Suriye rejim güçlerinden Halep kırsalında saldırı

Rusya, Suriye’nin kuzeyine hava saldırısı düzenledi.

Suriye rejim güçlerinden Halep kırsalında saldırı
TT

Suriye rejim güçlerinden Halep kırsalında saldırı

Suriye rejim güçlerinden Halep kırsalında saldırı

Rus savaş uçakları, dün sabah Suriye'nin kuzeybatısındaki ‘çatışmasızlık bölgesine’ hava saldırısı düzenledi.
Halep kırsalında mukim Ethem Halebi adında bir aktivist, Rus savaş uçaklarının Halep’in güneybatısında yer alan Maarret en-Numan bölgesini dört füzeyle hedef aldığını aktardı. Saldırıda ölen ya da yaralanan olmadığını ancak Rusya’ya ait üç adet insansız hava aracının bölgede yoğun uçuş gerçekleştirmesinin, bombardıman ihtimali nedeniyle yerel halkta tedirginlik yarattığını belirtti. Rusya'nın muhaliflerin kontrolünde olan bölgelere düzenlediği hava saldırıları, Ukrayna savaşının başladığı 24 Şubat’tan itibaren kesilmişti.  
Suriyeli muhaliflerin 'Hava İzleme Birimi 80', Rusya hava kuvvetlerine bağlı savaş uçaklarının ve insansız hava araçlarının mart ayı boyunca yoğun keşif ve devriye uçuşları gerçekleştirdiğini bildirdi. Yapılan açıklamada, Ukrayna’da savaşın başlamasından bu yana kayda değer bir hava saldırısı gerçekleşmediği ancak Rus uçaklarının siviller arasında paniğe neden olduğu belirtildi.  
Yerel kaynaklar ise rejim güçlerinin, Halep’in batısında Dar İzze kasabası yakınında, Türk askerlerinin konuşlandığı mevzilere top atışı gerçekleştirildiğini öne sürdü. Önceki gün de 46. Alay’dan rejim güçlerinin Etarib ilçesi yakınında, Kefer Nuran’da Türk ordusuna ait bir zırhlı aracı güdümlü füzeyle hedef aldığı iddia edildi.
Suriye ordusundan ayrılan subaylardan Albay Mustafa el-Bakur açıklamasında şu iddialarda bulundu:
“Suriye rejimi Rusya’nın onayı olmadan herhangi bir askeri hamlede bulunamayacağı biliniyor. Türkiye, İstanbul Boğazı’nı kapattığından, Rusya bunu Türkiye’nin kendisi aleyhindeki yaptırımlara katılması olarak yorumlamış olabilir. Rusya Türkiye’ye çatışmasızlık bölgeleri anlaşmasının değişebileceğine dair bir mesaj veriyor olabilir.”
Albay Mustafa el-Bakur, 46. Alay’da Hizbullah unsurlarının da yer aldığına işaret ederek, Kefer Nuran’da Türk zırhlı aracına düzenlendiği iddia edilen füze saldırısına Hizbullah üyelerinin de katılmış olabileceğini söyledi.  
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre Türkiye’ye ait SİHA’lar bölgede yoğun uçuş gerçekleştirdi.  Ayrıca Cebel Zaviye bölgesinde bir rejim askerinin keskin nişancı ateşiyle öldürüldüğü, Heyetu Tahriru’ş Şam örgütünün Kefernebel bölgesindeki rejim güçlerine ait mevzilere havan topu atışı yaptığı öğrenildi.
Bu arada Barış Pınarı bölgesindeki Türk askeri birliklerinin, Haseke'nin kuzeybatısındaki Tel Temir kırsalındaki Dardara, Tel Şanan ve Altavile’deki PYD mevzilerini obüs ve top atışlarıyla hedef aldığı aktarıldı. Türkiye en son 18 Mart’ta Tel Temir kırsalında benzer bir operasyon gerçekleştirmişti.  



‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
TT

‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)

İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria'da büyüdüğü Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki evleri yıkmaya başladığında Malik Lütfi, sahip olduğu birkaç dakika içinde ailesinin eşyalarından ne alacağını düşünürken kafası karışmıştı.

Altı çocuk babası 51 yaşındaki Lütfi, yakınlardaki Tulkerim kentinde küçük bir oda kiraladı. Ancak kuşatma altındaki kampta elektronik ev aletleri tamirhanesine erişimi olmadığı için kirayı ödeyecek geliri yok ve ailesinin geleceği konusunda endişeli.

asdfrgt
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin üzerini arayan İsrail askeri (DPA)

Lütfi şunları söyledi: “Bizi 27 Ocak 2024'te yerlerimizden ettiler. Bizi evlerimizden çıkardılar ve geri gelmememizi söylediler. Bu yüzden altı aydır Tulkerim Mülteci Kampı’na dönmedik. Kendi başımıza oradan ayrıldık, çoğu insan yanına hiçbir şey almadı.”

Lütfi, durumu kendisinden daha kötü olan, aşırı kalabalık okullarda ya da tarım arazilerinde yaşamak zorunda kalan çok sayıda aile tanıdığını söyledi.

