İran’ın Erbil’e düzenlediği balistik füze saldırısının arkasında IKBY’nin Avrupa’ya gaz ihraç etme planları var

Mesrur Barzani, IKBY’nin ‘yakın gelecekte’ Türkiye ve Avrupa'ya gaz ihraç etmeye başlayacağını açıkladı.

İran'ın 13 Mart'ta Erbil'e düzenlediği balistik saldırı sonucu hasar gören villa (Reuters)
İran'ın 13 Mart'ta Erbil'e düzenlediği balistik saldırı sonucu hasar gören villa (Reuters)
TT

İran’ın Erbil’e düzenlediği balistik füze saldırısının arkasında IKBY’nin Avrupa’ya gaz ihraç etme planları var

İran'ın 13 Mart'ta Erbil'e düzenlediği balistik saldırı sonucu hasar gören villa (Reuters)
İran'ın 13 Mart'ta Erbil'e düzenlediği balistik saldırı sonucu hasar gören villa (Reuters)

Reuters'a konuşan Türk ve Iraklı yetkililer, İran'ın iki hafta önce Erbil'e düzenlediği balistik füze saldırısının, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Türkiye ve Avrupa'ya İsrail'in de yardımıyla gaz tedarik etmeye yönelik planı nedeniyle gerçekleştirdiğini belirtirken, IKBY Başbakanı Mesrur Barzani ‘yakın gelecekte’ Türkiye ve Avrupa'ya gaz ihraç etmeye başlayacaklarını açıkladı.
Mesrur Barzani dün (pazartesi) yaptığı açıklamada, IKBY’nin Avrupa'daki petrol açığının en azından bir kısmını giderecek kapasitesi olduğunu söyledi.
Reuters’ın haberine göre, Barzani Dubai'de enerji konulu bir konferansta yaptığı konuşmada, IKBY’nin önemli bir enerji kaynağı olacağını, küresel talebin karşılanmasına katkıda bulunacağını ve çok yakında Türkiye’ye gaz tedarik edeceğini ifade etti.
Barzani, “Kürdistan'ın yakında, dünyada giderek artan talep karşısında önemli bir enerji kaynağı olacağına eminim. Yakın gelecekte Irak'ın geri kalanına, Türkiye'ye ve Avrupa'ya gaz tedariki açısından net ihracatçı konumuna geçeceğiz” diye konuştu.
Reuters'a konuşan ve isimlerinin açıklanmasını istemeyen Türk ve Iraklı yetkililer, İran'ın iki hafta önce Erbil'e düzenlediği balistik füze saldırısının “ABD’nin bölgedeki müttefiklerine verilen çok yönlü bir mesaj olduğunu ancak saldırının temel motivasyonunun Kürt gazının İsrail’in de yardımıyla Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılması için yapılan plan olduğunu” ifade ettiler.
Iraklı bir güvenlik yetkilisi, “Son dönemde bu (balistik füze saldırısında hedef alınan) villada, İsrailli ve ABD'li enerji yetkilileri ve uzmanlarının Kürt gazının yeni bir boru hattı üzerinden Türkiye'ye ulaştırılması planını ele aldıkları iki toplantı yapıldı” dedi. Reuters’a konuşan İranlı bir güvenlik yetkilisi, saldırının birçok insan ve gruba yönelik birden fazla mesaj göndermeyi amaçladığını söyledi. İranlı yetkili, “Bu, nasıl yorumladığınıza bağlı. İsrail'in enerji sektöründen tarıma kadar, planladığı ne varsa gerçekleşmeyecek” ifadelerini kullandı.
Reuters'a bilgi veren iki Türk yetkili de ABD'li ve İsrailli yetkililerin de katılımıyla Irak'ın Türkiye ve Avrupa'ya gaz tedarikine yönelik görüşmeler gerçekleştiğini doğruladı. Ancak Türk yetkililer, bu görüşmelerin nerede yapıldığını belirtmedi. Hem aynı Iraklı güvenlik yetkilisi hem de bu planla ilgili bilgi sahibi olan ABD'li eski bir yetkili, villanın sahibi olan Baz Kerim Berzenci'nin, söz konusu boru hattını geliştirmeye çalıştığını belirtti.
IKBY Başkanı Neçirvan Barzani'nin ofisi, ABD'li ve İsrailli yetkililerin Berzenci'nin villasında bir boru hattı planına dair görüşme gerçekleştirildiği iddiası yalanlandı.
