Çocukken ABD'ye göçen Mila Kunis şimdi Ukraynalı mülteciler için yardım topluyor

Kunis, 1983'te Ukrayna'nın güneybatısındaki Çernivtsi şehrinde doğdu

94. Oscar Ödülleri töreninde Ukrayna doğumlu Mila Kunis de sahneye çıktı (Reuters)
94. Oscar Ödülleri töreninde Ukrayna doğumlu Mila Kunis de sahneye çıktı (Reuters)
TT

Çocukken ABD'ye göçen Mila Kunis şimdi Ukraynalı mülteciler için yardım topluyor

94. Oscar Ödülleri töreninde Ukrayna doğumlu Mila Kunis de sahneye çıktı (Reuters)
94. Oscar Ödülleri töreninde Ukrayna doğumlu Mila Kunis de sahneye çıktı (Reuters)

Oyuncu Mila Kunis ve ailesi, 7 yaşındayken memleketleri Ukrayna'yı terk ederek ABD'ye taşındı.
Şimdi Ukraynalı mültecileri desteklemek için bağış toplama etkinliği başlatan Kunis, 2008'de Los Angeles Times'a "Tam [Sovyetler Birliği'nin] çöküş zamanlarıydı" demişti.

"Ülke çok komünistti ve ebeveynlerim erkek kardeşimle benim bir geleceğimizin olmasını istiyordu. Dolayısıyla her şeyi bıraktılar. 250 dolarla ABD'ye geldiler."
Kunis, Ukrayna'nın güneybatısındaki Çernivtsi şehrinde, makine mühendisi Mark ve fizik öğretmeni Elvira Kunis'in çocuğu olarak 1983'te dünyaya geldi.
LA Times'ın haberine göre, ABD'ye geldiklerinde babası "ev boyamak, tuvalet tesisatı ve pizza teslimatı gibi geçici işler yaparken annesi de bir Thrifty mağazasının deposunda çalıştı."
Kunis başlarda bir çocuk olarak ABD'ye uyum sağlamakta zorlandığını söyledi. Ana dili Rusçaydı ve ailesi göç ettiğinde İngilizce bilmiyordu.
Kunis, LA Times'a "Nihayetinde hayli çabuk ve bayağı iyi uyum sağladım" dedi.

"Ama zor olmuş olmalı çünkü ikinci sınıfı kafamdan tamamen aklımdan çıkarmışım. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Annem ve büyükannemle bunu hep konuşurum. Çünkü her gün ağlıyordum. Kültürü anlamıyordum. İnsanları anlamıyordum. Dili anlamıyordum."
Daha sonra üniversiteye başvuru yazısında, okuyucuyu "7 yaşında kör ve sağır olduklarını hayal etmeye" çağırarak, bu deneyiminden bahsetti.
LA Times'a verdiği röportajda Kunis "Birleşik Devletler'e yerleşmek aşağı yukarı böyle bir histi" diye ekledi.

"Ama epey çabuk atlattım."
Çocukken oyunculuk dersleri alan Kunis, 1994'te Days of Our Lives adlı pembe dizide yer alarak ilk kez televizyona çıktı. Bunu Baywatch ve 7th Heaven gibi programlarda aldığı roller izledi. Kunis, 1998'de That '70s Show dizisinin oyuncu kadrosuna katıldı. (Dizide Kunis'in 2015'te evlendiği Ashton Kutcher da rol alıyordu).
Kutcher ve Kunis
Kutcher ve Kunis çifti, bu yılki Akademi Ödülleri töreninde ilgi topladı (AFP)
Kunis, Aşkzede (Forgetting Sarah Marshall / 2008), Siyah Kuğu (Black Swan / 2010), Arkadaştan Öte (Friends with Benefits / 2011) ve Beni Satan Casus (The Spy Who Dumped Me / 2018) gibi filmlerde rol alarak sinema alanında da bir kariyer inşa etti. Jessica Knoll'un çok satan romanı Dünyanın En Şanslı Kızı'nın (Luckiest Girl Alive) yakında çıkacak Netflix uyarlamasında başrolü üstlenecek.
Kunis, Rusya'nın istilası devam ederken Ukrayna'yı desteklemek için, Kutcher'la bir bağış toplama etkinliği başlattıklarını perşembe yayımlanan bir videoyla duyurdu.
Kendisini her zaman "gururlu bir Amerikalı" olarak gördüğünü söyleyen Kunis, "Bu ülkenin ben ve ailem için yaptığı her şeyi çok seviyorum ama Ukraynalı olmaktan hiç bugünkü kadar gurur duymamıştım" dedi.
Yazdığı bir açıklamada "Ukraynalılar ihtiyaç anlarında yardımımızı hak eden cesur ve gururlu insanlardır" ifadelerini kullandı.

"Ukrayna'ya ve genel olarak insanlığa yönelik bu haksız saldırı çok yıkıcı ve Ukrayna halkının desteğimize ihtiyacı var."
Kunis ve Kutcher, yeni başlatılan bağış kampanyasına kendilerinin de 3 milyon doları bulan bir miktarla katılacağını duyurdu.
Kunis "Ukraynalıların cesaretine tanık olurken güvenliği seçenlerin sırtladığı akıl almak yüke de tanık oluyoruz" diye ekledi.