Lütfi, “Hükümetten ve insanların masraflarının karşılanması için yardım sözü veren hayırseverlerden yardım bekliyoruz” dedi.

cdfrgt
İsrail askerlerinin kestiği yolun kenarında bekleyen Tulkerim Mülteci Kampı sakinleri (DPA)

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), İsrail operasyonlarının Batı Şeria'da Lütfi gibi on binlerce Filistinliyi evlerinden etmeye zorladığını bildirdi.

Bağımsız bir merkez olan B'Tselem, Tulkerim, Nur Şems ve Cenin mülteci kamplarında yaşayan yaklaşık 40 bin kişinin bu yıl askeri operasyonlar nedeniyle yerlerinden edildiğini belirtti.

İsrail, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkerim ve Cenin kentleri de dahil olmak üzere Filistinli militanların faaliyetlerine karşı harekete geçtiğini söylüyor.

Bir İsrail ordu sözcüsü dün yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu, kuvvetlerin bölgede serbestçe hareket etmesine ve engellenmeden hareket etmesine izin vermek için binaların yıkılmasını gerektiriyor.”

dfvghy
Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki İsrail askerleri (DPA)

Açıklamada, “Bu yapıları yıkma kararı operasyonel gerekliliğe dayanmaktadır ve alternatif seçenekler değerlendirildikten sonra alınmıştır” denildi.

İsrail'in yıkımları yaygın uluslararası eleştirilere neden oldu ve Filistinliler arasında İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği Batı Şeria'yı resmen ilhak etmek için organize bir çaba içinde olduğuna dair korkuların arttığı bir döneme denk geldi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre görgü tanıkları, bu hafta buldozerlerin bina enkazları arasında ilerlediğini ve yeni yolların moloz ve beton bloklarla dolduğunu ifade etti. Bölge sakinleri kamyonların üzerine sandalye, battaniye ve mutfak aletleri gibi eşyalarını yığdı.

swdert
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin kimliğini kontrol eden İsrail askeri (DPA)

Tulkerim Valisi Abdullah Kemyil, yıkımların son haftalarda arttığını, yakındaki Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarında 106 ev ve 104 diğer yapının yıkıldığını açıkladı.

Kemyil, “Tulkerim Mülteci Kampı'nda yaşananlar İsrail'in siyasi kararıyla işlenen bir suçtur ve bunun güvenlikle hiçbir ilgisi yoktur” dedi.

Kemyil sözlerine şöyle devam etti: “Operasyon devam ediyor, altyapının yıkımı sürüyor. Kampta hiçbir şey bırakmadılar. Tulkerim Mülteci Kampı, çeşitli yerlerinde sadece keskin nişancıların bulunduğu bir ‘hayalet kamp’ haline geldi.”

İsrail'in Batı Şeria'nın kuzeyinde ocak ayında başlattığı operasyon, 20 yıl önceki İkinci İntifada’dan bu yana gerçekleştirilen en büyük operasyonlardan biri.

Operasyonda insansız hava araçları (İHA) ve helikopterler tarafından desteklenen birkaç ordu tümeninin yanı sıra on yıllardır ilk kez ağır savaş tankları da kullanılıyor.

ABD ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlama çabaları yoğunlaşırken, bazı uluslararası yetkililer ve insan hakları örgütleri de Batı Şeria'daki çalkantılı durumdan duydukları endişeyi dile getirdiler.

B'Tselem İletişim Direktörü Shai Barnes, “İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik mevcut saldırısında geliştirdiği taktik ve savaş doktrinlerini Batı Şeria'nın kuzeyinde de uygulamaya başladı. Bu, evlerin ve sivil altyapının kasıtlı ve yaygın bir şekilde tahrip edilmesini ve sivillerin ordunun savaş bölgesi olarak belirlediği alanlardan zorla göç ettirilmesini içeriyor” ifadelerini kullandı.

Hükümet içindeki ve dışındaki İsrailli aşırılık yanlıları, Filistinlilerin başkenti Doğu Kudüs olan ve Gazze Şeridi'ni de içine alacak bağımsız bir devlet kurmak istedikleri Batı Şeria'nın ilhak edilmesi için defalarca çağrıda bulundu.

İsrailli bakanlar Batı Şeria operasyonunun militan gruplarla mücadele dışında bir amacı olduğunu reddediyor. İsrail ordusu yaptığı açıklamada, uluslararası hukuka uyduğunu ve militanları hedef aldığını ifade etti.

Vali Abdullah Kemyil, yerinden edilmenin zaten ekonomik olarak zor durumda olan bir toplum üzerinde baskı yarattığını söyledi. Binlerce kişi camilere, okullara ve aileleriyle birlikte tıkış tıkış yaşadıkları evlere sığındı.

Altı ay sonra ilk kez geri dönen Lütfi, evlerdeki yıkımın boyutunun kendisini şok ettiğini söyledi.

Lütfi, “Çoğu insan gitti ve geri dönüp evlerine baktığınızda yıkılmış olduklarını görüyorsunuz. Yıkım çok büyük; geniş caddeler, altyapı, elektrik, internet… Eğer yeniden inşa etmek istiyorsanız, bu uzun zaman alacak” şeklinde konuştu.