Çin'de ilk kez evlenenlerin sayısı 7 yılda yüzde 48,5 azaldı

Ülkede 2013'te 23,85 milyon olan ilk evliliğini yapan çift sayısı, 2020'de 12,28 milyona kadar geriledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Çin'de ilk kez evlenenlerin sayısı 7 yılda yüzde 48,5 azaldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Çin'de ilk evliliğini yapan çiftlerin sayısının 2013-2020 yıllarında yüzde 48,5 azaldığı bildirildi.
YuWa Nüfus Araştırmaları Merkezinin araştırmasının sonuçlarına göre, 2013'te 23,85 milyon olan ilk evliliğini yapan çift sayısı, 2020'de 12,28 milyona kadar geriledi.
Araştırmanın sonuçlarına ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan ekonomist James Liang, evliliklerin gelişmiş ve az gelişmiş bölgelerde aynı şekilde azaldığına dikkati çekerek evlilik ve çocuk yetiştirme maliyetlerinin artmasının, gençleri evlilikten alıkoyduğu değerlendirmesinde bulundu.
Raporda ayrıca, ilk evlilik yaşının da giderek yükseldiğine işaret edildi. Orta gelişmişlik seviyesindeki Anhui eyaletinde, ilk evlilik yaşı 2008'de ortalama 26 iken 2021'de 33,31'e çıktı.
Çin'de çocuk yetiştirme maliyetinin artmasının, evlilik yaşının giderek ötelenmesine yol açtığını vurgulayan Liang, gençleri evliliğe ve çocuk sahibi olmaya teşvik edecek politikalar izlenmesini, emlak fiyatlarında ve kredi koşullarında özel düzenlemeler yapılmasını önerdi.

En az bebeğin doğduğu yıl
İlk evliliğini yapan çiftlerin sayısında değişim gelecek yıllarda doğum oranlarına doğrudan yansıyor.
Ulusal İstatistik Bürosu verilerine göre, 2021'de Çin'de yaklaşık 10 milyon 620 bin bebeğin dünyaya geldiği bildirilmişti. Yeni doğan sayısı 12 milyon bebeğin dünyaya geldiği 2020'ye göre yüzde 11,5 azalmıştı.
2021'de binde 7,52'ye düşen doğum oranı, ülkede kayıtların tutulmaya başlandığı dönemde kaydedilen en düşük doğum oranı olmuştu.



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe