Arap Birliği Genel Sekreteri Şarku’l Avsat’a konuştu: İran, Batı’yla görüşmelerinde Arap sorunlarını baskı aracı olarak kullanıyor

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, New York’ta Şarku’l Avsat’a konuştu
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, New York’ta Şarku’l Avsat’a konuştu
TT

Arap Birliği Genel Sekreteri Şarku’l Avsat’a konuştu: İran, Batı’yla görüşmelerinde Arap sorunlarını baskı aracı olarak kullanıyor

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, New York’ta Şarku’l Avsat’a konuştu
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, New York’ta Şarku’l Avsat’a konuştu

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Viyana’da devam eden nükleer müzakerelerde ABD ve İran arasında bir anlaşmanın sağlanmasının Tahran’ın nükleer tehdidini ‘sonlandırmayacağını’ belirterek, İran’ı Arap topraklarındaki ‘maceralarına’ bir son vermeye ve batı dünyasına ve İsrail’e baskı yapmak için Arap ‘dosyalarını’ kullanmaktan kaçınmaya davet etti.
Ebu Gayt “Bu anlaşma İran’ın nükleer tehdidini sona erdirmeyecek sadece birkaç sene için durduracak. Arap dünyasının nükleer silahlanmanın bırakılacağına dair her iki taraftanda -İran ve İsrail- güvenceler alması gerekiyor. Arap dünyası, 40 senedir nükleer silahlardan ve kitle imha silahlarından arındırılmış bir Ortadoğu talebinde bulunuyor. Bu kilit nokta” diye konuştu.
Ebu Gayt, New York ziyareti sırasında Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Husi milislerinin Suudi Arabistan petrol tesislerine düzenledikleri saldırıları şiddetle kınadı.
Genel Sekreter, İran rejiminin dünyaya, petrolü üzerindeki yaptırımların kaldırılmasının önemini göstermeye çalıştığını belirterek, “Bu, 2019’dan beri şok edici ve tamamen kınanan bir durum” ifadelerini kullandı.
Arap Birliği Genel Sekreteri, Rusya-Ukrayna savaşının çok sayıda Arap ülkesinde istikrar ve gıda güvenliği konusunda olumsuz etkileri olacağını ifade etti.
Ebu Gayt şu ifadeleri kullandı:
“Öncelikle bu savaş uluslararası barışı ve güvenliği tehdit eden büyük bir uluslararası kriz. Bir şeyler ters giderse, daha büyük bir savaş çıkabilir. Örneğin, Birinci Dünya Savaşı kazara başladı. O dönem tarafların hesaplamaları savaşa yönelik değildi… Bu, dünya güvenliğiyle ilgili bir endişe.”
Çok sayıda Arap ülkesinin gıda ihracatında Rusya ya da Ukrayna’ya bağımlı olduğunu belirten Gayt şunları dile getirdi:
“Bu iki ülke, Araplara buğday ve ekin sağlıyor. İlerleyen zamanlarda tedarik sorunları yaşayacaklar. Bu da Arap dünyasındaki istikrarı ve gıda güvenliğini olumsuz etkileyecek.”
Arap Birliği Genel Sekreteri, Rusya-Ukrayna savaşının, dikkati Arap dünyasındaki önemli sorunlardan çekeceğini vurguladı.
Ebu Gayt, “Bu savaş, Arap dünyasını olumsuz etkileyecek. Çünkü biz Suriye, Yemen ve Libya’da bir çözümün istemenin yanı sıra Lübnan’ın durumda da ilerleme görmek istiyoruz” diye konuştu.
Husilerin, geçtiğimiz günlerde Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) tarafından yapılan ‘görüşme’ davetini ret etmesi konusunun sorulması üzerine Genel Sekreter, İran’ın etkisini vurguladı.
Ebu Gayt şu ifadeleri kullandı:
“5+1 ülkeleriyle henüz anlaşmaya varmadığı için bu sorunların hiçbirinin çözülmesi İran’ın lehine değil.  Bu da, İran’ın Arap sorunlarını batı dünyasıyla görüşmelerinde bir baskı aracı olarak kullandığının kanıtı.”
Ebu Gayt, “İran, Arap topraklarındaki Arap sorunlarına müdahil oluyor ve bunun durması gerekiyor.  İran, Yemen’de Husiler aracılığıyla güçlü bir şekilde kendine alan buldu. Silahlı güçler vasıtasıyla Suriye topraklarında da varlık gösteriyor. Lübnan’da çok açık bir şekilde İran etkisi var. Irak’ta, İran Devrim Muhafızları’yla bağı olduğu söylenen militanlar var. Bunların hepsi durmalı” dedi.
Arap Birliği Genel Sekreteri, Tahran’ı yüzlerce yıl öncesine uzanan tarihi ilişkiye dayanarak Arap dünyasıyla olumlu ilişkiler kurmaya davet etti.
Ebu Gayt, İranlı yetkililere seslenerek, “Arap dünyasına karşı iyi niyet gösterin… Çünkü bu bölgenin ekonomik gelişmeye, gelişmiş yaşam standartlarına ve modernleşmeye ihtiyacı var.  Bombalanmaya ve silahlı çatışmaya değil” ifadelerini kullandı.