İran Devrim Muhafızları, 13 Mart’ta İsrail'in Erbil'deki ‘stratejik merkezlerini’ vuran saldırının, İsrail’in Suriye’de gerçekleştirdiği ve Devrim Muhafızları mensubu iki unsurun öldüğü hava saldırısına misilleme olduğunu duyurmuştu. Ancak seçilen hedef, birçok yetkili ve analistte şaşkınlığa yola açtı. Zira 12 füzenin birçoğu, özerk bir yönetime sahip olan IKBY’nin enerji sektöründeki faaliyet yürüten bir Kürt iş insanının villasına isabet etti.
Bu açıklamalar, İran’ın Erbil saldırısının, geniş çevrelerde dillendirildiği gibi İran Devrim Muhafızları’nın İsrail’e yönelik bir askeri operasyonu değil, bölgesel aktörler arasındaki çıkar çerçevesinde gerçekleştiğini gösteriyor. Nükleer anlaşmayı canlandırma çabalarının bu ay sekteye uğraması, enerji sektörü de dahil olmak üzere İran üzerindeki yaptırımların kaldırılması ihtimaline ilişkin şüphelere yol açtı.
Kaynaklar, IKBY’nin gaz ihraç etme planının, İran’ın ve bölgenin siyasi açıdan hassas bir dönemden geçtiği ortamda gündeme geldiğine dikkat çekerek, bu kararın ekonomisi hâlâ uluslararası yaptırımların ağırlığı altında ezilen İran’ın, Irak ve Türkiye’ye gaz ihraç etme pozisyonunu tehdit edebileceğini söylüyor.
IKBY, Türkiye ve Avrupa’ya gaz ihraç etme planını, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal harekâtı nedeniyle Moskova’ya uygulanan yaptırımların Avrupa’da enerjiye olan yüksek talebin karşılanamaması tehdidini oluşturduğu, İsrail ve Türkiye’nin ilişkilerini güçlendirdiği ve enerji alanında daha fazla işbirliği yönündeki beklentilerini dile getirdikleri bir süreçte ilan etti. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen ay yaptığı açıklamada, İsrail gazının Avrupa’ya taşınmasında Türkiye ve İsrail’in birlikte çalışabileceğini söyledi. Erdoğan IKBY Başkanı Neçirvan Barzani ile görüşmesinin ardından Ankara’nın Irak ile gaz ithal etme anlaşması imzalamak istediğini ifade etti.
Ne Irak ne Türkiye tarafından, gaz ithal etme planının detayları ve İsrail’in bu projedeki rolü hakkında herhangi bir detay paylaşılmadı. Reuters’a konuşan Türk yetkililerinden biri, “Erbil'deki saldırının zamanlaması çok ilginç. Görünüşe göre (saldırı) daha çok Kuzey Irak'ın enerji ihracatına ve İsrail'i de kapsayacak olası işbirliğine yönelikti. Kuzey Irak'tan doğalgaz ihracatı için bazı görüşmeler yapıldı. Irak, ABD ve İsrail'in bu süreçte yer aldığını biliyoruz. Türkiye de bunu destekliyor” dedi.
Irak güvenlik yetkilisi, ABD’li ve İsrailli enerji uzmanlarının bu konuyu görüşmek amacıyla en az iki toplantıyı Berzenci’nin villasında yaptıklarını belirterek, bu durumun İran'ın füze saldırısında yaptığı hedef seçimini açıklar nitelikte olduğunu belirtti.
Iraklı bir hükümet yetkilisi ve Irak'taki batılı bir diplomat, Berzenci’nin aralarında İsraillilerin de bulunduğu yabancı yetkilileri ve iş insanlarını evinde ağırladığının bilinen bir durum olduğunu söyledi.
Iraklı güvenlik yetkilisi ve eski ABD'li yetkili, Berzenci’ye ait Kar Group isimli petrol şirketinin gaz boru hattının inşasını hızlandırmak için çalıştığını belirtti. Eski ABD'li yetkili, yeni boru hattının son aşamada sınırın Türk tarafında tamamlanmış olan boru hattına bağlanacağını kaydetti.
IKBY Başkanlık Divanı Başkanı Fevzi Harir, KAR Group’un IKBY’de yerel boru hattı inşa ettiğine ve şu anda boru hattını yönettiğini ifade etti. Harir “Şirket ayrıca kira sözleşmesi kapsamında IKBY petrol ihracat boru hattının üçte birine sahip. Geri kalanı ise Rus Rosneft’e ait” dedi.



Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
TT

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, dün yaptığı açıklamada hükümetin HDK ile ordu arasında yaşanan ‘yıkıcı savaşı sona erdirmeyi amaçlayan tüm yapıcı çabalara açık’ olduğunu söyledi.

Reuters'ın haberine göre Orgeneral Burhan, ABD Başkanı Joe Biden'ın çatışan taraflara müzakerelere yeniden başlamaları için yaptığı çağrıya verdiği yanıtta “Halkımızın acılarını hafifletecek ve Sudan'ı güvenlik, istikrar, hukukun üstünlüğü ve demokratik güç devri yoluna sokacak barışçıl bir çözüm aramak için tüm uluslararası ortaklarla birlikte çalışmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Başkan Biden dün çatışan tarafları, 2023 nisanından bu yana devam eden ve on binlerce insanın ölümüne ve ülkenin kıtlığın eşiğine gelmesine neden olan savaşı sona erdirmek üzere müzakerelere yeniden başlamaya çağırdı. Biden, Sudan’ın batısındaki Darfur’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında şiddetli çatışmaların yeniden başlamasından günler sonra yaptığı açıklamada, “Sudanlıların çektiği acıların sorumluluğunu taşıyan çatışan tarafları (Sudan ordusu ve HDK) güçlerini geri çekmeye, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmaya ve bu savaşı sona erdirmek için müzakerelere yeniden katılmaya çağırıyorum” dedi.

Cumartesi günü, HDK'nın ülkenin güneybatısındaki el-Faşir’in kontrolünü ele geçirmek için saldırı başlatmasıyla şehirde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

El-Faşir, geçtiğimiz mayıs ayından bu yana kuşatma altına almış olmasına rağmen HDK’nın ele geçiremediği Darfur eyaletinin beş şehrinden sadece biri.

Biden yaptığı açıklamada kuşatmanın son zamanlarda ‘yoğunlaştırılmış bir saldırıya’ dönüşmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre Biden, savaşın başlamasından bu yana sivillere yönelik zulümlere atıfta bulundu.

Darfur Valisi Minni Minawi, geçtiğimiz hafta ordunun HDK tarafından el-Faşir'e yapılan ‘büyük bir saldırıyı’ püskürttüğünü ve HDK'nın ilerleyerek kentteki askeri mevzileri ele geçirdiğini açıkladı. Sudan, geçtiğimiz yıl nisan ayından bu yana Orgeneral Abdulfettah el-Burhan komutasındaki ordu ile eski yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu liderliğindeki HDK arasında devam eden bir savaşa sahne oluyor.

ABD Başkanı, salı günü yaptığı açıklamada, Sudan’daki savaşın ‘dünyanın en kötü insani krizlerinden birini’ yarattığı uyarısında bulunarak yaklaşık ‘10 milyon insanın’ yerinden edildiğini söyledi.

ABD, 14 Ağustos'ta Sudan’a insani yardımların ulaştırılmasının kolaylaştırılması ve ateşkesin sağlanması için İsviçre'de müzakereler başlattı.

Müzakereler, başladıktan yaklaşık on gün sonra ateşkes konusunda bir anlaşma sağlanamadan sona erdi. Ancak çatışan taraflar iki önemli koridor üzerinden güvenli ve hiçbir engelleme olmadan insani yardımların ulaştırılmasını sağlamayı taahhüt etti.

ABD'nin Sudanlı sivillere iki yıl içinde toplam 1,6 milyar dolarlık yardımda bulunduğunu hatırlatan Biden, “Açıkça söylemeliyim ki ABD, özgürlük, barış ve adaleti hak eden Sudan halkına olan bağlılığından vazgeçmeyecek. Çatışmanın tüm taraflarına şiddete son vermeleri çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı, her iki tarafın da Sudan'ın tüm bölgelerine insani yardımların herhangi bir engelleme olmadan ulaştırılmasına derhal izin vermesi gerektiğinin altını çizdi.