"Sayısız miktarda kişi sığınacak bir yer bulmak için bildiği ve çok sevdiği her şeyi geride bıraktı. Yanlarında taşıyabildiklerinden başka hiçbir şey olmayan bu Ukraynalı mültecilerin derhal barınacak bir yere ve malzemeye ihtiyacı var."
Bağışlar iki kuruluşa yönlendirilecek: Polonya, Romanya, Macaristan, Slovakya ve Moldova'daki mültecilere malzeme sevkiyatını koordine eden Flexport.org ve Ukrayna'dan kaçan mültecilere ücretsiz, kısa süreli barınma sağlamak için Airbnb'yle birlikte çalışan bağımsız, kâr amacı gütmeyen Airbnb.org.



Fragmanı bile yetti: Netflix izleyicileri yeni belgesel karşısında dehşete düştü

Prömiyeri 6 Haziran'da Tribeca Festivali'nde yapılacak belgesel, cüretkar bir vizyonun nasıl trajediyle sonuçlandığını anlatıyor (Netflix)
Prömiyeri 6 Haziran'da Tribeca Festivali'nde yapılacak belgesel, cüretkar bir vizyonun nasıl trajediyle sonuçlandığını anlatıyor (Netflix)
TT

Fragmanı bile yetti: Netflix izleyicileri yeni belgesel karşısında dehşete düştü

Prömiyeri 6 Haziran'da Tribeca Festivali'nde yapılacak belgesel, cüretkar bir vizyonun nasıl trajediyle sonuçlandığını anlatıyor (Netflix)
Prömiyeri 6 Haziran'da Tribeca Festivali'nde yapılacak belgesel, cüretkar bir vizyonun nasıl trajediyle sonuçlandığını anlatıyor (Netflix)

Prömiyeri 6 Haziran'da Tribeca Festivali'nde yapılacak belgesel, cüretkar bir vizyonun nasıl trajediyle sonuçlandığını anlatıyor (Netflix)

Netflix, Titanik enkazına yapılan trajik yolculuğu konu alan yeni belgeselinin fragmanını yayımladı.

Titan: OceanGate Faciası (Titan: The OceanGate Disaster) adlı belgesel, Haziran 2023'te 5 kişinin hayatını kaybettiği denizaltı faciasının ardındaki güvenlik ihmallerini ve OceanGate'in CEO'su Stockton Rush'ın yaptığı hataları gözler önüne sermeyi amaçlıyor. Faciada hayatını kaybedenlerden biri de Rush'tı.

Derin deniz keşfi felaketle sonuçlandı

OceanGate, yüksek ücretler ödeyen macera tutkunlarını Kuzey Atlantik Okyanusu’nun derinliklerindeki dünyaca ünlü batık Titanik’i görmek üzere denizaltı turlarına çıkarıyordu. Ancak bu derin deniz keşfi felaketle sonuçlandı.

Netflix'in yeni belgeseli, kaybolan denizaltının 4 gün süren arama çalışmalarının öncesinde neler yaşandığını ve hatalar zincirini masaya yatırıyor. Fragmanda verilen ilk ipuçlarıysa suçun önemli bir kısmının OceanGate'in kurucu ortağı Stockton Rush'a yüklendiğini gösteriyor.

Fragmanda arşiv görüntüleri ve içeriden bilgi veren tanık röportajları yer alıyor. Röportajlardan biri, izleyicilere şu cümleyle sesleniyor: 

Bunun er ya da geç yaşanması matematiksel olarak kaçınılmazdı.

Fragman, Stockton Rush'ın derin deniz keşiflerini lüks turizmin bir parçası haline getirme hayaline de değiniyor.

Yönetmen Mark Monroe, Netflix'in Tudum platformuna verdiği röportajda, denizaltının kaybolduğu andan itibaren tüm dünyayı saran yoğun medya ilgisi ve sosyal medya tepkileri karşısında "hem dehşete kapıldığını hem de büyülendiğini" söyledi.

Monroe, "O an kimse içeridekilere ne olduğunu bilmiyordu, tek referans noktası ise Titanik'ti, artık trajik bir masala dönüşen bir hikaye" dedi.

Yönetmen sözlerine şöyle devam etti:

Bu korkunç trajedinin nasıl yaşanabildiğini ve bu denizaltıyı inşa eden adamın kim olduğunu araştırdıkça, olay daha da ilgimi çekmeye başladı. Umarım bu film, bu sorulara cevap verebilir. Rush yapacağını söylediği şeyin baskısını hissediyordu. Yıllar geçtikçe ve teknoloji tatmin edici yanıtlar vermedikçe bu baskı iyice arttı.

"Önlenebilirdi"

Monroe sözlerini şöyle noktaladı: 

Bu olayın en büyük trajedisi ve izleyicilerin anlamasını umduğum şey, tüm bunların tamamen önlenebilir olması.

Belgeselde OceanGate operasyonuna ait görüntü ve ses kayıtları da yer alıyor. Tüm bu materyaller, felakete giden yolda alınan kararları ve yapılan yanlış hesaplamaları ortaya koymak için bir araya getiriliyor.

Netflix izleyicileri, fragmana kısa sürede sosyal medyada yorum yağdırdı. Bir izleyici "Tüyler ürpertici sözler ve ürkütücü bir hikaye!" yorumunu yaparken bir diğeri "Aman Tanrım, gerçekten korkunç" ifadelerini kullandı. Başka biri de ekledi:

Bu tam anlamıyla bir felaketti!

Titan: The OceanGate Faciası, 11 Haziran'da Netflix'te izleyiciyle buluşacak.

Independent Türkçe, Metro, Hollywood Reporter