Arap Birliği Genel Sekreteri, İran ile Viyana’da bir anlaşmaya varılırsa, bunun Tahran’ı bölgenin sorunlarına müdahil olmayı bırakmaya teşvik etmesini umuyor.
Genel Sekreter, “2004-2006 yılları arasında, Mısır Dışişleri Bakanı olduğum dönemde, İran’ın Batı dünyasına ve İsrail’e baskı yapmak için birçok Arap sorununu kullandığını gördüm. Bu artık sona ermeli” dedi.
Ebu Gayt ayrıca, olası bir nükleer anlaşmaya varılması durumunda İran’ın milyarlarca dolarının serbest kalacağını ve bunun İran’ın yeteneklerini göstermesine neden olacağını ifade etti
Arap Birliği Genel Sekreteri şunları dile getirdi:
“Eğer para kalkınma, ekonomik gelişme ve yaşam standartlarının iyileştirilmesi gibi İran halkının yararı için kullanılacaksa, bunu memnuniyetle karşılarız. Ancak sorun, İran’ın Arap topraklarındaki maceraları. Bu çok talihsiz bir durum ve İran artık durmalı. Bu özel konu hakkında güvenlik konseyiyle konuştum.”
Arapların Suriye’yle ilişkilerini normalleştirme eğilimi ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in Abu Dabi’ye yaptığı son ziyareti yorumlayan Ebu Gayt, Irak, Cezayir ve Lübnan gibi Arap ülkelerinin Suriye’nin Arap Birliği’ne dönüşüne ilgi gösterdiklerini ifade etti:
“Diğer ülkeler, Şam’daki kardeşleriyle konuşuyor. İyi ve makul ilişkiler kuruyorlar.  Ancak kısa süre içinde Suriye’nin Arap Birliği’ne dönmesini sağlayacak mevcut bir eğilim gözlemlemedim. Bir sonraki zirve, 1-2 Kasım tarihlerinde Nijerya’da düzenlenecek, yani önümüzde yaklaşık 8 aylık bir süre var.”
Ebu Gayt, bu bağlamda Suriye’ye yapılacak bir davetin Araplar arası bir mutabakata dayanması gerektiğini belirtti.
Ebu Gayt sözlerine şu ifadelerle devam etti:
“Günün birinde, Suriye tabi ki Arap Birliği’ndeki koltuğuna dönecek. Bu normal çünkü Suriye, üyeliği mevcut durum nedeniyle dondurulmuş bir Arap ülkesi. Arap Birliği Genel Sekreteri olarak Suriye’ye davet göndermeden önce Arap Bakanlar Konseyi tarafından bir karar çıkarılması gerekiyor. Ancak bu, Birliğin koridorlarında dahi konuşulmamış bir konu. Bunun gerçekleşmesi için yapılan etkili bir çalışma görmedim.”
Arap Birliği Genel Sekreteri Lübnan konusunda, ülkeyi, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile görüşme, adil bir seçim yapma, yeni bir hükümet kurma ve yeni bir başkan seçerek ‘kendini kurtarmaya’ davet etti.
Hizbullah’ın Lübnan krizindeki rolü sorulduğunda ise Genel Sekreter, “Lübnan’ın iç işlerine karışmıyorum. Parti’nin hükümette temsiliyeti var.  Arap Birliği Genel Sekreteri olarak, hükümetteki bir partinin tarafında duruş sergileyemem. Bu gerekli uzlaşmalara varmayı kolaylaştırmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Ebu Gayt, Irak konusunda da ülkenin ‘Arap Birliği’ne karşı sorumluluğunu tam olarak üstlendiğini’ vurguladı:
“Irak, senelerdir birlikle iletişim halinde ve ülke içindeki herhangi bir siyasi durum tarafından kısıtlanmıyor.”
Ebu Gayt, Ortadoğu’da istikrar ve huzurun sadece Filistin sorunun çözülmesiyle mümkün olduğunu ifade etti:
“Filistin meselesini Arap-İsrail yerleşimleri üzerinden sonuca bağlamak, Arap ülkelerinin kendi menfaatlerini bu yönde görmesi anlaşılabilir bir durum. Ancak bu, Filistin meselesinin unutulduğu anlamına gelmiyor. Filistin unutulmamalı.”
Ebu Gayt, eski ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin aksine, mevcut yönetimin Filistinlilerle görüşmeye ilgi gösterdiğini ifade etti.
Arap Birliği Genel Sekreteri konuyla ilgili şunları dile getirdi:
“Ancak sorun şu ki, Filistinlilere gerekli önlemleri almadan ve gerçek bir eylemde bulunmadan hitap ediyorsunuz, neden? Çünkü İsrail hükümetinin sıkı ve katı bir yaklaşımı var. İsrail Başbakanı sorunla ilgili harekete geçmeye, barıştan bahsetmeye hatta Filistinlilerle müzakerelere bile hazır olmadığını yineledi.”
Sudan’daki durum hakkında da yorum yapan Ebu Gayt, “Sorunun Sudanlılar arasında çözümü, diyalog, muhalif güçlerin taleplerinin anlaşılması, istikrar ve Sudan ordusunda güvenlik ve istikrarın sağlanmasına ihtiyaç olduğunu” belirtti:
“Bu yönde bir eğilim olduğu konusunda iyimserim.”

