada art niyetli kişilerin Dib ve Dibeybe arasındaki telefon görüşmesini, montaj yaparak çarpıttığı belirtildi. Kurum olarak Ulusal Birlik Hükümeti Savunma Bakanlığına bağlı oldukları ve idari olarak Ulusal Petrol Şirketi bünyesinde görev aldıkları vurgulanan açıklamada, Libya anayasasına uygun bir şekilde görev yaptıkları ifade edildi.  
İngiltere’nin Libya Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada da Libya’daki tüm siyasi taraflara, Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams’ın girişimine katkıda bulunmaları çağrısı yapıldı. İngiltere'nin Libya Büyükelçisi Caroline Hurndall, ülkenin doğusundaki Bingazi kentini ziyaret ederek Bingazi Belediye Başkanı Sakır Bucvari ile görüştü. Bingazi kentini ilk defa ziyaret ettiğini ve bundan mutluluk duyduğunu belirten Hurndall, görüşmede İngiltere ve Libya şirketlerinin çeşitli alanlarda iş birliği yapma fırsatlarını değerlendirdi. Tobruk’taki Temsilciler Meclisi daha önce Hurndall’ı, Dibeybe hükümetini desteklemekle suçlamış ve ‘istenmeyen kişi ilan edilerek sınır dışı edilmesini’ talep etmişti.  



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24