 



İsrail, Hizbullah'ın teknik yetkililerinin peşine düştü

 Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)
Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)
TT

İsrail, Hizbullah'ın teknik yetkililerinin peşine düştü

 Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)
Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)

İsrail daha önce güvenlik yetkililerini hedef aldıktan sonra şimdi de Hizbullah'ın teknik yetkililerinin peşine düştü. Son olarak ‘Lübnan’da ve özellikle Güney Litani bölgesinde Hizbullah iletişim ekipmanlarının konuşlandırılmasından sorumlu’ olduğunu söylediği bir kişiyi Sayda yakınlarındaki el-Gaziye bölgesinde aracını hedef alarak öldürdü. İsrail saldırısı sonucu araç tamamen yandı.

Lübnan-İsrail sınırına yaklaşık 50 kilometre mesafede bulunan el-Gaziye'nin hedef alınması, yolun kapanması nedeniyle güneyi kısa süreliğine izole etti. Bölge son savaş sırasında da birkaç kez vurulmuştu.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, ‘İsrail ordusunun Sayda-el-Gaziye yolunda bir araca düzenlediği saldırıda bir kişinin şehit olduğunu’ ve İsrail saldırılarında ölenlerin sayısının son bir hafta içinde altıya yükseldiğini bildirdi.

Öte yandan İsrail ordusu, ‘hava kuvvetlerine ait bir uçağın Sayda bölgesinde bir araca hassas mühimmatla saldırdığını ve Hizbullah mensubu Muhammed Cafer Menah Esad Abdullah’ın öldürüldüğünü’ açıkladı. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Öldürülen Hizbullah mensubu, İsrail devletine karşı terörist faaliyetlerde bulunuyordu ve Lübnan bölgesinde, özellikle de Güney Litani bölgesinde Hizbullah iletişim cihazlarının konuşlandırılmasından sorumluydu” ifadesini kullandı. Adraee, Hizbullah mensubunun son dönemdeki faaliyetlerini ‘İsrail ile Lübnan arasındaki anlaşmaların ihlali ve İsrail devleti ile vatandaşlarına yönelik bir tehdit’ olarak değerlendirdi.

İsrail ordusu üç gün önce ‘Hizbullah'ın özel operasyonlar sistemindeki bir hücrenin’ komutanını ortadan kaldırdığını açıkladı.

Bu olay, İsrail bombardımanının güneydeki prefabrik evleri hedef almaya devam ettiği bir döneme denk geldi. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre, bir insansız hava aracı (İHA) perşembe gecesi hedef aldığı Lübnan'ın güneyindeki Muhaybib'deki prefabrik odaları tekrar hedef aldı. Genel olarak güney hava sahası İsrail savaş uçaklarının yoğun alçak irtifa uçuşlarına tanık oluyor.

İsrail ordusu Hizbullah'ı bölgedeki altyapısını rehabilite etmek için sivil tesisleri kullanmaya çalışmakla suçluyor. İsrail Ordu Sözcüsü geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın sivil altyapıyı istismar ettiğini ve Lübnanlıları canlı kalkan olarak kullandığını belirterek, İsrail ordusunun Hizbullah'ın yeteneklerini yeniden inşa etme ya da sivil örtü altında askeri olarak konumlanma girişimlerine karşı harekete geçeceğini vurguladı.

İsrail, Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgesinde prefabrik evleri, sağlık merkezlerini, kasabalarına yerleşmeye çalışan bölge sakinlerini ve İsrail'in topçu ateşi ve bombardıman operasyonları sonucu bölgede oluşan enkazı kaldırmak için çalışan sivil araçları ve buldozerleri hedef almak da dâhil olmak üzere dört kısıtlama getirdi.

Hizbullah ile İsrail arasında geçtiğimiz kasım ayında ateşkes sağlanmasıyla sonuçlanan anlaşma, ordu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü’nün (UNIFIL) İsrail sınırı yakınlarındaki konuşlanmalarını güçlendirmesi karşılığında Hizbullah savaşçılarının Güney Lübnan'daki Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeden çekilmesini ve buradaki askeri yapılarının dağıtılmasını öngörüyordu. Lübnan, uluslararası toplumu, İsrail'e saldırılarını durdurması ve anlaşma uyarınca 18 Şubat'ta sona eren sürenin ardından kuvvetlerini bulundurduğu beş ‘stratejik’ tepeden çekmesi için baskı yapmaya çağırıyor.